Türkan Şoray A Benzeyen Oyuncu

Yaşam

"İnsanlar Çift Yaratılmış." Sözünün Canlı İspatı! Türkan Şoray'a Tıpatıp Benzeyen TikTok Fenomeniyle Tanışın

"İnsanlar çift yaratılırmış." sözünün canlı örneği.

Elif, Türkan Şoray'a olan benzerliğini kabul ediyor ve bir Türkan Şoray hayranı olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Binlerce sayfa, Elif'in videolarını ve fotoğraflarını paylaşıyor.

Bazıları bu benzerliğin bilinçli olarak yapıldığını düşünüyor.

Oyunculuk tekliflerine sıcak bakmıyor.

Elif, ve yıllarında Türkan Şoray'la bir araya geldi.

Oğlu, ailesi ve büyüyen takipçi kitlesiyle yaşamına devam ediyor.

Ünlü oyuncu Melike İpek Yalova, instagram hesabından bir video paylaştı.

funduszeue.info / Detay – Bir Zamanlar Çukurova dizisinde Müjgan karakterine başarıyla hayat veren Melike İpek Yalova, instagram hesabından da eğlenceli paylaşımlar yapmakta.

Paylaştığı video ile takipçilerini mutlu eden Yalova, güzelliği üzerine çok sayıda iltifat yorumu aldı.

Bazı takipçileri ise ünlü oyuncunun bu hallerini Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray’a benzetti.

Melike İpek Yalova’nın takipçileri, Melike Şoray adını taktı.

Bir takipçisi “Şuan sanki Türkan Şorayı karşımda hissettim bu kadar mı benzer” diye yazdı.

İşte ünlü oyuncunun paylaşımı:

Dun fotograf sanip yanlislikla cektigim, kaydettigini anlayinca da niyeyse cok sevindigim video. Sanirim bu ara en iyi arkadasim benim cunku ??‍♀️❤️ / Me, myself and where the hell is Irene! X, Ipek❤️

AYSUN ÖZ KAŞİ / HT PAZAR
[email protected]

Melike İpek Yalova, çiçeği burnunda bir oyuncu Muhteşem Yüzyıl’da konuk oyuncu olarak esir İspanyol Prensesi Issabella’yı canlandırmıştı. Bu yıl da Karadayı’da Kenan İmirzalıoğlu’nun canlandırdığı Mahir karakterinin sözlüsü Ayten’i oynuyor. “Hani Türkan Şoray’a benzeyen” desem, hemen hatırlarsınız.

Eski Devlet Bakanı Yüksel Yalova’nın kızı. Çocukluğu Ankara’da geçmiş, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümde okumuş. Ardından Roma La Sapienza Üniversitesi’nde “Uluslararası Politikalar ve Kriz Yönetimi” üzerine master yapmış. İstanbul’da yakın bir arkadaşıyla düğün, davet ve organizasyon şirketi çalıştırırken Yalova’nın setlere geçişi tam bir tesadüf Öğle yemeği için gittikleri balıkçıda, Mehmet Günsur ve Meral Okay’la birlikte yemek yiyen yürütücü yapımcı Nermin Eroğlu keşfetmiş onu. Masaya gelip kartvizit bırakmış. Yalova görüşmeye gitmiş ve gidiş o gidiş  Şimdi Yalova “Asıl mesleğimartık oyunculuk” diyor. 

Siyasetçi kızısınız, genelde siyasilerin çocukları oyunculuk gibi popüler mesleklere pek yönelmez. Nasıl cesaret ettiniz oyunculuğa?

Sadece içimden geldiği gibi Nermin Eroğlu’nun peşinden gittim. Rol de hikâye de o kadar güzeldi ki fazla düşüneceğim bir durum olmadı. Çok ilginç bir an, insanın hayatında böyle şeyler çok sık olmuyor. 

Birden “Oyuncu olacağım” deyince ailenizin tepkisi ne oldu?

Çok şaşırdılar. Fakat tiyatro okulda hep içinde olduğum bir daldı. Yani oyunculuğa bir ilgimin olduğunu, bundan keyif aldığımı bildikleri için karar verdikten sonra sadece başarı dileklerini ilettiler. 

Belki de sadece Muhteşem Yüzyıl’da oynayacaksınız ve bu heves geçecek sandılar. Ardından “Karadayı” gelince düşünceleri ne oldu?

Ailem, “Bir şeyi yapacağım” dedikten sonra devamının geleceğini bilir. Ayrıca Muhteşem Yüzyıl’dan sonra illa oynamış olmak için önüme gelen her şeye “Evet” demeyeceğimi onlara söylemiştim. Çünkü çok güzel bir yerden başladım ve aynı güzellikte bir yapımla devam etmek istiyordum. Karadayı, senaristleriyle, oyuncularıyla ve tabii yapım şirketiyle benim için ikinci büyük şans oldu. Ailem de bunu destekledi 

Politikanın kalbinde, zor bir çocukluk muydu?

Güzel bir çocukluk geçirdim. Ailenizin ve sevdiklerinizin yanınızda olması, sağlığınızın yerinde olması, hayatta en çok şükredilmesi gereken şeyler. Birbirine çok düşkün bir aileyiz.

‘BAKAN KIZI OLMAK BİR SIFAT DEĞİL’

Sizin için “Diğer bakan kızları gibi sokakta burnu havada yürümezdi, bakan kızı olduğunu anlamazdınız” diyorlar

Her akranım ne yapıyorsa ben de onu yaptım, öyle yaşadım. Zaten “bakan kızı ” olmak bir sıfat değil bana göre; bakanlık, babamın o dönem yaptığı görevdi, hepsi bu. Babam çok çalışan, bunu da hâşâ lütuf olarak değil görevi olarak gören bir siyasetçiydi. Biz de bunu normal bildik. 

Babanızla aranız nasıl?

Görevi nedeniyle pek görüşememiş olabilirsiniz Tansiyonu yüksek bir hayatımız oldu. İlkokul 2’den üniversiteye kadar babamla çok kısıtlı zaman geçirebildim ama onu az görmem, eksikliğini hissettiğim anlamına gelmiyor. Her zaman varlığını yanı başımda bildim. Zaten az önce de bahsettiğim gibi çok görebilseydim bir problem var demekti; siyasetçiler, devlet adamları üzerlerine aldıkları sorumluluğu layıkıyla yerine getirmeliler. Bu da evde oturarak olmuyor. Yani babamı az gördüğümü asla üzülerek söylemiyorum. Babam, nerede arkadaşım nerede babam olacağını çok iyi ayarladı.

‘BABAM GERÇEK BİR OYUNCU’ 

Evde de prenses misiniz?

Pek öyle değildim. Annem de babam da şımarık insandan nefret eder. Çocuk dediğin yaramaz, haylaz ve yorucu olabilir ama saygısız ve şımarık olmamalı. O yüzden öyle el bebek gül bebek büyümedim, bundan da çok memnunum. 

Babanız da geçen yıllarda “Entelköy Efeköy’e Karşı” filminde oynadı. Ailede oyunculuk potansiyeli mi var; genetik mi bu?

Babam zaten konservatuvar mezunu. Yıldız Kenter’in öğrencilerinden Vakti zamanında siyaseti tercih etmiş. Şimdi aktif siyaset yapmadığı dönemde böyle misafir oyunculuktan çok keyif aldığını düşünüyorum. 

O filmde babanızın oyunculuk performansını nasıl buldunuz?

“Tebrik ederim Sayın Yalova şahanesiniz” diye takılmıştım o zaman. Her şey bir yana, izleyici gözüyle babamı izlemek keyifliydi. Sıcak ve gerçekti çünkü 

Eskiden siz Yüksel Yalova’ın kızıyken, şimdi babanız Melike İpek Yalova’nın babası mı oldu?

Hayır tabii ki, ben onun tırnağı olamam, samimiyetle söylüyorum.  Babanız tekrar politikaya dönsün ister misiniz? Kendi kararıdır, onun fikri önemli. O benim babam, her kararında, her zaman yanındayım.

‘YAZA AMERİKA’YA OYUNCULUK EĞİTİMİNE’ 

Siyaset okudunuz ama oyunculuk yapıyorsunuz, oyunculuk eğitimi düşünüyor musunuz?

Yıldırım Urag hocamla beraber çalışıyorum zaten. Bir de çalışma tempomdan tam zamanlı bir eğitim alma şansım yok. Ancak Amerika’da katılmak istediğim birkaç eğitim programı var. Yazın bunu gerçekleştirme şansım olur inşallah.. 

Oyunculuğu artık esas mesleğiniz olarak görüyor musunuz?

Tabiiki öyle görüyorum, öyle gördüğüm için de bu titizlikle ve ciddiyetle çalışıyorum. İnsanın sevdiği işi yapabilmesi çok büyük şans


‘KENAN’LA BOY FARKININ KONUŞULMASI NORMAL’ 

Karadayı’da Kenan İmirzalıoğlu’yla boy farkınız çok konuşuldu

Bu konunun konuşulması şaşırtıcı değil, Türkiye’de çok alışılmış bir görüntü değil çünkü Amerikan filmlerinde daha sıklıkla karşılaşılabilir bir durum. Ama sonuçta bu, yönetmenin iradesine kalmış bir tercih 

Dizide son haftalarda çok ağlıyorsunuz, psikolojiniz etkilenmiyor mu?

Sonuçta bu iş duygu işi, bunu başlamadan biliyordum. Bir şeylerin gerçek olduğuna sizin inanmanız lazım ki iyi yansıtabilesiniz. Ayrıca dizide hepimiz ağlıyoruz. Çok güzel ve keyifli bir ekiple çalışıyorum. Sonuç iyi çıkınca insanın yüzü bir şekilde tebessüm ediyor. 

Ünlü olduktan sonra hayatınızda ne değişti?

Sokakta karşılaştığım insanların tepkileri dışında bir fark yok. Keyifli de benim için. Onun dışında her şey aynı, çevrem, arkadaşlarım, günlük yaptığım şeyler. Aynı da kalmalı. Sorumluluklarımı yerine getirdiğim ölçüde huzurlu bir hayatım var çok şükür.

"SURATIMLA UĞRAŞMIYORUM"

Fiziğinizi ve güzelliğinizi nasıl koruyorsunuz?

Güzellik insanın kendine göre bile göreceli bir kavram. İnsanın ne kadar mutlu ve huzurlu olduğuyla çok alakalı. Alışılmış güzellik kriterleri dışında asıl önemli olan, insanın yüzündeki ışık bana göre Genel anlamda güzellik ve yakışıklılıkla ilgili fikrim bu olduğu için kafamı salim tutmaya uğraşıyorum. Bir de yüzüme çok komplike şeyler sürmemeye çalışıyorum. Dermatoloğum “Cilde ne kadar çok verirsen o kadar çok ister, basit tut kullandığın malzemeleri” demişti. Hafif bir nemlendirici, bir göz kremi ve bir tonik Çok uğraşmıyorum suratımla.

"ARABADA EŞLİK EDECEK KADAR ŞARKI SÖYLÜYORDUM"

Sesiniz güzel mi gerçekten? Eskiden beri şarkı söyler miydiniz?

Araba kullanırken çalan şarkıya eşlik edecek kadar. Onun dışında bir merakım oldu denemez. İnsan kendi sesi konusunda çok objektif olamıyor ama ekip onayladığına göre rolümün gerektirdiği ölçüde söyleyebiliyorum diye düşünüyorum. Oturduğunuz yerden söylemeye benzemiyormuş hiç, zor ve emek isteyen bir şey. Düzenli olarak çalışıyorum, umuyorum ki daha iyi olacak. 

Sahne insana ne veriyor ki bu kadar cazip?

Sahnenin ya da o bahsettiğimiz hayatın herkesi cezbettiğine inanmıyorum, en azından benim için bu böyle. Ama başarı herkese cazip gelir ve insana en çok yakışan şey de başarıdır. Buna nerede ulaşabileceklerini öngörüyorsa insanlar, onu takip ediyorlar. 

Dizide, sahne tutkusu canlandırdığınız karakterin başını yakacak gibi görünüyor?

Ayten için hayırlısı diyelim. Benim onu yargılama şansım yok. Hep birlikte göreceğiz.

O BİR KRİZ YÖNETİCİSİ

Uluslararası siyaset ve kriz yönetimi okumuş biri olarak Türk dizilerinin Ortadoğu’daki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye açısından nasıl bir yarar sağlayacak? Bu çok önemli bir mevzu. Çok uğraşsak yapamayacağımız bir reklamı, tanıtımı, bu sayede yapar olduk. Türkiye’yi insanlar için bir cazibe merkezi haline getiriyor dizilerimiz. Türkiye, tarihi, kültürü ve turistik yerleriyle birçok ülkeden daha zengin olmasına rağmen ilk defa bu sayede alışılmış misafirlerimiz dışında daha geniş yelpazede turist karşılar olduk. Aynı şekilde yabancı yapımcıların da dikkatini daha fazla çekiyor artık. Bu durum Ortadoğu’yla başladı, daha da yayılacaktır.

"HÂŞÂ SULTAN DEĞİLİM"

“Türkan Şoray’a benzeyen oyuncu” deyince herkes sizi tanıyor. “Yeni Sultan” siz misiniz?

Hâşâ, bir nebze olsun andırmak büyük mutluluk, büyük onur ama kimse onun saçının teli olamaz, tartışılacak konu değil. 

Hâlâ filmlerini seyrediyor musunuz?

Tüm filmlerini hâlâ büyük keyifle izliyorum. Kadir İnanır’ın da aynı şekilde çok hayranıyım. Gülüşü cihana bedel insan, Kadir Ağabey.

‘Üç Kız Kardeş’ hikayesinde sizi en çok ne etkiledi?

Hayatın tüm zorluklarının el ele üstesinden gelmeye çalışan üç farklı karakterde kardeşlerin sevgiyle olgunlaşma hikayesi. Türkan’ın, mütevazı ve sevgi dolu ailesini üzmemek adına hayat boyu tek başına verdiği mücadeleden çok etkilendim. Ve kardeşlik bağları… Hikayemiz karakter ve zaman bakımından zengin olduğu için uzun yıllar o ailede büyümüşüm gibi bir hisse büründüm.

Romanı okumuş muydunuz?

Evet ve devam kitabı olan ‘Kalbimin Can Mayası’nı da okudum. Çok etkileyici… Karakterimle ilgili notlar alarak okudum.

Rolü kabul ettiğinizde ne hissettiniz?

Kalbim pırpırdı. Türkan olmayı heyecanla bekledim. Kitabı okurken Türkan olarak Ayvalık sokaklarında yürüyüşümü, kızlara şefkatle sarılmalarımı, sıcacık aile yemeklerimizin kokusunu hissettim, verdiği mücadelede kalbine dokunabilmek istedim. Senaryo geldiğinde oyuncu koçum Deniz Erdem ile Türkan üzerine çalışmalar yaptık. Sete çıkmadan kendi içimde Türkan’la sarılma süreci yaşadım.

Türkan ne kadar siz olabilir ya da siz ne kadar Türkan?

Ben de Türkan kadar aileme düşkünüm ve anaç bir ablayım. Bazen onun gibi hayata romantik pencereden bakabiliyorum. Ayrışan noktalar ise ben daha hayatta ne istediğini bilen ve her zaman kendini keşfetmeye açık biriyim. Türkan bu konuda biraz daha içine kapanık kalıyor.

Dizideki isminiz Türkan Şoray’dan esinlenerek koyulmuş. Güzelliğinizin Türkan Sultan’ı andırdığını söyleyenler var.İsminizin birlikte anılması sizi mutlu ediyor mu?

Ona benzetilmekten onur duyuyorum. Sanırım kara kaş ve kara gözün etkisiyle benzetiyorlar. Türkan Şoray’ın filmleriyle büyüdüm. Kendisini çok beğeniyorum. Hem duruşuyla hem de oyunculuğuyla onun gibi asil ve kalıcı bir isim olabilmek en büyük hedeflerimden biri.

TÜRKAN’IN BOĞAZINDAKİ DÜĞÜM OLUP ÇÖZÜLMEK İSTEDİM

İlk bölümde Türkan’ın yaşadıkları herkesi çok üzdü. Kendisine koca olmayacak bir adam tarafından daha ilk geceden terk edildi. O anları çekerken neler hissettiniz?

Bu ya da benzer acıları yaşamış ve maalesef günümüzde hâlâ yaşamaya devam eden kadınların yaşadığını bir parça da olsa hissedebilmek beni çok üzdü. Türkan’ın boğazındaki düğüm olup çözülmek istedim.

Gerçek hayatta böyle bir şey başınıza gelse ne yapardınız?

Ben ne pahasına olursa olsun kendi yoluma giderdim. Ancak Türkan’ı gelin gittiği o evde tutan şeyler; o dönemin toplum baskısı, ailesini üzme korkusu, özellikle annesine karşı hayatta başarısız olmama isteği… Hal böyle olunca kendi kabuğunda mücadelesini veriyor.

Beni dizide en çok üzen sahnelerden biri de kayınvalidesi tarafından Türkan’ın hem sözlü hem fiziksel şiddete uğraması oldu.  Rol gereği bile olsa şiddet sahneleri ne hissettiriyor?

Bu hepimiz için çok hassas bir konu ve tabii çok üzücü. Türkan, kayınvalidesinin fiziksel, evlendiği adamınsa psikolojik şiddetine karşı bir çatışma içersinde. Tek isteği ailesini utanç içinde bırakmamak. Güçsüz sandığımız görüntünün altında, her şeye inat sevgiyle, kocaman ve güçlü bir yüreği var Türkan’ın.

ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNE ASLA SESSİZ KALMAM

Gerçek hayatta şiddete maruz kaldınız mı?

Maalesef. Bazen içinde bulunduğunuz akışta uğradığınız psikolojik baskıyı fark edemiyorsunuz ya da o kadar kötümser düşünmek istemiyorsunuz. Zamanla kendinizi ve neyin içinde olduğunuzu tartmayı öğrendikçe daha çabuk farkına varır hale geliyorsunuz. Ben de bunu öğrendim. Başıma gelse veya herhangi birine şahit olsam; şiddetin her türlüsüne asla sessiz kalmam.

DÜNYAYA MİLYONLARCA KERE GELSEM YİNE KENDİ AİLEMİ SEÇERDİM

Nasıl bir aileye doğdunuz?

Ben aile konusunda çok şanslı bir dünyaya açmışım gözlerimi. Dünyaya milyonlarca kere gelsem yine kendi ailemi seçerdim.

Nasıl bir anne babaya sahipsiniz?

Kararlarıma her yaşımda saygı duyan, özgür ruhlu, kendi potansiyelimin hep farkına varabilmem için beni yetiştiren, çok güzel arkadaş olabilen bir anne babaya sahibim. Hayatta her zaman daha iyisini yapabileceğim konusunda beni teşvik ediyorlar. Başarmak kadar hata yapmanın da hayatın akışında olduğunu aşılayan bir ailem var. Onların varlığına sonsuz şükrediyorum.

Peki ya dizideki gibi bir anne babanız olsaydı?

Dizideki ailem de aslında kendi mütevazi dünyalarında mutlu bir aile. Sadece anne; yaşayamadığı hayatları kızlarına bölüştürerek ve onların hayatlarını kontrol ederek çıkmaza sürüklediğinin farkında değil. Böyle bir ailem olsaydı ve Türkan’ın çocukluk travmalarını almamış olsaydım, Özgü olarak, hislerim ve hayatım konusunda daha açık olurdum diye düşünüyorum.

Aileniz oyuncu olmanızı destekledi mi?

Ailem, küçüklüğümden itibaren beni sanata ve müziğe yönlendiriyor. Onların bana olan güveni kendimi hayli güçlü ve şanslı hissettiriyor.

TUTKULARIMIN PEŞİNDEN AŞKLA KOŞAN BİRİYİM

Sizi daha yakından tanımak isterim.

Kendimi anlatmayı sevmiyorum ama tutkularımın peşinden aşkla koşan biriyim.

En belirgin özelliğiniz nedir?

Azimli ve coşkulu.

Çok güzel bir kadınsınız. Güzellik, söylenildiği gibi başa bela mı?

Benim güzellik algım yüzeysel değil, güzel olan her şeyin iyilik getireceğine inanıyorum.

KENDİMİ SEVİYORUM, ZAMAN ZAMAN KENDİME SARILIRIM

Peki güzelliğinizin ne kadar farkındasınız?

Kendimi beğeniyor ve seviyorum. Zaman zaman kendime sarılırım. Kişinin herkesten önce kendine kıymet vermesi gerekiyor.

BEDENİNİZ SİZİN ENSTRÜMANINIZ ONA İYİ BAKMAK ZORUNDASINIZ

Sektörü nasıl anlatırsınız? Dışarıdan göründüğü kadar renkli ve güzel mi?

Her işin güzel olduğu kadar görünmeyen zorlayıcı kısmı vardır. Biraz böyle bir meslek. Tüm bedeniniz sizin enstrümanınız ve ona iyi bakmak durumundasınız. Tüm hayatınız set programına göre planlanıyor ve sosyalleşme alanınız bazen kalmıyor. Ama işimi severek yaptığım için yorgunluklar benim için tolere edilebilir tatlılıkla geliyor.

Başarının ölçütü size göre ne?

Mutluluk. Yaptığım işi layıkıyla yerine getirmenin verdiği hissin hazzı.

HIRS RUHU VE ENERJİYİ KÖRELTİR

Hırslı mısınız?

Hayır, azimliyim. Hırs ruhu ve enerjiyi köreltir. Azmettiğim bir şeyi gerçekleştirmek için çabalarım. Ancak olmazsa mutlaka olayamayışının sebebi vardır diyerek akışta da kalmayı denerim.

Size göre zirve neresi?

Yaptığım işten pozitif dönüşler aldığım her an.

En büyük idealiniz?

Şuan çok güzel bir yoldayım. Bu anlamda kendimi daha da geliştirmek, keşfetmek istiyorum.

Aşk sizin için ne demek?

“Aniden, birdenbire, beklenmedik olandan, beklemeyene dile gelen bir dünya” diye betimlemiş Birhan Keskin. Öyle bir şey…

GÜNDEMİMDE EVLİLİK YOK

Evlilik ne kadar uzak ya da yakın?

Şu an için gündemimde evlilik yok. Hazır hissettiğim bir zaman diliminden isterim tabii ki.

İlişkilerinizde nasıl bir kadına dönüşüyorsunuz?

Genel olarak duygusal bir yapım var. İlişkide mantıkla dengede olduğumu düşünüyorum. Zaman zaman birinin daha ağır bastığı oluyor tabii.

Dışarıdan çok sakin görünüyorsunuz gerçekte de öyle misiniz?

Yerine göre değişiyor. Çalışırken enerjim yüksektir, sık sık şarkılar mırıldanırım. Ciddi ortamlarda sakinliğimi koruyan bir hale bürünüyorum.