maden suyu tansiyona iyi gelir mi / Maden Suyunun Fazlası Tansiyonu Çıkartıyor! - funduszeue.info

Maden Suyu Tansiyona Iyi Gelir Mi

maden suyu tansiyona iyi gelir mi

MÜFTÜOĞLU VE MADEN SULARI

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun, Hürriyet Pazar’da 4 Aralık tarihinde yayımlanan yazısının konusu maden sularıydı. “Faydalı demiyorum gerekli bir içecek” başlıklı yazısında Müftüoğlu, Türkiye’de maden suyu tüketiminin Avrupa ülkelerine kıyasla çok düşük olduğuna dikkat çekiyor, maden suyu içmenin yararlarını anlatıyordu. Ardından T24 internet sitesinde Doğan Akın, “Prof. Müftüoğlu’nun Hürriyet’teki etik ihlali” başlıklı bir yazı yazdı. Akın’ın eleştirisi özetle şöyleydi:

“Müftüoğlu, ‘Kısacası maden suyunu her yaşta, herkes içebilir’ diyordu. Arama motorundan baktım ve bazı maden suları konusunda yüksek tansiyon uyarısı yapıldığını teyit ettim. Örneğin, Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sıddık Ülgen, sodyum oranı yüksek maden suları konusunda tansiyon uyarısı yapıyordu.

Müftüoğlu’nun yazısının altında yarım sayfaya yakın bir ilan vardı: Sırma maden suları! Müftüoğlu’nun yazısı ilandaki şişelerin iki kenarından aşağıya inmiş ve yazıya ‘ilan’ notu düşülmemişti. Bu yazı, ‘Müftüoğlu’na maden suyu yazısı mı sipariş edildiği, yoksa maden suyu yazınca Sırma’dan reklam mı istendiği’ sorusuyla sona erecekti.

Ancak Sırma’nın internet sitesine bakınca iş değişti. Zira Sırmagrup’un Müftüoğlu ile çalışmaya başladığı Kasım ayında ilan edilmişti. Şimdi Müftüoğlu’nun; bir hekim olarak danışmanlık yaptığı başka şirketler olup olmadığını, eğer varsa bugüne kadar o şirketlerin ürünleri konusunda neler yazdığını, o yazılarda da maden suyu-yüksek tansiyon ilişkisi gibi ihmal ettiği noktalar bulunup bulunmadığını açıklaması gerekiyor.”

Akın’ın bu eleştirisi, başka internet siteleri ve Twitter’da alıntılandı; Suat Engür ve Kerem Alpay adlı okurlardan da sorular geldi. Okurların yazdıklarında gördüğüm ortak nokta, Prof. Dr. Müftüoğlu’nun bir doktor olarak güvenilirliğinin yüksek olmasıydı; Müftüoğlu’nun yol göstericiliğine içtenlikle inanmışlardı. O nedenle de bu eleştirilerin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde yanıtlanmasını istiyorlardı. Bütün bunları okuduktan sonra, yazarımız Prof. Dr. Müftüoğlu ile konuştum, onun eleştirilere samimi bir üslupla verdiği yanıtı dinledim:

“Türkiye’de maden suyuna soda denmesi yanlış. Maden suyu, mineraller de içeren doğal sudur, soda ise gazlı içeceklerdir. Yazımda maden suyu ve soda konusundaki bu yanlışlığa da açıklık getirdim ve maden suyunun ne kadar yararlı olduğunu anlattım. Maden suyu sağlıklı bir içecektir.

Sodyum oranı yüksek maden sularının yüksek tansiyonu olan hastalara zararlı olacağı görüşünden özellikle söz etmedim. Evet, bu hastaların sodyum almaması gerekir ama maden suyu içmedikleri zaman sudaki diğer yararlı maddelerden mahrum kalmış olurlar. O nedenle ben yüksek tansiyonu olan hastalara da maden suyu içmemek yerine, sodyum oranı yüksek diğer besinleri almamalarını öneriyorum.

Sırma Grup’un danışmanlığını yapacağım zaten bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklanmıştı. Sağlıklı olacağına inandığım ürünlerle ilgili olarak katkıda bulunmak üzere danışmanlık yapmayı bir doktor olarak görev biliyorum. Ama o yazımın altında Sırma maden sularının ilanının yer almasıyla benim bir bağlantım da yok, bilgim de. Ben yazımı yazıp gönderdim, firma da ilgili olduğu için o ilanı vermiş.

Kaldı ki, Türkiye’de maden suyu üreten tek firma, Sırma Grup değil. 50’yi aşkın şirket var sanırım. Ben de yazımda firma ismi vermeden “maden sularının yararından” söz ediyorum. Ancak bu yazı nedeniyle gelen eleştiriler de gösterdi ki, Osman Müftüoğlu olmak bana olağandan daha büyük yükümlülükler getiriyor, daha dikkatli olmamı zorunlu kılıyor.”

Müftüoğlu’nun yanıtı aynen böyle. Umarım konu ayrıca bir değerlendirmeye gerek bırakmayacak ölçüde açıklığa kavuşmuştur.

Maden Suyu ve Tansiyon

','wUtGU','kzyTf','related','QbAWr','DEIgk','sub-tab','

0 Yorum

Maden suyu seçerken buna dikkat edin

Kalp, tansiyon hastalıkları olmayan insanların rahatlıkla piyasada bulunan ürünleri tüketmesi fayda sağlayacaktır diyen Yasin Günaydın önemli bir uyarıda bulundu: ‘’Tuzlu ürünleri sevmeyenler, sağlığına ve beslenmesine dikkat eden insanların özellikle madensuyunda bulunan sodyum değerini dikkate alması gerekir. Bazı maden suları yüksek oranda sodyum içerdiğinden dolayı eğer sıvı olarak gün içinde sadece maden suyu tüketiyorsanız bu fazla tuz alıyor olduğunuz anlamına gelebilir. Çok fazla maden suyu içmek aynı zamanda yüksek tansiyon hastalarına da iyi gelmez. Bu yüzden günlük maden suyu tüketiminizi sınırlamalı veya düşük sodyumlu olanları tercih etmelisiniz. Düşük Sodyumlu madensuyu etiketlerinde “Sodyum diyetine uygundur” ibaresi olmalıdır’’ dedi.

Maden suyu tüketimi bu hastalıkları önlemeye yardımcıdır

Maden sularındaki minerallere bağlı etkilerin dışında, maden sularındaki iyonların fizyolojik etkileri ve bazı hastalıklardaki tedavi edici yararları da söz konusudur diyen Günaydın şunları söyledi: ‘’Maden suyu böbrek ve idrar yollarında taş oluşumunu önler. İdrar yolu enfeksiyonların da özellikle bikarbonat, magnezyum ve kalsiyum içerikleri yüksek maden suları iltihabı geriletici etki gösterirler. Ürolojik birçok hastalıkta böbrek fonksiyonlarını destekleme ve geliştirme amacıyla bol su içilmesi, özellikle de maden suyu içilmesi temel önlemlerdendir. Maden suyu özellikle sülfatlı olanlar, safra kesesi tembelliğinde yararlıdır ve pankreas fonksiyonlarını da desteklerler. Diyabette sodyum bikarbonatlı sular insülinin etkisini güçlendirir ve karbonhidrat metabolizmasını iyileştirir. Yine hem idrar miktarını, hem de idrarla ürik asit atılımını artırır, bu yüzden Gut hastalığında krizler arası dönemde yararlıdır. Günümüz insanının az su içme alışkanlığı, minerallerden yetersiz beslenme, hareket azlığı ve fiziksel aktivitenin olmadığı yaşam gibi özellikleri, sindirim sistemi rahatsızlıklarının başlıca nedenleridir. Bunların başında da kabızlık gelir. Burada sülfatlı(mg/Lmg/L) maden suları oldukça yararlıdır.’’

Yetişkinler günde en az 2 şişe maden suyu tüketmeli

Madensularının insan sağlığı açısından tüketimi çok önemlidir diyen Freşa Gıda Mühendisi Yasin Günaydın kimlerin ne kadar sıklıkla tüketmesi gerektiği hakkında da bilgi verdi:’’ Yetişkinlerin günde en az 2 şişe madensuyu tüketmesi önerilmektedir. Yukarıda belirtiğimiz gibi “Sodyum diyetine uygundur” ibaresi olmayan madensularının tuz oranlarının yüksek olması nedeniyle kalp ve tansiyon hastalarının fazla tüketimi sonrasında rahatsızlık yaşayabilirler. Hamileyken vücudun susuz kalmaması için bolca su tüketmeniz gerekir. Doğal Maden Sularının içeriğinde tuz miktarının yüksek olduğundan hamilelik döneminde maden suyunu ara sıra tüketmelisiniz. Çünkü maden suyu yüksek oranda tuz içerebildiğinden bu yüksek tansiyon gibi problemlere yol açabilir ancak maden suyunu çok seviyorsanız ‘’Sodyum Diyetine Uygun’’ Mineralli Suları(Maden Suyu) tercih etmelisiniz. Hipertansiyonu ve düşük magnezyum seviyeleri olan 70 yetişkinin katıldığı araştırmada, günde 1 litre maden suyu içmenin kan basıncını düşürdüğü tespit edilmiştir. Sağlıklı bir insan ortalama günde 2,5- 3 litre su tüketiyor olmalıdır. Madensuyu tüketimi de bu oranın üzerinde olmamalıdır. ‘’




Editör: Melis Anter




Bireyin sadece yaşam süresi değil yaşam kalitesini de arttırmak, sağlıkla ilgili önerilerde bulunmanın temel amaçlarındandır. Sağlık profesyonellerinin vereceği eğitim ve danışmanlık toplumsal sağlığın güçlenmesinde, kronik hastalıkların önlenmesinde, bireylerin farkındalıklarında ve dolayısıyla yaşam kalitesinin yükselmesinde kullanılabilecek önemli bir araçtır. Kalp ve damar hastalıkları gibi kompleks hastalıklar, diyetin yanı sıra, genetik, çevresel, yaşam koşulları, sosyal kültür ve bölgesel özelliklerden önemli şekilde etkilenmektedir. Topluma sunulan beslenme önerileri bu itibarla, sadece, yabancı dilde sunulmuş uluslararası literatürü değil aynı zamanda ülkelere ait doğal zenginlikleri ve değişkenleri içermelidir. Bu kısa derlemenin belki de en önemli amacı, ülkemize ait önemli bir doğal zenginlik kaynağı olan, toplumumuzun beslenme kültüründe yeri olan, maden sularının tüketimiyle ilgili var olan önerileri kısaca gözden geçirmek ve  bireylere önerilerde bulunan sağlık profesyonellerine ve ilgilenenlere bilgi sunmaktır.

Kalp ve Damar Hastalıkları ve Bazı Önemli Sebepleri

Tüm dünyada ve ülkemizde ölümlerin ve işgücü kaybının en önemli nedeni kalp ve damar hastalıklarıdır. Kalp hastalığı gibi kronik hastalıklar genellikle yavaş ilerleyen, düzenli ve sürekli tedavi, bakım ve izlem gerektiren uzun dönemli sağlık sorunlarıdır. Üstelik hem bireye ve ailelere hem de toplumlara önemli ekonomik yük getirmektedir.

Kronik kalp hastalıklarının temelinde genellikle genetik, beslenme bozuklukları ve yetersiz fiziksel aktivite azlığına bağlı risk faktörleri yer alır.1 Koroner atardamar (arter) hastalıkları ve damar tıkanıklığı erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir. Fakat menopoz sonrası, koruyucu hormonal yapı azaldığından dolayı kadınlarda damar tıkanıklığı hastalıklarına yatkınlık erkeklerle eşit seviyeye gelmektedir. Yaşın ilerlemesi kalp hastalıkları riskini arttırmaktadır. Çocukluk çağında ilk işaretlerini veren, damar duvarında başlayan bozulma zamanla ve risk faktörleriyle birlikte ilerleyerek genel olarak, ortalama ellili yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Ancak, yaş daha da ilerledikçe, koroner atar damar hastalığına yakalanma oranı artmaktadır.

Koroner atardamar hastalığında risk faktörleri arasında diyabet veya şeker hastalığı başta gelir. Bu hastalarda damar tıkanıklığı gelişme riski normal bireylere göre çok daha fazladır. Diyabet vücuttaki tüm damarların yapısını bozarak sadece kalp hastalığı değil böbrek yetmezliği, felç, görme kaybı, çevresel (periferik) damar hastalığı gibi durumlara yol açabilir.

Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) aynı şekilde yaygın ve kontrolü zor bir risk faktörüdür. Tansiyon yüksekliği bazı belirtilerle kendini gösterebilirse de genellikle herhangi bir şikâyete yol açmaz. Bu nedenle toplumsal kontrolü oldukça zordur ve kontrol altına alınmadığında ciddi hastalıklara zemin hazırlayarak hayati tehlikelere neden olabilir.

Koroner atardamar hastalığında risk faktörleri arasında, diyabet veya şeker hastalığı başta gelir. Bu hastalarda damar tıkanıklığı gelişme riski normal bireylere göre çok daha fazladır. Şöyle ki, tüm diyabet hastalarının, aynı zamanda kalp damar hastası olduğu kabul edilmektedir. Diyabet vücuttaki tüm damarların yapısını bozarak sadece kalp hastalığı değil böbrek yetmezliği, felç, görme kaybı, çevresel (periferik) damar hastalığı gibi durumlara yol açabilmektedir.

Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) aynı şekilde yaygın ve kontrolü zor bir risk faktörüdür. Tansiyon yüksekliği bazı belirtilerle kendini gösterebilirse de genellikle herhangi bir şikâyete yol açmaz. Bu nedenle toplumsal kontrolü oldukça zordur ve kontrol altına alınmadığında ciddi hastalıklara zemin hazırlayarak hayati tehlikelere neden olabilmektedir.

Tetikleme mekanizması ve gelişim süreci henüz görece daha az bilinen ama önemi kabul görmüş bir diğer risk faktörü çağımızın hastalığı olan strestir. Yapılan çalışmalar yoğun iş temposu ve stresin kalp hastalıklarının gelişimini ve kalp krizini tetiklediğini göstermiştir. Stres anında kanda, adrenerjik hormonların[1] aşırı salınımının tansiyonun yükselmesine de neden olduğu ve kalp krizini tetikleyebildiği bilinmektedir. Stres, damar duvarı hastalıklarına sebep olan başka çevresel risk faktörlerinde de belirleyici olabilir. Aktivite azlığı ile kendini gösteren hareketsiz (sedanter) yaşam, kötü beslenme, obezite, sigara ve alkol bağımlılığı bu faktörlerden bazılarıdır.

Kalp ve damar hastalıklarında risk faktörleri arasında yüksek kolesterol düzeyleri de vardır. Kolesterol, vücutta safra, D vitamini, hormonlar gibi bileşenlerin üretiminde kullanılan, hücre zarının önemli bir bileşenidir. Yağ benzeri madde olan kolesterol miktarı ve kan basıncı değerleri kalp krizi riskini belirlemede kullanılır. Kolesterolün bir kısmı vücutta üretilir, hücrenin temel bileşenidir. Bir kısmı da gıdalarla alınır. Önemli olan vücudun ihtiyacı olan kolesterolün kanda belli bir seviyede tutulmasıdır. Kanda gereğinden fazla kolesterolün olması dokularda birikmesine, sonuç olarak da damar çeperlerinde daralmaya ve zamanla damar tıkanıklığına, dolayısıyla kalp krizi ve inme gibi rahatsızlıklara neden olur. Kan basıncının yükselmesi ise kalbe fazladan yük binmesine, kalp yetmezliği ve felçlere yol açabilir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası