kredi kartı ile altın alımı caiz mi / Kredi Kartlarıyla Altın Almak Caiz mi?

Kredi Kartı Ile Altın Alımı Caiz Mi

kredi kartı ile altın alımı caiz mi

Kredi Kartının Taksitlendirilmesi

Kredi Kartının Taksitlendirilmesi

Kredi kartı veren kuruluş, kart sahibinin belli yerlerden yapacağı, belli harcamaların bedelini ödemeyi ‎kabul ederek ona kefil olur. Ayrıca borcun doğmasından ödenmesine kadar geçen işlemler bütününü ‎takip edip sonuçlandırma konusunda hem kart sahibine, hem de alacaklıya hizmetler sunar ve ‎karşılığında komisyon alır. Müşterinin payını da çoğu zaman, alacaklı öder. Ödemek istemeyenler, kart ‎sahibinden komisyon alırlar.

Ödemenin gecikmesi halinde uygulanacak ceza ile borcun vadeye yayılması önemlidir. Kredi kartları ‎bu açıdan; normal kart, taksit kart ve özel kart olmak üzere üçe ayrılabilir. ‎

1- Normal Kredi Kartı

Banka, ödemeyi geciktiren kart sahibine faiz tahakkuk ettirir. Bu, ödenecek faize karşılık borcu ‎geciktirme imkânı verirken, faizden kaçanların zamanında ödeme yapmasını da sağlar.‎

Faizsiz finans kurumları ödemeyi geciktirenden faiz alamazlar. Ama faiz yerine uygulanan gecikme ‎cezası türlerinin tamamı faiz kapsamındadır. Bu problemi faize girmeden çözmek mümkün olduğu halde ‎henüz uygulanmamaktadır.‎

ÖDEMEYİ GECİKTİREN BORÇLUYA CEZA

Bu konu ile ilgili on ayrı görüş vardır. Bunlar iki ana başlık altında incelenebilir. Biri, borcu geciktirme sıkıntısına çözüm arayan görüşleri, diğeri de alacaklıya faydası olmayan, sadece borçluyu cezalandırmaya yönelik görüşleri içine alır.

I- SIKINTIYA ÇÖZÜM ARAYAN GÖRÜŞLER

Sıkıntıya çözüm arayan sekiz görüş vardır. Bunlardan biri, işlenen suça uygun cezayı öngörür, biri yeni bir akit türü önerir; diğerleri, imkânı olduğu hâlde ödemeyi geciktiren borçluya gecikme cezası verilmesi konusunda birleşir. Bu tekliflerden biri hariç, hepsi faiz kapsamına girmektedir.

A- SUÇA UYGUN CEZA

Ödeme gücü olduğu hâlde borcunu ödemeyen kişi cezayı hak eder. Ona verilecek ceza, işlediği suça denk olmalıdır. Bu konuda Allah’ın Elçisi, ona salât ve selâm olsun, şöyle demiştir:

ليّ الواجد يحل عرضه وعقوبته

Ödeme gücü olduğu hâlde borcunu geciktiren, ayıplanmayı ve ukubeti hak eder.”

Ukubet (العقوبة) sözlükte, yaptığı bir kötülüğe karşılık kişiyi cezalandırma anlamına gelir. Allah Teâlâ, ukubette uygulanacak prensibi şöyle açıklamıştır:

“Eğer ukubet (ceza) vermek isterseniz size ne yapıldıysa onun aynıyla ukubet (ceza) verin. Sabrederseniz bu, sabredenler için elbette daha iyidir.” (Nahl 16/)

“Bu böyledir; kim kendisine verilen kadar ukubet (ceza) verir ve kendisine yine de saldırılırsa, Allah ona, elbette yardım eder. Allah şüphesiz, affeder ve bağışlar.” (Hacc 22/60)

Yukarıdaki hadis, imkânı olduğu halde borcunu geciktirenin cezayı hak ettiğini hükme bağlamakta, âyetler ise cezanın suça denk olmasını emretmektedir. Borcunu haksız yere geciktirenin suçu, alacaklının malını bir süre elinde tutmaktır. Suçuna denk ceza ise, borcuna denk bir malını alacaklının, gecikme süresi kadar elinde tutmasına imkân vermek için borcunu iki misli ile ödemesidir. Meselâ bir kişinin lira borcu olsa, bunu haklı bir sebep olmadan bir ay geciktirse, alacaklıya lira öder. lirası borç için, lirası da alacaklının 1 ay kullanması için olur. Böylece borçlu, işlediği suçun cezasını çekmiş olur. Fazladan yapılacak ödemenin miktarını azaltıp kullanma süresini uzatmak mümkündür. lira borcu haksız yere bir ay geciktiren kişiden lira alınsa, fazladan alınan lira, borcun onda biri olduğundan alacaklı o parayı gecikme süresinin 10 katı kullanıp geri verir. Bunun tersi de olabilir. Bu kişi fazladan lira verse; lira, borcun iki katı olduğundan alacaklı onu, gecikme süresinin yarısı kadar kullanıp geri verir.

Sözleşmeye; “Ödeme özürsüz bir ay gecikirse meselâ %10, iki ay için % 20, üç ay için %30 …. ceza alınacak, uygun sürelerle kullanılıp iade edilecektir.” şeklinde bir cezaî şart da konabilir. Alınan ceza, borcun %10’u ise sürenin 10 katı, %20’si ise 5 katı, %30’u ise 3,3 katı kullanılıp iade edilir. 

Elektrik, su ve gaz gibi şeyleri satan şirketler de gecikme cezası alabilir, uygun bir süreyle kullanır, sonra yeni faturadan düşmek suretiyle geri öderler. Müşteri bu hizmetleri almaktan vazgeçmişse o zaman ödemeyi nakit olarak yaparlar. Meselâ gaz satan bir şirketin sözleşmeye koyduğu cezaî şart, aylık %5 olsa, 1 ay geciken alacağını %5 fazlasıyla tahsil eder. %5, asıl paranın yirmide biri olduğu için şirket o parayı gecikme süresinin 20 katı kullanır, sonra yeni faturadan düşerek parayı geri ödemiş olur. Müşteri artık gaz almıyorsa geri ödemeyi nakit olarak yapar. 

Vergi borcunu geciktiren de cezalandırılabilir. Ondan kesilen ceza, uygun sürelerle devlet kasasında kaldıktan sonra yeni vergi borcundan düşülür. Bu süre içinde o kişi vergi mükellefi olmaktan çıkmışsa, devlet parayı uygun süre sonunda geri öder. 

Bu cezayı almak için mahkeme masrafı veya zorunlu başka masraflar olursa onlar, ödemeyi haksız yere geciktiren borçluya yüklenir. Çünkü bunlara sebep olan odur.

2- Taksit Kart

Taksitleri ve ödenecek bedeli, kart sahibi ile satıcının, anlaşarak belirlemelerine imkân veren kart ‎türüdür. Borcun vadeye yayılması, faizsiz olarak gerçekleşir. ‎

3- Özel Kredi Kartları

Bazı finans kurumları, normal işlemlerinden elde ettikleri kâr oranını, kredi kartlarına da uygulayarak ‎alacaklarını vadeye yaymaktadırlar. Bu iki şekilde olmaktadır:‎

a-Süresiz olanlar

Kredi kartı sahibi, mal veya hizmeti, kurumun vekili olarak kurum adına almış ve aldığı fiyata ‎kendine satmış sayılır. Borcu zamanında öderse bir ilave yapılmaz. Borcu geciktirirse bu satış, ödeme ‎gününden itibaren vadeliye çevrilmiş sayılarak borca her ay, kurumun o ayda elde ettiği kâr kadar ilave ‎yapılır. Asya Finans’ın tanıtım broşüründe konu, özetle şöyle anlatılır:‎

‎”Bu sistemde her ekstre dönemine ait kredi kartı borcunun asgari ödeme tutarı tahsil edildikten sonra ‎kalan borç kredilendirilir. Kredilendirilen tutara, kurumumuzca her hesap kesimi döneminde belirtilen ve ‎hesap bildirim cetvelinde müşterilerimize bildirilen aylık kâr oranı eklenerek ödeme zamanında ‎müşteriden tahsil edilir…”‎

b- Süreli olanlar

Bunun farkı, finans kurumu ile kart sahibinin, vade konusunda anlaşmış olmalarıdır. Kart sahibi, mal ‎veya hizmeti, kurum adına peşin almış ve o vade ile kendine satmış sayılır. Kurum, o ay geçerli kâr ‎oranını, vadeye göre borca ekleyerek kart sahibinden tahsil eder.

DEĞERLENDİRME

Taksit kart uygulamasında kart sahibi ile kredi kartını veren kurum arasında faizli işlemden ‎bahsedilemez. Borcunu geciktirdiği için faiz tahakkuk ettirilirse o başka. ‎

Faizsiz finans kurumlarının uyguladığı taksitlendirmenin temel dayanağı, bir kişinin, mal ve hizmeti ‎kurum adına alması ve kendine satmasıdır. Bu caiz değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:‎

“Müminler, mallarınızı aranızda uydurma (batıl) yolla değil, karşılıklı rızaya dayalı ticaretle yiyin ki kendinizi öldürmeyin.” (Nisa 4/29)‎

Ayetten satışın, iki ayrı şahıs arasında olması gereği açıkça anlaşılır.

“… Kurum murabahalı işlemlerde malı, kendi adına satın ve teslim alma hususunda açık bir rol üstlenir. Malın, sipariş edene satılması daha sonra olur. Faizli finansmandan uzaklaşmak ve kârın helal olmasını sağlayan sorumluluğun kaybolmaması için bu işlem zorunludur .”

Allah’ın Elçisi aleyhisselam şöyle demiştir:‎

“Helal bellidir; haram bellidir. İkisi arasında müşebbehat vardır, onu çok kimse bilmez. Kim o müşebbehattan sakınırsa dinini ve kişiliğini korur. Müşebbehata düşen, bir korunun çevresinde sürüsünü otlatan çobana benzer. Neredeyse koruya girecek olur.” (Buharî, İman 39)‎

Müşebbehe, benzetilmiş demektir. Çoğulu müşebbehat’tır. Harama benzetilen helaller olduğu gibi ‎helale benzetilen haramlar da vardır. İnsanların çoğu bunu kavrayamaz. Bunlardan kaçınan, dinini ve ‎kendini korumuş olur. ‎

Malikîler şöyle söylerler:‎

‎“Görünüşte caiz ama aslında bir haramın çiğnenmesine sebep olan her satış yasaktır. Çünkü bunda ‎haram töhmeti vardır. Eğer o iş daha çok o maksatla yapılıyorsa taraflar, görünüşte helal olan bir yolu ‎kullanarak gerçekte harama ulaşmayı amaçlamış sayılırlar. Alacaklıya menfaat sağlayan borç böyledir. ‎Çünkü akıllı bir kişi, menfaat sağlama hırsıyla dolu olunca, ayıplanmamak için görünüşte caiz olan ‎şeyler yaparak gerçekte yasak olana ulaşmaya çalışır ‎.”‎

Faiz yasağını aşmaya çalışanlar, tarih boyunca faize alım satım görüntüsü vermişlerdir. Bu maksatla, ‎bey’ bi’l-vefâ, bey’ bi’l-istiğlâl ve muamele-i şer’iyye gibi yeni alım satım şekilleri icat edilmiştir. ‎Eskiden bu yollarla faizi gizleyip kredi veren para vakıfları dahi vardı. ‎

Diyelim ki, bir kişinin altına ihtiyacı var; onu %12 ile bulabiliyor, ama bu farkın faiz ‎sayılmayacak bir yöntemle ödenmesi gerekiyor. Eğer yıllık altın kira getiren dükkânı varsa onu ‎‎ altına, bey’ bi’l-vefâ yoluyla satar. Parayı geri ödeyinceye kadar kirayı müşteri alır. Parayı ‎ödeyemezse dükkân müşterinin olur. Satıcının başkaca bir borcu olmaz.‎

Eğer o dükkânı yıllık altına satıcı kiralarsa onun adına da bey’ b’il-istiğlâl, denirdi ‎. ‎

Muamele-i şer’iyye yoluyla, mesela %12’den altın borç alacak olan, para sahibinin bir malını, bir ‎yıl vadeli altına satın ve teslim alır. Sonra o malı ona peşin l00 altına satardı. Böylece istediği ‎lirayı elde etmiş ve ona karşılık, bir yıl vadeli lira borçlanmış olur. ‎

Bir kadın Aişe validemize gelip dedi ki, Zeyd b. Erkam’dan ’e bir hizmetçi köle satın aldım. ‎Sonra köleyi ona ’e sattım. Aişe dedi ki, “Ne kötü almış, ne kötü satmışsın. Zeyd’e söyle ki, eğer ‎tevbe etmezse Allah onun, Allah’ın Elçisi ile birlikte yaptığı cihadını iptal etmiştir ‎.“‎

Osmanlı döneminde kurulan bankalardan Emniyet Sandığı’nda bir cep saati varmış. Kredi alanların ‎ödeyecekleri faizi yasallaştırmak için her gün defalarca satılır, sandığa hibe edilirmiş.

Bu işlemlerde, göstermelik de olsa, bir alım satım vardır. Ama bazı finans kurumlarının uyguladığı ‎taksitli kredi kartında alım satım, tamamen hayali hale gelmiştir.

 Abdulaziz BAYINDIR

Kredi Kartı haram mı? Kredi kartı kullanmak caiz mi? Diyanet fetvaları!

Dini konularda araştırma yapanlar verilir konusunda detaylı incelemeler yapıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı vasıtasıyla kredi kartı kullanmak caiz mi ve benzeri sorular için fetva yayınladı. Peki kredi kartı ile altın satışı caiz midir? İşte, detaylar

Ön ödemeli kartlar, bankacılık/finans sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar tarafından sunulan bir hizmettir. Bu hizmet gereğince müşteri, ön ödemeli kartına önceden yüklediği belli oranlardaki meblağı dilediği zaman harcamalarında kullanabilmekte, karta herhangi bir ön yükleme yapmadığı takdirde ise kart kullanılamamaktadır.

Faizli işlem barındırmayan veya faizli işlemlere aracı kılınmayan ön ödemeli kartların kullanılmasında ise herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Ön ödemeli kartların belli bir mevzuat çerçevesinde çıkarılıp işleme konduğu ve her kuruluşun kendi koyduğu şartlar muvacehesinde bu hizmeti sunduğu anlaşılmaktadır. Mesela x kuruluşu para yüklemede herhangi bir bedel istemezken y kuruluşu bedel isteyebilmekte veya (x) kuruluşu ilgili kartı 5 TL'ye verirken (y) kuruluşu bu kartı 10 TL'ye verebilmektedir.

Kartın ilk olarak müşteriye satımında, kullanımında ve yükleme yapıldığında kartı çıkaran kuruluş tarafından alınan bedeller, hizmet bedeli kapsamında değerlendirilmiş ücretlerdir.

Altın, gümüş, döviz, TL vb. para cinsinden olan şeylerin birbirleriyle değiştirilmesine sarf denir. Sarf akdinde bedellerin peşin olması gerekir. Aksi takdirde yani, bedellerden birinin veresiye olması halinde yapılan işlem faize (nesîe ribasına) dönüşür. Buna göre altının, vade farkı uygulanmasa bile veresiye olarak satılması faiz olacağından caiz değildir. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: "Altına karşılık altın, gümüşe karşılık gümüş, buğdaya karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya karşılık hurma, tuza karşılık tuz; cinsi cinsine birbirine eşit ve peşin olarak satılır. Malların sınıfları değişirse peşin olmak şartıyla istediğiniz gibi satın." (Buhârî, Büyû', ; Müslim, Müsâkât, 81; Tirmizî, Büyû', 23)

Altının kredi kartıyla satışı konusunda farklı görüşler ileri sürülebilir. Kart sahibi olan kurumun (bankanın), kredi kartı ile yapılan satışın bedelini, anında satıcının hesabına yatırması halinde, yapılan alışverişin sahih olacağı, dolayısıyla burada nesîe (veresiye) ribasının söz konusu olmayacağı söylenebilir. Altın bedelinin anında satıcının hesabına geçilmeyip daha sonra ödenmesi durumunda yukarda belirtilen, sarf akdi şartına riayet edilmediği ve altının para ile veresiye satışı söz konusu olduğu için caiz olmaz. Her halükarda altının peşin ödeme ile alım satımının yapılmasının daha doğru olduğu Müslüman olarak şüpheli şeylerden kaçınılması ve peşin para ile altın veya dövizin alınmasının daha isabetli ve ihtiyatlı olacağı kesindir.

Bir malı peşin olarak satmak caiz olduğu gibi, vadeli ya da taksitle satmak da caizdir. Peşin veya çeşitli vadelere göre taksitlendirilerek satışa sunulan bir malın, değişik alternatifleri gözden geçirdikten sonra bunların birini tercih edip, akdi onun üzerine kurmak suretiyle vadeli veya taksitli olarak satımında dinen bir sakınca yoktur.

Alışverişte önemli olan, pazarlığın bittiği sırada satış bedelinin belirlenip akdin bu bedel üzerinden kesinlik kazanmış olmasıdır (Serahsî, el-Mebsût, XIII, 8). Bu şartlara uymak kaydı ile veresiye alışveriş fiyatının peşine göre daha fazla olmasında bir sakınca yoktur. Ancak akit bittikten sonra banka ya da finans kuruluşları gibi üçüncü şahıslar tarafından zimmetteki peşin borcun vadeli olarak yeniden yapılandırılması faizli işlem sayılacağından caiz değildir.

Banka kartlarıyla yapılan alışverişlerde biriken puanların kullanılması, bu puanları veren kurumun kazancının dinen helal olup olmamasına bağlıdır. Buna göre kazancının çoğu helal olan kurumların verdiği hediye puanları kullanmak caiz iken, kazancının çoğu haram olan kurumların verdiği hediye puanları kullanmak caiz değildir.

Banka kartlarıyla yapılan alışverişlerde hediye puan uygulamasında banka ve üye işyerleri, aralarında yaptıkları anlaşmaya göre değişen oranlarda katkı yapmaktadırlar. Bu durumda hediye verenin kazancına göre hareket edilir.

Ayrıca bankanın vereceği hediye puan karşılığında aylık belli bir oranda alışveriş yapmak üzere bankaya taahhütte bulunmak, taahhüt edilen oranda tüketime ve alışverişe zorladığı için uygun değildir.

Bir iş veya bir hizmet ya da mal karşılığında alınan bedel helaldir. Bankalar verdikleri kredi kartlarıyla bir hizmet sunmaktadırlar. Dolayısıyla kredi kartı ile yapılan alışverişlerde, bankanın verdiği hizmet karşılığında anlaşma gereği iş yeri sahiplerinden komisyon adı altında almış olduğu ücret, faiz olarak değerlendirilemez.

funduszeue.info - Gündem

Diyanet İşleri BaşkanlığıDin İşleri Yüksek KuruluKredi KartıAltınDiniGündemGüncelHaberler

CEVAP:

Altını veresiye satmak ve almak caiz değildir. Nebîmiz altın alım satımının peşin olmasını ve altının derhal teslim alınmasını şart koşmuştur.

Tarih, alım satım görüntüsü adı altında nice faiz yollarının ortaya çıkmasının örnekleri ile doludur.  Bu yüzden kredi kartı ile altın alım satımı faize bulaşma tehlikesi olduğu için caiz değildir. Mesela kişi liralık altını ayda lira ödemek kaydıyla 10 eşit taksitle alıp aynı kişiye peşin liraya satabilir. Bu durumda lira almış ama lira borçlanmış olur ki bu faiz olur.

funduszeue.info sitemizin &#;Kitaplarımızı İndirin&#; bölümünde bulunan TİCARET VE FAİZ adlı kitabımızı ücretsiz olarak bilgisayarınıza indirebilir, konu ile ilgili geniş bilgileri oradan edinebilirsiniz.

funduszeue.info

Lütfen aşağıdaki linkleri de tıklayınız:

funduszeue.info

funduszeue.info

funduszeue.info


Etiketler:

  • altın alım satımı,
  • altın alım satımında faiz,
  • altını veresiye almak,
  • altını veresiye satmak,
  • altının veresiyesi olur mu,
  • kredi kartı ile altın,
  • kredi kartı ile altın alım satımı,
  • kredi kartı ile altın almak,
  • kredi kartı ile altın satmak,
  • kuyumcudan kredi kartı ile altın almak,
  • kuyumcudan taksitle altın almak,
  • taksitle altın alım satımı,
  • taksitle altın almak,
  • taksitle altın satmak


Diyanet: Kredi kartıyla ve veresiye altın satmak caiz değil

Haberin Devamı

Din İşleri Yüksek Kurulu, vatandaşlardan gelen soruları sanal alemden cevaplıyor. Bir esnafın, "Kredi kartı ile altın satışı caiz midir?" sorusunu değerlendiren Yüksek Kurul, altın, gümüş, döviz, TL gibi para cinsinden olan şeylerin birbirleriyle değiştirilmesine 'sarf' dendiğini hatırlattı.

Sarf akdinde bedellerin peşin olması gerektiğini belirten Din İşleri Yüksek Kurulu, açıklamasında, "Aksi takdirde yani, bedellerden birinin veresiye olması halinde yapılan işlem faize (nesie ribasına) dönüşür. Buna göre altının, vade farkı uygulanmasa bile veresiye olarak satılması faiz olacağından caiz değildir. Konuyla ilgili olarak Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmaktadır: 'Altına karşılık altın, gümüşe karşılık gümüş, buğdaya karşılık buğday, arpaya karşılık arpa, hurmaya karşılık hurma, tuza karşılık tuz; cinsi cinsine birbirine eşit ve peşin olarak satılır. Malların sınıfları değişirse peşin olmak şartıyla istediğiniz gibi satın.' Altının kredi kartıyla satışı konusunda farklı görüşler ileri sürülebilir. Kart sahibi olan kurumun (bankanın), kredi kartı ile yapılan satıştan doğan borcu, anında peşin (online) olarak kuyumcunun hesabına yatırması halinde, yapılan alış-verişin sahih olacağı, dolayısıyla burada nesie (veresiye) ribasının söz konusu olmayacağı söylenebilir. Altın bedelinin anında satıcının hesabına geçilmeyip daha sonra ödenmesi durumunda yukarıda belirtilen, sarf akdi şartına riayet edilmediği ve altının para ile veresiye satışı söz konusu olduğu için caiz olmaz." ifadelerine yer verdi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası