kuranın değiştirildiğinin kanıtı / TEVRAT ve İNCİL'İN BOZULMADIĞI İDDİASINA KUR'AN'DAN DELİL ARAMA GAYRETLERİ - Geyikli

Kuranın Değiştirildiğinin Kanıtı

kuranın değiştirildiğinin kanıtı

KUTSAL KİTAP DEĞİŞTİRİLDİ Mİ?

İslamiyetin başlangıcından (M.S. 7.yüzyıl) buyana yani yüzyıllardır, müslüman kardeşlerimiz Kutsal Kitap’ın tahrip edildiğini yani değiştirildiğini idda etmektedirler. Fakat hem Kutsal Kitap’ı hem de Kuran-ı Kerim’i kendi başlarına baştan sona okuyanlar bilirler ki, Kutsal Kitap’ın değiştirildiği sözde bir iddiadan başka bir şey değildir. İlginç olan ise dünyada yüzlerce medeniyetler ve ırklar var iken Kutsal Kitap’ın değiştirildiğine sadece Müslümanlar inanır. Fakat Kutsal Kitap’ın yani İncil’in  değiştirildiğine dair tarihi bir kanıtları yoktur. Hep değişmemiş İncil’den bahsederler fakat kendileri dahil bunu gören ya da bilen yoktur. Ama zaten  Kuran-ı Kerim’de İncil’in değiştirilmediği ve gerektiğinde İncil’in her zaman başvurabileceğimiz güvenilir kaynak olduğu bizlere açıklanmıştır. Ayrıca çok ilginçtir ki, bazı Müslüman kardeşlerimiz sapkın Barnaba İncil’ini, gerçek İncil olarak kabul ederler. Oysa bu İncil’in İslamiyetten çok sonra yazıldığı ve sahte olduğu, İslam ilahiyatçıları tarafından da kabul edilmektedir. 

Bu yazımızda Kutsal Kitap’ın değişmediğini Kura’n ı Kerimden bizlere açıkça Kanıtlayan onlarca ayetten sadece bir kaçını paylaşacağız ve ayetin bize ne söylediğine bakacağız. Ama sizlere önerimiz gerçeği anlamak ve keşfetmek istiyorsak, Lütfen inancınızı sorgulayın ve okuyup araştırın ve kafanızdaki soruları yaratan Rab’be sorun O size gerçeği anlamanızda yardımcı olacak, tez zamanda size yol gösterecek ve sizinle konuşacaktır.

İncil’in değiştirilip değiştirilmediğini net bir şekilde anlamak istiyorsak, şu soruları sormamız gerekir:

 

funduszeue.info Kitap Ne zaman Değiştirildi? Hz. Muhammed’den Önce Mi yoksa Sonra Mı?

İLK OLARAK ÖNCESİNE BAKALIM

Çoğu müslüman kardeşlerimiz diyor ki Kutsal Kitap Hz. Muhammed’den önce değiştirildi yoksa düzeltmesi için Hz. Muhammed gönderilmezdi. Yani Hz. Muhammed’in olduğu zamanda Kutsal Kitap yani İncil çoktan tahrip edilmişti. 

O zaman gelin birlikte Kuran-ı Kerim’in bize bu konu hakkında ne söylediğine bakalım:

Maide

‘’Sana da, daha önceki kitabı(Tevrat ve İncil yani Kutsal Kitap) doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) gönderdik.’’

Peki ‘’daha önceki kitabı doğrulamak’’ ne demek?

Bu konuda bütün Islami tefsirciler, daha önceki kitapları doğrulamak üzere Kura-n’ın gönderildiğinde fikir birliği ediyorlar.  Yani Kura-n Hz. Muhammed’in zamanındaki kitapları doğrulamaktadır. Bunlarda Tevrat ve İncil’dir

Al-i İmran

‘’(Resûlüm!) O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil'i indirmişti.’’

Bu Kura’n ayetine baktığımızda ise yine bize tahrip edilmiş demiyor, yol gösterici denmekte.

Yunus

‘’Bu Kur’an Allah’tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir. Ancak kendinden öncekini doğrulayan(Tevrat ve İncil) ve o Kitab’ı açıklayandır.Onda şüphe yoktur, O âlemlerin Rabbindendir.

Bu ayete de baktığımızda Kura’nı Kerimin kendinden önceki kitapları yani Tevrat ve İncil’i doğruladığını açıkça bizlere söylemekte. Kendinden öncekini (Tevrat ve İncil) doğrular diyor. Yani Kutsal Kitabın doğruluğu bu ayette bir kez daha onaylanıyor. 

Bu şekilde Kura-n’da Kutsal Kitap’ın değiştirilmediğine tanıklık eden 12 ayet daha var ama hepsini burada paylaşmak yerine okuyup araştırma yapmayı sizlere öneriyoruz. Hz. Muhammedin zamanındaki Kutsal Kitap değiştirilmiş olsaydı Kura-n’daki bu kadar ayet, ağız birliği yapmışçasına kendinden önceki Kitap olan Kutsal Kitap’ı tasdik eder ve onaylar mıydı?  

Böylece Kutsal Kitap’ın Hz. Muhammed döneminde yani İslamın başladığı M.S. 7. Yüzyılda değişmediğine Kura-n ve Hz. Muhammed’in kendisi tanıklık ediyorsa o zaman Kutsal Kitap Nerde ve Ne Zaman değiştirilmiş olabilir? Şimdi bakalım HZ. MUHAMMED’TEN SONRAKİ DÖNEME

 

2.) M.S. 7. Yüzyıldan Sonra Hristiyanlık Tüm Dünyaya Yayılmışken Nerde ve Nasıl Değiştirilmiş Olabilir?

İsa Mesih’in ölümünden sonra Hz. Muhammed’in dönemine kadar yani İslamiyetin Başlangıcına kadar 7 Yüzyıl geçmişti ve bu 7 Yüzyıl süre içerisinde Hristiyanlık tüm dünyaya zaten yayılmıştı. 

Peki Nerede Değiştirildi? 

Mısır’da mı? Irak’ta mı? Suriye’de mi? Yoksa İngiltere’de mi? Fransa’da mı?  O zamanlarda Kutsal Kitap’ın dünyanın dört bir yanına ulaşmıştı. Neredeyse heryere. Asya Kıtası’na, Asya’ya, Afrika’ya, Avrupa’ya  yani heryere ulaşmıştı. Peki Tahrifat hangi ülkede gerçekleşti. Ayrıca diyelim ki bir ülkede değişti, sonra nasıl diğer ülkelere yayıldı. Değiştiren kişi bütün dünyayı dolaşmış olmalı ve herkesi değişmesi konusunda örgütlemiş olmalı. Herkesi biraya toplayıp değişmesi konusunda anlaşmalarını emretti yani. Bu konuda Dünyanın uzlaşması nasıl mümkün olur. 

Peki Kim Değiştirdi?

Yahudiler mi bozdu? Hristiyanlar mı bozdu? Yoksa ikisi birlikte anlaşıpta mı bozdular?

Bugün Hristiyanların sürekli yanında taşıdığı Kitap, Kutsal Kitap’tır yani Tevrat, Zebur ve incil’dir. Yahudiler ise sadece Tevrat ve Zebur’u taşırlar. Binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen günümüzde Hristiyanların da inandığı Tevrat ve Zebur’u Yahudilerin elindeki Tevrat ve Zebur ile karşılaştırdığımızda aynıdır. Noktasına ve virgülüne kadar aynıdır, hiçbir değişiklik yoktur. Hristiyanlar yada Yahudiler değiştirmiş olsalardı bu iki taraf sessiz kalır mıydı? Buna kim sessiz kalıcak? Yani bu soruda da anlıyoruz ki Kutsal Kitap’ın değiştirilmiş olması imkansız.

Peki Değişiklik Hangi Dilde Oldu?

Kutsal Kitap M.S. 7. Yüzyıla gelindiğinde bütün dünya dillerine çevrilmişti ve yazılmıştı. 

Peki Hangi Mezhep Değiştirdi?9

Bilindiği üzere Hristiyanlıkta üç büyük mezhep vardır. Bunlar: Katolikler, Ortadokslar ve Protestanlar’dır. Herkes bilirki bu üç mezhep birbirinden görüş farklılıklarından dolayı ayrıdır. O halde Kutsal Kitap değiştirildiyse hangi mezhep değiştirdi? Kotolikler mi? Ortadokslar mı? Yoksa Protestanlar mı? Hangisi? Bir mezhep değiştirmiş olsaydı diğer mezhepler Kutsal Kitab’ın değiştirilmesine sessiz kalırlar mıydı. İmkanı yok hiç. Madem değiştirildi neden bugün bu üç mezhepteki Kutsal Kitap aynı? Bu demek oluyor ki Kutsal Kitap hiç değiştirilmedi. Çünkü zaten M.S. 7. Yüzyılda dünyanın herbir yanına dağılmış ve benimsenmiş olan Kutsal Kitabı hepsini bir araya toplayıp aynı anda değiştirmek imkansızdı. 

 

TARİHSEL VE ARKEOLOJİK  DELİLLER

Şimdi de gelelim son olarak Kutsal Kitap’ın değiştirilmediğine tanıklık eden Bilimsel ARKEOLOJİK kanıtlara. Arkeoloji yalan söylemez.

Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmış antik Kutsal Kitap yazmaları vardır. Bunlar çok ama çok eskidirler. Bu güne kadar da iyi korunmuşlardır. 

ÖLÜ DENİZ TOMARLARI ( M.Ö. - 70 M.S.) 

Tanrı’nın Kutsal Kitap’ını koruma gücünden şüphelenenler için Tevrat, Zebur, İncil’in değişmediğine dair başka bir sürü delil bulunmakta. Ortadoğu’da bilhassa Mısır kumlarının altında binlerce yıl saklı kalan çok sayıda Eski Ahit nüshası bulunmuştur.

Ölü deniz Tomarları Mart ayında Muhammed al-Dhıb adlı bir bedevi çocuk tarafından bulunmuştur. Bu el yazmaları İbranice olarak yazılmıştır. Ölü Deniz’in (Lut Denizi) Kuzey-Batı tarafındaki bulunan Kumran koyunda, Yahudilerin katip tarikatı Esseniler tarafından. M.Ö. M.S. 70 yıllar arasında yazılmıştır. Bilim adamlarına göre bulunan bu metinler tarih boyunca edebiyatın en zengin arkeolojik buluşu sayılır. Bu metinler el yazması tomardan oluşuyordu. Bu el yazmasının birleştirilmesinden de kitaplık bir kütüphane oluşturuldu. ’de bulunan el yazmaları arasında Tevrat’ın bütün bölümlerinden parçalar bulunmaktadır. Bu yazmaların yanı sıra Ester kitabı dışında Eski Ahit’in bütün kitaplarını içeren bir liste bulundu. Kumran’da bulunan Eski Ahit nüshalarının yazılması M.Ö. 2. Yüzyıl ile M.S.  70 yılları arasındaki tarihlere ait olduğu halde, bu Eski Ahit metinleriyle, tarihli Leningrand Kodeksi Masoretik Metni arasında, manayı değiştiren bir fark yoktur.

Bu Ölü Deniz Tomarları Londra ‘’İngiliz Müzesi’’ ve Yeruşalim’in ‘’ Shrine of the book’’ adlı müzesinde görülebilir.

Bu durum, şuan elimizde bulunan Eski Ahit metinleri’nin güvenilir olduğunu diğer bir kanıtıdır. Bunun gibi Yeni Ahit yani İncil için de geçerli bir çok yerde yapılan kazı çalışmalarında aynı olduğuna dair kanıtlar bulunmuştur ve dünyanın çeşitli yerlerindeki müzelerde saklanmaktadırlar.

Kısaca toparlamak gerekirse Kutsal Kitap ne İslamiyetten önceki dönemde ne de sonraki dönemde değiştirilmemiştir., Yukarıda yazdığımız yazılarda okuyabileceğiniz ve araştırdığınızda ise daha detaylı anlayabileceğiniz gibi Kutsal Kitap hep aynıdır.

Bu konular hakkında daha fazla öğrenmek istiyorsanız yada sorularınız varsa funduszeue.info linkinden bize ulaşabilir ve sorularınızı sorabilirsiniz.

funduszeue.info ile İncil'i kendiniz okuyun. İndirmek için buraya tıklayın veya her hangi bir sorunuz sayfanın aşağısında bulunan Messenger sohbet butonundan veya aşağıdaki bilgileri doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz:

funduszeue.info indirIletişime geçin

 

 

fetvacevap:  kur'an ayetlerinin sayısı hakkında ulema arasında farklı görüşler ortaya çıkmıştır. bu farklılığın bazı sebepleri vardır. bunlar; bazı fetva)

tevratta da, incilde de bu sözlerin tanrı sözü olduğu ve değişmeyeceği geçer.

yeşaya / ot kurur, çiçek solar ama tanrımızın sözü sonsuza dek durur.

matta / size doğrusunu söyleyeyim: yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden kutsal yasa`dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak!

markos / yer ve gök ortadan kalkacak ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.

artık hangisinin değişmediğine inanacağı kişinin kendine kalmış.

ancak tanrının bir din gönderip bozulacağını bilmesi, bozulacağını bile bile din göndermesi oluyor.

yani madem dinin bozulacaktı neden gönderdin?

ayrıca üçünün kutsal kitabında da kollayacağını, tanrı sözünün değiştirilemeyeceğini söylüyor.

Hiçbir şeyin kesin olmadığı gibi bununda bir kesinliği yoktur. Kanıtıda yoktur

Elinize bir Kuran alınız. Okuyunca Kuran-ı Kerim’deki en büyük azarlanan toplumun israiloğulları olduğunu göreceksiniz. Eğer elimizdeki Kuran-ı Kerim, aslı bozulmuş ve değiştirilmiş olsaydı, bu tahrifatı israiloğulları yapmalıydı. Çünkü Kuran-ı Kerim’de en fazla azarlanan toplum israiloğullarıdır. Ayrıca israiloğulları , islam düşmanı Müşriklerden farklı olarak üstün ırk psikolojisine sahip olduğundan israiloğullarının diğer topluluk ve tapımlardan daha fazla Kuran-ı Kerim’e düşmanlık potansiyelleri vardır(*). Şu anda dünyamızı saran karanlık bulutlar uyuşturucu , silah ve daha diğer mafyaların eseridir. Tüm bu mafyaların altında yatan gerçek ise ; bu düzenin mimarlarının ve ana uygulayıcılarının israiloğulları olduğudur. Eğer israiloğulları , Kuran-ı Kerim’i tahrif edebilseydi, eğer Kuran-ı Kerim metni , bozulmaya değiştirilmeye uğrasaydı , ilk önce israiloğullarını azarlayan ayetler bozulur tahrif edilirdi. Kuran-ı Kerim’deki ‘israiloğulları’ imajı silinmeden israiloğullarına rahat yaşam , rahat faaliyet olamazdı. Geçmiş yüzyıllarda, islam topraklarında ise israiloğulları, yalancı müslümanlık-münafıklık temelinde bu tahrifi yapabilecek ilk kişilerdi. Ama elimizdeki Kuran-ı Kerim’de israiloğullarına dikkat çeken , onları azarlayan ayetleri görüyorsak demek ki Kuran-ı Kerim hiç değiştirilmemiştir(**).

Kuran-ı Kerim’de , yedinci yüzyıldan itibaren bir değişiklik olsa idi , Yahudiler bunu kullanırlardı, herkesi haberdar edip, Kuran’ın yayılmasını engellemeye çalışırlardı.

funduszeue.info

inanlar için ayet var. (bkz: Hicr suresi 9 uncu ayet)
inanmayanlar için hiç bir kanıt yok. (iskenderiye kütüphanelerinde yandığını ya da hiç yazılmadığını iddia edebilirler)

tereddütte olanlar hiç bulaşmasın, iş çok kritik.

Bir soru. Eğer değiştirilseydi bir sürü kuran olurdu. incil gibi. Ancak baktığımızda tüm mezheplerde, tüm müslüman ülkelerinde değişik kuranlar yok hiçbir harfi değiştirilmemiş tek bir kuran görüyoruz. Açık ve net.

modern zamanlarda her şeyi ispat, kanıt, delil gözlüğü ile bakan insan sorusudur.

kuran'a iman edenler için bu sorunun cevabı kuran'da var. Allah kıyamete kadar koruyacağını söylüyor. iman etmeyenleri neden ilgilendiriyor anlamıyorum, amaç ne üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? üzüm yemek istiyorum anlamaya çalışıyorum diyenler için anlatıyorum;

incil ve tevrat bölgeseldir, kuran evrensel. incil ve tevrat'ın değiştirileceğini elbette biliyodu Allah, tıpkı Kuran'ın bozulmayacağını bildiği gibi. islam evrenseldir çünkü dünya tarihine baktığımızda bir tekamülden, olgunlaşmadan söz edebilirz. hatta uzun bir tarihi kayda sahip yahudiliğe baktığımızda funduszeue.info dönemi inancıyla ezra dönemi inancının bile aynı olmadığını, bir olgunlaşma olduğunu söyleyebiliriz. Allah son din islamla vahiy kapısını kapatmış insanların hidayeti için de kuran'ı korumuştur.

kuran'ın tanımı yapılırken "yalan üzere birleşmesi mümkün olmayan grup tarafından rivayet edilme" özelliği vurgulanır.

seküler bir kafayla bakarsak; batıda yapılan kuran çalışmalarını dikkatle inceleyince insan "bu kadar çabaya rağmen bir açık bulunamamışsa el hak doğrudur" diyor.

Piyasada kaç farklı kuran-ı kerim var veya kaç incil var bunlari arastirarak sonuç bulunacak sorudur.

Değiştiği üzerine çok arkelojik ve bilimsel kanıt vardır.
funduszeue.info?m=1

Kitap tamamen değiştirildi. Aksini iddia eden saftır.

kuran-ı kerim kitaplı dinler arasında değişmeyen tek kitaptır.

yukarda bir arkadaş matta ve markos incillerini örnek göstermiş. bu adamların hz. isa ile birebir tanışıklığı ya da bağlantısı yoktur. hz. isa ibrani kökenli biri olarak filistin civarında yaşamıştır. fakat matta ve markos incilleri bizans'ta (iznik konsili) yazılmıştır. yanlış duymadınız, bizans hükümdarının desteğiyle yazılmıştır.

islamiyet'te böyle bir durum olmamakla birlikte vahiy katipleri bulunur. ayetler hem yazıya dökülmüş, hem de ezberlenmiştir. fakat şunu kabul edelim ki, kuran oluşturulurken surelerin iniş sırasına bağlı kalınmamıştır.

kanıtı yok zaten bunu düşünmekle bile muhtemelen bir hocaya sorsan günaha giriyorsunuzdur. şüphe duymak yok körü körüne inanmak var. Hristiyanlar sanki değiştirildiğine inanıyorlar mı? değiştirmişler bunu gerçek değilmiş ama inanalım mı diyorlar yok böyle bir mantık.

islamiyet ve Kuran belgeselini izlerseniz ne şekilde değiştiğini ayrıntılı olarak görebilirsiniz. Tam olarak bir değişmeden bahsedilmiyor burda ön yargıyla izlemeyiniz.

Levh-i mahfuz konusunu bir araştırın buradaki değişmeme kavramsaldır. Diğer husus islam görece çok yeni ve tarihsel bellekte daha çok taze bir yakın tarih olayıdır aynı zamanda dolayısı ile insanlarda vaka kaydı bilincinin geliştiği bir dönemde geliştiği için her anı vakayı nüvistlerce kayıt altındadır. Tabi tüm tarihi olayların başına geldiği gibi insanların yorum ve çarpıtmasına açıktır objektif ve bilimsel yorum dışındaki yorumların dikkate alınmaması gerekir.

ha şöyle birazda buradan çalışalım yoktur hele de günümüzde bu kadar bilmiş ulema varken sürekli değişir..

Bu sorunun cevabı birazcık araştırma ile kolayca verilebilir. Gidin endonezya dan arabistan dan amerika dan ve japonya dan birer kuran alın ve getirip funduszeue.info
Ve
Dolmabahçe deki yada bulabildiginiz eski bir kuran ile karşılaştırdığınızda rahatça cevaplanir.

kollektif bir hafıza ile peygamber yaşarken görenler beraber yaşayanlar şahit olduğu için diğer kutsal kitaplardan ayrıdır. Tevrat ve incili kendi içinde çelişkilerle doludur farklı zamanlarda hatta farklı dillerde yazıya geçilmişken kuran toplandığında böyle bir durum yok.

güzel bir soru, tebrik ederim. Birçok müslüman bu soruyu sorma gereksinimi bile duymaz. Oysa ki çok gerekli bir sorudur. Çünkü, eğer bir insan bir kitabın tanrı katından olduğunu iddia ediyorsa, hem tanrı katından olduğuna dair kanıtlarının olması lazımdır; hem de o kitabın yüzyıllar ile telaffuz edilen uzun bir süreç içerisinde değişmediğini kanıtlamak zorundadır.

Ben görme engelli olmayan bir müslüman olarak, kuran'ın hadisler gibi günümüze ulaşmadığını, çok küçük farklar dışında mushafların büyük çoğunluğunda aynı olduğunu biliyorum. Zaten, gözardı edilen bir diğer önemli nokta da; kur'an ile mushaf arasındaki farktır. Evet bunlar farklı şeylerdir. mushaf, kağıt parçasıdır ve de insanların hatalar yapabilmelerinden dolayı doğal olarak hatalar barındırabilir. Ama kur'an öyle değildir. Kur'an, bizzat allah tarafından matematiksel sistemle korunmuştur. (bkz: 19 sistemi)

Hadislerin çoğu uydurmadır. muhammed Peygamberin ölümünden yüzyıllar sonra, oluşan iktidar boşluğunun da etkisiyle, birtakım kişilerin kendi menfaatlerini gözeterek uydurdukları iftiralardır. Bunu, hadislerin kuran'a, akla ve başka hadislere aykırı olmasından yani iç tutarlılık bile sağlayamamasından rahatlıkla anlayabiliyoruz. Dolayısıyla kuran'a ters olan her rivayetin çöpe atılması gerekmektedir. Haa, hadislerin içerisinde hiç mi doğru hadis yok? E tabii ki vardır canım kardeşim, lakin biz kur'an dışında hiçbir dini kaynağa % güvenemeyiz. Bunu kur'an birçok ayetinde ifade eder

Kısacası; vicdanlı ve mantıklı davranan her insan, kuran'ın öyle hadisler gibi günümüze ulaşmadığını kabul edecektir. bu apaçık bir şekilde ortadadır. Bunun yanı sıra kuran'ın matematiksel sistemi hakkında araştırma yapmanızı öneriyorum. birkaç örnek vereyim;

Kuran’ın ilk ayeti Besmele 19 harftir.
Kuran (19×6) sureden oluşur.
Kuran’da, numarasız Besmeleler dahil (19×) ayet vardır. Bu sayının rakamları 6+3+4+6= 19 ‘dur.
ilk vahyedilen sure sondan suredir.
Besmele, 9. surenin başında bulunmaz; fakat bu kayıp Besmele 19 sure sonra, iki Besmele’ye sahip surenin ayetinde tamamlanır. Böylece Kuran’daki Besmele tekrarları (19×6) olmaktadır.
Kayıp Besmele’yi tamamlayan Besmele’nin sure ve ayet numaralarının toplamı 19‘un katıdır. 27+30=57
Besmele’deki her kelimenin Kuran boyunca tekrarlanma sayıları hep 19‘un katlarıdır. http://org/tr/kodu/

Var. Öyle soruya böyle cevap.

(bkz: siktin formatı eyledin viran)

Ben bu soruyu sorana değil, tane incili 4'e düşüren hristiyanların hala dinlerine devam etmelerine şaşırıyorum.

Misafirler erken gitsin ayetinin çıkarılmamasından bellidir. Değiştirilse ilk onu çıkarırlardı ne alaka diye.

Cenab-ı Hakk Kur’an’ı koruyacağını şöyle vaat etmiştir:  “Doğrusu Kitabı biz indirdik, onun koruyucusu elbette biziz..” (Hicr, 9) Madem Allahü zül Celal hazretleri koruyacağını vaat etmiştir, bütün dünya bir araya gelse yine bozamazlar.     Kur’an’ın bu güne kadar korunarak gelmesi ise şöyle olmuştur:  

Kur’an âyetleri her nâzil olduğunda, Sevgili Peygamberimiz (sav) hemen vahiy kâtiplerine yazdırırdı. Onlardan da diğer sahabeler alır, çoğaltır ve ezberlerdi. Ayrıca sahabelerden pek çoğu Kur’an’ın tamamını ezberleyerek hâfız olmuşlardır.     Hz. Osman’ın halife olduğu, daha İslamiyetin ilk dönemlerinde Kur’an-ı Kerimler çoğaltılarak İslam ülkelerine gönderilmiştir. Bu gün yeryüzünde bulunan bütün Kur’an mushafları onlardan aynen çoğalarak bu günlere gelmiştir.    

O günden sonra da gerek Kur’an yazmak ve gerekse ezberlemek en büyük ibadetlerden sayılmıştır. Bu şekilde her asırda bütün İslam âleminde milyonlarca hâfız yetişmiş ve milyonlarca Kur’an yazılmıştır. Bu gün yeryüzünde bulunan eski-yeni, bütün Kur’an mushaflarının tamamı aynı olduğu gibi, üçüncü halife olan Hz. Osman döneminde yazılıp çoğaltılan Kur’anlar da bu gün mevcuttur ve  şimdiki mushaflarla tamamen aynıdır. Yani “Kur’an bozulmuştur” demeye sebep olacak hiçbir farklı Kur’an yoktur. Zaten böyle bir iddia da yoktur.    

Hâlbuki diğer kitaplarda durum böyle değildir. Kur’an-ı Kerim’in dışındaki ilahi kitaplar, insanlar tarafından sonradan değiştirilmiş ve asılları kaybolmuş ve pek çok batıl fikirler karışmıştır. Meselâ günümüzde Hıristiyanların elinde, birbirinden tamamen farklı, hatta birbirine zıt hükümleri olan dört ayrı İncil vardır. Lâkin yeryüzünde ikinci farklı bir Kur’an ise yoktur.    

Kur’an’ın bozulmadığını anlamanın en güzel yolu onu okuyarak manalarından ve mucizelerinden haberdar olmaktır. Bu yönden söylenebilecek o kadar çok mucizeli özellikleri vardır ki, saymakla bitmez.     Meselâ, kâinattaki bütün ilimlerin ve bütün gerçeklerin özleri Kur’an’da vardır. Bu kadar bilgi bolluğuna rağmen, ne ayetler arasında çelişki, ne de kâinattaki gerçeklerle bir çelişki vardır. Bu da onun Allah kelamı olduğunun ve bozulmadığının en önemli delillerinden biridir.

Bu delile Kur’an şöyle işaret eder: “Kuran'ı durup düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah'tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı.” (Nisa, 82)     Ayrıca, insan aklına ters düşen hiçbir şeyin bulunmaması da Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu açıkça göstermektedir. Aksine Kur’an devamlı insanları akıllarını çalıştırmaya, düşünmeye ve ayetlerini anlamaya teşvik eder. Mesela, bir Kur’an ayeti şöyle buyurur: “Allah, ayetlerini düşünesiniz diye böylece açıklamaktadır.” (Bakara, )     

Kur’an’ın bozulmadığının en bariz delillerinden biri de sözlerindeki insan üstü belağattır. Yani bir insanın yetişemeyeceği kadar yüksek bir edebî seviyede olmasıdır. İnsanların onun benzerini söyleyemeyeceklerini Kur’an şöyle ilan eder. “De ki: İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar.” (İsra, 88)    

Kur’anın mucizeliğinin onun bozulmasını engelleyen bir set vazifesi gördüğünü Üstad Bediüzzaman şöyle anlatır: “Kur'anın i'cazı (ifadelerindeki mucizelik) tahrifine (bozulmasına) bir seddir. Evet madem Kur'an mu'cizedir, beşer onun taklidini yapamaz. Âyetleri başka kelâmlar (sözler) ile tebdil edilmekle (değiştirilerek) tahrif ve tağyiri mümkün değildir. Çünkü müfessir, müellif ve mütercimlerin muharrif (bozucu) üslûblarının kisvelerini (lafızlarını) âyâtın (ayetlerin) kisvesiyle iltibas ettiremezler (karıştıramazlar). Âyetlerde i'caz damgası vardır. O damganın altında olmayan kelâmlar âyet addedilemez (sayılamaz). Öyle ise i'caz, tahrif ve tağyiri kabul etmez.” (Mesnevî, Habab)


nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası