bu özelliği kullanmak için reklamsız üyeliğe sahip olmanız gerekmektedir. mobil uygulamamızı indirerek reklamsız aboneliğinizi başlatabilirsiniz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
Cansız faktörler; klimatik faktörler (ışık, sıcaklık, basınç, rüzgar, nem ve yağış), fizyografik faktörler (enlem, boylam, yükselti, bakı, yeryüzü şekli vb.) ve edafik faktörler (toprak özellikleri) olmak üzere üç ana başlık altında incelenir.
Canlı faktörler ise, bitkiler, hayvanlar, insanlar ve mikroorganizmalar olmak üzere dört ana başlık altında incelenebilir.
Belli bir bölgede uzun süre devam eden atmosferik olayların ortalamasına iklim denir
Meteorolojik verilerin uzun süreli ölçümleri sonucu elde edilen ortalama ve uç değerleri ile geniş bir bölgeyi içermesi halinde makroiklimler oluşur ve yeryüzü 8 makroiklim tipine ayrılır.
Makroiklim alanları içinde, yeryüzü şekli, yükselti, göl, orman gibi fizyografik faktörlerin etkisi ile oluşan belirli alanlara özgü iklim tipine mezoiklim denir.
İçinde bulunduğu makro ve mezoiklim koşullarından veya bazı meteorolojik veriler bakımından çeşitli faktörler altında (toprak, arazi şekli, ve diğer antropojen etkiler) sapma göstermesi halinde mikroiklimler oluşur. Bir ağacın veya çalının tepe tacının altında oluşan iklim mikroiklime örnek verilebilir.
Canlıların yeryüzündeki dağılışları ve morfolojileri ile yıllık sıcaklık arasında yakın ilgi bulunur
Karasal ortamlarda sıcaklık özellikle enlem derecelerine bağlı olarak önemli farklılıklar gösterir. Toprak sıcaklığı; bölgenin güneşlilik durumuna, bitki örtüsüne, rengine, su içeriğine, fiziksel ve kimyasal özelliklerine ve hava hareketlerine göre değişiklik gösterir. Sucul ortamlarda ise, bölge, mevsimler ve ortam tipleri sıcaklık değişiminde önemli rol oynarken, iç suların sıcaklığı genelde hava sıcaklığını izler.
Canlılar °C ile +°C arasında yaşayabilmekle birlikte, genelde hayatsal faaliyetlerini 0°C ile 50°C arasında sürdürürler. Ancak her organizmanın sıcaklığa karşı olan toleransı farklılık gösterir. Canlıların yeryüzündeki dağılışları ile yıllık sıcaklık arasında yakın ilgi bulunur ve kendileri için en uygun bölgelerde toplanırlar. Uygun olmayan sıcak dönemleri canlılar uyku durumunda geçirir veya bir başka bölgeye göç ederler. Uyku durumunun; düşük sıcaklıkların gelişmeyi engelleyecek düzeyde olması halinde ortaya çıkmasına hibernasyon, yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkmasına estivasyon denir. Canlılarda bunların dışında sıcaklık değişimine bağlı olarak morfolojik, fizyolojik, ekolojik ve etolojik uyumlar ortaya çıkar.
Hayvanlar alemi sıcak kanlı ve soğuk kanlı hayvanlar olmak üzere iki gruba ayrılır. Soğuk kanlı hayvanlar (heteroterm) vücut ısısı çevre sıcaklığına bağlı olarak değişir (yılan, timsah vb.). Sıcak kanlı hayvanlarda (homoterm) ise vücut ısısı sabit olup (tavşan, at vb.), çevredeki değişimlere göre vücut ısısını ayarlayabilirler.
Yağış ve Nem Canlı Topluluklarının Yapısal Özelliklerini, Tür Çeşitliliğini, Yaşamsal Ritimlerini Etkiler
Aktif haldeki canlı protoplazmasının %%90’ı sudur. Yağış (kar, dolu, yağmur, çiğ ve sis) canlıların yaşamı için gerekli suyun kaynağını oluşturur ve sıcaklık faktörü ile birlikte yeryüzündeki bitki ve hayvan topluluklarının yapısal özelliklerini, tür çeşitliliğini, yaşamsal ritimlerini belirleyen önemli bir çevre faktörüdür. Yağışın miktarı, yeryüzündeki dağılışı ve yağış şekli canlılar için sınırlayıcı bir çevre faktörüdür.
Atmosferdeki nem, mutlak nem ve nisbi nem olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak nem 1m3 havada bulunan su buharı miktarının gram olarak ifadesidir. Nisbi nem ise belli miktarda havanın içerdiği su buharı miktarının aynı sıcaklıktaki havanın doymuş su buharı miktarına oranının yüzdesidir.
Suyun donmuş olması sonucu ortamda yeterli yağış olmasına rağmen bitkiler bu sudan yararlanamaz ve bu duruma fizyolojik kuraklık adı verilir. Çöllerde ise su kıtlığının neden olduğu fiziksel kuraklık yaşamı ve tür zenginliğini önemli ölçüde kısıtlar.
Işık, Başta Fotosentez Olmak Üzere Tüm Biyolojik Ritimleri Etkiler
Işığın şiddeti ve yapısı genelde sabit olmayıp ortamsal faktörlere bağlı olarak değişebilir. Işık süresi ise sadece enlemlere ve mevsimlere bağlı olarak düzenli bir değişim gösterir. Bitki ve hayvanların çoğunda izlenen fizyolojik aktiviteler gece-gündüz periyoduna ve mevsimlere bağlı olarak değişir.
Gece gündüz süresi mevsimlere göre değişim gösterir ve bu değişime bağlı olarak canlıların hayatsal faaliyetlerinde mevsimselbiyolojik ritimler görülür. Işık etkisiyle bitkilerde fotosentez, fotoperiyodizm, terleme, çimlenme ve çiçeklenme, hayvanlarda ise üreme ve diyapoza girme gibi biyolojik ritimler görülür.
Ülkemizde etkin 8 rüzgâr tipi vardır. Lodos sıcak havayı; yıldız, poyraz ve karayel soğuk havayı getirir. Bu nedenle lodos toprakta kurutucu ve ısıtıcı, yıldız ve poyraz ise soğutucu bir etki yapar.
Rüzgâr canlıların üzerinde mekanik ve fizyolojik olmak üzere başlıca iki şekilde etki yapar. Örneğin tek yönlü ve sürekli esen rüzgâr bitkilerde bayrak oluşumuna neden olur. Diğer taraftan hızlı esen rüzgârlar bitkilerin yaprak, meyve ve dal gibi kısımlarında kırılmalara hatta bazen köklerinden sökülerek devrilmelerine neden olabilir.
Rüzgâr toprak ve bitki yüzeylerinden buharlaşmayı hızlandırarak su kaybına neden olur ve bunun sonucu bitkiler yeterince fotosentez yapamaz ve verim düşer. Ayrıca rüzgâr canlıların pasif taşınmasında da etkin rol oynar.
Rüzgâr iklimi büyük ölçüde etkiler, atmosferdeki C02 ve 02dengesi üzerinde, kirletici unsurların taşınmasında etkili olur. Bunun için hakim rüzgârları şehir içine kadar taşıyacak koridorlar oluşturularak kent ekosistemleri üzerindeki kirletici unsurların etkisi kısmen de olsa azaltılabilir
Su Canlılığın Temelini Oluşturur
Suyun fiziksel ve kimyasal özellikleri hidrografik faktör olarak tanımlanabilir. Hidrosfer yeryüzünün % 71’ine yakın bölümünü örtmüş durumdadır. Suyun doğada katı, sıvı ve gaz şeklinde atmosfer, okyanus ve karalar arasında dolaşmasına hidrolojik dolaşım denir. Sucul ortamdaki sıcaklık değişimleri karasal ortama göre daha yavaş gelişir ve bölgesel değişimler ancak uzak mesafelerde izlenir.
Yüzey gerilimi sayesinde su yüzeyinde küçük ve hafif canlılar yaşamlarını devam ettirirler. Suların içerdikleri askı madde miktarına bağlı olarak berraklığı azalır ve buna suların turbiditesi denir. Genelde sular % 4 den fazla askı yükü içerdiklerinde berraklılığını kaybederler. Sudaki askı madde suyun optik özelliğini bozarak ışık şiddetini ve ışığın su içindeki yayılışını azaltarak bitkiler ve fazla ışığa gereksinim duyan hayvanların ölmelerine neden olur.
Sudaki çözünmüş gazların kaynağını su ve atmosfer arasındaki alışveriş oluşturur. Suyun üst tabakasında çözünen bu gazlar daha sonra derinlere iner. Ekolojik yönden etkin role sahip gazların başında oksijen, karbondioksit, hidrojen sülfür ve metan gelir. Sucul ekosistemlerde oksijen; fotosentez, su yüzeyinin atmosferle ilişkisi, akıntı ve rüzgârların etkisi ile artar, solunum ve oksidasyon ile azalır.
Suda serbest halde bulunan H+ iyonu konsantrasyonuna suyun pH’sı (asitliği) denir ve pH değişimleri canlıların solunum gibi biyokimyasal aktiviteleri üzerinde etkili olur.
Toprak içindeki boşlukların bir kısmı su ile dolu olup, buna toprak suyu adı verilir ve bu suyun bir kısmı yerçekimi etkisinde hareket ederken, bir kısmı toprak kolloidleri tarafından tutulur.
Ana kayaçların ve organik artıkların doğal koşullarda parçalandıktan sonra üst üste tabakalaştıkları görülür ve bu yatay katlara horizon denir. Topraktaki bu tabakalar renk, yapı, yapışkanlık, kalınlık, reaksiyon ve kimyasal bileşikler bakımından birbirlerinden farklıdır.
Yeryüzündeki topraklar zonal, interzonal ve azonal toprak ordoları olarak üç büyük ordo altında toplanır. Zonal toprakların oluşumları iklim tarafından kontrol edilir. İnterzonal topraklar kötü drenaj, tuzluluk veya diğer bazı bölgesel şartların tesiriyle oluşan topraklar olup, birçok özelliği aynı bölgenin zonal topraklarının özelliklerine benzer. Azonal topraklar belirli horizon değişimleri göstermeyen topraklardır.
Toprakta bitkisel organizmalar, yüksek bitkilere ait kökler, algler, mantarlar, aktinomisetler ve bakteriler bulunur ve bunlar toprağın mikro ve makroflorasını oluşturur.
Bitki kökleri canlıyken topraktaki çözünebilen besinleri alarak bir denge sağladıkları gibi besin maddelerinin yararlı hale geçmesine doğrudan etki ederken diğer taraftan toprak mikroorganizmaları için ölü doku sağlar.
Alglerin büyük çoğunluğu klorofil içerir ve toprak yüzeyine yakın olarak, bazıları ise daha derinde bulunabilir.
Mantarlar toprakta organik maddenin ayrışmasında büyük bir rol oynar. Aktinomisetler organik artıkların çözülmesini ve besin maddelerinin serbest kalmasını sağlar.
Ototrof bakteriler enerjilerini amonyum, kükürt ve demir gibi mineral maddeleri oksitleyerek temin eder ve sayıca az olmalarına karşın nitrifikasyon ve kükürt oksidasyonu üzerinde etkili olduklarından yüksek bitkiler için büyük bir öneme sahiptirler.
Toprakta bulunan bakterilerin çoğunu ise heterotrof bakteriler oluşturur ve bunlar gerekli enerjiyi doğrudan doğruya toprağın organik materyalinden sağlarlar.
Toprağın mikro faunasını Nematoda, Protozoa ve Rotiferler oluşturur ve bunların bir bölümü çürüyen organik materyal üzerinde, bir bölümü ise yüksek bitkilerin köklerinde parazit olarak yaşarlar. Toprağın makrofaunasının esasını eklembacaklılar, kurtlar, salyangozlar ve bazı memeliler (kemiriciler) oluşturur.
Ototrof organizmalar organik maddeyi kendisi oluşturur. Heterotrof organizmalar ototrof organizmaları ve çürüyen maddeleri besin olarak kullanırlar. Hayvan ve mantarların tümü ile birçok bakteri bu gruba girer.
Tür içi ilişkiler aynı türün bireyleri arasında, erkek-dişi ilişkileri, koloni, grup, küme ve rekabet şeklinde görülür.
Aynı türden olan erkek-dişi bireyler çiftleşip yavru verme ve koruma amacıyla daima ilişki içindedirler. Bu ilişki bazı türlerde kısa süreli ve zayıf yani yaşantılarının belli evrelerinde ilişkide olabilirler. Hayvanlar alemindeki erkek dişi ilişkisi çiftleşmeden sonrada yavrunun bakımı ve korunmasın sırasında da devam eder.
Aynı türe ait bireyler bazen belli bir amaç için bir araya gelerek gruplar oluşturur. Günlük veya mevsimsel iklimsel değişikler sonucu aynı türün bireyleri grup oluşturur. Örneğin bir tür kabuk böceği (Coccinella septempunctata) sonbaharda hibernasyon için bir araya gelirler. Besinlerin araştırılması veya düşmanlara karşı korunma, gruplar sayesinde kolaylaşır. Örneğin kurtlar sürüler halinde yaşadıklarında büyük boylu avlarını kolaylıkla öldürebildikleri halde, tek başlarına bulunduklarında bu aktivitelerini gerçekleştiremezler.
Bazı hayvan toplulukları kendilerine özgü bir yapı ve iş bölümüne sahiptir. Örneğin arı ve karınca topluluklarında işçiler, erkekler ve kraliçe vardır.
Populasyonu oluşturan bireyler arasında, yuva, eş seçme, besin ve diğer kıt ekolojik faktörler için birbirleri ile rekabet ederler. Türün yaşlı bireyleriyle genç bireyleri arasında sosyal hiyerarşinin başlaması tür içi rekabetin diğer bir örneğini oluşturur. Örneğin Mayıs böceklerinde üç yaşından sonraki bireyler bir veya iki yaşındaki bireylerin gelişmesine engel olmak isterler. Tür içi rekabet bazı hallerde farklı biyotoplara yerleşen aynı türe ait farklı populasyonun ortaya çıkmasına veya bir bölümünün coğrafik olarak yer değiştirmelerine neden olur.
__________________________________
Nötralizm 0 0
Kompetisyon - -
Mutualiz + +
Komensalizm + 0
Amensalizm - 0
Parazitizm + -
Predasyon + -
Rekabet - -
___________________________________
("+" fayda; "-" zarar; "0" ne fayda ne zarar)
a. Belli bir yaşam kaynağı için iki organizma veya iki populasyonun mücadele etmesine Rekabet denir
Ekolojide rekabet, belli bir yaşam kaynağı için iki organizma veya iki populasyon arasında oluşan mücadeledeki yaşam şeklidir. Rekabet sonu iki taraf da zarar görür ve taraflardan biri diğerini ortadan kaldırabilir. En yüksek rekabet birbirine çok yakın türler arasında oluşur.
Besinin canlı olarak arayan serbest hayvanlara Predatör (avcı) form denir. Predatör terimi canlı organizmaları yakalayan öldüren ve yiyen organizmaları kapsadığından çok çeşitli biyolojik tipleri içine alır. Avını izleyen etoburlar formlar örnek verilebilir.
Parazit canlıların serbest yaşamları yok veya sınırlıdır ve bir organizmaya bağlı yaşarlar. Yaşam evrelerinin en az bir periyodunda konağının içine (Endoparazit) veya dışına (Ektoparazit) bağlı olarak yaşamlarını sürdürürler.
Birbirlerine karşılıklı yararlar sağlayan iki organizmanın bir arada yaşaması haline Simbiyosis denir.
Mutualizm, iki veya daha fazla türün karşılıklı olarak birbirlerinden faydalandığı ve bu faydalanmanın zorunlu olduğu bir ortak yaşam biçimidir. Buradaki ortak yararlanma yeni bir organizmayı oluşturacak kadar güçlü bir yararlanma biçimidir. Bu ortaklığı oluşturan türlerden birinin bulunmaması halinde diğerinin yaşamı felce uğrar. Örneğin alglerle mantarların oluşturdukları likenler tek bir organizma gibi davranırlar.
Farklı türlere ait olan organizmaların, bir arada bulunarak bu ortaklıktan yarar sağlamalarına komensalizm denir. Komensal türler karşılıklı olarak anlaşmış türler olup, bu ilişkiden bir taraf yarar sağlarken; diğerleri bundan herhangi bir şekilde etkilenmez. Bu iki türün birbirlerine karşı zararları olmayıp yararları vardır. Genellikle komensal türler belli bir türü işgal etmezler, her türün birden fazla komensali olabilir. Aslanlar avlarını yakaladıklarında düzenli komensalleri Çakal ve Sırtlanlar ortaya çıkar ve aslanın avını yedikten sonra artan kemik ve deri parçalarını yerler. Bundan aslan zarar görmez, fakat diğer türler fayda sağlarlar. Bir çam ağacının dallarında epifit yaşayan bir liken türü bundan tek taraflı olarak yarar sağlar; fakat çam ağacı bu ilişkiden herhangi bir yarar görmez.
Genellikle bitkilerde bir türün salgıladığı maddelerle diğer bir türün gelişmesini durdurması veya onu öldürmesine Allelopati denir. Bu ilişki tipinde türlerden biri zarar görürken, diğeri bundan direkt veya dolaylı fayda sağlar. Örneğin Ceviz ağacı bazı toksik maddeler salgılayarak ortamda bulunan diğer tek yıllık bitkilerin ölümüne neden olur. Dolayısıyla yakın çevresinde kendisi ve genç fidanları için uygun bir yaşam alanı kazanmış olur.
Brewer, R., The science of Ecology, Saunder College Publishhing,
Chapman, J.L., Reis, M.J. Ecolgy Preiciples and Aplications, Chambridge Universty Pres,
Çepel, N., Çevre Koruma ve Ekoloji Terimleri Sözlüğü, TEMA Yay, No. 6.
Çepel, N., Genel Ekoloji, İ.Ü. Yayın No.
Karol,S.,Suludere,Z.,Ayvalı,C.,Biyoloji terimleri sözlüğü, T.D.K. funduszeue.info
Keleş, R. ve Hamamcı, C., Çevrebilim, İmge Kitabevi.
Kocataş, A., Ekoloji Çevre Biyolojisi, E.Ü.Su Ürünleri Fak Yayını No
Öztürk, M., Seçmen, Ö., Bitki Ekolojisi, Ege Üniversitesi Basımevi.
Öztürk, Münir, Ekoloji, (yayınlanmamış ders notları), Ege Üniv., Fen Fak., Biyoloji Böl.
Smith R.L., Elements of Ecology, Harper Collins Publisher,
Şişli, N., Çevre Bilim Ekoloji, H.Ü. Fen Fakültesi,
Kataloq:admin -> pages -> files
admin -> 2. geomaqnit tədqiqatlar
admin -> Informatika va axborot texnologiyalari fani O‘rta ta’lim (barcha ta’lim olish tillari bo‘yicha) ona tili fanini o‘qitish bosqichlari
admin -> Skype Policy
admin -> Uploading and modifying Files in Cascade
admin -> Ek ders belgeleriNİn hazirlanmasinda uyulacak esaslar
admin -> Tarix fani O‘rta ta’lim muassasalarida tarix fanini o‘rganish bosqichlari
files -> VeriMLİLİk ekolojiSİ
files -> BöLÜM 7 TÜr topluluklari (komüNİTE)
files -> BöLÜM 10 BÜYÜk yaşam biRLİkleri
Yüklə 48,44 Kb.
143432 143433 143434 143435 143436
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası