“Çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir.”
İki büyük dünya savaşıyla sarsılan geçtiğimiz yüzyıldaStefan Zweig, en meşhur olanı Satranç başta olmak üzere birçok uzun hikaye kitabı kaleme aldı. Eserlerinde kişisel psikolojilere mercek tutan ve insan toplulukları üzerinden tahliller yapan yazarın oldukça çalkantılı bir hayatı oldu.
Şimdi, tüm dünyada büyük yankı uyandıran Satranç hakkındaki ilginç gerçeklerden bahsederken Stefan Zweig’ın hayatına da daha yakında bakalım.
Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açan yazar, nasyonal sosyalistlerin iktidara gelmesini izleyen dönemde, apar topar yurt dışına iltica etmek zorunda kaldı. Ne yazık ki sürgün hayatından ve çektiklerinden sıkılan, artık olanları katlanılmaz bulan yazar, Satranç kitabının yayımlanmasından bir sene kadar sonra, hayat yoldaşı ve eşi Lotte ile birlikte intihar etti. Bu nedenle kitabın bir tür “veda mektubu” veya “son bir hesaplaşma” olarak görülmesi mümkün. Trajik olan şu ki; intihar etmelerinin üzerinden çok geçmeden Naziler açtıkları cephelerde birer birer yenilgi almaya ve geri çekilmeye başladılar. Ancak yazarın ifade ettiği gibi kendisinin artık yeni bir sabahı bekleyecek takati kalmamıştı.
Usta yazarın Nazilere yönelik gizli eleştirisinin izleri, bu başyapıtta sürülebilir. Bu kısa kitapta yazar, başarılı ama tek yönlü ve bilgisiz bir kimse olan satranç ustasıyla aslında Adolf Hitler’e gönderme yapmaktadır. Naziler, iktidara gelmeyi başaran ancak son derece tek yönlü ve vicdandan yoksun, iktidar dışında başka hiçbir şeye aklı ermeyen sığ kişilerdir. Kitaptaki Marko Czentovic de satranç şampiyonu olup ödül almasına rağmen, oldukça budala, donanımsız, eğitimsiz, son derece bilgisiz, hatta iki lafı bir araya getiremediği için gazetecilerin mikrofonlarından köşe bucak kaçan bir profil olarak betimlenir.
Günlüklerinden ve çevresindekilerden öğrendiklerimize göre Stefan Zweig kişisel yaşamında satranç oyununu çok seviyordu çünkü bu oyun kendisini katı gerçeklikten bir süre uzaklaştırıyor, yaralarını bir anlığına da olsa dindiriyordu. Salzburg şehrinde geçirdiği zamanlarda bazen satranç oyununa yöneliyordu. Brezilya’ya iltica edip artık Petropolis kentinde yaşamaya başladığında bir satranç kılavuzu satın almıştı. Vakit buldukça bu bölgede eşiyle beraber satranç turnuvalarına iştirak ediyordu. İltica ettiği ülkelerde, yürüyüş yapıp, sabahları kahve içtikten sonra satranç oynamayı kemikleşmiş bir alışkanlık haline getirmişti. Günlüklerinin bazı satırlarında bahsini açtığı satranç oyununda anlaşılan farklı ve tatmin edici bir takım cazip unsurlarla karşılaşıyordu; kendisini teskin eden, yatıştıran, estetik açıdan doyurucu psikoaktif somut unsurlar
Kitapta yer alan Dr B isimli karakterin yaşadığı yersiz yurtsuzluk hissi ve vurgusu boşuna değil. Yazarın diğer birçok duygusunu yansıtan kitap, gurbeti ve yurtsuzluğu da sayfalara aktarıyor. Zira kitabı yazarken yazar Brezilya’da sürgün hayatı yaşıyordu. Naziler iktidara geldiklerinden () bir yıl sonra () Stefan Zweig’ın evini silah zoruyla aramışlardı. Stefan Zweig bu ürpertici olaydan sonra apar topar yurtdışına çıkma gerekliliği hissetti ve zaman kaybetmeden bu isteğini yerine getirdi. Yazarın vefatına dek sürecek olan sürgün hayatı böylece başlamış oldu.
Kitap ilk olarak Arjantin’in başkenti olan Buenos Aires’te adet basıldı. Birkaç yıl içinde başka ülkelerde yayımlandığında da büyük ilgi görmeye başladı.
Dr B satranç oynamayı Nazi iktidarı tarafından kapatıldığı hücresinde can sıkıntısından ve yapacak bir şey olmadığından ötürü öğreniyor. Aslında somut olarak satranç aletlerine sahip olmadığı için bulunduğu küçük odada volta atarak, zihni üzerinden, kendi kendine satranç oynuyor. Mirko ile karşılıklı oturduğu oyun masasında, 20 yılı aşkın süredir satranca el sürmemiş biri olarak bulunuyor. Diğer karakter olan satranç şampiyonu Mirko ise doğal bir kabiliyetle satranç oynuyor ve satrançla ilgili herhangi bir okula gitmiyor. Uzun lafın kısası kahraman ve anti-kahraman mahiyetinde bulunan en önemli iki karakterin sistematik bir satranç eğitimi geçmişi yok. İkisi de gelişigüzel ve tamamen rastlantısal biçimde satranç oynamayı öğrenip yaşamlarına entegre ediyorlar. Kim bilir, belki yazar burada da ilk bakışta anlaşılması güç bir alegoriye başvurma gereksinimi duymuştur.
senesinde romanın içeriğinden uyarlanan bir opera epey beğeni topladı. Bazı filmler Satranç romanından esinlenildiler. Bunların başında Çekoslovakya yapımı Královská hra ve Šach mat gelir. Bunların yanı sıra Alman yapımı Brainwashed de vakt-i zamanında oldukça dikkat çekmiştir. Sözün özü Satranç isimli uzun hikaye sanatlar arası bir nitelik kazanmış, birden fazla sanata uygunluk göstermiştir.
Yakın tarihte edebiyat tarihçileri ve araştırmacıları Satranç eserindeki anlatıcının gizemi üzerine kafa yormuştur. Anlatıcının kim olduğu, nereden geldiği, mesleği bilinmemektedir. Anlatıcı sadece oradadır. Karakterler nereye giderse oraya savrulan bir gölge gibidir. Görünen o ki bu etken, romanı okurların gözünde bir nebze tuhaflaştırıyor. Novella (roman) türünün tipik bir örneği olarak aynen bu eserde de olaylar aniden gelişiyor, öngörülemiyor ya da önceden güç bela kestiriliyor, karakterler çorap söküğü gibi her yerden çıkabiliyor.
Öte taraftan karakterlerin bulundukları ilk yerler, Czentovic’in doğup çocukluğunu geçirdiği köy veya kasaba, daha sonradan yolcu gemisiTüm bu lokasyonlar son derece sınırlı mekanlardır ve muhtemelen yazar tarafından bilinçli olarak tercih edilip romana özenle yerleştirilmişlerdir. Titizlikle seçilmiş sınırlı mekanların özgürlük kavramını ihlal eden bir vurgu olduğu düşünülebilir.
Mekanların planlı, bilinçli ve tuhaf biçimde tercih edilmesine dair diğer bir kanıt da kitaptaki gemi kısmıdır. Kitaptaki gemi kısmı edebiyat ve sanat eleştirmenlerine göre vatansızlığı temsil eden mekanlardan biri. Bunun nedeni de aslında oldukça anlaşılır. Bir düşünün; vatansızlığı sembolize etme hususunda uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında, topraktan, toprağın üzerinde yaşayan kalabalıklardan ırak ve sonuçta yapayalnız bir gemiden daha uygun çok az şey vardır.
Kitabın kendisiyle başladığı satranç şampiyonu Czentovic’in bir şekilde Nazi iktidarıyla özdeşleştirildiğini ve böylece sembolize edildiğini söylemiştik. Dr B ise uzun süreler boyunca hücre hapsine mahkum edilmiş, hor görülmüş, ezilmiş, işkence görmüş taraftı. Burada Zweig’in Dr B ile Yahudi kimliğini simgeleştirdiği ve insanlaştırdığı söylenebilir. Nihayetinde satranç oyununun sonunda galip gelen taraf Czentovic, yani Nazi iktidarıdır. Ancak güçlü olan taraf halen Dr B’den başkası değildir, çünkü oyunu bitirebilecek zihinsel güce ve yetkinliğe sahip kişidir. Oyunu oynamamayı tercih edebilecek kadar bilinçli, özgür ve güçlüdür.
Elbette dikkatli olan ve konuları derinleştirmesini bilen okurlar bunun yalnızca Yahudi kimliğiyle ilgili olmadığının ayırdına bir çırpıda varabilir. Burada savaşan taraflar aslında görgülü, donanımlı, sosyal ve bilinçli bir birey olan Dr B ile becerileri olmamasına rağmen bir şekilde toplumda yücelen, dünya şampiyonluğunu elde eden Czentovic’tir.
Son olarak; Stefan Zweig’ın bu eşsiz eserini Storytel’de Okan Bayülgen’in sesinden dinleyerek, bambaşka bir Satranç deneyimine dönüştürebilirsin.
Dünya KlasikleriE-kitapSesli Kitapstefan zweıg satranç kitap soruları,satranç kitabıyla ilgili test çöz,satranç kitap testi,satranç kitabı testi ve cevapları,satranç kitabı online soruları,satranç değerlendirme testi,satranç kitabının yazılı soruları
SATRANÇ KİTABININ KONUSU
Yaşamında birisi ile hiç satranç oynamamış bir avukatın kitaplardan öğrendikleri ile dünya şampiyonunu yenişi.
SATRANÇ KİTABININ ÖZETİ
New York’tan Buenos’e giden bir yolcu gemisinde bulunan bir milyoner , dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic’e , para karşılığı bir parti satranç oynamayı önerir. İkisinin oyununu izleyen Avusturyalı Dr.B oyun esnasında kendini tutamayıp onların oyununa karışınca, şampiyonla karşılaşması teklif edileri kendisine. Gestapo tarafından bir otel odasına kapatılan, oyalanacak hiç bir şeyi olmadan, bu odada uzunca bir süre tek başına kalan, yalnızca sorgulama için bu odadan çıkartılan Dr.B bir gün, tesadüf sonucu gizlice eline geçirdiği bir satranç kitabından bu oyunun tüm inceliklerini öğrenmiştir. Satranç tahtası ve taşları yoktur, ancak, önce ekmek içinden yaptığı satranç taşlarıyla sonra da tümüyle belleğinde oynayarak bir satranç ustası olup çikar. Lakin bu tutkusu yüzünden sinir krizlerine beyin ağrılarına yakalanır.
Etiketler:satranç değerlendirme testisatranç kitabı online sorularısatranç kitabı testi ve cevaplarısatranç kitabının yazılı sorularısatranç kitabıyla ilgili test çözsatranç kitap testistefan zweıg satranç kitap soruları
Satranç, “İncecik bir kitaba, tarihin en büyük acılarını sığdırmak mümkün müdür?” sorusunun cevabı niteliğini taşıyor. Avusturyalı Yazar Stefan Zweig tarafından yılında kaleme alınan eser, sembolik ve özlü anlatımıyla II. Dünya Savaşı’nın tüm yıkıcılığını dile getiriyor.
Satranç, aynı adı aldığı tarihi oyunun sembolik ögelerini taşıyor. Savaş alanı ve birbirlerini akıl dolu hamlelerle yenmeye çalışan iki taraf… Kitabın olay örgüsü, bir gemide yapılan satranç düellosu etrafında şekilleniyor. Biri var olmak, diğeri ise yok olmamak için satranca sarılmış olan iki rakibin bu anlam dolu çekişmesinde, yakın tarihe dair derin izler bulacaksınız.
Nefes Kesici Bir Düelloya Hazır Olun!
Kitap, eserde adı belirtilmeyen baş karakterin New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemiye binmesiyle başlıyor. Öykü boyunca anlatıcılık rolünü üstlenen baş karakter, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic’in de gemide olduğunu öğreniyor. Onunla bir maç yapmak istiyor ancak Czentovic buna hiç de istekli görünmüyor.
Bunun üzerine baş karakter, onun dikkatini çekebilmek için McConnor adlı bir adamla satranç masasına oturuyor. Oyun yine de Czentovic’in dikkatini çekmeyi başaramıyor. En sonunda McConnor, Czentovic’e para karşılığı maç teklif ediyor. Ancak bu şekilde ikna edilebilen Czentovic, böylelikle masadaki yerini alıyor.
McConnor kaybedeceği bir hamle yapmak üzereyken, yabancı bir ses duruma müdahale ediyor. Kitapta Dr. B. adıyla verilen sesin sahibi, satrançtaki hünerini Czentovic’ten apayrı bir hikayeye borçlu olarak anlatılıyor. Kitabın gelişme bölümünün doruklarında, ikili arasında kıyasıya bir rekabet gelişiyor. Öyle ki iş artık, satrançtan ziyade savaşın acı bir temsiline dönüşüyor.
Stefan Zweig Kimdir?
Stefan Zweig’ın hayatı,Satranç’ın satır aralarını tümüyle kavramak adına okurlara önemli ipuçları vermektedir. doğumlu Zweig, her iki dünya savaşının da merkezinde bulunan Avusturya’da dünyaya gelmiştir. Gençlik ve yetişkinlik dönemlerini savaş ortamında geçiren yazar, daima savaşın karşısında bir tutum sergilemiştir. Bu durum, Zweig’ı Nazi yönetiminin baskısıyla da karşı karşıya getirmiştir.
Zweig, gördüğü baskı üzerine yılından itibaren önce Londra’da, ardından Portekiz’de yaşamıştır. Daha sonra sırasıyla “New York”, “Arjantin”, Paraguay’a giden yazar, son olarak Brezilya’ya yerleşmiştir. Zweig, son kitabı olan Satranç’ı, Rio De Janerio’da ’de kaleme almıştır. Aynı yıl, eşiyle birlikte katıldığı Rio Karnavalı esnasında Nazilerin Afrika’ya da saldırdığını öğrenmiştir. Bu haber, Zweig ve eşinin savaşa dair körüklenen umutsuzluğu ve çiftin intiharıyla son bulmuştur.
En Sevilen Kitaplara Hemen Şimdi Sahip Olun!
Güçlü konusu ve bir solukta okunacak sürükleyici hikayesi ile Stefan Zweig’ın Satranç kitabını hala okumadıysanız hemen şimdi sepetinize ekleyin! Yaşam öyküleriyle aklınızda yer edecek Mirko Czentovic ve Dr. B.’nin akıl dolu hamlelerine siz de anbean seyirci olun.
Satranç romanı, dünya edebiyatının en ünlü yapıtlarından biridir. Stefan Zweigin kaleme aldığı bu eser, İkinci Dünya Savaşından önce Avrupada yaşanan toplumsal ve siyasal değişimleri yansıtır. Satranç, birçok temayı bir arada barındırır ve insan doğası, sanat, güç, kontrol, tarih ve kişisel özgürlük gibi konuları ele alır. İşte Satranç romanının detaylı özeti:
Hikayenin Başlangıcı
Satranç romanı, yılında Buenos Aireste gerçekleşen bir satranç maçı ile başlar. Bu maçın oyuncuları arasında, Amerikalı bir gazeteci, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic ve Dr. B adında bir eski mahkum yer alır. Dr. B, çocukluğunda satranç oynamayı öğrenmiş ve bu oyunu hapishanede oynayarak zamanını geçirmiştir. Dr. B, gazeteci tarafından davet edilerek bu maça katılmıştır.
Mirko Czentovic, satrançta üstün bir yeteneğe sahiptir ve kendini diğer insanlardan üstün görmektedir. Bu durum, Dr. Bnin dikkatini çeker ve onunla maç yapmak istediğini söyler. Maçın sonunda, Dr. B, Czentovici yenmeyi başarır.
Dr. Bnin Geçmişi
Dr. B, maçtan sonra kendisini anlatmaya başlar. Kendisi, eski bir Avusturya asilzadesidir ve Naziler tarafından tutuklanmıştır. Dr. B, hapishanede kalmakta olduğu dönemde, satranç oynamaya başlamış ve bu oyun sayesinde zihinsel ve ruhsal çöküntüsünden kurtulmuştur.
Dr. B, hapishanede, satranç ustası olan bir İtalyan subayıyla da tanışmıştır. Bu subay, satranç oynama yeteneği sayesinde diğer mahkumların saygısını kazanmıştır. Ancak, subayın Almanların eline geçmesi sonrasında, Dr. B, satranç oyununu kullanarak subayı kurtarmayı başarmıştır.
Dr. Bnin Hikayesi
Dr. B, satranç maçının ardından, onu dinleyen bir grup insana kendi hikayesini anlatır. Kendisi, Avrupada geçmişte yaşanan değişimleri ve bu değişimlerin insanların hayatları üzerindeki etkilerini anlatır.
Dr. Bnin hikayesi, yılında Viyanada başlar. O dönemde, Viyananın sosyal yapısı değişim geçirmekteydi ve Yahudiler toplumda aşağılanmaktaydı. Dr. B, o dönemde bir Yahudi olarak toplumda kabul görmediğini ve hatta taciz edildiğini söyler. Bu nedenle, Dr. Bnin ailesi, Amerikaya göç etme kararı alır.
Dr. B, Amerikada yıllarca yaşar ve kendini bir doktor olarak kabul ettirir. Ancak, Dr. B, hayatında hiç mutlu olmaz. Kendisi, savaşın patlak vermesi sonrasında Avrupaya geri dönmek zorunda kalır. Ancak, Avrupada onu bekleyen şey, tutuklanmak ve hapishaneye gönderilmektir.
Dr. B, hapishanede, satranç oynayarak hayatta kalmayı öğrenir. Satranç, onun için hem bir hobi hem de bir kaçış yolu olur. Dr. B, satranç sayesinde zihinsel ve ruhsal olarak kendini geliştirir ve hatta eski İtalyan subayını kurtarmayı başarır.
Sonuç
Roman, Dr. Bnin hikayesi sonrasında sona erer. Stefan Zweig, Satranç romanında, insan doğasını, sanatı, tarihi ve toplumsal değişimleri ele alır. Zweig, aynı zamanda, insanın hayatta kalmak için nasıl bir şey yaptığına dair felsefi bir bakış açısı sunar. Roman, satranç oyunu aracılığıyla, insanın kendisini aşmasını, zekasını kullanmasını ve düşüncelerini özgürce ifade etmesini sağlar. Satranç, Zweigin diğer eserleri gibi, insan doğasına dair derin bir anlayışa sahiptir ve okuyucuların düşünmesini sağlayan bir yapıttır.
Öncelikle, hangi satranç kitabından bahsettiğiniz konusunda net bir bilgi vermediğiniz için, genel bir karakter analizi yapacağım.
Bir satranç kitabının karakterleri genellikle yazarın yaklaşımına ve kitabın amacına bağlı olarak değişebilir. Ancak, genellikle bir satranç kitabında karakterler, özellikle ustalar ve tarihi figürler, şöyle tasvir edilir:
Sonuç olarak, bir satranç kitabının karakterleri, oyunun stratejik, taktiksel ve zekaya dayalı doğasını yansıtır. Ustalar, tarihi figürler ve yazarlar genellikle zeki, hırslı ve disiplinli karakterler olarak tasvir edilir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası