İngiliz Daily Mail gazetesi ve Deutsche Welle’nin haberlerine göre, bu minik canlı, güneş var olduğu sürece en az 10 milyar yıl boyunca neslini devam ettirebilecek. Dünyanın mirasçısı olarak adlandırılan tardigrad, sekiz bacaklı mikroskobik bir canlı türü. Hem suda hem de karada yaşayabiliyor. Aynı zamanda çok yüksek ve düşük basınca da dayanabiliyor.
30 yıl yemek yemeden yaşayabiliyor
30 yıl boyunca yemek yemeden hayatta kalabilen tardigradların dondurucu soğuğa ( dereceye kadar), yakıcı ısıya (+ dereceye kadar) ve yüksek radyasyona da dayanabildiği belirtildi. Bu minik canlıların dayanabildiği radyasyon miktarının – gy doz olduğu belirlendi. (Bazı kemoterapi tedavilerinde uygulanan dozla aynı). 1 milimetrenin altında bir boyuta sahip olsa da su ayıları dünyanın en dayanıklı canlısı olarak görülüyor.
Dünyamızda milyonlarca canlı türü bulunurken sadece gözle görebildiğimiz kadarını tahmin edebiliyoruz. Gözle görülemeyen, sadece mikroskop sayesinde görülebilen canlı türlerinin sayısını ölçmek neredeyse imkansız. Bu yazımızda "Mikroskobik canlılar nelerdir?" Konusunu ele aldık.
MİKROSKOBİK CANLILAR NELERDİR?
Çevremizde çıplak gözle görülmeyecek kadar çok küçük canlılar yaşamaktadır. Bu canlıları görmek için mikroskop keşfedilmiştir. yüzyılda Hollandalı Anton Van Leeuwenhoek ve İngiliz Robert Hooke tarafından geliştirilmiştir. Mikroskop sayesinde görülebilen canlılara da mikroskobik canlılar adı verilmiştir. Bu canlılar; suda, havada, toprakta ve diğer canlıların üzerinde bulunmaktadırlar. Mikroskobik canlı türleri içerisinde en çok bilineni bakterilerdir. Bakterilerin hem yararlıları hem de zararlıları vardır. Sütten yoğurt elde etmek yararlı bakterilerin sayesindedir. Verem ve zatürre gibi hastalıklara neden olan ise zararlı bakterilerdir.
MİKROSKOBİK CANLILARA ÖRNEKLER
Mikroorganizmalar çok çeşitli canlılardır. Bu tanımlama bakterileri, mantarları, arkeaları, protistleri, mikroskobik bitkileri ve plankton, planarya ve Amoeba gibi mikro hayvanları da içine almaktadır. Bazıları virüsleri mikroorganizmaların içine dahil etse de, bunlar canlı olmayan olarak da kabul edilmektedir.
MİKROSKOBİK CANLILARIN ÖZELLİKLERİ
MİKROSKOBİK CANLILARIN YARARLARI NELERDİR?
MİKROSKOBİK CANLILARIN ZARARLARI
Çeşitli hastalıklara sebep olan mikroorganizmalardır.
Dişlerimizin çürümesine sebep olan mikroskobik canlılar:
Dişlerimizin çürümesine sebep olan mikroskobik canlının adı "bakteri" olarak bilinmektedir.
MİKROSKOBİK CANLILARIN FOSİLLERİ OLUŞUR MU?
Mikroskobik canlıların fosilleri oluşmaz. Mikroskobik canlıların fosilleri neden oluşmaz dersek; mikroskobik canlılarda sert bir kısım bulunmadığı içindir. Bu canlılar gözle görülemeyecek kadar küçük canlılardır. Fosil, oldukça eski dönemlerde yaşamış bitki ve hayvanların sertleşmiş kalıntı ve izlerine verilen addır.
MİKROSKOBİK CANLILAR SOLUNUM YAPAR MI?
Mikroskobik canlılar solunum yaparlar. Canlılar solunum yapmadan yaşayamazlar.
Yaşadığımız evrendeki birçok şeyin gizemini merak ederken, evrim döngüsünde rolleri büyük olan, zararlı veya zararsız birçok mikroorganizma bulunmaktadır. Bilim, en tabii bir şekilde insanla birlikte geliştikçe, gözle görülemeyen mikroskobik canlılar hakkında birtakım ilginç soruları beraberinde getirmektedir. Bazen bir istilacı, bazen de bir kurtarıcı ya da şifacı görevi görerek, bizi biz yapan bu tuhaf organizmalara gelin daha da yakından bakalım. Keyifli okumalar dileriz!
Su ayıları olarak adlandırılan tardigradlar, dünyanın en küçük mikroskobik canlılarıdır. °C ile °C arası sıcaklıklarda yaşayabilme, hem karada hem suda barınabilme, çok düşük ve çok yüksek basınçlara dayanabilme gibi özelliklere sahiptirler. 30 yıl boyunca yemek yemeden durabilir ve sistemlerindeki suyun tamamını kaybetseler dahi yaşayabilirler. Su yokluğunda, bioglass maddesini salgılayarak kendilerini dondururlar. Suya ulaştıklarında ise bünyelerinde dondurmuş oldukları önemli besinleri tekrar canlandırırlar. Son araştırmalara göre, bu esrarengiz türün 10 milyar yıl kadar hayatta kalmaya devam edeceği ve evrendeki yaşamın devamlılığında kurtarıcı bir görev üstleneceği düşünülmektedir.
İçerisinde farklı tür içeren tekerlekli hayvan sınıfında bulunan bdelloid rotiferler, 40 milyon yıldır partenogenezle (eşeysiz bir üreme çeşidi), yalnızca dişiler aracılığıyla üremektedirler. Partenogenez bdelloid rotiferler için çeşitliliğin devamında yetersiz kalmaktadır. Bu konudaki çözümleri ise DNA yiyerek üremektir. Araştırmalar sonucunda, bu canlıların genlerinin %10unda kendi türlerine ait olmayan genler tespit edilmektedir. Yedikleri canlıları hemen sindirmeyip, genlerini kendi DNAlarına katabilirler. Bu sayede hem türlerini koruyabilmekte hem de edindikleri farklı genlerin özelliklerini bünyelerinde tutabilmektedirler. Bu mikroskobik canlılar, çeşitliliği korumak için bize adeta bir yol gösterici misyonu edinmektedirler.
Beyin yiyen amip olarak bilinen naegleria fowleriler, en tuhaf mikroskobik canlılardandır. Ortamın sıcaklığına bağlı olarak 3 farklı yaşam döngüsüne sahiptirler. Genellikle serbest yaşayan bu canlılar, amip formunu alabilmek için insanlarla oral yolla etkileşime girerler. Göl ve nehir gibi tatlı sularda yaşarlar, tuzlu suyu sevmezler. Genellikle bakteriler ile beslenirler. Bu tek hücreli canlılar ölümcül derecede tehlikelidirler. İnsanda dizanteriye ve beyin iltihabına neden olurlar. Kirli suyun içilmesiyle değil, yalnızca burundan nüfus etmesiyle beyni mesken edinirler ve kısa bir sürede beyni tüketerek barındıkları canlının ölümüne neden olurlar. Bu bakterilerden korunmak için klorsuz ve kirli sularda yüzmemek gerekir.
Mayt olarak da bilenen bu mikroskobik canlılar, insanlardan dökülen deri parçalarıyla yaşarlar. Doğada 50 binden fazla türleri bulunur ve tarihleri milyon yıla kadar uzanır. Günümüzde her yerde akarlara rastlanabilir. İnsan vücudunda milyarlarca bulunurlar ve yaşadıkları yerleri yurt edinirler. Yalnızca mikroskop ile gözlemlenebilirler. Bir alt türü olan toz akarları, genellikle yemek yerken ve uyurken ortaya çıkarlar. Oda sıcaklığı seviyesini ve nemli ortamları severler. Halı, yastık, yorgan gibi bölgelerde yaşayabilirler. Gül hastalığına, astıma, alerjiye ve birçok göz hastalığına neden olurlar. Sağlıklı beslenmek ve kişisel temizliğe dikkat etmek, bizi bu tuhaf ve gizemli canlılarla olan savaşımızda bir adım öne çıkarabilir.
Balık biti olarak adlandırılan argulus foliaceuslar, tatlı su balıklarında en yaygın bulunan kabuklu parazit canlılarıdır. Şeffaf yapıları sayesinde kendilerini avlarından usta bir şekilde gizleyebilirler. Balık bitine maruz kalan hayvanlar stresli olurlar. Parazitten kurtulmak için sudan çıkmaya çalışmak gibi agresif davranışlarda bulunurlar. Bir süre sonra halsizlik ve hareketsizlik gibi semptomlar gösterirler. Balığın metabolizmasını anında yavaşlatabildikleri için son derece ölümcüllerdir. Balık bitleri, üstünde barındıkları canlı ölünce başka bir canlıya geçerler lakin herhangi bir balık olmadan da 3 hafta kadar suda yaşayabilirler. Karada yaşayamazlar ve bu sayede insanlara ve diğer kara canlılarına bulaşamazlar.
Tuhaf görünümüyle dikkat çeken Nereis Sandersiler, halkalı hidrotermal deniz solucanlarının bir alt türüdür. Elektron mikroskobuyla defalarca küçültülerek fotoğrafları çekilmiş olan bu deniz solucanları görünüm itibariyle son derece ilginç durmaktadırlar. Boyutları atomlara yakın olup gezegendeki en ufak canlılardan birisi olma özelliğine sahiptirler. Temel besinleri bakterilerdir. Bu bakteriler, havalandırma boşluklarında salınan minerallerde yaşarlar ve Nereis Sandersiler bu bakterilerle beslenerek kemosentez yaparlar. Bir süredir bu canların 60°C civarında yaşadıkları bilinirken, son yapılan araştırmalara göre bu canlıların bu sıcaklıklarda bozuldukları ve çok daha düşük sıcaklıklarda yaşamlarına devam edebildikleri saptanmıştır.
Toksoplazma cinsine ait bir tür olan toksoplazma gondiiler birçok ilginç araştırmaya konu olmuşlardır. İnsanlarda ve birçok memeli hayvanda iç parazit olarak yaşarlar ve genellikle kedilerin bağırsaklarında bulunurlar. Kedilere çiğ et yemeleriyle bulaşırlar ve onların dışkılarından da insanlara geçerler. Araştırmalar, bu parazitin insan beynine yerleşerek onların dürtülerine yön verdiğini ve daha fazla konakçı bulmak için onları manipüle ettiğini göstermektedir. Aynı zamanda şizofreni, manik depresyon, kişilik bölünmesi ve parkinson gibi hastalıklara sebep olduğu da düşünülmektedir. Özgür irade var mıdır? sorusunu akıllara getiren bu parazit, ilerleyen yıllarda birçok felsefik ve biyolojik sorunun yanıtı olabilir.
Gözle görülemeyen mikroskobik canlılar arasından en ilginç olanlardan bir diğeri methanobrevibacter smithiilerdir. Methanobrevibacter cinsinin bir alt türüdür. Bakteri fermantasyonunda polisakkaritlerin verimli bir şekilde tüketilmesini sağlarlar. Gıdalardan bol miktarda kalori çıkartarak zayıflamaya yardımcı olurlar. Hidrojen aracılığı ile metan üretimini sağlayan anaerobik canlılar oldukları için methanobrevibacteriler denmektedir. Bağırsaklarda bulunurlar. Vücudun besine gereksinimini azaltarak psikolojik açıdan daha az besin tüketilmesini sağlarlar. Yoğurt ve turşuda bulundukları için bu besinlerin bolca tüketilmesinde fayda vardır. Diyetisyen görevi gören bu bakterilerin izini takip etmek, yapılabilecek en kolay yöntemlerden biri olabilir.
Böbrek taşı oluşumunu engelleyen, üriner sistemin kurtarıcıları olarak görülen oksalabakteriler, insan vücudu için en yararlı mikroorganizmalardan birisidir. Sadece insanlarda değil, birçok omurgalının kalın bağırsağında bulunurlar. Oxalobacter formigenes, oxalobacteraceae cinsinin bir alt türüdür. Oksalat miktarını azaltırlar ve fazla oksalatın kana geçerek olası birçok hastalığın önüne geçmiş olurlar. Miso çorbasında ve soya salçasında bulunun bu bakteriler, böbrek hastaları ve bunlara genetik yatkınlıkları olanlar için çare niteliğindedir. Bu gözle görülemeyen ilginç mikroskobik canlılar, üriner sistemimizi korudukça dünyada mineral döngüsü en sağlıklı bir şekilde devinimini sürdürebilir.
Bağırsakta yaşayan ve sindirime yardımcı olan bifidobakteriler, psikolojik sağlığımız açısından da çok önemli görevler üstlenirler. Bu bakteriler antidepresan özellikleri sayesinde psikobiyotik madde olarak adlandırılırlar. Tıp camiasında bağırsağın ikinci beyin olarak addedildiği göz önünde bulundurulduğunda, bifidobakterilerin psikoloji için ne kadar önem arz ettiği anlaşılabilir. Günümüzde bakıldığında birçok psikolojik ve nörolojik rahatsızlığa sahip olan insanların aynı zamanda kabızlık sorunu yaşadığı görülmektedir. Kabızlığı önleyen yapısıyla bifidobakteri, depresyona iyi gelmekte ve insanlarda birçok psikolojik rahatsızlığın oluşmasına engel olmaktadır.
Gözle görülemediği için mikroskop yardımıyla incelenebilen ve yaşayan canlı türüne mikroskobik canlılar adı verilmektedir. İlk olarak Hindistan’da bulunan Jain yazınlarında mikroskobik canlılardan bahsedilmiştir.
Mikroskobik Canlılar Nelerdir?
Karada, havada, su ve diğer canlıların vücudunda yaşayabilen gözle görülmeyen canlılara mikroskobik canlılar denilmektedir. Yararlı ve zararlı olmak üzere iki çeşidi bulunur. Çıplak gözle görülemezler. Tek hücreli ve çok hücreli olanları bulunduğu gibi hücresle yapıda olanlar ve olmayanlar olarak da bilinmektedir.
Hücrresel yapıda olanlar; bakteriler, protistler ve mantarlar olarak adlandırılırken, hücresel yapıda olmayanlar; viroidler, virüsler ve prionlar olarak adlandırılır. Bilimsel sınıflandırma yöntemlerinde pek çok çeşitli gruplara ayrılmıştır. Bu nedenle bir bilim dalı olan mikrobiyoloji adı altında incelenmektedir.
Mikroskobik canlıların isimlerinden bazıları; virüsler, bakteriler, mantarlar, ökaryotlar, arkea, prionlar, protistler, viroidler, simbiyotik olarak pek çok çeşitte isim olarak sayılabilmektedir. Mikrobiyoloji bilim dalı altında incelenebilen bu bakteriler ve çeşitleri oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu nedenle birkaç sınıfta belirtmek mümkün değildir.
Mikroskobik Canlılar Nerede Yaşar Ve Solunum Yapar Mı?
Mikroskobik canlılar suda, havada, karada, insan ve hayvan vücudunda, toprakta, bitkilerde, yiyeceklerde kısacası hemen her yerde yaşarlar. Burada önemli olan ise yaşamlarını sürdürebilmeleri için besin maddesinin ve uygun koşulun sağlanmış olmasıdır. Yararlı mikroskobik canlılar ise mayalanma olaylarının gerçekleşmesinde önemlidir.
Ayrıca her canlı gibi mikroskobik canlılarda solunum yaparlar. Hiçbir canlı solunum yapmadan yaşayamaz. Örnek olarak belirtecek olursak; terliksi hayvanlar, amip veya parmesyum gibi mikroskobik canlılar var oldukları ortamda sürekli içi içedirler. Solunum yani bilimsel adı ile gaz değişimini difüzyon halinde gerçekleştirirler. Difüzyon ise; maddenin yüksek yoğunluğunun olduğu yerden düşük yoğunluk olan yere geçmesi işlemidir.
Mikroskobik Canlıların Özellikleri ve Faydaları Nelerdir?
Mikroskobik canlılar insan vücudunda sağlığı ile alakalı büyük bir yere sahiptir. Örneğin insan vücudunda bulunan bağırsak florası mikrobiyotaları düzenlerken bulaşıcı hastalıkların da sebebi olarak karşımıza çıkar. Bu nedenle yararlı ve zararlı etkilere sahiptir. Mikroskobik canlıların en önemli özelliklerinden bir tanesi gözle görülemeyen özelliğe sahip olmasıdır. Bu nedenle mikroskop yardımı ile görülebilmektedir.
Hem yararlı hem zararlı olanları olduğu gibi tek hücreli veya çok hücreli olanlarda bulunmaktadır. Halk içinde mikrop adı verilen mikroorganizmalar hücresel yapıda olan ve olmayan olarak da iki halde sınıflandırılırlar. Pek çok çeşitli grubu bulunmasından dolayı bir bilim dalı olarak karşımıza çıkar inceleme alanı oldukça geniştir.
Mikroskobik canlıların faydalarına kısaca bakacak olursak;
Üzüm suyundan sirke üretimi
Turşunun yapımı
Sütten peynir üretilmesi
Toprakta bulunan canlı atıklarının çürütülmesi sonrasında mantarlar aracılığı ile parçalanarak mineral oluşturulması sayesinde toprağa karışımı
Bağırsaklarımızda bulunanlar ise vücuda gerekli olan B ve K vitaminlerinin oluşumunu sağlar
Hamur mayalanması
Canlı atık ayrıştırılması gibi pek çok yararı bulunmaktadır.
Tüm bu yararların yanı sıra mikroskobik canlıların zararları da bulunur. Bunlara da kısaca bakacak olursak;
Besinlerde bozulma
Besinlerde küflenme
Vücutta hastalıklara sebebiyet verme
Bulaşıcı hastalıklar olan verem, zatürre
Diş çürükleri gibi pek çok zararları da sayılabilmektedir.
Buna karşın besinlerin zararlı mikroskobik etkilerden korunması için de yöntemler bulunmaktadır. Bunlar ise; tuzlama, konserve, kurutma, pastörize etme, dondurma gibi pek çok yöntemle besinler mikroskobik etkilerden korunmak suretiyle işleme tabi tutulmuş olmaktadır.
116859 116860 116861 116862 116863
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası