insülin enjeksiyon bölgeleri / İnsulin kalemleri, iğneleri ve enjeksiyonları - funduszeue.info

Insülin Enjeksiyon Bölgeleri

insülin enjeksiyon bölgeleri

İnsülin

İnsülin enjeksiyonu, halk arasında bilinen aksine, sigara ve alkol gibi bağımlılık ve alışkanlık yapmaz. İnsülinin hayat kurtaran bir ilaç olduğunu ve aslında kendimize enjeksiyon yapmakla daha sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli olanı yaptığımızı hatırlamamız bu fikre alışmamızı kolaylaştırabilir.


İnsülin Nedir?

İnsülinin görevini anlayabilmek için öncelikle vücudumuzun, fonksiyonlarını yerine getirmesi için gerekli olan enerjiyi nasıl sağladığını kısaca bilmemiz gerekir.

Yediğimiz besinler sindirime uğradıktan sonra vücudumuzda bulunan enzimler sayesinde şekere parçalanır. Şeker (gukoz) kan akımı ile vücudun tüm bölümlerine taşınır. Vücudumuzun ana besin kaynağı olan şeker, enerji sağlayabilmek için kandan vücut hücrelerinin (kas hücreleri, yağ hücreleri ve karaciğer hücreleri) içine girmelidir. İnsülin, vücudumuzda midenin altında ve arka tarafında bulunan pankreas adındaki organın, beta hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki şekerin kandan ayrılarak hücre içine girmesini sağlar. Böylelikle kandaki şeker düzeyi de yükselmemiş olur. 
Diyabetli olmayan bir insanda her gıda alımı sonrası, pankreas alınan besinlerin enerji haline dönüşmesini sağlamak için insülin üretir. Bu demektir ki tüm insanlar insüline bağımlıdıfunduszeue.infotlilerde ise, pankreas yeterli miktarda insülini üretmez veya üretilen insülin hedef hücreler (kas, yağ ve karaciğer hücreleri) tarafından kullanılmaz. Bu durumda vücudumuz için hayati öneme sahip olan insülini dışarıdan vücudumuza sağlamamız gerekmektedir.

İnsülin şu an için, hap ya da tablet şeklinde kullanılamamaktadır. İnsülin bir enjektörle cilt altına enjekte edilmek üzere sıvı halde bulunmaktadıfunduszeue.infoülin enjeksiyonu, halk arasında bilinen aksine, sigara ve alkol gibi bağımlılık ve alışkanlık yapmaz. İnsülinin hayat kurtaran bir ilaç olduğunu ve aslında kendimize enjeksiyon yapmakla daha sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli olanı yaptığımızı hatırlamamız bu fikre alışmamızı kolaylaştırabilir. İnsülin, diyabet tedavisindeki en önemli araçlardan biridir. Fakat, insülin tek başına kan şekeri düzeyini kontrol edemez. Eğer verilen beslenme tedavi ilkelerine uymaz ve düzenli egzersiz yapmazsanız dünyadaki hiçbir insülin tedavi şeması diyabetinizi kontrol altına alamaz. İnsülin hakkında öğrenebileceğinizin en fazlasını öğrenin. Buna kullandığınız insülinin tipi, etki süresi ve maksimum etki zamanı da dahil olmalıdır. Gıda alımınızı ve egzersiz programınızı, insülinin enjeksiyon zamanı ve dozu ile koordine etmeyi de öğrenmelisiniz.


Kimler İnsülin Enjeksiyonuna İhtiyaç Duyar?

  • Tip 1 diyabetliler (insüline bağımlı diyabetliler),
  • Ağızdan şeker düşürücü haplarla kan şekeri kontrolü sağlanamayan Tip 2 diyabetliler,
  • Hangi tip diyabet olursa olsun, akut metabolik komplikasyon (koma) gelişmiş hastalar,
  • Akut stres, travma (kaza, yanık gibi), cerrahi girişim (ameliyat) yapılacak tüm diyabetliler,
  • Gebelik başlangıcından sonuna kadar tüm diyabetliler ve hamilelikte diyabeti ortaya çıkanlar,
  • Komplikasyon gelişmiş tüm diyabetliler (retinopati, nöropati, diyabetik ayak, nefropati gibi),
  • Pankreası herhangi bir nedenle ameliyatla alınmış olanlar,
  • Hastalık, stres, travma, ameliyat veya hamilelik gibi durumlarla karşılaşanlar  insülin enjeksiyonuna ihtiyaç duyar.

Doktorunuz gebelik, ameliyat gibi bazı özel durumlar sona erdiğinde insulin tedavisinden ilaç tedavisine geçebilir.


İnsülin Tedavisinin Amaçları Nelerdir?

İnsülin tedavisinin amaçı;

  • Kan şekerini normale getirmek
  • Komplikasyonları önlemek
  • Önlenemeyecek düzeyde komplikasyonlar oluşmuşsa ilerlemeyi durdurmak,
  • Çocuklar için büyüme ve gelişmenin normal sınırlar içinde gitmesini sağlamak,
  • Hamilelik ve gebelikle ilgili komplikasyonları önlemektir.


İnsülinleri Birbirinden Ayıran Özellikler Nelerdir?

Günümüzde tedavi amacıyla kullanılan ticari insülinlerin, birçok bakımdan birbirinden farklı özellikleri vardır.

  • Elde edilen biçimlerine göre insülinler domuz, sığır, insan insülinleri (yarı sentez ve biyosentezle elde edilen) olarak isimlendirilir. Domuz ve sığır insülinlerinin yapıları vücudun ürettiği (insan insülini) insüline tamamıyla benzemez. Bu nedenle insan insülininden daha fazla reaksiyona sebep olabilmektedir. İki çeşit insan insülini vardır. Domuz insülinin insan insülinine benzeyecek şekilde değişime uğratılmasıyla elde edilen yarı sentetik insülinler ve insan vücudunun yaptığı insülinin yapısı ile aynı olacak şekilde genetik mühendislik teknikleri ile üretilen rekombinant (biyosentetik)insülinler. Biyosentetik (rekombinant) insan insülini vücudumuzun ürettiği insülinin tamamıyla aynısı olduğu için vücudun bu insüline karşı tepki gösterme olasılığı hayvan insülinine göre çok daha azdır.
  • Konsantrasyonları: Regüler (kısa etkili), orta etkili (NPH), hızlı etkili, uzun etkili, hazır karışım (Mix insülinler %10, 20, 30, 50, 70).
  • Etki biçimleri (etki zamanı): Bugün kullanımda olan insülinler etkileri yönünden:                                       Kısa etki süreli ve çabuk etki gösterenler (berrak görünümlüdür). 
    Etkisi yavaş başlayan, orta derecede veya uzun etki süreli olanlar (bulanık görünümlüdür). 
    Kısa etkili ve orta etkili insülinin belli oranda hazırlanmış karışımlarıyla değişik etki süresi gösterenler    
    Karışım (miks insülin) olarak gruplandırılırlar.
  • Etkilerinin başlama biçimi ve süresi: Kısa, orta, uzun.
  • Uygulama biçimleri: Deri altı, kas içine, damar içine.


İnsülin Uygulamalarında, Verilen İnsülin Etkinliğini Değiştiren Nedenler Nelerdir? 

İnsülin enjeksiyonu yapılırken uygulanan insülinin özellikleri, insulin enjeksiyon yerindeki farklılıklar, ısı,  enjeksiyon yerine masaj yapılması, egzersiz gibi faktörler insülinin etkinliğini değiştirir.

Yapılan araştırmalarda insülinin en iyi emilim yerinin karın bölgesi olduğu görülmüştür. Giderek azalan emilim hızıyla, bunu kol, bacak ve kalça bölgesi izlemektedir.

Enjeksiyon yerinin seçimi kadar, insülinin kıvamı deri ile kas arasında kalan yağlı dokunun (subkütan) kalınlığı da önemlidir. Kasa yapılan insülin daha çabuk etki gösterir ve etkisi daha kısa sürer.

Kan akımını artmasını sağlayan durumlar (masaj, ısı uygulaması, geçici ısı artması, enjeksiyon yapılan yere uygulanan egzersiz gibi) emilimi hızlandırır.


İnsülin Tedavi Şemasına göre Uygulama Yöntemleri 

Günde bir kez insulin enjeksiyonu: Kan şekeri kontrolü ağızdan şeker düşürücü haplarla istenilen düzeyde sağlanamayan yaşlı, sosyal sorunları olan, yalnız yaşayan, hareket kısıtlılığı olan Tip 2 diyabetlilere önerilen en basit insülin uygulaması yöntemidir.

Günde iki kez insulin enjeksiyonu: Genellikle tek dozun yeterli olmadığı durumlarda Tip 2 diyabetlilere önerilen insülin tedavisidir, sabah ve akşam saatlerinde yaklaşık 12 saat aralıkla olmak üzere günde 2 doz insülin uygulaması yapılır.

Günde 3 veya 4 kez insulin enjeksiyonu: Günümüzde en iyi insülini yerine koyma yöntemi olarak önerilmektedir. Gebe olan diyabetliler, Tip 1 diyabetliler, günlük yaşamı yemek ve aktivite yönünden yoğun ve düzensiz olanlar için en uygun yöntemdir. Bu yöntemle çok iyi bir kan şekeri kontrolü sağlanabilir.

Sürekli subkutan insülin infüzyonu (İnsülin pompa tedavisi) : İnsülin pompası aracılığı ile bazal ve bolus insülin uygulanır. Bolus insülin öğünle alınan karbonhidratların kullanılmasını sağlayarak tokluk kan şekeri yükselmelerini önler. Bazal insülin ise 24 saat boyunca gerek öğün aralarında gerek ise gece boyu kan şekeri kontrolünün sağlanmasından sorumludur. Günde 4 veya daha fazla kez insulin uygulamasının yapılması (Yoğun insulin tedavisi) karbonhidrat sayımı yöntemi ile öğün planlamasının yapılmasını gerektirir.


En İyi İnsulin Tedavi Yöntemi Hangisidir? 

Tek ve  en iyi yöntem, size özel basit ve sizin kolayca uyum sağlayabileceğiniz, yaşamınızı aksatmayan, tepki vermenize yol açmayan ve etkin kan şekeri kontrolünü sağlayan yöntemdir.


İnsülin Tedavisinin Yan Etkileri Var mıdır?

İnsülin tedavisinin en önemli yan etkisi kan şekeri düşmesidir (hipoglisemi). Kan şekeri 50 ml/dl'nin altına düştüğü zaman hipoglisemi görülür.

  • doktorunuza danışmadan insülin dozunda değişiklik yaparsanız,
  • öğün atlarsanız
  • Öğünde almanız gereken miktarlardan daha az miktarda karbonhidrat içeren besin tüketirseniz
  • Diğer günlere kıyasla daha fazla hareketliyseniz veya egzersiz yaparsanız hipoglisemi yaşabilirsiniz.

Hipoglisemi belirtileri ;

  • terleme,
  • titreme,
  • dikkat dağılması,
  • baş dönmesi,
  • şuur bulanıklığı,
  • bulanık görme,
  • uykudan uyanamamadır.

Hipoglisemi evinizden uzakta, yolculukta veya herhangi bir yerde ve zamanda olabilir. Bu nedenle diyabet kimlik kartınızı mutlaka yanınızda taşıyınız.

Hipoglisemi belirtileri hissedince, her zaman yanınızda, işyerinizde, kullandığınız arabada kesme şeker, toz şeker, meyve suyu, limonata gibi basit karbonhidrat içeren bir besin bulundurunuz.

Aile bireylerinin, arkadaşlarınızın ve yardımcılarınızın hipoglisemi belirtilerinin neler olduğunu ve nasıl tedavi edildiğini öğrenmeleri, sizin için hayati önem taşımaktadır.


İnsülin lipoatrofi ve hipertrofisi nedir?

İnsülin lipoatrofisi insülin enjeksiyonu yapılan yerlerde yağ dokusunun kaybı ile oluşan insülin tedavisine bağlı yan etkilerdir. Gençlerde ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Uzun süre hep aynı yere enjeksiyon yapılması sonucunda gelişir. Çocuk ve genç diyabetlilerde sık görülür. Her iki durumda  da insülin enjeksiyon yerlerinin değiştirilmesi gerekir.

Subkütan enjeksiyon

Subkütan enjeksiyon (SC), "deri altı enjeksiyon" olarak da bilinmektedir. Parenteral yol ile ilaç uygulama metotlarından biri olan subkütan enjeksiyon, dermis tabakası altındaki gevşek bağ dokusuna (adipoz doku) içerisine ilaç verme yöntemidir. Subkütan (deri altı) doku, dermis ve kas tabakası arasında yer almaktadır. Deri altı dokusu kan damarları açısından zengin olmadığından ilaç emilimi intra müsküler enjeksiyona göre daha yavaş, intra dermal ve oral yoldan daha hızlıdır. İlaç emilimi kapiller yolu ile olmaktadır. Yavaş ve düzenli emilimi istenilen birçok ilaç bu yolla uygulanır (bazı aşılar, narkotikler, insülin, heparin ve bazı immünizatörler gibi). Subkütan enjeksiyonda dokunun özelliğine bağlı olarak bazı noktaların göz önünde bulundurulması gerekir.[1] Bu özellikler şunlardır:

  • Subkütan dokuda ağrı reseptörleri daha fazladır. Bu nedenle hasta veya yaralılar için zorlayıcı bir enjeksiyondur. Bir ml'den fazla verilen ilaçlar ağrıya neden olmakla beraber, emilemediğinden doku altında birikerek sert, ağrılı apselerin oluşumuna sebebiyet vermektedir. Zorunlu durumlarda en fazla 2 ml ilaç verilebilir.
  • Subkütan doku, aynı zamanda irritan (tahriş edici) solüsyonlara karşı da duyarlıdır. Subkütan yolla izotonik, hipotonik ve irritan olmayan, suda eriyebilen ilaçlar az miktarda verilmelidir. Bu ilaçlar, yağ ve bağ dokusundan iyi emilir. İrritan, yapışkan ve hipertonik ilaçlar, kimyasal etkileri nedeni ile cilt altı dokusunu tahriş ederek ilaç emilimini engeller. Böylece steril apse oluşturur. Bu apseler, doku nekrozuna neden olabilmektedir. Ayrıca ilacın deri altı dokuya verildiğinden emin olunmalıdır. Şayet ilaç yanlışlıkla kas dokusuna verilirse ilacın emilimi istenilenden daha hızlı olur. Bundan dolayı kas içine uygulama yalnızca dolaşımı yeterli olan hastalarda uygulanmaktadır. Bu nedenle enjeksiyon için seçilen iğnenin uzunluğu ve dokuya giriş açısı da önemlidir.
  • Heparin gibi ilaçların SC enjeksiyon yöntemi ile uygulanması sırasında hava kilidi tekniği uygulanır. Heparin uygulamalarında hava kilidi tekniği kullanırken iğne açısı 90° olmalıdır. Kan kontrolü için enjektörün pistonu geri çekilmemeli (Piston, ilaç uygulamasından sonra kilitlenir ve geriye çekilemez) ve enjeksiyon bitiminden sonra masaj yapılmamalıdır.[2]

Subkütan enjeksiyon uygulanan bölgeler[değiştir kaynağı değiştir]

Subkütan doku, vücudun her tarafını sardığı için birçok bölgeden bu enjeksiyon yapılabilir. En çok uygulanan bölgeler arasında:

  • Üst kolun dış (lateral) yan yüzü,
  • Uyluğun ön yan yüzü (laterofemoral),
  • Sırtta skapula altı,
  • Dorsogluteal bölgenin üzeri,
  • Karın (abdominal) bölge,
bulunmaktadır.

Kaynakça[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.