Libyalı Apsethus

kaynağı değiştir]

• Abramelin, Büyü kitabı (Grimoire) yazmış kişi
• Ali Puli, yüzyılda simya ve hermetizm ile ilgili kitaplar yazmış anonim yazar
• Heinrich Cornelius Agrippa, Okült filozof, astrolog
• Roger Bolingbroke, Astrolog ve "ölü dirilten" (necromancer)
• Olaus Borrichius, Danimarkalı simyacı
• Sir Thomas Browne, Hermetik yazar
• Giordano Bruno, Okült filozof
• Benevenuto Cellini, Ruh çağırma ile ilgili olduğu düşünülen heykeltıraş
• Christina (İsveç Kraliçesi), Amatör olarak simya ile ilgilenmiş kraliçe
• Arthur Dee, Hermetik yazar ve John Dee'nin oğlu
• John Dee, Kraliçe Elizabeth'in saray astroloğu
• Gerhard Dorn, Belçikalı filozof, fizikçi ve simyacı
• Faust, Şeytanla anlaşma yapmış, ayrıca bkz: Doctor Faustus
• Marsilio Ficino, Astrolog ve "Corpus Hermeticum"'un çevirmeni
• Robert Fludd, Okült filozof ve astrolog
• Edward Kelley, John Dee'nin yardımcısı bir medyum.
• Athanasius Kircher, Büyü ile igili yazılar yazmış Cizvit bir rahip
• John Lambe, 1. Buckingham Dükü George Villiers'in astroloğu
• Nostradamus, Kâhin, astrolog
• Paracelsus, Tıp öncüsü ve okült filozof
• Henry Percy, 9. Northumberland Earl'i, "Büyücü Earl"
• Giovanni Pico della Mirandola, Neo-platonist İtalyan filozof
• Sir Walter Raleigh, Simya üzerinde çalışmış
• Johannes Reuchlin, Melek çağırdığı söylenen Alman kabalist büyücü
• II. Rudolf (Kutsal Roma İmparatoru), Simyacılara iş vermiştir
• Ursula Southeil
• Johannes Trithemius, Kriptocu ve büyü yazarı
• Johann Weyer (ya da Johannes Wierus), Alman fizikçi, okültist ve "şeytanbilimci" (Demonologist)

yüzyıl[değiştir

LİBYALI ABSETHUS/PAPAĞANIN DEĞERİ

HAYATIN TATLARI VE HAYATIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

İnsan var olduğundan beri diğer canlılar gibi bulduğuyla yetinen varlık olmadığı için çevresini durmadan değiştirir. Çevre değişimiyle kendi de değişir. Her değişim bir yeniliktir aslında. Sürekli devinim gerçekleştiren insan bu değişimi sağlayıp yenilenmek için güce ihtiyaç duyar. Doğaya karşı bu gücü edindiği gibi kendi türüne karşıda kendine güç edinir. En basit beylikten, en karmaşık yapıdaki kurumlarla krallığa kadar uzanan güç seçenekleri görürüz tarih içinde. İçlerinde işi yumuşatıp iyi kralı oynayan veya gerçekten vicdanlı olan krallar olabildiği gibi işi azıtıp elindeki güçle yetinmeyen kendine kutsallık gücünü de katan krallar, tiranlar olmuştur. Eski Mısır kralları (Firavunları) ve Roma İmparatorları da güçlerine güç katarak kendilerini ilahlık mertebesine yükseltirlerdi. Üstelik Roma cumhuriyet yönetimi olduğu iddiasındaydı. Cumhuriyetle tek benzerliği meclis diyebileceğimiz senatoya sahip olmalarıydı. Mısırda o da yoktu.

Kendine kutsallık gücünü katmak isteyen sadece krallar değildi tabii. Bu yüzden tarih boyunca halkın içinden sahte peygamberler çıkmıştır. Bu kadarla kalmayıp kendini Tanrı ilan edenler bile olmuştur. Roma imparatorluğu dönemindeki Libyalı Apsethus onlardan biridir.

Apsethus kendini tanrı ilan etmez. Ama çok daha kurnazca bir yöntem uygular. Çevreden toplayabildiği kadar papağan toplar. Onlara sadece “Apsethus’a itaat edin, o bir bir tanrıdır” demesini öğretir.

Bir süre sonra bu papağanları kimseye görünmeden halkın içine salar.

Halk papağanların “Apsethus’a itaat edin, o bir tanrıdır” dediğini duyunca bunu ilahi çağrı olarak görür ve Apsethus’un tanrı olduğuna inanmaya başlar. Ne isterlerse ondan isterler, ne vereceklerse ona verirler. Hatta onun için kurbanlar bile keserler, adaklar adarlar.

Böylece Apsethus ilan etmeden kendinin tanrı olduğunu dolaylı yoldan halka söyletir.

Artık oraların tanrısıdır o.

Hiçbir yalan sonsuza kadar sürmez. Zekice ama şeytanca plan yapan Apsethus yalanını sonsuza kadar götüremez. Bir gün yalanı anlaşılır ve yakılarak idam olur.

Gücün dayanılmaz tadı vardır. İnsan bu tadın tiryakisi olmasın, o gücü kullanmaktan ölse de vazgeçemez.

Papağan derken aklıma bir papağan fıkrası geldi.

Adamın biri papağanları çok severmiş. Rengârenk tüyleri, insanı taklit eden dilleriyle adamı hayran bırakırlarmış. Bir gün bir papağan almaya karar vermiş. Çeşit çeşit kuşların satıldığı bir dükkâna gitmiş. Güzel bir papağan görmüş. Fiyatının “yüz bin lira” olduğunu duyunca çok şaşırmış. “Ne bu yahu, nerdeyse sıfır araba fiyatı, neden?” diye sorunca satıcı; “efendim bu papağan yabancı dil biliyor, çok özel bir kuştur” demiş.

Adam içinden; “insanlar bile yabancı dil bilmez, öğrenmezken kuşun yabancı dil bilmesi fiyatı arttırır tabii, bu kuş bu fiyatı eder” diye geçirmiş.

Başka bir papağanı da çok beğenmiş. Fiyatını sorunca satıcıdan, “iki yüz bin lira” olduğunu öğrenmiş. Şaşkınlıkla nedenini sormuş; “iki yabancı dil biliyor” cevabıyla karşılaşmış. O papağını ilk gördüğüyle kıyaslayınca “aradaki fark yüzünden bu fiyatı eder demiş” kendi kendine.

Beğenerek seçtiği üçüncü papağanın üç yüz bin lira olduğunu öğrenince “Bu da üç yabancı dil biliyor değil mi?” diye sormuş. Satıcıdan “evet” cevabını alınca papağan almaktan vazgeçip dükkândan çıkarken çok cılız ve çok çirkin bir papağan görmüş. “Hah!” demiş kendi kendine, “nihayet alınacak bir papağan buldum!” O cılız, o çirkin papağanın fiyatını duyunca nutku tutulmuş. “Tipine yandığımın papağanı 1 milyon lira” diyerek küçük dilini şaşkınlıktan yutmuş.

Satıcıya dönerek; “Bu tipsiz kuş on dil mi biliyor yoksa?” diye sorunca satıcı “Hayır, yabancı dili yok bunun” cevabını almış.

Adam; “Bu tipine yandığım papağan neden bu fiyatta, ne özelliği var bu tipsizin” diye son kez sormuş. Satıcı “Hiçbir özelliği yok! Ama dükkânımdaki bütün papağanlar ona ‘hocam’ diyorlar, bu papağanı alacak kişiden bunun için 1 milyon lira istiyoruz. Üstelikte kel! Tam hoca tipi var bu kuşta” demiş.

libyalı apsethus

• libyalı apsethus bir tanrı olmayı istiyordu. bunun için yakaladığı papağanları kafeslere kapatan apsethus, onlara tek bir cümle öğretti: "apsethus bir tanrı'dır." daha sonra papağanları tekrar salan apsethus, papağanların yüce şahsiyetini insanlığa yaymasını bekledi. papağanların feryatlarını duyan insanlar gerçekten de bu söze inandılar ve apsethus'a tapınmaya, onun için kurbanlar adamaya başladılar. zamanla apsethus'un yaptığı numarayı anlamaya başlayan halk ise, adama hiç nazik davranmadı ve yakarak idam etti.

• adamım,
  
  bu şekilde güzel plan yapanlara bayılıyorum ya. helal olsun

• 2. yüzyılda yaşamış libyalı bir okültist. tanrı olmak istiyordu. halkı ilahi olduğuna inandırmak için pek çok entrika çevirdi.
  
  bir söylenceye göre apdethus bir sürü papağan yakaladı ve "apsethus bir tanrı." demeleri için eğitti. sonrasında tüm papağanları serbest bıraktı. papağanların söylediklerini duyan halk onun bir tanrı olduğuna inandı. adına tapınaklar yaptı ve kurbanlar verdi. fakat bir yunan onun tanrı olmadığını biliyordu ve o da bir papağan yakaladı ve papağanı "apsethus bizi bir kafese kapattı ve onun tanrı olduğunu söylememiz için bizi zorladı." demeyi öğretti. apsethus'un bir tanrı olmadığını anlayan libya halkı apsethus'u yakarak öldürdü.
  
  keşke günümüzde de kendilerinin ilahi güçlerle donatılmış olduğu yalanıyla mürit toplayanların başına apsethus'un başına gelen gelse. kendileri altın bir tahtta otururken sözüm ola eğitim verdikleri bazı kurumlarda çocuklar tacize, tecavüze ve şiddete uğramasa.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

nest...

134701 134702 134703 134704 134705