Dünyanın ve evrenin tarihine baktığımız zaman birkaç bin yıllık insanlık tarihi yanında çocuk oyuncağı kalır ama maalesef bu kısa süre içerisinde bol bol savaştığımız için bol bol da kahramanımız var. İşte Napolyon Bonapart da bunlardan bir tanesi. Napolyon Bonapart, adını dünya siyasi tarihine altın harflerle yazdırmayı başarmış en ünlü Avrupalı liderler arasında kabul edilir.
Napolyon Bonapart ismini bu kadar önemli yapan, basit bir asker olarak başladığı mücadelesinde hızla yükselerek askeri dehası sayesinde neredeyse tüm Avrupa’yı ele geçiren bir imparator olmasıdır. Yaptıkları tartışmalı olsa bile ne kadar önemli olduğunun bilinmesi gereken Napolyon Bonapart kimdir sorusuna yakından bakarak tarih sahnesindeki rolünü görelim.
Napolyon Bonapart, 15 Ağustos tarihinde Fransa’ya bağlı bir Akdeniz adası olan Korsika’da dünyaya geldi. Babası bir avukat olan Napolyon, ailenin sekiz çocuğunun ikincisiydi. Napolyon doğduğu zaman Korsika adası henüz bir yıl önce Fransızlar tarafından İtalya’dan satın alınmıştı. Bu nedenledir ki Bonapart ailesi adanın soylularından olmalarına rağmen zengin de olmadıkları için Fransa anakarasında taşralı görülüyorlardı.
Aİlenin şanslı çocuklarından olan Napolyon, babası tarafından Fransa anakarasındaki bir okula yazdırıldı ve burada Fransızca öğrenip hemen ardından askeri akademiye yazıldı. Akademiden mezun olup üsteğmen olarak topçu alayına katıldı. Nedendir bilinmiyor ama askerliğinin ilk yıllarında sık sık izin aldı ve memleketi Korsika’da uzun zaman geçirdi.
yılında yaşanan Fransız Devrimi ile birlikte monarşi yıkıldı ve yerine bir cumhuriyet ilan edildi. Napolyon bu dönemde demokrasi yanlısı bir grup olan Jakobenlere üyeydi ve vaktini daha çok izinli olarak memleketi Korsika’da geçiriyordu. Adada yaşanan çatışmaların ardından Bonapart ailesi Fransa anakarasına kaçmak zorunda kaldı.
Bu noktadan sonra işler ilginçleşiyor. Napolyon Bonapart, jakoben devrimci lider Maximilien Robespierre'nin kardeşi Augustin Robespierre ile yakın ilişki içerisindeydi ve devrim karşıtlarıyla mücadele ediyordu. Yaptığı çalışmalar sayesinde tuğgeneral oldu. Robespierre’in idam edilmesi üzerine ise Napolyon ev hapsine mahkum edildi. Kralcı bir isyanın bastırılmasında kilit rol oynadığı zaman ise tümgeneral oldu. Adım adım iktidara yükselen bir isimdi.
Fransa o dönem hem devrim karşıtlarıyla mücadele ediyor hem de bir yandan diğer devletlerle arasını bozuyordu. Çok geçmeden yılında Fransa, Avusturya ile savaşmaya başladı. Fransızların komutanı Napolyon Bonapart’tı. Savaş sonunda yapılan antlaşma Fransa lehine sonuçlandı ve büyük toprak kazanıldı.
Bu sırada İngiltere’yi işgal etme düşüncesi ortaya çıktı. Napolyon henüz yeterince güçlü olmadıklarını söyledi ama İngilizlerin gücünü kesmek için Mısır’a saldırıldı. Fransızlar, küçük bir galibiyet alsalar da Nil Muharebesi’nde İngilizler tarafından dümdüz edildiler.
Oraya kadar gitmişken boş durmak istemeyen Napolyon Bonapart, o dönem Osmanlı toprağı olan Suriye’yi işgal etti. Fakat bu sırada Fransa’da siyasi bir istikrarsızlık hakimdi. Bunun üzerine Napolyon, Mısır’daki ordusunu geride bıraktı ve Fransa’ya döndü.
Napolyon Bonapart, Mısır’dan döndükten sonra Fransa’da 18 Brumaire darbesi yapıldı ve kurulan yeni düzende Napolyon konsül seçildi. Bu değişim sonrası Avusturyalıların yenilmesi, Napolyon’un elini güçlendirdi. yılında İngilizlerle imzalanan barış antlaşması sonrası Napolyon Bonapart iyiden iyiye güçlendi.
yılında konsüllük bir imparatorluğa dönüştü ve Napolyon Bonapart imparator olarak taç giydi. Bu dönemde pek çok yenilik yapan Napolyon, Amerika’daki Fransız toprağı olan Louisiana bölgesini sattı. İngiltere’ye karşı eli hala güçsüz olsa da Avustralyalılara ve Ruslara karşı önemli zaferler elde etti.
Napolyon Bonapart, diğer devletlere karşı savaşlarda önemli galibiyetler elde edip Fransa topraklarını genişletirken bir yandan da ülke içinde gücünü pekiştiriyordu. Fransız Devrimi ile ortadan kalkan aristokrasiyi yeniden kurarak arkadaşlarına ve ailesine soylu unvanlar dağıttı.
yılının yaz ayında Napolyon Bonapart, gözünü Rusya’ya dikti ve büyük bir ordu ile ülkenin içlerine doğru ilerledi. Fakat işler yolunda gitmedi ve bin kişilik Fransız ordusu Rusya’dan bin kişi olarak çıktı. Hemen ardından yaşanan Yarımada Savaşı’nda İngiliz destekli İspanyollar ve Portekizliler, Fransızlara büyük kayıp verdiler.
yılındaki Milletler Savaşı’nda Avusturya, Prusya, Rus, İsveç birliklerinden oluşan bir ordu Fransızları dümdüz etti ve yılındaki Leipzig Savaşı sonrası birlik, Paris’i ele geçirdi. Tahttan çekilmek zorunda kalan Napolyon Bonapart, Elba adasına sürgüne gönderildi.
Bir yıllık bir sürgünden sonra Elba adasından kaçan Napolyon Bonapart, bin kişilik küçük bir grupla Paris’e girdi. Onu büyük bir kalabalık karşılayınca kral XVIII. Louis kaçmak zorunda kaldı ve Napolyon yeniden imparator oldu.
Tabii Napolyon Bonapart’ın yeniden şehre döndüğü haberi gelince ondan iyiden iyiye nefret eden birlik yeniden toplandı. Belçika’yı işgal eden Fransızlar Brüksel’de Prusyalılarla karşı karşıya geldiler. İngiliz destekli Prusya ordusu Fransızları yenilgiye uğratınca Napolyon Bonapart, 22 Haziran tarihinde tekrar tahtan çekilmek zorunda kaldı.
Son kez tahttan çekilen Napolyon Bonapart, İngilizlerin kontrolündeki Saint Helena adasına sürgüne gönderildi. 5 Mayıs tarihinde henüz 51 yaşındayken kesin olmamakla birlikte muhtemelen mide kanseri nedeniyle de hayatını kaybetti. Napolyon Bonapart’ın külleri yılında Fransa’ya getirildi ve milyonlarca kişinin katıldığı bir törenle Les İnvalides anıtına defnedildi.
Her ne kadar demokrasi naraları atıyor olsalar da Fransızların da gönlünde bir lider ihtiyacı vardı. İşte bu lider Napolyon Bonapart oldu. Napolyon, iktidarda olduğu süre boyunca hukuk, eğitim, bankacılık, din ve daha pek çok konuda önemli reformlar yaparak Fransızları kalkındırmıştır. Orduyu güçlendirmesi, diğer ülkelere kafa tutması, ülkenin topraklarını genişletmesi ise onu halk gözünde gerçek bir kahraman yapmıştır.
Napolyon Bonapart yalnızca metrelik, bir erkeğe göre kısa kabul edilen bir boya sahipti. Kısa boylu bir adam olduğu için kendini başka konularda geliştirerek bu eksikliğini kapattığını düşünülen Napolyon Bonapart’ın bu durumu literatüre Napolyon kompleksi olarak geçmiş ve kısa boylu ama başarılı olan insanlar için kullanılır hale gelmiştir. Dünyada önemli işler yapan pek çok kişinin kısa boylu olduğunu düşünürsek mantıklı bir kavram diyebiliriz.
Dünya tarihinin en önemli isimlerinden bir tanesi olan Fransız imparator Napolyon Bonapart kimdir sorusunu yanıtlayarak tarih sahnesindeki rolünden bahsettik. Büyük liderlerin en büyük sorunu, eninde sonunda yenilerek geride koca bir enkaz bırakmalarıdır. O yüzden güçlü liderler değil, güçlü toplumlar yetiştirmek temel hedef olmalıdır.
Kaynak : funduszeue.info
Emoji İle Tepki Ver
6
NAPOLYON BONAPART KİMDİR? 5 Ağustos ‘da Toscana asıllı Carlo Buanoparte ile Marie Letizia Ramolino‘nun ikinci oğulları olarak, Korsika‘nın Ajaccio kentinde dünyaya gelen ve yılında Brienne‘de öğrenim gören Napolyon, senesinde Parisian École Royale Militaire adlı askeri akademiye girdi. Nisan ’te Valence‘daki topçu alayına üsteğmen rütbesiyle katılan ve aynı sene Eylül’de izinli olarak gittiği Korsika’da askeri ve politik açıdan etkin bir rol oynayarak Jakoben grubu içinde kendini gösteren Napolyon, izninin bitmesine rağmen birliğine dönmedi. Fransız ordusunda topçu subayı olarak çalıştığı sırada gerçekleşen Fransız Devrimi’ni ’da ortaya çıkışından itibaren destekleyip doğum yeri Korsika’ya yayılması için çalıştı. Birliğine dönmediği için asker kaçağı sayılan Napolyon Nisan ’de başlayan Avusturya savaşının ardından affedilerek yüzbaşı rütbesiyle savaşa çağırıldı. Fransa‘ya karşı bağımsızlık mücadelesine başlayan Korsika’lı Jakoben örgütlerinde çalışmaya devam eden Napolyon, daha sonra ailesiyle Fransa’ya kaçmak zorunda kaldı. İki yıl sonra Paris çetelerini topa tutarak Fransız hükumetini çöküşten kurtaran Napolyon, İtalya seferi için hazırlanmış Fransız ordusunun komutanlığına getirildi. Genç komutan ’da Birinci Koalisyon güçleri üzerine sefere çıktı. Bu ilk seferinde elde ettiği kesin zaferler sayesinde tüm Avrupa’da tanındı. İtalya seferinden sonra ’de Osmanlı Devleti’nin bir vilayeti olan Mısır’a askeri bir sefer düzenledi. Bu sefer sırasında Memlük beylerini yenerek Osmanlı toprağını işgal etti ancak elinde tutmayı başaramadı. Fransa’da devrimden sonra kurulmuş olan yönetim (Direktuvar), Mısır’dan Fransa’ya dönen Napolyon ile destekçilerinin gerçekleştirdiği 18 Brumaire Darbesi ile çökmüş ve Fransa’da Konsüllük idaresi kurulmuştur. Napolyon, Konsüllük idaresinin ilk konsülü olarak atandı ve Fransa üzerindeki siyasi hâkimiyetini kademeli olarak arttırdı. Birleşik Krallık ile Amiens Antlaşması imzalayarak ’de Fransız Devrim Savaşları’nı sonlandırdı. Nihayet ’te Fransız Senatosu tarafından “Fransa İmparatoru” olarak ilan edildi. ’te yaptığı Code Napoleon adıyla bilinen Napolyon Kanunları, halk tarafından da desteklendi. Rusya ile ilişkilerin yeniden gerilmesi üzerine Napolyon, kıta ablukasını güçlendirmek amacıyla yılında Rusya’ya sefer düzenledi ve bu sefer Fransızlar açısından büyük bir felaket ile sonuçlandı. yılının başlarında Rusya ve Prusya, Fransa’ya karşı güçlerini birleştirdi ve aynı yılın sonlarında Altıncı Koalisyon’a Avusturya da katıldı. Ekiminde müttefik ordusu Napolyon’u Leipzig Muharebesi’nde yenilgiye uğrattı. Müttefikler ’te Fransa’ya bir saldırı başlatıp Paris’i ele geçirdiler ve Nisan ’te Napolyon’u tahttan feragat etmeye zorladılar. İmparator, Elbe adasına sürgün edildi. Bourbon Hanedanlığı tekrar başa geçti ve Fransızlar devrimden itibaren ele geçirdiği bölgelerin çoğunu kaybetti. Napolyon Şubat ’te Elbe adasından kaçıp Fransız hükümetinin başına geçmeyi başardıysa da kendisini yeniden koalisyon güçleri ile savaşta buldu. Bu yeni koalisyon Temmuz ayında Waterloo Muharebesi’nde onu kesin bir yenilgiye uğrattı. İngilizlere teslim olan Napolyon, gözlerden uzak bir yerde Saint Helena adasında hapse gönderildi. 51 yaşında yılında mide kanserinden vefat etti. Cenazesi yakıldı ve vefatı Avrupa boyunca büyük bir şok ve üzüntü ile karşılandı. 15 Aralık tarihinde bir milyon kişinin şahitliği ile külleri Paris’e, halen bulunduğu Les Invalides’e defnedildi. Napolyon Kanunları Napolyon Bonapart'ın hazırlattığı medeni kanun metnidir. Onun isteğiyle Fransa'da hazırlanmış ve yılında yürürlüğe girmiştir. Metin hazırlanırken önceki iki hukuk sistemlerinden etkilenilmiştir. Birisi Roma Hukuku, diğeri İslâm Hukukudur. Roma Hukukunda I. Justinianos'un hazırlattığı Corpus iuris civilis metin külliyâtından ve Fıkıh'da ise Mısır'ı işgal ettiği zamanda bölge de yaygın olan Şafi Mezhebi ve özellikle metin olarak İmam Mâlik'in Muvatta adlı kitabından etkilenmiştir. Kendisinden sonra da birçok hukuk sistemini etkilemiş bir metindir.
Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Asıl adı ‘Napoleon di Buonaparte’ olan Napolyon Bonapart, 15 Ağustos ’da İtalyan kökenli küçük soylu bir ailenin çocuğu olarak Korsika Adası’nın Ajaccio şehrinde doğdu. Avukat Carlo Buonaparte ile Laetitia Ramolino’nun sekiz çocuğundan ikincisidir. ’da Fransa’daki Brienne Askeri Okulu’na parasız yatılı olarak başladı. Matematikteki başarısı sayesinde ’te Paris’teki askeri akademiye kabul edildi. Bu okuldan yılında topçu subayı olarak mezun oldu. Aynı yıl içerisinde babasını ölmesiyle ailesinin geçimini sağlamak durumunda kaldı. ’daki Fransız Devrimi’ni destekledi ve doğum yeri Korsika’ya yayılması için çalıştı. Napolyon Bonapart, Tulon Ayaklanması sırasında asker olarak ön plana çıktı.
Kral taraftarı Tulon halkı devrim yönetimine karşı ayaklanarak İngilizlerden yardım istedi, İngilizler gelip Tulon Limanı’nı kuşattı. Bonapart tarafından hazırlanan plan sayesinde İngilizler kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar. Bu başarısı üzerine Bonapart henüz 24 yaşındayken generalliğe terfi ettirildi. ’te İtalya’daki topçu birliklerinin komutanlığına getirildi. Bu sırada, Kamu Selamet Komitesi Başkanı Maximilien Robespierre idaresindeki on aylık ‘Terör Dönemi’ ’ün Temmuz ayında sona erdi ve Robespierre kardeşler idam edildi. Napolyon, Augustin Robespierre ile ilişkisi nedeniyle yeni yönetim tarafından şüpheli görüldü ve tutuklandı. Kısa bir süre Antibes Kalesi’nde tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Paris’e döndükten sonra yönetimi ele alan Ulusal Konvansiyon’a karşı hareketi bastırmak için Paul François Barras ile Lazare Carnot’un kuvvetlerine katıldı. Olaylar kısa zamanda gelişerek yeni bir anayasanın ve Direktuvarlık’ın doğmasına yol açtı. Napolyon ’da İtalya’daki Fransız kuvvetlerine başkomutan oldu.
İmparator Napolyon
18 Mayıs ’te kendisini ‘Fransa İmparatoru’ ilan ettirdi, Papa VII. Pius’un elinden taç giydi. Böylece ‘I. Napolyon’ unvanını alan Bonapart, agresif bir savaş stratejisine yönelerek yayılma siyasetine başladı. Eski rejimin kurumlarını canlandırıp aile çevresine unvanlar ve rütbeler dağıtarak yeni bir soylu sınıfı ve saray yaşamı yarattı; kurduğu yeni rejim bir monarşi görünümünü aldı. 21 Mart ’de yürürlüğe giren Fransız Medeni Kanunu’nu hazırlattı. Ertesi yıl kendisini ‘İtalya Kralı’ ilan etti. İtalya Cumhuriyeti’nin yerini alan İtalya Krallığı’nın özerk yönetim biçimini daha da sınırladı. Ülkeyi kral naibi olarak üvey oğlu Eugène de Beauharnais’nin yönetimine bıraktı.
Çar I. Aleksandr ile Tilsit’te yaptığı görüşme sonucu Rusya ile bir antlaşma imzaladı. Batı ve Orta Avrupa’nın tartışmasız tek egemeni durumuna geldi. ’de Etrurya’yı topraklarına kattı, ’de Papalık Devletleri’ni işgal etti, Portekiz’i fethetti, İspanya’ya el koydu. ’de İspanya’da IV. Carlos ile VII. Ferdinand’ı tahttan uzaklaştırıp yerine Napoli’den çağırdığı ağabeyi Joseph’i getirdi. Ancak 2 Mayıs ’de Madrid halkı ayaklanınca İngiltere ordusu bunu fırsat bilerek saldırıya geçti. Fransız Generali Junato Dupont’un teslim olması, imparatorluğun saygınlığını önemli ölçüde sarstı. Ordusuyla İspanya üzerine yürüdü, düşmanlarını dağıttı ve 4 Aralık Madrid’i yeniden ele geçirdi. Avusturya ve İngiltere ’da beşinci koalisyonu kurdu. Nisan ’da Bavyera’yı işgal eden Avusturya Arşidükü Karl’ın ordusunun üzerine yürümek zorunda kaldı. Wagram’daki kanlı savaştan sonra barışa zorladığı Avusturya ile ekimde Schönbrunn Antlaşması’nı imzalayarak Dalmaçya kıyılarını İlirya Eyaleti adıyla topraklarına kattı.
Vâris sahibi olma amacıyla yeniden evlenmeye karar vererek Josephine’i boşadı ve Nisan ’da Avusturya imparatorunun kızı Arşidüşes Marie-Louise ile evlendi. ’de çocukları II. Napolyon dünyaya geldi. Doğar doğmaz ‘Roma Kralı’ ilan edildi. Yaklaşık bin kişiden oluşan ‘Büyük Ordu’ denen ordusuyla ’de Rusya seferine çıktı. Borodino Meydan Savaşı’nda Rus ordusunu yok ettikten sonra Moskova’ya girdi. Ancak Ruslar geri çekilirken geçtikleri her yeri yakmışlardı. Napolyon açlık tehlikesi yüzünden kışın Rusya’dan çıkmak zorunda kaldı. Yolda ordusu fena halde hırpalandı. Napolyon soğuktan, hastalıktan, çete savaşlarından kuvvetlerinin büyük bölümünü kaybetti. General Malet’nin kendisine yönelik darbe planını öğrenince Paris’e dönüşünü hızlandırdı ve Malet’yi idam ettirdi.
Fetihlerden Sürgüne…
Olağanüstü bir hızla örgütlediği bin kişilik yeni ordusu, Şubat-Mart ’te Fransa’ya karşı altıncı koalisyonu kurmuş olan Rusya, Prusya, İsveç ve İngiltere orduları karşısında Mayıs ve Haziran aylarında bir dizi zafer elde etti. Ancak Ekim ayındaki Leipzig Savaşı’nda, Avusturya’nın da katıldığı altıncı koalisyonun kendisininkinden iki kat daha fazla olan güçleri karşısında ağır bir yenilgiye uğrayarak tüm Alman topraklarından çekildi. Hollanda ve Almanya devletleri ayaklanırken İspanya, Fransa egemenliğinden çıktı. 31 Mart ’te Müttefik orduları Paris’e girdi. Napolyon’un eski dışişleri bakanlarından Charles Maurice de Talleyrand’ın kurduğu geçici hükümet şehrin anahtarını Çar I. Aleksandr’a verdi. Napolyon Nisan ayında Elba Adası’na sürüldü. Bourbon Hanedanı’nın yeniden tahta çıkması ve monarşi yönetimine dönülmesi kabul edildi. XVIII. Louis 3 Mayıs ’te törenlerle karşılandığı Paris’te tahta çıktı. Napolyon bu ilk sürgünde ancak 10 ay kaldı, 26 Şubat ’te adadan kaçarak Fransa’ya gitti. Paris’e gelip tahta geçti. Gelişme üzerine XVIII. Louis kaçmak zorunda kaldı. Napolyon, müttefiklere baş eğdirmek üzere harekete geçti, 18 Haziran ’te Belçika’da Waterloo Meydan Savaşı’nda İngiliz-Prusya kuvvetlerine yenildi. Paris’e gitti. Tahtı bırakması için zorlandı. İngilizler tarafından Saint Helena Adası’na sürüldü ve altı yıllık acıklı bir esaretten sonra ’de 52 yaşında öldü. ’ta külleri törenle Fransa’ya getirildi ve Paris’te Invalides’e gömüldü.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası