Saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde
Sen söylemiştin bu sözleri unutmadım
-Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa
Bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde
Kalıcı olan hiçbir şey yok diyordun
An'lar var yalnız ömrü karşılayan
Şimdi sımsıcak bir kar yağıyor yine
Yüreğimin üstüne yağıyor hiç durmadan
Ellerin nasıl da üşüyor, bozacının
Karlı sesi doluyorken odamıza
Hava gittikçe kirleniyor bu kentte
Ve aralıksız kar yağıyor kar yağıyor
Kar ayrılık hüznüdür ve ne çok
Ayrılıklar yaşandı şu son birkaç yılda
Yurdundan ayrılanları düşünüyorum ve birisi
Özledim diyor, ülkemin kar kokusunu da özledim
Hiçbir an'ını tanımlamaya kalkmadan
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten
Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını
Özlediğimiz birileri olmalı diyordun
Yanındayken bile özlediğimiz birileri
Öyleyse kalkıp Ati'ye gitmelisin, İstanbul'a
Belki hala saklıyordur bir gülü kimbilir
Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı
Aynalara bakmaya vakit bulamadık
Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan
Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgar gibi ta eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı, kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır tek, tenha bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,
Eşini kaybeden bir kuş
Gibi kar
Geçen ilkbahar günlerini arar
Ey kalplerin çılgın aşk şarkıları,
Ey güvercinlerin ilahileri,
O baharın işte yarını bu:
Kapladı derin bir sessizliğe yeri
Karlar
Ki sessizce sürekli ağlarlar.
Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz melek kanadının tüyü
Gibi kar
Seni solgun bahçelerde arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpaze gibi,
Naaşın üstünde şimdi ey ölü,
Başladı parça parça uçmaya
Karlar
Ki gökten düşer düşer, ağlar!
Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar!
Küçücük, beyaz başlı baykuşlar
Gibi kar
Sizi dallarda, yuvalarda arar.
Gittiniz, gittiniz ey kuşlar!
Şimdi boş kaldı baştan başa yuvalar;
Yuvalarda -feryatsız yetim gibi!-
Son kalan mavi tüyleri kovalar
Karlar
Ki havada uçar uçar, ağlar!
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.
Duydum beyaz bir nehrin içimde aktığını.
Yüzlerce ağızdan koro halinde devamlı,
Bir erganun ahengi yayılmakta derinden
Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.
Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
Tanburi Cemil Bey çalıyor eski plakta.
Birdenbire mesudum işitmek hevesiyle
Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle.
Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık,
Uykumda bütün bir gece Körfez'deyim artık!
Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın
Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip gider
Her affın içinde bir intikam gelip gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın
Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın
Lambayı yakma, bırak,
Sarı bir insan başı
Düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor
Karanlıklara.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.
Kar
Üflenen bir mum gibi söndü
Koskocaman ışıklar.
Ve şehir
Kör bir insan gibi kaldı
Altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak!
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
Dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu,
Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?
Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!
Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;
Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine
Semadan yere kadar bütün gördüklerinden
Usanç duyan gözlerim bir şeyde karar kıldı,
Bembeyaz bir güvercin kanadına takıldı.
Ben ne gurup bilirim ne gece bilirim ben,
Uçuyor gönlüm beyaz bir sükut sevincinde;
Bir kadın gördüm ki ben beyaz güller içinde.
Ruhuma bağışladı bu kadın servetini.
Ne bir yara var artık, ne bir leke ruhumda;
O şimdi rüyasının denizinde bir ada.
Bir sevgili sahibi olmak saadetini
Kim bilir benim kadar ben et kemik yığını
Duydum beyaz bir nehrin içimde aktığını.
Ataol Behramoğlu, "Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar"
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Düşmanlarımız dışında
Düşmanlarımız çünkü
Sevgiyi yok ettikleri için
Düşmanımız oldular-
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif yüreğiyle
Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.
Uzaktaki şehir
Uykuya dalmıştır şimdi.
Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm,
Yalnız işitme duyusu kalır ortada.
Asya kentleri yürür dururlar,
Höyükler burnumda hızma.
Uzakta dev bir damla: Pırıl pırıl Pencap!
Tabanlarından kayıp duran sütunlar
Yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
Horasan uykusuna havlayan köpekler, Buhara.
Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Ne güzeldi o kış bahçesinde
Güllerin çok derinlerde çalışan uykusu
Sana bir bahar hazırlamak için.
Dallar, filizler, eski masal dilberleri gibi
Hüzne ve hülyaya gömülmüş
Doğmamış çocuklara
Ninni söylüyorlardı sanki
Ana rahmi gibi sıcak ve yüklü idi hava
İyi mayalanmış hamur gibi
Gizli nabızlarla atıyordu toprak
Dinmez boşluklarda karın soğuk ve sürekli ısrarı
Yumuşak hantallığıyla kaplayışı uçurumları
Kül mavisi bir pus ufka bir perde çeker de
Kayıp kervanlar belirir uyandırıp korkunç hanları
Duyulur batmış şehirlerin boğuk sabah ezanları
Kılıç gibi bir mehtabın yarattığı o depremde
Getirip akla çocukluktan bilinmez hangi soruları
Kar gecesi uyandırır ölüme değgin korkuları
Yalnızlık bir samanyoludur genişler düşüncede
Kar yağıyor dışarda
sokak lambasına düşüyor
ve serçeler
üşüyor
kenarları hafifçe yanmış
sayfalarına kan
sıçramış
bir kitapta
nazım hikmet
okuyorum.
dışarda kar yağıyor
ve dağ lokantasına
gidiyor
zengin
kasabalılar.
kar yağıyor dışarda
mektubun yeni gelmiş
istanbul
kokuyor.
dışarda kar yağıyor
seni seviyorum.
Etiketler: Kış Şiirleri,Kışı Sevdiren Şiirler,şiir,kltr,sanat,edebiyat,şair
Her mevsim başka bir ruha açılır. İnsan kendini değişen her mevsimde yeniler ve dönüştürür. Şairler ise bu dönüşümü mevsimler üzerinden örnekleyerek anlatırlar. Bahar sevincin ve aşkın ayı iken sonbahar, hüznü çağrıştırır. Kış ise ayrılığın ve acının katmerlendiği, yüreklerin üşüdüğü bir mevsim olarak şiirlerde karşımıza çıkar. Hazır mevsimindeyken ünlü şairlerimizin yazdığı kış dizelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Sobamız yanar durur
Odamız sıcak olur.
Kışın uzun geceler,
Söyleriz bilmeceler.
Öykü, masal dinleriz,
Kavrulmuş mısır yeriz.
Kitap okurum bazı,
Bazen yazarım yazı.
Eğleniriz dururuz,
Oynarız, otururuz.
Gramafon çalarız,
Nağmelere dalarız.
Radyo evin neşesi,
Açınca çıkar sesi.
Müzik dinlemek kadar,
Söyleyin tatlı ne var?
Yapılır geceleri,
Bu kış eğlenceleri.
Ali Osman ATAK
Bembeyaz bir örtüye
Büründü tüm tabiat,
Kar, tipi, fırtına
Değişti birden hayat.
Öylesine soğuk ki,
Buzlar damdan sarkıyor,
Dinmek nedir bilmiyor
Sürekli kar yağıyor.
Epey uzun sürecek
Bu şiddetli soğuklar.
Aman sıkı giyinin
Üşütmeyin çocuklar.
Atilla Çakıroğlu
Söylerken ey fırtına,
Sen dağlara türkünü.
Çekti şubat sırtına,
Eski beyaz kürkünü.
Giydi yine yamaçlar,
Pamuk tüylü bir kalpak.
Fakat gene ağaçlar,
Bu soğukta çırçıplak.
Tipi dağa çağırdı,
Kurdu, kuşu, çakalı.
Bir gecede ağardı,
Yerin saçı sakalı.
Kışın ne akla sığar,
Ne de yarar işleri.
Saçakların şimdi var,
Buzdan yapma dişleri.
F. Ahmet AYKAÇ
Ne kadar yumuşaksın kar
Ne kadar iyisin
Gökyüzüne giydirilmiş
Yeryüzü gelinliğisin
Üç mevsimde kırılan
Dalların yarasını
Alçı gibi sararsın
Orasını burasını
Çok yükseklerden
Yeryüzüne düştüğün halde
Acıtmadığına göre
İyi niyetlisin herhalde
Üzerinde yürürken
Gırç gırç ediyorsun
Bu bir mesaj olmalı
Söyle ne diyorsun?
Üşümek titremek
Bunları bilir misin?
Bacası titremeyen evlere
Az yağabilir misin?
Hasan DEMİR
Gece yarısını saat vururken,
Fırtına sokakta kar savururken
Sen sıcak yatakta uyursun yavrum!
Fakat unutma ki yuvadan mahrum
Kuşlar gibi nice yetimler de var.
Saçak altlarında titrer dururlar!
Onları hatırla, onlara acı!
Kimi hasta, fakat nerde ilacı?
Kimi aç, bir lokma ekmeği yoktur!
Kiminin yattığı yer bir kovuktur,
Bir siyah kovuk ki benzer mezara,
Kimi bir kenarda gömülmüş kara..
Yavrum, böyle düşün kış gecesini!
Kalbin yetimlerin duysun sesini:
Sana hatırlatsın onları kışın,
Sıcak yatağında her uyanışın !
Halit Fahri OZANSOY
Koca bir hallaç gibi
Gökte bulutlar atar.
Gittikçe bastırır tipi
Dünya kar içinde yatar.
Uzak bir hayal olur yaz
Rüzgar acı acı esner.
Bir ustura gibi ayaz,
Dokunduğu yeri keser.
Bahçeler bir kar kuyusu,
Ağaçlar bir gümüş şamdan.
Dere akmaz, buz tutar su,
Sesler kesilir akşamdan
Bacalar tüter evlerde
Gönül ilkbaharı özler
Rüya olur alevlerde
Sonbaharda dalan gözler
Yusuf Ziya ORTAÇ
Babam bana dün sabah
Bir kardan adam yaptı
Gözlerine kömürler
Burnuna havuç taktı
Eski bir şapka koyduk
Kafasına sonunda
Sımsıcak sevgi dolu
Yüreciği onun da
Gülümsüyor görünce
Onu komşu çocuklar
Sıkı sıkı giyinip
Gelip oynayacaklar
Bağırır kardan adam:
Aman yavaş oynayın
Soğukta çok durup da
Hemen hastalanmayın
Sonra bakın siz işe
Güneş sıcağıyla tam
Çıkınca orta yere
Eridi kardan adam
Ahmet EFE
Kar yine başladı yağmaya
Küçük zerdali ağacım,
Ne soran, ne arayan bulunur
İnsan naçar kalmaya
İnceydin yavrumun bileklerinden
Daha maviydi damarların
Üşüyor musun karanlıkta?
Küçük zerdali ağacım.
Düşün bir kere, yaz günlerini,
İnsanlar doldurmuş sokakları
Güneşle kucak kucağa
Hafif bir toz kaplamış yaprakları
Düşün bir kere, çiçek içindesin,
Bir kız alıp göğsüne takmış.
Düşün bir kere meyve içindesin
Çocuklar üstüne çıkmış.
Düşün bir kere büyümüşsün, gelişmişsin
Kayık yapmışlar,
Küçük bir bulut yelkeni sanki
Denize bırakmışlar.
Şimdiyse senin halin
Ölümden acı,
Karakış ortasında
Küçük zerdali ağacı
Cahit Külebi
Tipiler dağları titretmiş gibi,
Çığlardan bir olmuş tepeler, düzler.
Bir ana yüzüne hasretmiş gibi,
Ufukta güneşi arıyor gözler.
Yeşil çam dalında kar, beyaz çiçek;
Bir gün kürenmese damlar çökecek.
Kapımdan geçiyor kızak çekerek,
Ay boynuzlu, altın rengi öküzler.
Ömer Bedrettin UŞAKLI
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası