mağusa limanı hikayesi kısaca / Magusa limanının etkileyici hikayesi - Kültür Sanat Haberleri

Mağusa Limanı Hikayesi Kısaca

mağusa limanı hikayesi kısaca

Yıllardır Dilimize Pelesenk Olmuş Meşhur Türkülerin Pek Bilinmeyen Hikayeleri

Nasıl bir yaşam tarzına sahip olursanız olun, herhangi bir yerde ansızın bir türkü sesi duyduğunuz zaman oturur dinlemeye başlarsınız. Çünkü türküler Türk milletinin kanına işlemiştir, vazgeçemeyiz. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan türkülerin vazgeçilmez olmasının nedeni her birinin yazılmasının ardında saklı olan hikayelerdir. Maalesef bu hikayeler son derece hüzünlüdür.

Severek dinlediğimiz ünlü türkülerin hikayeleri hakkında pek çok efsane dolaşmaktadır. Bunların hangisi tam olarak doğru kesin olarak bilinmiyor ancak müzik tarihçileri tarafından bu konu hakkında yapılan sayısız çalışmaya göre diğerlerinden daha doğru kabul edilen bazı hikayeler var. Gelin hikayesi olan türkülere yakından bakalım ve bu güzel tınıların ardındaki derin olayları görelim.

türkü

Hikayesi olan türküler:

  • Zahidem
  • Sunam
  • Suzan Suzi
  • Merdo
  • Mağusa Limanı
  • Mamoş
  • İki Keklik
  • Kara Tren

'Boynumu bükük koyan aşk hikayesi': Zahidem

Kırşehir’de bir köyde, Neşet Ertaş’ın eline bir kağıt parçası tutuşturulur. Bu kağıtta, öksüz bir çocuk tarafından yazılmış bir şiir vardır. Neşet Ertaş bu şiiri okur, hikayesini dinler ve o kadar etkilenir ki besteleyerek Zahidem türküsü haline getirir. Neşet Ertaş, “Benimki, boynumu bükük koyan eski bir aşk hikâyesidir. Çalgıcı dediler kız vermediler”  demiş ve aslında herkesin bir Zahidesi olduğunu söylemiştir.

yılında doğan Arap Mustafa, küçük yaşta kimsesiz kalmış ve akrabaları tarafından büyütülmüştür. Çocuk yaşta Hacı Bürozade Mehmet isimli bir ağanın yanında çalışmaya başlayan Arap Mustafa, ağanın kızına aşık olur. Elbette ağa kızını vermez. Arap Mustafa askere gittiği zaman duyar ki Zahide isimli bu kız evlendirilmiştir. O da alır eline kağıdı kalemi, acısını dizelere döker.

Korkunç bir yanlış anlaşılma: Sunam

Fahri Bey ile Suna Hanım arasında dillere destan bir aşk vardır. Bir gün kadınlar hamamında Suna Hanım’ın arkadaşı Neriman, onun sırtında ilginç beni görür ve nedense bunu da kocası Mustafa’ya anlatır. Bir zaman sonra Mustafa ile Fahri Bey arasında bir tartışma yaşanır ve Mustafa “Sen benimle kavga edeceğine, karına sahip çık. Ben senin karının sırtındaki beni bile bilirim” der.

Fahri Bey’in başından aşağı kaynar sular dökülür, ihanete uğradığını düşünür. Suna Hanım’la konuşur, doğrusunu öğrenir ama içine bir kurt düşmüştür bir kere. Araları bozulur, sık sık kavga ederler. Bir gün Fahri Bey bir kavga sonrası evden çıkar gider. Döndüğünde Suna Hanım’ı intihar etmiş bulur. Suna Hanım intihar notunda “Kusura bakmayın Beyim. Şüphelerinizin nedenini uzun zamandır biliyordum. Adımı temize çıkarmanın başka bir yolunu bulamadım. Şunu unutma, ben seni asla aldatmadım.” yazmıştır. Fahri Bey acısını Sunam şiiriyle anlatır. 

Yalnızca masum bir aşk: Suzan Suzi

Osmanlı zamanında Diyarbakır’a taşınan varlıklı bir süryani ailesinin çocuğu olmamaktadır. Adaklar adanır, şifalar aranır ve sonunda dünya güzeli bir kızları olur. Suzan adını verdikleri bu kıza, süryani bir aileden geldiği için Osmanlıca Suzan Suzi denir. Suzan, çok güzel bir kızdır.

El üstünde tutulan Suzan ile annesi bir gün kurban kesmek için Kırklar Dağı’na giderler. Burada ilk kez karşılaşan Suzan ile Adil birbirlerine aşık olup kaçarlar ve o gece birlikte olurlar. Haber duyulur, Suzan’ın şehirde adı çıkar. Buna dayanamayan Suzan, On Gözlü köprüden atlayarak canına kıyar. Sevdiğinin ölüm haberini alan Adil de onun arkasından atlar. İki aşığın hazin sonu, bölgenin ozanları tarafından dilden dile aktarılır. 

Pusuya düşürülen aşık: Merdo

Köyün birinde yaşayan kimsesiz ve fakir Merdo, çeşme başında bir kız görür ve birbirlerine aşık olurlar. Kızı, komşu köydeki yaşlı bir adama verdiklerinde Merdo perişan olur. Bir kez de olsa kızı görebilmek için sık sık komşu köye gider ama ne çare. Bir gün yolda karşılaştığı meczupa bu durumu anlatır. Meczup da bu durumu kızın kocasına anlatır. Kızın kocası “Sevdiğin olduğunu bilsem seninle evlenmezdin, görüşün ama kimse duymasın, ben ölünce evlenirsiniz.” der.

Merdo ve genç kız yeniden buluşmaya, konuşmaya başlarlar. Ancak bu durum köylülerin kulağına gider ve kızın kocasını doldurmaya başlarlar. Adam, Merdo’yu öldürmeye karar verir. Meczup, tüm bunlardan haberdardır ancak Merdo’yu ikna edemez. Genç kız ile buluşmak için her zamanki gibi o köprüden geçen Merdo, kızın kocası ve adamları tarafından oracıkta öldürülür. Meczupun anlattığı bu hikaye dilden dile dolaşır.

Hain bir saldırı: Mağusa Limanı

Kıbrıs’ın Mağusa Limanı’nda hamal olarak çalışan Ali, evli ve bir çocuk babasıdır. Her akşam eve gitmeden önce limandaki bir meyhanede bir şeyler içer ve öyle evine döner. Bir gün meyhanede işgalci İngilizler tarafından bölgeye gönderilen yedi Hintli asker ile arasında bir tartışma yaşanır. Ali hepsini haşat eder, kaçması söylenir ancak kendi memleketimde işgalcilerden neden kaçacağım der ve kalır.

Ali, ertesi gün meyhaneye gittiği zaman bu sefer aynı yedi Hint askeri silahlı olarak onu beklemektedirler. Birini yumruğuyla deviren Ali, diğerlerine karşı koyamaz ve süngü darbeleri ile delik deşik edilir. Hintli askerler ibret olsun diye ölmek üzere olan Ali’yi Mağusa Limanı’na getirirler. Ali’nin eşi haberi almış ve koşarak gelmiştir. Ali yedi bıçak yarasına dayanmaz olmuş, eşinin kollarında hayatını kaybetmiştir.

Bir hiç uğruna: Mamoş

Bir zamanlar Elazığ’da Bekir Hoca isimli orta yaşlı bir adam yaşarmış. Halk tarafından sevilen Bekir Hoca, bir gün kendinden epey genç bir kızla evlenmiş. Kızın gönlü pek yokmuş ama zaman içinde alışmış. Şehrin varlıklı ailelerinden birinin oğlu Mamoş olarak bilinen Mehmet, şehir dışında eğitim görmüş ve Elazığ’a geri dönmüştür. Mamoş ile Bekir Hoca’nın eşi pazarda karşılaştıktan sonra ilk görüşte birbirlerine aşık olurlar.

İkili arasındaki masum sevgi giderek yasak aşka dönüşür. Bu durum Bekir Hoca’nın da kulağına gider. Bir gün Bekir Hoca’nın evden erken çıkmasını fırsat bilen eşi hemen Mamoş’u eve alır. Zaten bunu planlamış olan Bekir Hoca genç aşıkları basar. Mamoş’un kalbine, kızın da yüzüne bir kurşun sıkarak ikisini de oracıkta öldürür. Bu hikaye dilden dile anlatılarak türkü olur. 

Bir şehit annesinin ağıdı: İki Keklik

Bir zamanlar Balıkesir’de Mehmet Şevki Bey isimli oldukça zengin bir bey yaşarmış. Bu beyin eşi Şöhret, oyalı yazmalar ve şık ayakkabılar giyermiş. Oğlu askerde olduğu için Şöhret Hanım tek başına zeytin toplamaya gider ve burada kekliklerle konuşarak vakit geçirirmiş. Yine böyle bir günde oğlunun şehit olduğu haberini duyan Şöhret Hanım oracıkta bir ağıt yakarak yürek acısını ölümsüzleştirir. 

Türk milletinin ağıdı: Kara Tren

Kara Tren bir kişinin değil, bir milletin türküsüdür. Birinci Dünya Savaşı sırasında dört bir yandaki cephelerde mücadele eden askerlerimiz, evlerine haber vermek için yazdıkları mektupları kara trenlere yükler ve öyle gönderirlerdi. Tren garlarında kocasının, çocuğunun, babasının haberini bekleyen insanları anlatan bu türkü acı haber alanların ve gidenlerden bir daha hiç haber alamayanların feryadıdır. 

Severek dinlediğimiz hikayesi olan türkülerden bahsettik ve kısaca bu türkülerin ardında saklı olan olayları anlattık. Elbette bu liste çok daha uzun olabilirdi. Tınılarıyla dinleyenleri duygulandıran diğer hikayesi olan türküleri yorumlarda paylaşabilirsiniz. 

Emoji İle Tepki Ver

68

Mağusa Limanı türküsünün hikayesi nasıl? İşte Kıbrıs Zafere Doğru dizisindeki Uyan Alim Uyan türküsünün hikayesi ve sözleri!

Gönüllere dokunan Mağusa Limanı türküsünün hüzünlü hikayesi son zamanlarda merak ediliyor. TRT 1'de yayınlanan Kıbrıs Zafere Doğru bölüm fragmanı içeriğinde etkileyici görüntüler eşliğinde yer verilen Mağusa Limanı Türküsünün hikayesi araştırılıyor. Acının, hasretin, gururun ve ayrılığın dile geldiği dokunaklı dizeleriyle 'Uyan Alim Uyan uyanmaz oldun / Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun' şeklindeki Arap Ali'yi anlatan türkünün sözleri ve hikayesine kısaca yazımızda yer verdik. Peki, Mağusa Limanı türküsünün hikayesi nasıl? İşte Kıbrıs Zafere Doğru dizisindeki Uyan Alim Uyan türküsünün hikayesi ve sözleri!..

Mağusa Limanı türküsünün hikayesi nasıl? İşte Kıbrıs Zafere Doğru dizisindeki Uyan Alim Uyan türküsünün hikayesi ve sözleri!

Yüreklere dokunan Mağusa Limanı türküsü, Mağusa Limanı yakınında geçen ve o limanda son bulan "Arap Ali"nin hüzünlü hikayesini anlatmaktadır.

Rivayete göre Arap Ali, genç yaşta evlenmiş canından çok sevdiği bir eşi ve bir de evladı ile kıt kanaat geçinmektedir.

Esmerliği dolayısıyla 'Arap' lakabıyla anılan, oldukça güçlü kuvvetli, yiğit yapılı bir kimse olan Ali, Mağusa Limanı'nda hamal olarak çalışmaktadır.

Ali her akşam işini bitirdikten sonra yakınlardaki bir kahvehanede bir süre dinlenip yorgunluğunu atmakta ve ardından evinin yolunu tutmaktadır.

Bir akşam kahvehanede saygısızca tavırları ile kahkahalar atan İngiliz sömürgesine ait 7 Hint askerini görür.

Ertesi akşam Ali, yine iş çıkışı kahvehaneye gider ve orada onu tüfeklerinde süngü takılı bir şekilde 7 Hint askerinin beklediğini görür.

Aralarından bir tanesi Ali'ye doğru bir hamle yapar ve Ali onu tuttuğu gibi yerle bir eder. Ancak ne var ki bu hamleden sonra ardından gelen 6 askerin yumruk ve süngü darbelerine daha fazla direnemeyen Ali yere yığılır. Tam da bu sırada ilk başta yumrukla alt ettiği asker öfkeyle Ali'ye doğru gelir ve süngüsünü saplar.

Ali, aldığı süngü darbesiyle hızla kan kaybederken askerler ise Ali'yi sürükleyerek ibret-i âlem için Ali'nin hamal olarak çalıştığı Mağusa Limanına götürür ve oracıkta bırakırlar.

Olayı duyan Ali'nin eşi ise koşarak Mağusa Limanı'na, Ali'nin yanına gelir. Kanlar içerisindeki eşinin başucunda iken Arap Ali'nin dilinden şu sözler dökülür;

"İskeleden çıktım yan basa basa, Magusa'ya vardım kan kusa kusa, Magusa limanı, limandır liman, beni öldürende yoktur din iman!.." Bu sözler, eşinin dizinde son nefesini veren Arap Ali'nin son sözleri olmuştur

Bu sözlerin ardından Ali'nin eşi ise;

"Uyan Ali'm uyan uyanmaz oldun, yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun." der.

Bu sözlerin ardından bu acıyı paylaşan yöre halkı ise Arap Ali'nin hüzünlü hikayesini türküleştirerek nesiller boyu anılmasını sağlar.

Magusa Limanı türküsü/şarkısı günümüze dek pek çok ses sanatçısı tarafından yorumlanarak yüreklere dokunmuştur.

İşte Mağusa Limanı türküsünün sözleri!

Magusa limanı, limandır liman, amman amman

Magusa limanı, limandır liman, amman amman

Beni öldürdende yoktur din iman

Beni öldürdende yoktur din iman

*

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

*

İskeleden çıktım yan basa basa, amman amman

İskeleden çıktım yan basa basa, amman amman

Magusaya vardım, kan kusa kusa

Magusaya vardım, kan kusa kusa

*

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

*

Mağusa Limanı'ndan aldılar beni, aman aman

Mağusa Limanı'ndan aldılar beni, aman aman

Üç mil uzağına attılar beni

Üç mil uzağına attılar beni

*

Uyan Alim uyan uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Uyan Alim uyan uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun…

***

Aşağıdaki videodan Kıbrıs Zafere Doğru bölüm fragmanında yer verilen Mağusa Limanı türküsüdinleyebilirsiniz;

#Arap Ali, Uyan Alim Uyan, Mağusa Limanı türküsünün hikayesi, Magusa Limanı, Mağusa Limanı türküsü dinle

kaynağı değiştir]

Operanın prömiyeri 19 Eylül 'da Gazimağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı'nda gerçekleşti. Sahne yönetmenliği Aytaç Manizade tarafından yapıldı. Operanın sahnelenişi, o tarihte henüz kuruluş çalışmaları devam eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devlet Opera ve Balesinin KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Opera ve Balesi ile iş birliği ile hayata geçirildi. İkinci bir temsil 21 Eylül 'da yapıldı.[2] Bu sahnelenişlerde Arap Ali rolünde Tuğrul Enver Töre, Seniha rolünde Sermin Dikmen Töre, meyhaneci muhtar rolünde Arda Aktar yer aldı.[1]

Tepkiler[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası