FRAGMANI İZLE
İzlemek İstiyorum
Eleştiri yaz!
Güney Afrika'nın efsaneleşen özgürlük savunucusu Nelson Mandela'nın yaşamını kronolojik biçimde takip eden film, Mandela'nın bir taşra kasabasındaki çocukluğundan başlayarak, Güney Afrika'nın demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk başkanı olmasına kadar geçen sürecini beyazperdeye taşıyor. Mandela, henüz genç bir hukuk öğrencisiyken, politikaya duyduğu büyük ilginin sonucunda Güney Afrika'da demokrasinin en önde gelen savaşçılarından biri olur. yılında çarptırıldığı hapis cezasıyla birlikte kontrol altına alınsa da 27 yılın ardından özgürlüğüne kavuştuğunda mücadelesine devam eder. yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Mandela, bir yıl sonra ülkenin ilk siyahi başkanı olarak göreve gelir.
Yönetmenliğini Justin Chadwick'in üstlendiği ve William Nicholson'ın senaryosuyla çekilen filmin başrolü başarılı aktör Idris Elba'ya ait. Filmin kadrosunda Naomie Harris, Robert Hobbs ve Mark Elderkin gibi isimler de yer alıyor.
Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol (Mandela: Long Walk to Freedom), muhteşem Nelson Mandela’nın aynı oranda muhteşem yaşamı hakkında fazla bilgisi olmayan seyirci için yerinde bir biyografi, yüzeyden ilerleyen bir tarih dersi olarak işlev görecektir. Mandela ve Güney Afrika’nın tarihini yakından bilen seyirci ise bilmediği bir detayı aktarmayan, fazla düz ve alışılagelmiş klasik bir biyografi stili ile karşılaşacak. Mandela’nın otobiyografik kitabından uyarlanmış olan film, kişisel yaşamındaki her zorluğa rağmen beyaz azınlık tarafından zulüm edilen siyah toplumuna ümit aşılamaktan vazgeçmeyen Madiba’yı (Mandela’nın ünlü kabile ismi), ’lı yılların sonunda ANC (African National Congress)’in lideri olmasından, ’lı yıllarda çok sevdiği ülkesinin cumhurbaşkanı olmasına kadar lineer bir montaj ile inceliyor. Okuyucularımız bu noktada "spoiler - sürprizbozan- vermeyin" demesin, açıkçası
Eleştirinin tamamıÖneriler
İnsanlar özgürlük için neler veriyor gerçekten çok etkileyici bir hayat hikayesi izlenilmesi gereken filmlerden biri iyi seyirler
Twitter'dan birleştirdiklerim: Biyografi filmleri uyarlamak zordur büyük nedeni a:Long Walk To Freedom da maalesef bu nedenden muzdarip tabi efsanevi bağımsızlık direnişçisi lider Nelson Mandela'ya yaraşır bir esi gereken bir saygı funduszeue.info Elba'nın plastik makyaj konusunda göze çarpan sıkıntıları olsa da oturaklı performansına engel değ yanında makyajın uyumsuzluğu Hopkins'in Hitchcock'u kadar da göze batmıten
Devamını oku
Beyazlar ve siyahların hikayesini anlatan güzel bir kitap tavsiye etmek istiyorum: Alex Haley'in Kökler kitabı
Film hakkındaki yorumlarım ve etkileyici diyaloglar için tıklayınız:
funduszeue.info
'Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol', Nelson Mandela'nın bizzat kaleme aldığı ve tarihinde ilk basımı gerçekleşen otobiyografik kitaptan sinemaya uyarlandı.
Mandela: Long Walk to Freedom, Nelson Mandela figürünün göründüğü ilk film değil. Zira ünlü lidere yer verilen yapımlar arasında Goodbye Bafana () ve Invictus () gibi filmler bulunuyor.
Ülke İngiltere, Güney Afrika
Dağıtımcı Pinema
Yapım yılı
Metrajuzun metrajlı film
İlginç Detaylar 2 başlık
Bütçe35 $
Dil İngilizce, Afrikaanca
Görüntü formatı -
RenkRenkli
Ses formatı-
Yapım formatı-
Viza numarası-
Tüm Sinema Haberleri
En Popüler Fragmanlar
Vizyondaki En İyi Filmler
OKPlayer'da video üzerine tıkladıktan sonra saniye içerisinde başlar. Donma sorunu yaşıyorsanız BURAYA tıklayıp sorunu nasıl çözebileceğinize göz atabilirsiniz.
Telif Hakkı:
funduszeue.info, sayılı yasada tanımlanan yer sağlayıcı olarak hizmet vermektedir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, Hak İhlali Bildirimi sayfasından bize ulaşabilirler.deneme bonusu veren siteler1xbetYouwindeneme bonusu veren sitelerbonus veren sitelerPoker Oynasuperbetin girişcasino sitelerislot siteleribonus veren sitelerbedava bonus veren sitelergrandpashabetslot oyun sitelericanlı funduszeue.infoobet
Justin Chadwickin yönettiği Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol (Mandela: Long Walk to Freedom) Mandelanın otobiyografisinden yola çıkılarak yaratılmış. Ancak film, bu tarihî kişiliğin hayatının kırılma noktalarını da, ideolojisinin ayrıntılarını da seyirciyle paylaşmaktan imtina ediyor.
Büyük tarihî kişilikleri sinemaya aktarmak söz konusu olduğunda, mesele dönüp dolaşıp nasıl anlatılacağı sorusuna geliyor. Ele alacağınız karakter ‘önemli’ bir kişi olmasına rağmen yine de ‘tek boyutlu’ anlatıma fırsat veren bir hayat sürmüşse işiniz kolay. Ama tersi durumda neyi nasıl göreceğiniz, karakterin hangi taraflarını anlatıp, hangi bölümlerini dışarıda bırakacağınız biraz da sizin o tarihî kişiliği nasıl algıladığınıza (ve tabii algılanmasını istediğinize) bağlı oluyor.
Bizde gösterimi yılan hikâyesine dönen, birkaç kez vizyona gireceği duyurulup sonra ertelenen Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol’un yönetmeni Justin Chadwick, bu konuda tam karar verememişe benziyor. Oysa kendisini uluslararası şöhrete kavuşturan ve dikkatleri çekmesini sağlayan Boleyn Kızı çok da iyi bir film olmamasına rağmen İngiliz Kraliyet ailesi tarihindeki önemli bir dönemi ‘derli toplu’ anlatma konusunda daha tutarlıydı.
Öncelikle Nelson Mandela’nın otobiyografisinden William Nicholson gibi deneyimli bir senaristin (Gladyatör, Sefiller, Elizabeth: Altın Çağ) çıkardığı hikâyenin sıkıntılı olduğunu belirtelim. Daha doğrusu Nicholson ne anlatacağına bir türlü karar veremeyip, kitabın izini sürmeyi tercih etmiş gibi görünüyor. Hal böyle olunca iki buçuk saat boyunca, Mandela’nın çocukluğundan avukatlık dönemine, ilk evliliğinden Afrika Ulusal Konseyi’ne katılışına, barışçıl mücadeleden vazgeçip şiddete başvurmasına, oradan 27 yıllık hapis hayatı ve nihayet özgürlüğüne uzanan sürece tanıklık ediyoruz. Sorun şu ki, bütün bu serüven boyunca Mandela hakkında az buçuk fikir sahibi olan herkesin bildiklerinin tekrarından ibaret bir seyir söz konusu.
Mandela otobiyografisinde nasıl kaleme aldı bilinmez ama film bu tarihî kişiliğin hayatının kırılma noktalarını da, ideolojisinin ayrıntılarını da seyircisiyle paylaşmaktan imtina ediyor. Bu tespiti açmadan önce büyük bir saygısızlık olarak kabul edilmesi gereken bir ayrıntıya değinmeden geçmeyelim. Mandela’nın ’li yıllardan itibaren mücadele ettiği, 60’ların başında militan bir çekirdek grubun içinde birlikte Apartheid rejimiyle savaşa tutuştuğu ve en önemlisi 27 yıl boyunca hapiste ona yarenlik eden arkadaşlarının adları film boyunca sadece bir kere –o da ikinci saat dolarken– anılıyor. Üstelik bu karakterler film boyunca Mandela’nın yanı başında görünmelerine, onunla konuşmalarına rağmen
Ama filmin daha ciddi sorunları var. Justin Chadwick, hikâye onu mecbur bırakana kadar Mandela’yı kendinden menkul, yaptığı her şeyi “doğası gereği” yapan bir karakter olarak sunuyor bizlere. Karakterini, içinde bulunduğu toplumdan, o toplumun mücadele geleneğinden ve hatta Afrika Ulusal Kongresi’nden bile soyutluyor. Apartheid rejiminin iç yüzünü gösterme işini siyahlara zulmettiği birkaç karikatür sahneyle geçiştirirken, Mandela’yı ezilen bir siyahtan devrimci bir militana dönüştüren süreçleri de görmezden geliyor. Madiba ve yoldaşlarının sosyalist kimliklerini, dünya sosyalist hareketleriyle kurdukları bağları, Afrika’nın tümü için beklenti ve hayallerini görmeyi bekliyorsanız büyük hayal kırıklığı yaşayacaksınız demektir. Örneğin 60’lı yılların başında barışçıl mücadeleden vazgeçilip silahlı mücadele kararı alındıktan sonra Mandela’nın ülke dışına çıkıp Afrika ülkelerine ve sosyalist ülkelere gidişinin, buralardan para ve silah temin edişinin filmde kendine yer bulmamasının tek nedeninin ‘tercihler’ olduğunu düşünmek saflık olur. Chadwick açık ki, Mandela’nın son yıllarında üstlendiği ‘iyi niyet elçisi’ hallerindeki gibi hatırlanmasını, hayatının her ânında öyle olduğunun düşünülmesini istiyor. Ama işte siz bir karakterin tarihini anlatırken, onu geçmişinden kopartırsanız, son noktada durduğu yerin geçmişteki bütün mücadele biçimlerinin birikimini ve dönüşümlerini taşıdığı gerçeğini de gizliyorsunuz demektir.
Barış Süreci
Bütün bunlara rağmen Chadwick’in de kaçamayacağı şeyler bulabilirsiniz filmde. 80’li yıllardan itibaren özellikle Mandela’nın eşi Winnie’nin liderliğinde yükselen halk hareketine karşı hem Madiba’nın hem de Apartheid rejiminin kayıtsız kalamaması gibi. Uzun hapis ve tecrit hayatına rağmen Mandela’nın yeniden toplumsal hareketle bağ kurup harekete yön vermeye başlaması ve hapisten çıktıktan sonra da açık bir iç savaşa ve şiddet ortamına doğru sürüklenen ülkede gösterdiği liderlik, çıkarılabilecek derslerle dolu. Filmin –özellikle de son 45 dakikasında– içinde bulunduğumuz ‘barış’ süreciyle paralellikler gösteren, sağlıklı bir barış için yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri çıkartıp önümüze koyan bir yaşam sonuçta Mandela’nınki. Chadwick de bundan kaçamıyor. Film, Mandela’nın bir “terörist” olarak görülmekten çıkıp, halk lideri olduğunun kabul gördüğü, bir anlamda ‘Batı’nın bu gerçeklikten kaçamadığı tarihsel sürecin bir benzerini yeniden üreterek, aynı algıya teslim oluyor.
“Keşke film yalnızca bu döneme odaklansaydı, Mandela’nın barış kurma deneyimi ve çabalarının izini sürseydi” diye geçiriyoruz içimizden. Koşullar olarak olmasa da ‘tematik’ olarak benzer bir süreç yaşıyoruz neticede. Filmin aynı zamanda Kürtçe altyazıyla gösterime giriyor olması da bunun bir göstergesi.1
“Keşke film sadece barış sürecine odaklansaydı” dedik ama bir başka dilekte daha bulunabiliriz. Chadwick’in bir önceki filmi Birinci Sınıf’ta da birlikte çalıştığı Naomie Harris’in büyük bir ustalıkla canlandırdığı Mandela’nın eşi Winnie Madikizela’nın öyküsü de ayrıca dikkate değer. Mandela hapse atıldıktan sonra defalarca gözaltına alınan, bir keresinde 16 ay boyunca tek başına hücrede tutulan ve sonra hareketin önemli isimlerinden biri haline gelen Winnie ayrı bir parantezi hak ediyor. Hem Naomie Harris’in performansı nedeniyle hem de hayatının önemli bir bölümünü ulusal kurtuluş mücadelesine adamış bir kadın olarak.
Altyazı'nın içeriklerinden ve etkinliklerinden haberdar olun.
yılları arasında Evrensel, Referans ve Radikal gazetelerinde çalıştı. Birçok dergide yazıları yayınlandı. Yayınlanmış iki kitabı bulunuyor. Halen Gazete Duvar ve Evrensel’de düzenli olarak film eleştirisi yazıyor.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası