kaynağı değiştir]
Romatoid artrit, osteoartrit, ankilozan spondilit, bursit, tendinit, yumuşak doku yaralanmalrı ve dismenorede endikedi
Çoğunlukla ilaç ve eczacılık terimlerinin yanı sıra bazı tıbbi terimlerin de yer aldığı bu sayfa sürekli olarak güncellenmeye çalışılacak ve açıklanan terim sayısı zamanla artacaktır.
A
Abortus : düşük,yavrunun yaşayabilecek hale gelmeden doğması
Aerofaji (aerophagie): hava yutma (aero: hava; phag: yeme)
Aetheroleum: Uçucu yağ
Afazi (aphasia): beyindeki bir lezyon sebebiyle hiç konuşamama
Afoni (aphonia): ses tellerindeki harabiyet nedeniyle hiç ses çıkaramama hali (phon: ses)
Allerjik rinit: Burun mukozasının bazı allerjenlere karşı aşırı duyarlılığı sonucu gelişen rinit.
Anemi (anaemia): kansızlık
Anoreksi (anorexia nervosa): çoğunlukla genç kadınlarda görülen ve yaşamı tehdit eden kilo kaybına yol açan, aşırı şişmanlama korkusu ve besinlerden kaçma ile belirgin ruh hastalığı
Anüri (anurie): hiç idrara çıkamama
Apiterapi: Bal, arı poleni, arı sütü, propolis, bal mumu, arı zehri gibi arı ve kovan ürünlerinin hastalıkların önlenmek ve tedavi etmek amacıyla kullanılmasıdır.
Apse (abscessus): irinle dolu çevresi ödemli dokuyla çevrili boşluk
Aqua: Su
Avitaminöz (avitaminose): vitamin yokluğuna bağlı patolojik durum
B
Bilirubinüri: idrara bilirubin çıkması (sarılıkta görülür)
Botulizm: Özellikle konserve vb. besinlerde havasız ortamda gelişebilen (anaerop) bir bakteri olan Clostridium botulinum nörotoksininin sebep olduğu felçtir ve tedavi edilmezse ölümcül olabilen nöromusküler bir hastalıktır.
Bradifazi (bradyphasia): beyindeki bir lezyon sebebiyle kelimelerin ağır telaffuzu ile belirgin konuşma şekli (brady: yavaş)
Bulbus: Soğan
Bulimi (bulimia nervosa): nöbetler halinde ve gizleyerek büyük miktarda besini kısa sürede kontrolsüz hızla yeme, ardından kilo almayı önlemek için kendini kusturma, suçluluk duygusu ve kendinden iğrenme, depresyon
C
Cortex: Kabuk (gövde veya kök kabuğu)
D
Dermatit (dermatite): deri iltihabı
Diabetes mellitus: şeker hastalığı
Diaforetik (diaphoretic): terlemeye ilişkin, terlemeye neden olan
Dilüsyon (dilution): seyreltici, seyreltme
Disfonksiyon (dysfunction): herhangi bir organın anormal olarak çalışması (dys: normalden ayrı, fena)
Dismenore (dysmenorrhea): adet (aybaşı) düzensizliği
Dispepsi (dyspepsia): gastrik hazımsızlık
Dispne (dyspnea): nefes darlığı
Diüretik (diuretic): idrar söktürücü
Diyare: İshal
Drog: İlaç haline getirilebilen biyolojik (bitkisel ve hayvansal) kaynaklı ilkel madde (hammadde).
E
Emboli: bir damarda doku parçası, vejetasyon, bakteri kitlesi ya da yabancı bir kitleden oluşan tıkaç
Endemik (endemic): bir toplum veya grup insana sınırlı olarak görülen; sürekli olarak bir bölgede olan hastalık. Ayrıca bu terim bulunduğu bölgenin ekolojik şartları yüzünden yalnızca belirli bölgede yaşayan/yetişen, dünyanın başka yerinde yaşama/yetişme ihtimali olmayan, yöreye özgü hayvan/bitki türü anlamında da kullanılır. Latince endemos kelimesinden gelir ve yerli anlamında kullanılmaktadır.
Enfarkt (infarct): arteryel veya venöz kan dolaşımının ani bir yetmezliğe girmesi nedeniyle nekroz gelişmiş alan
Enterik tablet: Barsakta açılan tablet
Esansiyel Hipertansiyon: Belirli bir sebebe bağlı olmayan tansiyon yüksekliği, hipertansiyon
Etken bileşik: Bir drogun (bir tıbbi bitkinin) tedavi edici etkisini sağlayan kimyasal bileşik).
Evaporasyon: Uçurma
Extractum: Ekstre, hülasa
F
Falsifikasyon: Katıştırma, tağşiş
Farmakodinamik: Farmakolojinin ilaçların çeşitli organ ve yapılarda etkilerinin aydınlatılması, etki yerleri ve etki mekanizmalarının saptanması ve yapı-etki ilişkilerinin aydınlatılmasıyla ilgili dalıdır.
Farmakognozi: Grekçe farmacon (drog, ilaç) ve gnosis (bilgi) kelimelerinden gelmektedir. Kısaca farmakognozi, doğal kaynaklı ilaç hammaddelerini inceleyen bilim dalıdır.
Farmakokinetik: Farmakolojinin dallarından biridir. İlaçların vücutta absorpsiyon, dağılım biyotransformasyon ve ıtrahlarını inceler.
Farmakoloji: İlaç bilimi. İlaçların biyolojik sistemlere etkilerini hücre, doku ve organlar üzerinde in vitro olarak veya deney hayvanları ve insanlarda in vivo inceleyen bilimdir.
Fatal: ölüme ilişkin, ölüme yol açan
Flatulans (flatulance): mide ve bağırsaklarda aşırı miktarda gaz varlığı
Flores: Çiçekler
Flos: Çiçek
Folia: Yapraklar
Folium: Yaprak
Fructus: Meyve
G
Gemma: Tomurcuk
Geriatri: yaşlı kimselerin tıbbi sorunları ve bakımları ile ilgili tıp ve uzmanlık dalı
Gestasyon (gestation): gebelik, gestasyonel: gebelikle ilgili
Glossit (glossite): dil iltihabı (gloss(o)- : dil)
Glukopeni (glucopenia) (= hypoglycemia): kandaki şeker seviyesinin normalden düşük düzeyde olması
Glukozüri (glucosurie): idrara glukoz (şeker) çıkması
Graviditas: gebelik
Gut: Kanda ürik asit seviyesinin yükselişi, eklemlerde ürat toplanması, iltihaplanma, nöbetler halinde gelen şiddetli eklem ağrıları ile belirgin kalıtsal nitelikte metabolik hastalık, damla hastalığı, nikris.
H
Halüsinasyon (hallucination): hayal görme
Hemeralopi: gündüz körlüğü (hemera: gün) parlak ışıkta nesneleri net olarak görememe
Hemoraji: Kanama, herhangi bir damardan yırtılma veya sızma sonucu vücut içine veya dışında oluşan kanama
Hemostatik: Kanamayı durdurucu
Herba: Ot
Hipertansiyon: Kan basıncının normalin üzerinde olması, tansiyon yüksekliği
Hipervitaminöz (hypervitaminose): fazla vitamin alınmasına bağlı patolojik durum
Hipotansiyon: Kan basıncının normalin altında oluşu, tansiyon düşüklüğü
I-İ
idiyopatik: 1-Nedeni bilinmeyen bir hastalığı ifade etmek için veya 2- Birincil (primer) bir hastalığı ifade etmek için kullanılan bir terim
in situ: Latince yerinde, olduğu yerde, yayılmamış
ingredient: Bir karışımı veya bileşiği oluşturan maddelerden biri
insidans: Oluş veya görülüş sıklığı, örn. Hastalığın görülme sıklığı / insidansı
invaziv: ilerleme gösteren, komşu dokulara yayılma gösteren, yayılmış
iskemi (ischemia): kanla beslenmenin mekanik tıkanma (esas olarak arteryel daralmaya bağlı) engellemesine bağlı ortaya çıkan lokal anemi
J
K
Kolestaz (cholestasis): safra akışının kesilmesi durumu
Kolit (colitis): kalın bağırsak (kolon) iltihabı
Konjenital (congenital): doğuştan gelen, kalıtsal
Konstipasyon: Kabızlık
Kontakt dermatit: Harhangi bir kimyasal madde veya allerjen ile temas sonucu oluşan dermatit: temas dermatiti.
Kseroftalmi (xerophtalmie): göz konjunktivasının kuruması
L
Lubrikan (lubricant): kaydırıcı veya yağlayıcı madde
M
Maserasyon: Alkol veya suyla temasta bırakarak bitkilerden bazı maddelerin çıkartılması
Morbus: Hastalık
Mortalite: Ölüm oranı
N
Nekroz (necrosis): bir veya daha fazla hücrenin veya bir doku bölümü veya organın geri dönüşmez nitelikteki hasarından kaynaklanan patolojik ölüm
Neoplazma (neoplasm): tümör, ur
Niktalopi: gece körlüğü (nycta: gece), zayıf ışıkta görme yeteneğinin azalması
Nörit (neurite): sinir iltihabı (-it soneki: iltihabı gösterir)
Nörodermatit: Sinirsel ve psişik etkenlere bağlı olarak gelişen deri üzerindeki kabartı ve kaşıntılarla belirgin bir deri hastalığı
O
Obezite (obesite): aşırı şişmanlık
Oleum: Yağ
Oligüri (oligurie): az idrara çıkma
Optimal: En uygun, en iyi şekil veya yol.
Oral (per os, per oral): Ağız yoluyla
Organoleptik: Duyu organlarıyla algılanabilen
Osteomalazi (osteomalasie): kemiklerin yumuşaması
Otitis media: Orta kulak iltihabı
Ödem: Hücreler, dokular veya seröz boşluklarda aşırı miktarda sıvı bulunması durumu
P
Parenteral: Bir maddenin sindirim kanalı dışında damar, kas, deri altı enjeksiyonu gibi herhangi bir yola vücuda verilişini belirtmede kullanılan terim.
Parsiyel: Kısmi
Pericarpium: Meyve kabuğu
Perioral: Ağız çevresi
Perkolasyon: Bir sütundan geçirilerek bitkilerdeki maddelerin çözücüye geçirilmesi
Pnömoni: Akciğer iltihabı, zatürree
Polidipsi (polydipsia): aşırı susama
Poliüri (polyurie): fazla idrara çıkma
Postoperatif: Ameliyat sonrası
Preoperatif: Ameliyat öncesi
Prevansiyon: Önleme
Prevantif: Önleyici
Profilaksi: Hastalığın önlenmesi veya kişinin hastalıktan korunması; hastalığın oluşmaması için uygulanan tedavi ve önlemlerin tümü
Profilaktik: Hastalıktan koruyucu, hastalığı önleyen veya kişiyi hastalıktan koruyan ilaç.
Prognoz (prognosis): bir hastalığın sonu hakkında önceden hüküm verme
Progresif (progressive): ilerleyici
Proteinüri (proteinurie): idrara protein çıkması
Pruritus: Kaşıntı
R
Radix: Kök
Rhizoma: Rizom, kök sap
Rinit: Burun mukozasının iltihabı, nezle.
S
Sedasyon (sedation): sakinleştirme, sakin olma hali (sedatif= sakinleştirici)
Sediment (sedimentum): tortu, çökelti
Sekel (sequela): bir hastalık veya ameliyatın hastada bıraktığı bozukluk
Semen: Tohum
Sepsis: Kanda veya dokularda çeşitli irin şeklinde maddelerin diğer patolojik organizmaların ya da toksinlerin mevcudiyeti, kan zehirlenmesi
Serebro-spinal sıvı: Beyin-omurilik sıvısı
Serum fizyolojik: %0,09 sodyum klorür (NaCl) çözeltisi
Sistemik etki: Yaygın etkiü vücudun tümünü ilgilendiren etki
Sistit (cystitis): mesane iltihabı
Süper enfeksiyon: Belli bir mikroorganizmanın sebep olduğu enfeksiyonun tedavisi sırasında diğer bir mikroorganizmanın yeni bir enfeksiyon oluşturması
T
Taşikardi: Kalbin hızlı atması (çarpıntı)
Terapi (therapia): hastalık veya bozukluğun tedavisi (İstanbulun Tarabya semtinin adı buradan gelir).
Toksisite: Herhangi bir maddenin zehir etkisi gösterme derecesi, zehirleme yetisi
Tomografi (tomography): vücudu kesitler halinde görüntülemeye olanak veren görüntüleme tekniği
Tremor: Organlarda görülen titreme
Tromboemboli: Herhangi bir damardaki trombüsten kopan pıhtı parçasının kan dolaşımı ile başka bir bölge damarında tıkanıklık oluşturması
Trombosit (Platelet): Kanda bulunan ve pıhtılaşmayı sağlayan hücreler
Trombosit agregasyonu: Trombositlerin bir araya gelip toplanarak damarları tıkaması
Tromboz (thrombosis): kanın damarda pıhtılaşması, trombus (tıkaç) oluşumu veya varlığı. Damarla beslenen dokunun infarktına yol açabilen kan damarları içindeki pıhtılaşma
Tromboz (Trombus): Pıhtı oluşumu
Tubera: Yumru
U- Ü
Utilizasyon: Kullanım
Üretrit: Üretra iltihabı
V
Vazodilatasyon: Kan damarlarının genişlemesi
Vazokonstriksiyon: Kan damarlarının daralması
Vazokonstriktör: Kan damarlarını daraltıcı ilaç
Vitamin: vitamin adı, ilk bulunan madde amin yapısında olduğundan ve hayati önemi olduğu saptandığından, verilmiştir (vita= hayat; vitamin= hayat amini)
X
Y
Z
Tarih:SÖZLÜK
Kronik olarak nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlarla tedavi edilen hastalarda, önemli gastrointestinal yan etkilerin görülebileceği düşünülerek hastalar dikkatle takip edilmelidir. Diğer nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlarda olduğu gibi Flurbiprofen de renal ve hepatik fonksiyon bozukluğu bulunan; geçmişte böbrek veya karaciğer hastalığı geçirmiş kişilerde dikkatle kullanılmalıdır. Flurbiprofen, kardiyak dekompansasyonu, hipertansiyon ve benzeri hastalıkları bulunan kişilerde sıvı retansiyonu ve ödem görülme ihtimaline karşı dikkatle kullanılmalıdır. Yapılan çalışmalarda 12 aydan fazla sürede günde mg'lık dozda alınan Flurbiprofen'in kanama süresini uzatmadığı bildirilmiş olmasına rağmen, özellikle anormal kanama potansiyeli bulunan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda Flurbiprofen'in teratojenik etkisinin bulunmadığı gösterilmiş olmasına rağmen insanlar üzerindeki çalışmaların yetersizliğinden dolayı Flurbiprofen'in hamilelerde kullanılması tavsiye edilmez. Prostaglandin inhibitörü ilaçların yeni doğanlar üzerindeki olası yan etkileri nedeniyle Flurbiprofen'in laktasyonda kullanılması tavsiye edilmez.
Flurbiprofenin çocuklarda etkinliği ve güvenilirliği ile ilgili henüz yeterli bulgu yoktur. Bu yüzden çocuklarda kullanılması tavsiye edilmez.
Flurbiprofenin gebelik kategorisi C fakat 3. trimesterde ( ay) D'dir.
Flurbiprofenin araç ve makine kullanımı üzerine etkileri araştırılmamıştır fakat farmakodinamik profili göz önüne alınarak bir etki oluşturması beklenmez.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası