talim ve terbiye kurulu müfredat / Tarih Dersi Öğretim Programı - Yeni Tarih Müfredatı () - Ders: Tarih

Talim Ve Terbiye Kurulu Müfredat

talim ve terbiye kurulu müfredat

Bu yazımızda tarih dersi öğretim programı başlığı altında tüm MEB tarih derslerinin öğretim programını pdf olarak hazırladık.

Bu Yazının İçindeki Başlıklar:

Öğretim Programı Nedir?

Öğretim programı her bir ders için öğrencilerin ulaşması beklenilen genel amaçları içeren dokümanlardır. Öğretim programları bu amaçlar doğrultusunda öğrencinin edinmesi hedeflenen bilgi, beceri ve tutumları ifade eden kazanımlar ile bunların öğrencilere aktarılması sürecinde kullanılacak öğretim ve değerlendirme yöntem, teknik ve stratejilerine ilişkin açıklama, yönlendirme ve uyarıları kapsar.

Öğretim programları öğrencilerin her bir sınıf seviyesinde ulaşmaları gereken bilgi ve beceri düzeyini belirten öğrenme hedeflerini de ortaya koyar. Böylece öğretmene eğitsel liderliğinde yol gösterirken, velilere de çocuklarından neler beklemeleri gerektiği konusunda rehberlik yapar.

Tarih Dersi Öğretim Programı Hakkında Bilgi

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın yılında hazırladığı en son 19 Ocak ’de güncellediği tarih öğretim programları bu eğitim-öğretim yılında da kullanılacaktır.

Öğrencilere, geçmişe dair bilgiler verilmesi ve bu bilgiler aracılığıyla tarihe özgü çeşitli yeterlilik ve beceriler kazanmaları amacıyla hazırlanan Tarih Dersi Öğretim Programı, tarih biliminin doğasına uygun olarak sosyal bilimlerin farklı dallarının perspektif ve terminolojisinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu öğretim programı anlayışı; öğrencilerin tarihteki farklı konulara bütüncül bir bakış açısıyla bakmasını sağlamanın yanında tarih derslerini daha anlaşılır ve zevkli hale getirmeye de yardımcı olacaktır.

Kronolojik ve tematik anlayışların bir araya getirildiği bir yaklaşımla düzenlenen bu öğretim programlarıyla, öğrenenlerin aktif olarak rol aldığı bir öğrenme ortamında tarihi bilginin yapılandırılması amaçlanmıştır.

Tarih Dersi Öğretim Programı Amacı

Tarih Dersi Öğretim Programı, sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları ile Türk Millî Eğitiminin Temel İlkeleri esas alınarak oluşturulan tarih dersi amaçlarını gerçekleştirmek üzere düzenlenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan tarih öğretim programında tarih dersinin amaçları aşağıdaki maddelerde yer almaktadır.

  • Geçmişten bugüne insanlığın birikimli mirasını kavramak.
  • İnsanlık/Dünya, Türk ve Türkiye (Anadolu) tarihinin farklı dönemlerini anlamak için gereken kavram, olay, olgu, kişi ve kurum bilgilerini kazanmak.
  • Türk, İslam ve Türkiye tarihinde rol oynamış önde gelen siyasi ve sosyal teşekküller ile önemli şahsiyetleri tanımak.
  • Yaşanılan toplum, ülke ve dünyanın bugünlere nasıl geldiğinin farkındalığını kazanmak.
  • Günümüzde olup bitenleri yorumlamak. Geleceğe yönelik projeksiyonlar oluşturabilmeyi kapsayan bir tarih bilinci geliştirmek.
  • İnsanlık tarihi bağlamında Türk milletinin ve Türk kültürünün geçmişten bugüne serüvenini takip etmek ve anlamak.
  • Medeniyetimizin dayandığı temel değerleri kavramak ve benimsemek. Bunları davranışlara yansıtmak.
  • Tarihî bir olay veya olgunun yerel, ulusal ve uluslararası boyut ve etkileşimleri olduğu konusunda farkındalık oluşturmak.
  • Tarihî olayların, meydana geldiği dönemin siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik ve dinî özelliklerini yansıttığını ve bu nedenle bir olayı değerlendirirken olayın meydana geldiği dönemin koşullarını dikkate almanın gerekliliğini kavramak.
  • Birincil ve ikincil kaynaklarda yer alan kanıtları belirleme, analiz etme, yorumlama ve değerlendirmeyi içeren tarihe özgü yeterlilik ve becerileri geliştirmek. Edinilen bilgilerin doğruluğunu ve geçerliliğini sorgulayarak kanıtla desteklenen çıkarımlarda bulunmak.
  • Milli kimlik ve aidiyet duygularını geliştirerek Türkiye’nin küreselleşen dünya içindeki yerini ve rolünü kavramak.
  • Geçmişin tarihî bilgiye dönüştürülmesi süreçlerinde tarihçilerin esas aldıkları ilkeler ile yararlandıkları yöntemleri ve kullandıkları becerileri birer yaşam becerisi haline getirmek.
  • Belirli bir tarihî olay veya olgunun farklı bakış açıları veya tarih görüşleri doğrultusunda çeşitli biçimlerde değerlendirilip yorumlanabileceği konusunda farkındalık oluşturmak. Bu farklı anlayışlara saygı duymak.
  • Toplumsal birlik ve dayanışmanın sağlanması ve sürdürülmesinin yanı sıra millî kimliğin oluşmasında ortak tarihin rolünü kavramak. Kültürel ve tarihî mirasa sahip çıkan bireyler olarak yetişmek.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Tarih Dersinin Amaçları Nelerdir? Tarih Neden Öğretilir? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Tarih Dersi Öğretim Programı Becerileri

Tarih biliminin doğası ve tarihçilerin çalışma yöntemlerine dayanan tarih dersi öğretim programı becerileri; öğrencilerin tarihsel kavramlar ile geçmişteki olayları, olguları, gelişmeleri, kişileri, yerleri ve ilişkileri kendi özgün bağlamları çerçevesinde ele alıp analiz ederek kavramalarını sağlamaya yönelik kapasite ve yeterlilikleri ifade eder. Tarihsel düşünme becerileri aynı zamanda; öğrencilerin kronolojik olarak akıl yürütmelerine, geçmişteki olay ve olgular arasında neden-sonuç bağlantıları kurmalarına, sosyal yapılar, kurumlar ve siyasi teşekküllerin zaman içerisinde geçirdikleri değişimleri ile süreklilik arz eden özelliklerini kavramalarına, geçmişteki olay ve olguları güncel olay ve olgularla ilişkilendirmelerine olanak sağlamayı amaçlar. MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın hazırladığı tarih öğretim programına göre tarih dersi becerileri şunlardır;

  • Kronolojik Düşünme Becerisi
  • Tarihsel Kavrama Becerisi
  • Neden-Sonuç İlişkisi Kurma Becerisi
  • Değişim ve Sürekliliği Algılama Becerisi
  • Tarihsel Sorgulamaya Dayalı Araştırma Becerisi
  • Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
  • Tarihsel Sorun Analizi ve Karar Verme Becerisi
  • Geçmişe Geçmişteki İnsanların Bakış Açısıyla Bakabilme Becerisi veya Tarihsel Empati

Not: Bu konuyla ilgili olarak Tarih Dersi Becerileri Nelerdir? (Yeni Müfredata Göre) başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Tarih Dersi Öğretim Programı Üniteleri

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın yılında hazırladığı en son 19 Ocak ’de güncellediği tarih öğretim programında tarih dersi üniteleri açıklanmıştır. Tarih müfredatında yalnızca tarih dersi ünitelerine değil tarih dersi konularına ve tarih dersi kazanımlarına da yer verilmiştir. Tarih dersleri ünite başlıklarını aşağıda inceleyebilirsiniz.

9. Sınıf Tarih Dersi altı üniteden oluşmaktadır.

  • Tarih ve Zaman
  • İnsanlığın İlk Dönemleri
  • Orta Çağ’da Dünya
  • İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası
  • İslam Medeniyetinin Doğuşu
  • Türklerin İslamiyet’i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri

Sınıf Tarih Dersi yedi üniteden oluşmaktadır.

  • Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi
  • Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti ()
  • Devletleşme Sürecinde Savaşçılar ve Askerler
  • Beylikten Devlete Osmanlı Medeniyeti
  • Dünya Gücü Osmanlı ()
  • Sultan ve Osmanlı Merkez Teşkilatı
  • Klasik Çağda Osmanlı Toplum Düzeni

Sınıf Tarih Dersi altı üniteden oluşmaktadır.

  • Değişen Dünya Dengelerı̇Karşısında Osmanlı Siyaseti ()
  • Değişim Çağında Avrupa ve Osmanlı
  • Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi ()
  • Devrimler Çağında Değişen Devlet-Toplum İlişkileri
  • Sermaye ve Emek
  • XIX ve XX. Yüzyılda Değişen Gündelik Hayat

Sınıf Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi sekiz üniteden oluşmaktadır.

  • Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya
  • Millî Mücadele
  • Atatürkçülük ve Türk İnkılabı
  • İkı̇ Savaş Arasındaki Dönemde Türkiye ve Dünya
  • II. Dünya Savaşı Sürecinde Türkiye ve Dünya
  • II. Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya
  • Toplumsal Devrim Çağında Dünya ve Türkiye
  • Yüzyılın Eşiğinde Türkiye ve Dünya

Not: Bu konuyla ilgili olarak Tarih Dersi Üniteleri (Yeni Müfredata Göre) başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Tarih Dersi Öğretim Programı Kazanımları

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın yılında hazırladığı en son 19 Ocak ’de güncellediği tarih öğretim programında tarih dersi kazanımları açıklanmıştır. Tarih müfredatında yalnızca tarih dersi kazanımları değil tarih dersi konuları ve tarih dersi üniteleri de yer almaktadır. Tarih dersi öğretim programı içinde;

  • 9. Sınıf: 28 Kazanım
  • Sınıf: 33 Kazanım
  • Sınıf: 20 Kazanım
  • Sınıf: 33 Kazanım

olmak üzere toplamda kazanım yer almaktadır.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Tarih Dersi Kazanımları başlıklı yazılarımızı da inceleyebilirsiniz.

Tarih Dersi Öğretim Programı Üniteleri, Kazanım Sayıları ve Süreleri

Tarih Dersi Öğretim Programı’nda yer alan üniteler, kazanım sayıları, kazanımların işlenişi için ayrılabilecek yaklaşık süre ile bunların ders saatlerine oranı aşağıda sunulmuştur.

 

 

 

Tarih Dersi Öğretim Programları

Tarih dersi öğretim programları aşağıda yer almaktadır. Tarih öğretim programlarını pdf olarak indirebilirsiniz. Güncel tarih müfredatı;

  • 9. Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı
  • Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı
  • Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı
  • Sınıf T. C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı
  • Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Dersi Öğretim Programı
  • Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Dersi Öğretim Programı
  • İslam Bilim Tarihi Dersi Öğretim Programı
  • İslam Kültür ve Medeniyeti Dersi Öğretim Programı
  • Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi Öğretim Programı

9. Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı (İndir)

Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı (İndir)

Sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı (İndir)

Sınıf T. C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı (İndir)

Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi Dersi Öğretim Programı (İndir)

Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi Dersi Öğretim Programı (İndir)

İslam Bilim Tarihi Dersi Öğretim Programı (İndir)

İslam Kültür ve Medeniyeti Dersi Öğretim Programı (İndir)

Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi Öğretim Programı (İndir)

Talim Terbiye Kurulu Başkanı’ndan m&#;fredat a&#;ıklaması: Evrimle ilgili yeni bir d&#;zenleme yaptık

Haberin Devamı

Evrimin müfredattan çıkartılmasıyla ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Durmuş, şöyle konuştu:

“EVRİM bir teori midir? Teoridir. Geçerli bir teoridir. Bu teori içinde birtakım insanlar birtakım şeyler söylemişlerdir. Talim Terbiye Kurulu yaptığı çalışmalar esnasında ve sonucunda evrim teorisini kaldırdı mı? Bu şuna benziyor; Fransız İhtilali'ni kaldırdınız mı? Şöyle bir soruyu da önemsiyorum; tornavidaya inanıyor musunuz, penseye inanıyor musun? Penseyi kullanıyorum diyorsun. Aynı şekilde ben evrime inanıyor muyum? Hayır evrime inanmıyorum ama ne yapıyorum, evrimi kullanıyorum. Biyoteknolojide kullanıyorum, biyolojik bazı konuları açıklamakta kullanıyorum. Benim için tornavida alet çantası. Her teori zaten bir alet çantasıdır. Evrimle alakalı olarak biz evrimi kaldırdık mı cümlesi siz Fransız İhtilali'ni, Osmanlı Devleti’nin yıkılışını programlardan kaldırdınız mı cümlesi kadar saçma bir cümledir. Çünkü var olan bir şeyi kaldırmazsınız. Var olan bir şeyi kaldırmazsınız ya yeni bir model sunarsınız ya da bunu es geçersiniz. Evrim teorisine dair es geçtiniz mi diye sorabilirsiniz? Yok es geçmedik. Biz evrim teorisine dair yeni bir düzenleme yaptık. Evrim konusu tarafgirlikle takım tutar gibi ele alınacak bir konu değil. Böyle bir moddan çıkmamız lazım. Biz MEB olarak bu moddan çıkmayı başardık. Dünyaya örnek olacak bir başarı sergiledik. Bizim biyoloji dersimizin odağı insanı ve doğayı oldukları hal üzere, yani fiili gerçeklikler içinde, aktüel gerçeklikler içinde ve teknolojiyle etkileşimi içinde konuyu ele alıyor. Biyoloji müfredatında Antiboyotik sayfa 31, 35, 36, 39, canlıların çeşitliliği ve sınıflandırılması sayfa 23 ve 24, çevre ekoloji ekosistem sayfa 26, 27, 28 boyunca, gen genetik varyasyon gen teknolojileri sayfa 24, 26, 27, 28, 32, 35, 36, herbisit ve pestisitler sayfa 39, kalıtım ve biyolojik çeşitlilik sayfa 21, 26, 28, kök hücre ve kök hücre teknolojileri sayfa Bu kelimeler evrim kalktı diyenlerin dahi bilmediği kelimeler anladığım kadarıyla. Bunların tamamı evrimsel biyolojinin kavram seti. 48 sayfalık kitapta dünya kadar kelime var. Evrim kalktı diyen bir arkadaş kesinlikle ve kesinlikle zır cahil. Yaptığımız düzenlemede bunların tamamı farklı farklı sınıflarda, farklı ünitelerle beraber geliyor. Üç bağlamda ya insan biyolojisi ya doğa ya da teknoloji. Yeri geldikçe geliyor. Yerindelik son derece önemli bir kavramdır.”

Türkçe 6. sınıf kitaplarındaki 'ayılı' karikatürün yer aldığı 13'üncü sayfa imha edildi

Türkçe 6. sınıf kitabında bir ayının el hareketi yaptığı karikatürün yorumlanmasının istendiği sayfanın imha edilmesi gerektiği konusunda talimat gönderdiklerini belirterek, "Bütün il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz öğrencilere dağıtılmak üzere hazır bekletilen kitaplardan Türkçe 6. sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar. Öğrencilerimizin eline gitmeyecek" dedi. 

Durmuş, "9. sınıflarda 3 ana kavram öbeğinde biyoloji bugünkü gelişim süreci içinde vardığı noktada neyse o çerçevede insan doğa teknoloji üçgenini anlatıyoruz. Burada biyoteknoloji ve genetik özellikle çok önem verdiğimiz bir alan dünyada da yükselen bir alandır. Türk Dili Edebiyatında bilimsel makale yazma yeterliliği kazandırıyoruz. 10’uncu sınıf felsefe dersinde metodolojiyi öğretiyoruz. Usul mantık bilgisi öğretiyoruz. Ardından 11'inci sınıfa geçtiği zaman da felsefe dersinde ontoloji çerçevesinde çocuk tüm varlığa dair açıklamaları modelleri teorileri görüyor anlıyor biliyor" ifadelerini kullandı.

"Sayfada resim pul kadar bir yere sahip"

Türkçe 6. sınıf kitabında bir ayının el hareketi yaptığı karikatürün yorumlanmasının istendiği ve bu sayfanın imhası yönünde bir talimatın olup olmadığının ve karikatürü çizen Selçuk Erdem’in "Bana sorsaydınız okul kitabı için uygun olmadığını söylerdim" ifadelerinin sorulması üzerine, kitapların incelenme süreçleriyle ilgili bilgi veren Durmuş, "Öncelikle kitabın ön incelemesini yapıyoruz. Yazarlarının yazar olarak yetkinliğine bakıyoruz. En az lisans mezunu olmasını bekliyoruz. Ön inceleme aşamasında bu şartlar varsa kitap isimsiz, yazar isimleri kapalı, yani kimliksiz bir şekilde kod verilerek sistemde gizli odaya alınır. Gizli odada yayıncı meslek örgütlerinden gelen temsilcilerle beraber bir yazılımımız vardır. Bu yazılımımızdan her bir kitap için 6 tane incelemeci atanır. 6 incelemecinin birisi Türk dili açısından denetler kitabı, birisi grafik tasarım açısından, ikisi o alandan en az 10 yıllık öğretmenlik yapmış kişidir, diğer ikisi de en az o alandan doktorası olan akademik kimlikli kişilerdir. Bu 6 incelemeci hangi kitabı incelediğini bilmeden bağımsız olarak incelemeyi yapıyorlar. 1 ay sonra Talim ve Terbiye Kurulu binasına geliyorlar o gün onları bir odaya alıyoruz. 6 incelemecinin 6 ayrı raporu tek raporda birleşiyor. Raporlar birleştikten sonra gizli şekilde puan kullanır. 0,2,3 puanlarından birisini verir. 4 alanda puan verilir. Toplamda 8 puan alması lazım. Bu kitap 8 puan alamamış. Böyle bir durumda yayıncının itiraz paneli dediğimiz panel süreci vardır. Yayıncı itiraz paneline başvurmuş ama 1'inci turda kimse 13'üncü sayfaya dair bir eleştiride bulunmamış. Kitabı biz yazmadık bir özel yayın evi yazıyor. 6 incelemeci görmedi, yazar koyarken görmedi, kurul da biz de görmedik ama reddettik. Sonra itiraz paneline geliyor. Sayfada resim pul kadar bir yere sahip. İtiraz panelindeki 4 arkadaşımız da görmemiş. İtiraz panelinde yayınevinin itiraz ettiği konularda haklı bulunmuş ikinci bir oylama yapılmış o oylamada bu kez puan almış ve geçmiş. Puan alıp geçince kitap ihaleye girme hakkı kazanır" diye konuştu.

"Türkçe 6'ncı sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar"

Bir karikatürün herhangi bir telif hakkının kontrol edilmesinin gerekip gerekmediği sorusuna Durmuş, şunları söyledi:

"Hazırlayan firmanın malı bu telif hakları ona ait. Telife dair sorunlar da ona ait. Burada Selçuk Erdem bu eserini yayınevi izinsiz kullandı diye dava açabilir. Yayıneviyle onun arasında olan bir şey var. Eserlerin telifle alakalı haklarının eda edilmiş olması yayınevinin sorumluluğundadır. Bu kitabı biz almıyoruz Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü alıyor kurum olarak MEB’in kurumu. noktaya dağıtmış. Bu hatayı bizim oradaki arkadaşlarımız bize intikal ettiği andan itibaren biz hemen şu tedbiri aldık; 1,5 milyona yakın kitaptan bahsediyoruz. Bu kitapların toplatılıp imha edilmesi anlamlı bir şey değil, büyük bir kamu zararı. Bu sayfanın imha edilmesi gerekiyor diye arkadaşlarımıza talimat gönderdik. Bütün il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz öğrencilere dağıtılmak üzere hazır bekletilen kitaplardan Türkçe 6'nvı sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar. Öğrencilerimizin eline gitmeyecek. İmha süreci pazartesi günü tamamlanmış olduğunda bize bilgi geldiğinde Talim Terbiye Kurulu olarak gözümüzden kaçtığı için özür yayınlayacağız. Bu özür somut olarak gözümüzden kaçtığı için bir özürdür. Yoksa bizim sorumluluğumuz aslında son tahlilde yok. Yayınevi burada kendi borcunu yeterince eda etmemiş demektir. Biz bu sene toplam özel sektörden ve devletten milyon küsur kitap almışız, çeşit kitap almışız. Bu kitaplardan birisi bu 13'üncü sayfayı imha ettik yerine sayfa göndermeyeceğiz. EBA’ya yükleyeceğiz. Öğretmen arkadaşlarımız öğrencileriyle beraber çalışma yaparlarken kullanacakları malzemeyi EBA’ya yükleyeceğiz. 1 sayfayı imha etmiş olacağız sadece."

CHP’li Lale Karabıyık’ın 9'uncu sınıf tarih kitabının iki kez basıldığı ve yaklaşık bin kitabın imha edildiği iddiasına ilişkin Durmuş, "İddia edene delil getirmek düşer. Sayın vekil delil getirsin ondan sonra konuşalım. Yok öyle bir şey çünkü" cevabını verdi.

"Hiçbir acı yarıştırılmaz"

Yenilenen ders kitaplarında 15 Temmuz’un Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı’ndan daha fazla yer aldığına yönelik eleştirilerin olduğu sorusuna Durmuş, "Hiçbir acı yarıştırılmaz. Bizim hiçbir zaferimiz de, hiçbir şehidimiz de, gazimiz de birbirleriyle yarıştırılacak şeyler değildir. Bunların hepsi bizimdir. Somuttan soyuta, yakından uzağa ilkesi var. 15 Temmuz tarihi şu anda 1'incisınıfa başlayan çocuklar için bile olsa sadece 1 yıllık mesafesinde. 15 Temmuz ’da yaşamış olduğumuz derin acı hepimizin acısıdır. ’de, ’lerde, ’lerde, ’lerde ilk insandan bugüne kadar yaşanan bütün acılarımız bizim acılarımızdır. Biz burada acılar yarıştırmıyoruz. Acıları yarıştırıcı ifadeleri kullanmayı kesinlikle uygun görmüyorum. Bu çok yanlış bir şey. Bu türden tavır alış insanlar arasında bölünmelere sebep olur. Biz köprüler kurmalıyız. Bu vatan bizim, bu vatanın her bir ferdi, taşı toprağı, bu vatanın bütün şehitleri bizim. Bu vatandaki bütün zaferlerde hezimetler de bizim. 15 Temmuz’u daha çok andınız, ötekisini daha az andınız yok öyle bir şey. Bizim yaptığımız sadece şu; 15 Temmuz ’yı da programlara koyduk. Anlatırken buradan geriye doğru gidiyoruz. İlkokul ortaokul buradan geriye doğru gitmek demektir. Biz 9'uncu sınıfta tarihe girmeye başlıyoruz orada da ilk Türk tarihinden başlayıp bugüne geliyoruz. İlkokulda yakından uzağa ’dan geriye geliyoruz. Hiçbirini de yarıştırmıyoruz. Bunu bir daha herhangi birisinin söylemesini çok ayıplarım" değerlendirmesinde bulundu.

Programlardaki yenilikleri de anlatan Alpaslan Durmuş, hayat bilgisindeki evimde hayat, okulumda hayat, ülkemde hayat, doğada hayat, sağlıklı hayat, güvenli hayat başlıklarının çocuğu hayata hazırladığını anlattı. Durmuş, "Müzikte çocuğunuz 3 tane temel odak üzerinden yürüyor. Dinleme, söyleme. Bizim türkülerimizi öğreniyor çocuğumuz bir taraftan ‘Minnet eylemem’, bir taraftan ‘Olmaz ilaç sine-i sad pareme’ diyor, bir taraftan da ‘Oynama şıkıdım şıkıdım’ diyor. Bütün müzikleri tanıyor dinliyor. Başta ülkemiz olmak üzere doğudan batıya kuzeyden güneye bütün dünya müziklerine her yıl birisine odaklanıyor bir arşiv oluşturuyor" açıklamasında bulundu.

Durmuş, 51 tane programın izleme değerlendirmesini de yaptıklarını sözlerine ekledi.

Bundan sonra ders kitapların kuşe kağıda basılacağına ilişkin haberlerle ilgili Durmuş, "Bundan sonra 'dan itibaren bütün kitaplar kuşe olacakmış gibi cümle vardı. O cümle teknik olarak da bilgi olarak da yanlış" dedi.

Toplantıda basın mensupları eğitim öğretim yılı için yenilenen programlar çerçevesinde basılan kitaplardan da görüntü aldı.

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Dönmez uzaktan eğitimle ilgili soruları yanıtladı

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dönmez, "EBA işlevini etkili bir biçimde yerine getirmektedir. Fakat ilerde sorun olmayacağı anlamına gelmez. Yöneticiler, sorun çözmek için vardır" dedi.

-

Haberler - Anadolu Ajans&#x;

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez, başta uzaktan eğitim olmak üzere eğitim gündemiyle ilgili soruları yanıtladı.

Üniversitelerde bu akademik yıl da uzaktan eğitim yapılacak, Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülen uzaktan eğitim, üniversitelerde yapılandan farklı mı?

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan uzaktan eğitim, bugüne kadar çeşitli üniversiteler tarafından verilen uzaktan eğitimden çok farklıdır. MEB tarafından verilen uzaktan eğitimin hedef kitlesi olan öğrencilerin yaşları, gelişimsel düzeyleri ve dolayısı ile sınıf düzeyleri birbirinden çok farklıdır. Bu farklılık nedeni ile ders içeriklerinin, anlatım yöntemlerinin ve kullanılan dilin çocukların yaşlarına ve gelişim özelliklerine uygun olması gerekir. Bir başka deyişle, her kademede ve her sınıf düzeyinde yapılacak derslerin, bu derslere ilişkin çekimlerin ve içeriğin pedagojik olarak çocuğa uygun olması gerekir.

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan&#x; Dönmez uzaktan eğitimle ilgili sorular&#x; yan&#x;tlad&#x; - 1

Çok kullanılan kavramlardan biri de pedagoji, pedagoji nedir ya da çocuğun pedagojisine uygunluk ifadesi ile ne anlatmak istiyorsunuz?

Pedagoji kelimesi eski Yunancadan gelen bir kelimedir. Çocuk bakıcısı, eğitmen gibi anlamlara gelmekle birlikte bugün Türkçede eğitim bilim anlamında kullanılmaktadır. Eğitim bilimleri alanı başta psikoloji ve sosyoloji olmak üzere ilgili diğer alanların bulgularından yararlanmak suretiyle eğitime bütüncül bir bakış açısı getirir. Eğitime ilişkin genel ilkeler belirlemeye çalışır. Çocuğa uygunluk açısından baktığımızda, önemli ölçüde onun psikolojik özelliklerini dikkate almak gerekir. Psikolojinin bir alt alanı olan eğitim psikolojisi çocuğun gelişim ve öğrenmeye ilişkin özelliklerini inceler. Sözgelimi çocukların çeşitli gelişim dönemlerinin tipik özellikleri vardır. Çocuğun eğitiminde bu dönemin özelliklerinden yararlanılabilir.

Fakat her bireyi diğerlerinden ayıran kendine özgü yönleri de vardır. Bu farklılıklar çocuğun kişiliğinden, zeka ve yeteneklerinden, çevresinden, ailesinden kaynaklanabilir. Kısaca söylemek gerekirse pedagoji çocuğun eğitimi için çok yönlü olarak tanınmasını ve eğitimin bireyselleştirilmesini gerektirir. Bakın çok ilginçtir, yaptığımız araştırmalarda, bu uzaktan eğitim sürecinde, içe dönük kişilik özelliklerine sahip olan, bireysel çalışmayı tercih eden öğrencilerin daha başarılı oldukları görülmüştür.

Öyleyse eğitimin giderek bireyselleştirilmesi gerekir, değil mi? Ülkemizde yapılanın böyle olduğunu söylemek mümkün mü?

Kuramsal olarak bakıldığında felsefesi itibarı ile eğitim sistemimiz bireyselleştirilmiş bir eğitimi öngörür, fakat maalesef uygulama toptancıdır. Bakın ben Talim ve Terbiye Kurulu Başkanıyım, sorumlu olduğum çalışma alanlarının başında eğitim müfredatı gelir. Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum "müfredat", "fert" kökünden gelir. Yani eğitim programının bireyselleştirilmesine işaret eder.

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan&#x; Dönmez uzaktan eğitimle ilgili sorular&#x; yan&#x;tlad&#x; - 2

"EBA ÜZERİNDEN BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ DESTEK HİZMETİ SUNULUYOR"

Peki bu nasıl olacak, bir müfredat hazırlayıp bunun herkese uygun olmasını sağlayabilir miyiz?

Açıkça söylemek gerekirse hayır. Bunu yapması gereken öğretmendir. İyi yetişmiş öğretmen müfredatı yorumlar, öğrencinin özelliklerini, çevresel faktörleri daha birçok değişkeni dikkate alarak her bir öğrenciye uygun hale getirir. Bu nedenle öğretmenin öncelikle müfredatı bilmesi ve anlaması gerekir. Aslında Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan genel amaçlara bakıldığında bireyi merkeze alan daha ilerlemeci ve varoluşçu bir anlayışın egemen olduğunu görürüz. Bu kanun yılında çıkarıldı. Üzerinden nereden baksanız 50 yıla yakın bir zaman geçti, aslında sorulması gereken soru, 'Bu dönüşümü bugüne kadar neden gerçekleştiremediğimiz' olmalıdır.

Milli Eğitim Temel Kanunu'nun üzerinden 50 yıla yakın bir süre geçtiği halde bu toptancılıktan neden vazgeçemedik, bu dönüşümü neden gerçekleştiremedik?

Tabii ki ben bir bilim insanı olarak sosyal olayların tek bir nedene bağlı olarak açıklanamayacağını bilirim. Bu nedenle bu soruyu önemli gördüğüm birkaç nokta üzerinde durarak açıklamak isterim. Şöyle ki; birincisi bizdeki okullar ve eğitim anlayışı önemli ölçüde sanayi toplumunun ürünüdür. Standartlaştırma ve seri üretim mantığına dayanır ve fabrika metaforunu kullanır. İkincisi 50 yıl öncesini düşünecek olursak, o dönemde okul sayısı yetersiz, öğretmen sayısı yetersiz, sorun önemli ölçüde pedagojik formasyonu olmayan herhangi bir yükseköğretim kurumundan mezun olduğu için öğretmen olarak atananların öğretmenliği kendi öğretmenlerinin yaptığı şey sanmaları olabilir.

Üçüncüsü, eğitimle ilgili diğer önemli kanunlar gibi Milli Eğitim Temel Kanunu'nun da muhtırasından sonra ara dönemde tepeden inme bir biçimde çıkarılması ve eğitim çevrelerinin bu değişikliğe hazır olmamaları olabilir. Dördüncüsü ise hala devam ettiği gibi öğretmen yetiştiren kurumların ya da mezunları öğretmen olan kurumların lisans döneminde ya da formasyon programında öğretim programları ile tanışmamaları, program okuryazarı olmamaları ve bu kurumların mevcut programlarının gerçekten öğretmen yetiştirmek üzere kurgulanmamış olmaları olabilir. Bu sorunun cevabı oldukça uzayabilir fakat günümüze gelecek olursak, EBA üzerinden bireyselleştirilmiş bir destek hizmeti sunduğumuzu, her öğrencinin istediği öğretmeni seçerek istediği konuyu tekrar tekrar dinleme imkanına sahip olduğunu, hızla bireyselleştirilmiş bir eğitime doğru gittiğimizi söyleyebilirim.

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan&#x; Dönmez uzaktan eğitimle ilgili sorular&#x; yan&#x;tlad&#x; - 3

"EBA SİSTEMİ 1 MİLYONU AŞTIĞINDA SİSTEM ZAMAN ZAMAN ZORLANIYOR"

Dönem başında çöktü dediler, siber saldırı dediler, EBA'nın durumu nedir?

Eğitim Bilişim Ağı (EBA) kendi alanında dünya çapında tıklanma rekoru kıran bir portaldır. Öğretmenlerimiz, Türkiye'nin dört bir yanında EBA üzerinden aynı anda 1 milyondan fazla canlı sınıf uygulaması yapabilmekte, aynı anda 7 milyondan fazla öğrenci sistemi aktif olarak kullanabilmektedir. Tabii ki MEB'in inisiyatifi dışında, internet sağlayıcı firmaların altyapılarından ve aşırı yüklenmeden kaynaklanan bazı sorunlar yaşanabilir. Aktif olarak kullanıldığında sistem olağanüstü bir yük üstlenmekte hatta milyarları aşan tıklanma sayısı ile dünyada en çok tıklanan sistemlerden biri durumuna gelmektedir. Daha önceki dönemde canlı ders uygulamaları için oluşturulan 40 bin canlı ders kapasitesinin yarısı bile kullanılmamışken bu dönemde kapasite 1 milyonu aştığı halde sistem zaman zaman zorlanmaktadır. Bu durum talebin arttığını, öğrencilerin uzaktan eğitime daha fazla ilgi duyduklarını göstermesi açısından olumlu bir gelişmedir. Teknik altyapı ile ilgili sorunlar, çözülmesi nispeten daha kolay sorunlardır. Bu tür sorunlar kısa sürede çözülebilir. Nitekim çözülmüştür. Önemli olan öğrencilerin bu ilgisinin ve motivasyonunun sürdürülebilmesidir. Şu anda EBA'ya ilişkin bir sorun yoktur. İşlevini etkili bir biçimde yerine getirmektedir. Fakat bu durum ileride de hiç sorun olmayacağı anlamına gelmez. Yaşayan sistemler entropi üretirler. Dengeleri bozulur. Yeni denge durumuna doğru evrilebilirler. Yaşamak sorun çözmektir. Yöneticiler sorun çözmek için vardır.

Uzaktan eğitime alışmaya başlandı, erişim sorunları da hızlı çözülüyor, EBA destek noktalarının sayısı hızla artıyor. Bu kadar yatırım yapılıyor, salgın biterse uzaktan eğitim de bitecek mi? Yoksa böyle devam mı edecek?

Tabii ki böyle devam etmeyecek ama uzaktan eğitim de tamamen sona ermeyecek. Kısaca söylemek gerekirse uzaktan eğitim yüz yüze eğitimin yerini tutmaz. Biz de uzaktan eğitimi bu şekli ile zorunluluk nedeni ile uyguluyoruz. Fakat ileride bazı derslerin ya da dersin bir kısmının uzaktan yapılamayacağı anlamına gelmez. Biz özellikle sosyal duygusal öğrenme becerilerini bu amaçla tasarım beceri atölyelerini önemsiyoruz. Bu tür uygulamalar için yer ve zaman sağlamamız gerekiyor. Tabii ki, öğrencinin okuyarak, dinleyerek yapabileceği bazı derslerin uzaktan eğitimle yapılması mümkündür.

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkan&#x; Dönmez uzaktan eğitimle ilgili sorular&#x; yan&#x;tlad&#x; - 4

"BECERİ EĞİTİMİ 'ORTAM' GEREKTİRİR"

Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim arasındaki temel farklılık nedir? Biri diğerinin alternatifi midir?

Aslında yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim arasındaki en önemli fark, öğrencilerin okulda kendi yaşıtları ile ortak ilgi alanları ve gereksinimleri doğrultusunda eşitlik temeline dayalı sosyal ilişkiler geliştirme olanağı bulmaları ve böylece kendilerini, ilgi ve yeteneklerini daha iyi ve doğru olarak tanıyabilmeleridir. Önemli olan bilginin aktarılması değildir. Günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolaylaşmıştır. Bilgiyi merkeze alan anlayış yerini bireyi merkeze alan bir anlayışa bırakmıştır. Bu nedenle eğitimde önemli olan okulun sosyal-duygusal öğrenmeler için sosyal etkileşim ortamı olma özelliğidir. Yüz yüze eğitimi önemli kılan da budur. Ayrıca, öğrencinin okul rol setindeki arkadaş, alt sınıf, üst sınıf, öğretmen, müdür gibi rollerle etkileşimi, kendisini ifade etme biçimi, kendisine ilişkin daha gerçekçi bir algıya sahip olmasına ve sağlıklı bir kimlik geliştirmesine katkıda bulunur.

Yine bu bağlamda yetenek ve beceri gerektiren sanat ve spor dersleri, tasarım beceri atölyeleri, eğitsel anlamda uzaktan eğitimde yeri doldurulamayacak bir değere ve öneme sahiptir. Bu yüzden eğitimciler olarak dileğimiz ve çabamız bir an önce yaşadığımız salgın sürecinin sona ermesi ve çocuklarımızın arkadaşlarına, okullarına ve öğretmenlerine kavuşmalarıdır. Sorunuzun 'Biri diğerinin alternatifi midir?' kısmına gelince, bu soruya 'hayır' diyebilirim. Çünkü kitaplardan ıslık çalmayı öğrenemezsiniz. Beceri eğitimi 'ortam' gerektirir. Bir kısım beceriler grup içinde öğrenilir. Fakat uzaktan eğitim, okul içinde yapılan eğitimi destekleyebilir. İhtiyaç olduğu durumlarda uzaktan eğitim olanaklarından yararlanılabilir ve yararlanacağız. Normal zamanda da EBA TV ve EBA alt yapısı çok farklı eğitimlerle öğrencilere destek olmaya devam edecek.

ARŞİV: UZAKTAN EĞİTİMDE AİLELER NELERE DİKKAT ETMELİ?

EĞ&#x;T&#x;M HABERLER&#x;

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası