gürgün bingel / gürgün bingel - ekşi sözlük

Gürgün Bingel

gürgün bingel

Aziz Kedi &#;Gibi&#;yi anlattı: Yazmaya oturduğumuzda tek bir kural koyduk

Bu y&#;l birbiri ard&#;na hayat&#;m&#;za giren yeni dijital platformlar&#;n bize en güzel arma&#;anlar&#;ndan biri, Gibi oldu. Kendinden ba&#;ka pek bir &#;eye benzemeyen, çok farkl&#; bir absürt komedi dizisi. Arkas&#;nda Ölümlü Dünya ve Cinayet Süsü filmlerindeki yarat&#;c&#; birlikteliklerini diziye ta&#;&#;yan Feyyaz Yi&#;it ve Aziz Kedi var. Ekranda görünmese de ismiyle müsemma muzip varl&#;&#;&#;n&#; hep hissettiren Aziz Kedi’yle Exxen’de ikinci sezon haz&#;rl&#;klar&#; süren diziden ülkemizde komediye uzanan “ciddi gibi de&#;il gibi” bir sohbet ettik.

Filmlerinize de çok gülmü&#;tüm ama “Gibi” bu ekibin en sevdi&#;im i&#;i oldu &#;imdiye dek. Yerli komedi listesi yapsam kesin ilk 20’ye girer. Çok farkl&#;,  özgün, e&#;it ölçülerde mütevaz&#; ve iddial&#;. Komik! Nas&#;l ba&#;lad&#;, nereden ç&#;kt&#;?

yaz&#;nda pandemiden ötürü Ölümlü Dünya 2'yi çekemedi&#;imiz için bir anda bo&#;a dü&#;tük. Sonra Feyyaz, "Abi bizden dizi istiyorlar" dedi. Birkaç y&#;l önce yazd&#;&#;&#; birer sayfal&#;k üç ayr&#; öyküyü gösterdi. Acayip be&#;endim. Gelen tekliflere bakt&#;k, malzememize bakt&#;k. "Bunlardan dizi olur mu?" gibi bir tereddüt ya&#;ad&#;k ama sonunda Exxen'le el s&#;k&#;&#;t&#;k. Fakat ocak ay&#; yay&#;n dönemine çok az kalm&#;&#;t&#;, 21 günde 12 bölüm yazd&#;k. Geri kalan her &#;ey de çok h&#;zl&#; halledildi.

Bizde skeç tipi anlat&#;m çok yayg&#;nd&#;r. Siz gerçekten skeç olabilecek, görünürde incir çekirde&#;ini doldurmayan konularla her bölümü dakikal&#;k bir dizi yapm&#;&#;s&#;n&#;z ve çok ba&#;ar&#;l&#;. Bunu nas&#;l ba&#;ard&#;n&#;z, bu iç ritmi nas&#;l tuttunuz?

Gibi, her &#;eyden önce bizim için bir deney olaca&#;&#; için heyecanl&#;yd&#;k. Yeni aç&#;lan bir dijital platformda sessiz sedas&#;z yapal&#;m, bakal&#;m iyi bildi&#;imiz &#;eyleri e&#;ip bükünce neler olacak diye çok merak ediyorduk. Bu deney kendi ölçüleri içinde ba&#;ar&#;l&#; oldu, bize de çe&#;itli yan&#;tlar verdi. Feyyaz'&#;n e&#; dost aras&#;nda oynad&#;&#;&#;, çok fena z&#;rvalad&#;ktan sonra bir es verip, konuyu "gibi" diye ba&#;layan bir tiplemesi vard&#;r. O "gibi"yi isim olarak koymam&#;z&#;n sebebi i&#;te diziyi bizzat bizim de hiçbir &#;eye direkt olarak benzetemememiz. Bahsetti&#;in iç ritim de bu biçimsizlikten do&#;mu&#; olabilir.

Hep bir kültürel çat&#;&#;ma temas&#; var bölümlerde. Kan paras&#; gibi gelenekler, nü modellikte kendini bulan bir dedenin akrabalar&#;yla imtihan&#;, aktif kan davas&#; olan bir badanac&#;n&#;n içindeki sanat tutkusu, Erasmus’la gelen yamyam… Buralarda biraz “masa ba&#;&#;” bir süreç oldu mu, “bir de &#;u konuyu i&#;leyelim” gibi, yoksa laf laf&#; m&#; açt&#;, kendili&#;inden mi geli&#;ti?

Kültürel çat&#;&#;ma Türkiyeli olman&#;n DNA's&#; de&#;il mi? Bundan kaç&#;&#; yok. &#;unu söylemeliyim ki iki yazar olarak kafalar&#;m&#;zda (ve bilgisayarlar&#;m&#;zda) &#;u iki dosya hep aç&#;kt&#;r: meseleler ve durumlar. Durumlar da bu meselelerin belli ko&#;ullar alt&#;nda tecessüm etmi&#; halinden ibaret neticede. Yani bugüne kadar ayr&#; ayr&#; veya birlikte yapt&#;&#;&#;m&#;z hiçbir i&#;te "mesele"den soyutlanm&#;&#; bir tek sözcük anlat&#;lmam&#;&#;t&#;r. Ancak önce meseleyi seçip onun etraf&#;nda roman, film, dizi yaratmak bize hep tats&#;z geldi&#;i için tersini yap&#;yoruz. Çal&#;&#;&#;rken "laf laf&#; aç&#;yor" yöntemi zaten vazgeçilmez. Her &#;ey bu sokratik soru-cevap sistemiyle ç&#;k&#;yor. Bizi çok güldüren (ya da rahats&#;z eden) bir an ya da bir durum bulundu&#;u zaman "meseleler" dosyas&#;na ba&#;vuruyoruz. Oradakilerin hepsi de öyle üç be&#; gün de&#;il, uzun y&#;llard&#;r kafa yordu&#;umuz &#;eyler. Di&#;er elementlerle en uyumlu meseleyi al&#;p harmanlad&#;&#;&#;n zaman ortaya anlatmaya de&#;er bir hikâye ç&#;k&#;yor i&#;te. Art&#;k bunu herhangi bir ürüne dönü&#;türebilirsin. Yeter ki komik bir &#;eyi anlat&#;rken komik olmaya ve önemli bir meseleyi tart&#;&#;&#;rken didaktik olmaya çal&#;&#;ma.

Gibi müthi&#; bir absürt durum komedisi. Bizde absürt komediye yo&#;un bir ilgi var. Bunun biraz da kolaya kaçmak oldu&#;unu dü&#;ünüyorum baz&#; örneklerde. Yani absürtlü&#;ün sa&#;lad&#;&#;&#; geni&#; imkânlar, olay örgüsündeki aç&#;klar&#; kapatmak için kullan&#;labiliyor. Gibi’de bunu hiç hissetmedim. Temalar absürt ama i&#;leni&#;te ince bir detayc&#;l&#;k var, durumlar çok inand&#;r&#;c&#; biçimde kurulmu&#;. Sen absürt komediye nas&#;l bak&#;yorsun, Gibi’yi nereye oturtuyorsun?

&#;çinde oynad&#;&#;&#;m&#;z kümeyi s&#;n&#;rlayan &#;ey "possible but unlikely" çizgisi. Yani "mümkün ama dü&#;ük olas&#;l&#;kl&#;." En &#;ahane, en komik &#;eyler TAM o s&#;n&#;rda durdu&#;un zaman ç&#;k&#;yor. Bugüne kadar yapt&#;&#;&#;m&#;z &#;eyler absürtün kitap tan&#;m&#;na giriyor evet ama absürt dendi&#;inde yayg&#;n anlay&#;&#;, "possible"&#;n ötesinde yap&#;lan &#;eyler. Orada bildi&#;imiz dünyan&#;n fizik kurallar&#;n&#; takmayabiliyorsun. Buna da itiraz&#;m yok. Ama "Evet yahu çok saçma ama bu olabilir!" dedi&#;in sürece bunu bir hile olarak de&#;il, imkânlar&#; geni&#;leten bir araç olarak alg&#;l&#;yoruz. Yani ne filmlere ne de Gibi'ye "absürt" demeye dilim varm&#;yor. Hepsi "possible but unlikely."

“Y&#;lmaz Bey Banyo” diye bir bölüm var. Hem serinin en özel bölümlerinden biri, hem de içerdi&#;i “sosyal mesaj” imkan&#;yla da, Gervais türü ofansif komedinin s&#;n&#;rlar&#;nda dolan&#;yor. Yer yer hayli dokunakl&#;. “Gibi”nin suya sabuna dokunmaz konular arac&#;l&#;&#;&#;yla suya sabuna dokunma biçimini çok sevdim. Ofansif mizaha yakla&#;&#;m&#;n nas&#;l? Sosyal medyada, sözlüklerde, dizilerde?

"Y&#;lmaz Bey Banyo" bölümünün ilk editini izleyince Feyyaz'&#;n e&#;i Sedef oturup a&#;lam&#;&#;. Çok a&#;&#;rd&#;. Sonra birkaç ek yazd&#;k da ajitasyon etkisinden kurtard&#;k. Kendi ad&#;ma ofansif, defansif mizah falan tan&#;m&#;yorum. Bir reklamc&#;, mühendis ya da politikac&#; bir tak&#;m insanlar&#;n "rahats&#;zl&#;&#;&#;"n&#; dikkate almak zorunda kalabilir. Ama hiçbir sanatç&#; için bu geçerli de&#;ildir. Ofansif mizah diye bir &#;eyi kabul etti&#;in zaman ofansif olmayan&#; da varm&#;&#; gibi anla&#;&#;l&#;r ve yapt&#;&#;&#;n i&#;i bir kategoriye koyma izni vermi&#; olursun. Sonra da bu kategori tart&#;&#;maya aç&#;l&#;r. Hay&#;r, yapt&#;&#;&#;m &#;eyin kimi "rahats&#;z" etti&#;i benim problemim olamaz. Sayg&#; ve ho&#;görüden de bahsetmiyorum. Söyledi&#;im sözün varl&#;&#;&#;n&#; kabul etmek zorundas&#;n. Çünkü bu sözler ve bu dü&#;ünceler var. Onlar&#; görmezden gelmek ya da kabul etmek ya da küçümsemek ya da onlara k&#;zmak senin kendi içinde halledece&#;in &#;eyler.

Bir yerde bir sözüne rastlad&#;m, “h&#;rs birçok berbat insan&#; uçurur ama uçmak berbat insanlara yak&#;&#;maz” diye… Oradan da akl&#;ma geldi. Kendi zekas&#;yla büyülenmek diye bir komedyen ar&#;zas&#; var, bizim ülkede çok yayg&#;n. Özellikle komedi üreten erkeklerde gözlenen bir durum. Bir süre sonra yapt&#;klar&#;ndan çok kendilerini ciddiye almaya ba&#;l&#;yorlar ve sonun h&#;zl&#; ba&#;lang&#;c&#; gibi bir &#;ey oluyor. Gibi ve ekibi bu aç&#;dan da sa&#;lam bir yerde duruyormu&#; gibi geldi bana. Sen bu meseleye nas&#;l bak&#;yorsun?

Bahsetti&#;in &#;ey var m&#; hakikaten bilmiyorum. Ancak e&#;er varsa s&#;ralamana itiraz edece&#;im. Bir insan&#;n önce ba&#;ar&#;l&#; olup sonra kendini a&#;&#;r&#; ciddiye almaya ba&#;layaca&#;&#;n&#; pek sanmam. O ki&#;i zaten en ba&#;ta kendini ölçüsüzce ciddiye al&#;yordur, ba&#;ar&#; ve &#;öhret bu k&#;s&#;k ate&#;in üstüne dökülen benzin oluverir. Kendi dandikli&#;ini erkenden fark edip kabullenen bir insan zaten ömür boyu bununla me&#;gul haldedir. Baz&#; özel yönleri varsa bunlar&#;n da yaln&#;zca paketin bir parças&#; oldu&#;unu bilir. Böyle birine istersen üç Oscar iki de Nobel ver; tad&#;n&#; ç&#;karacak, e&#;lenecek ama günün sonunda bir tebessümle yürüyüp gidecektir.

Bizde komedi bir süredir bir t&#;kanma ya&#;&#;yor sanki. Tutan iyi komedi dizisi yok gibi bir &#;ey. “Gibi” bu aç&#;dan da sevindirdi. Diziye girerken bu konuda bir kayg&#;n&#;z oldu mu, “tutar m&#; tutmaz m&#;” gibi? 

Türkiye taa 50'lerden günümüze kadar görsel sanatlarda hep geli&#;erek geldi. Ye&#;ilçam ve sonra 90'lar dizilerinden itibaren sinema ve televizyonda belli bir seri üretim var. Ve bu da diyelim ki 5 y&#;l öncesine dek en önemli unsurlardan birinin eksikli&#;i - ak&#;l almaz bir &#;ekilde- yok say&#;larak yap&#;lageldi: yazar! Tabii ki baz&#; özel örnekleri d&#;&#;ar&#;da tutarak söylüyorum; tiyatro, sinema ve televizyonumuz bugüne dek yazars&#;z olarak iyi kötü bir &#;eyler üretmeyi ba&#;ard&#;. Her &#;eyden önce iyi bir metne, senaryoya ihtiyaç yoktu. Ne dayarsan daya gidiyordu. Çeviriyle, adaptasyonla, çal&#;nt&#;yla, aktör karizmas&#;yla idare edilebildi. Fakat &#;imdi art&#;k internet ve özellikle dijital platformlarla üretim ve tüketimin finansman modelleri de de&#;i&#;ince "Lan bir dakika?!" denmeye ba&#;land&#;. Bu saatten sonra çok iyi aktörlerimizin, yönetmenlerimizin, reji elemanlar&#;m&#;z&#;n vs yan&#;nda çok iyi yazarlar&#;n da yeti&#;ip gelece&#;ine neredeyse eminim. Yazar derken "eli kalem tutan" insanlar&#; kastetmiyorum, mesle&#;i yazmak olan, bütün varl&#;&#;&#;yla bu i&#;e angaje olmu&#; ki&#;ilerden bahsediyorum. Bu anlamda gelecek için çok umutluyum.

Burada ufak bir ekleme yapmak istiyorum. Bana göre iyi aktörler, yönetmenler gibi iyi yazarlar da hep vard&#;. Bizde yap&#;m süreçlerinde en önemli ö&#;e olan senaryoyu mümkün oldu&#;unca ikincille&#;tirmek gibi sektörel bir e&#;ilim var. Dakika ba&#;&#; de&#;i&#;en yaz&#;m ekipleriyle sars&#;lan dizi senaryolar&#;ndan da anla&#;&#;labilir bu. Ayn&#; &#;ekilde adaptasyon dü&#;künlü&#;ü de, apartma e&#;ilimi de yazarlardan çok yapanlar&#;n yaz&#;m sürecini nas&#;l gördü&#;ünü betimliyor bence. &#;imdiyse hem tüm varl&#;&#;&#;yla bu i&#;e angaje olmu&#; yazarlar&#;n say&#;s&#; art&#;yor hem de sektör nihayet yazar&#;n, yaz&#;m süreçlerinin hakk&#;n&#; teslim etmeye zorunlu oldu&#;unu daha iyi alg&#;lamaya ba&#;lad&#; gibime geliyor…

Elbette! Tabii ki iyi yazarlar vard&#; ve hala var, olmaz olur mu? Demek istedi&#;im &#;uydu, ne kadar yandan çarkl&#; olursa olsun ortada bir sinema ve televizyon endüstrisi varsa di&#;er üyeleriyle orant&#;l&#; olarak kamyon dolusu yazar da olmal&#;yd&#;. Yapanlar bunu vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak görmedi&#;inden i&#;in o taraf&#; hep güdük kald&#;. Bu tarihin önemli bir k&#;sm&#; boyunca yazar ajan&#;, yazar sendikas&#;, yazar mektebi falan hiç duydun mu? Genel olarak ya edebiyatç&#;lar senaryo üretti, ya haftada üç tane att&#;r&#;veren farbikasyoncular ya da bizzat yönetmenler Ülkede yay&#;nlanan ilk özgün "senaryo yazma kitab&#;" ne zaman bas&#;lm&#;&#; bir bak&#;n&#;z. Yoksa seninle yüzde yüz ayn&#; fikirdeyim.

Kat&#;l&#;yorum ben de son dedi&#;ine. Bir istek sorusu iletiyorum, benden de&#;il bir izleyicinizden geliyor bu soru: Diziyi yaparken kendi güldü&#;ünüz esprilerden, durumlardan m&#; yola ç&#;kt&#;n&#;z yoksa izlenirlik kayg&#;s&#; daha m&#; öndeydi?

Gibi'de "izlenirlik" için gerekti&#;i dü&#;ünülen hemen her &#;eyin tersi var. A&#;&#;r bir tempo, uzun sahne ve sekanslar, devaml&#;l&#;k arz etmeyen konu ve karakterler Metinde "&#;aka" ve "espri" yok, kadroda "celebrity" yok. Biz uzun y&#;llard&#;r K&#;vanç'la (K&#;l&#;nç) çal&#;&#;may&#; çok istiyorduk. Yard&#;mc&#; aktör olarak ondan hiç ku&#;kumuz yoktu. Fakat yap&#;mc&#;m&#;z Bar&#;&#; Ayazta&#;'la birlikte oturup böylesine müphem bir teksti yorumlayacak yönetmen nas&#;l bulunacak diye kara kara dü&#;ündük. Dahas&#;, biraz daha ilerleyince dizinin bir casting kabusu oldu&#;unu idrak ettik. Fakat hem yönetmenimiz Ömer Sinir mükemmel bir i&#; ç&#;kartt&#; hem de casting ekibi bize tam bir &#;ov yapt&#;, hepsi sa&#; olsunlar. K&#;sacas&#; izlenirlik kayg&#;m&#;z hiç yoktu, bu metni nas&#;l do&#;ru oynar ve do&#;ru çekeriz, i&#;i do&#;ru insanlara nas&#;l pay ederiz gibi dertlerimiz vard&#;. Hem bunlar ba&#;ar&#;ld&#; hem de çok izlendik. Yani belki de "bunlar" ba&#;ar&#;ld&#;&#;&#; için çok izlendik.

“Gibi”nin en sevdi&#;im yanlar&#;ndan biri de ana karakterleri erkek olmakla birlikte ana besininin “toksik eril mizah” olmamas&#;. Yani kad&#;n&#; a&#;a&#;&#;lama temelinde bir mizah, ana bac&#; türü bel alt&#; espri, homofobi o kadar uza&#;&#;n&#;zda ki ara ki bulas&#;n. Bunlar bizde komedinin ana elementi gibi y&#;llard&#;r. Hiç de didaktik olmadan bu erkekler kulübü havas&#;ndan nas&#;l s&#;yr&#;ld&#;n&#;z? Ana malzemeniz  toksik cinsel &#;aka olmay&#;nca küfürler de bana komik geldi bu arada.

Yazmaya oturdu&#;umuzda tek bir kural koyduk: bu dizideki tüm erkekler birkaç &#;eyi, tüm kad&#;nlar da ba&#;ka birkaç &#;eyi temsil edecek. O "&#;ey"lerin ne oldu&#;unu aç&#;klamay&#;p izleyiciye b&#;rakmak daha do&#;ru olur. &#;u kadar&#;n&#; söyleyebilirim ki dizide cinsiyetçilik, homofobi vs olmamas&#; ve bunlar&#;n kar&#;&#;s&#;nda alay ederek durulmas&#; elbette tesadüf de&#;il. Di&#;er yandan bu bir kamu spotu da de&#;il. "Ben hepinizden daha do&#;ru dü&#;ünüyorum" tafras&#;yla konu&#;mak da bir o kadar yanl&#;&#;. Bu nedenle prensibi korumak kayd&#;yla insani olan her &#;ey içeri girebilir. Kad&#;nlara &#;srarla "bayan" diyen bir grup adam&#;n dönü&#;türülebilece&#;ine olan inanc&#;m&#;z tamd&#;r.

Biraz kendinden bahsetmek ister misin art&#;k? Aziz Kedi takma ismin, uzun süre Okan Bayülgen’in çok izlenen &#;ovlar&#;n&#;n metinlerini yazd&#;n ve Feyyaz Yi&#;it’le san&#;r&#;m komedi maceras&#;n&#;n ba&#;lang&#;c&#;ndan beri ortak üretimleriniz var, ba&#;ka?

Aziz Kedi takma isimlikten ç&#;kal&#; çok uzun zaman oldu (Gerçek ismim &#;ebnem Özcan). Televizyonla birlikte ve ondan sonra da uzun süre gazete ve dergilerde yazd&#;m. Bir kitabevi i&#;lettim. Kitap editörlü&#;ü yapt&#;m. Feyyaz'la olan i&#;birli&#;imiz arkada&#;l&#;&#;&#;m&#;zla birlikte ba&#;lad&#; zaten. 'ten itibaren de Ali'nin (Atay) önderli&#;inde sinemaya girdik. Ben bu arada ülke de&#;i&#;tirdim. Sinema, dizi i&#;lerinin haricinde bir y&#;la yak&#;nd&#;r da online senaryo dersleri veriyorum (Asl&#;nda senaryo i&#;in bahanesi, bütünsel olarak yazmak hakk&#;ndaki tecrübelerimi payla&#;&#;yorum). Mutlu bir insan&#;m.

Son y&#;llarda kendini “mutlu bir insan&#;m” diye tan&#;mlayan biriyle kar&#;&#;la&#;mak o kadar zor ki, &#;ahane geldi bu. Be&#; y&#;ld&#;r Londra’da ya&#;&#;yorsun, yurt d&#;&#;&#;nda ya&#;ay&#;p Türkiye için üretmek nas&#;l bir &#;ey?

"Türkiye için" diye bakm&#;yorum pek. Mutlaka bir &#;ey için olacaksa Türkçe için üretiyorum gibi dü&#;ünmekten daha çok ho&#;lan&#;r&#;m. Bütün ba&#;l&#;l&#;&#;&#;m, merak&#;m, deneyimim, yat&#;r&#;m&#;m Türkçe üzerine. Son birkaç y&#;ld&#;r &#;ngilizce içerik üretti&#;im de oldu ama lüzumsuz bir &#;ehvetle oray&#; kan&#;rtsam bile asla Türkçe'deki rahatl&#;&#;&#;m&#;, &#;&#;mar&#;kl&#;&#;&#;m&#; bulamayaca&#;&#;m&#; biliyorum. Teknik anlamda ise yurt d&#;&#;&#;nda olup Türkiye'ye üretmek diye bir &#;ey zaten söz konusu de&#;il. Bir internet ba&#;lant&#;s&#; ve bir laptopum oldu&#;u sürece nerede olmad&#;&#;&#;m&#;n hiçbir anlam&#; yok.

“Gibi”yi kimler izliyor? &#;zleyici kitlenizi nas&#;l tan&#;mlars&#;n?

Ömrümün son 15 y&#;l&#; "izleyici kitleleri"yle geçti, Gibi'ninki kadar heterojen bir da&#;&#;l&#;m hiç görmemi&#;tim. Beklendik izleyici ekibimizin çok ama çok d&#;&#;&#;nda insanlardan mesajlar al&#;yoruz. Bunun sebebini analiz edebilen varsa da lütfen bana yazs&#;n, bu bilgiyi kullanarak sonsuza kadar ba&#;ar&#;l&#; yap&#;mlara imza atmak isteriz.

&#;kinci sezon ne zaman?  

&#;kinci sezonu &#;u günlerde yaz&#;yoruz (Temmuz ). San&#;yorum Ocak 'de yay&#;nda olacak.

Merakla bekleniyor! Te&#;ekkürler Aziz Kedi.


Zehra Çelenk Kimdir?

Senarist ve yazar. Şiirleri erken yaşlarda Türk Dili, Yeni İnsan, Mavi Derinlik, Broy gibi dergilerde yayımlandı. Üniversitede okurken çeşitli dizilerin yazım ekiplerinde yer aldı. Dizi yazarlığının yanı sıra reklam metinleri, müzik videoları, tanıtım filmleri kaleme aldı. Senaryo seminerleri verdi. Lisans ve yüksek lisansını tamamladığı Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon, Sinema Bölümü&#;nde yılları arasında Televizyon Yazarlığı dersini verdi. &#;de TRT 1&#;de yayınlanan Yeni Evli adlı bölümlük günlük komedi dizisinin proje tasarımını, başyazarlığını ve süpervizörlüğünü yaptı. &#;de, öykü ve senaryosunu yazdığı Hayata Beş Kala adlı dizinin yapımcılığını üstlendi. Seyyahların İzinde ve Anadolu&#;da Zaman gibi TV belgesellerinde de yapımcı olarak görev aldı. Öykü ve senaryosunu yazdığı, &#;te Fox TV&#;de yayınlanan Ruhumun Aynası adlı dizisi, &#;te Artemis&#;ten aynı adla yayımlanan ilk romanına ilham oldu. Türkiye&#;de bir diziden romana uyarlanan ilk eserdir. İstanbul&#;da yaşıyor, TV- sinema işleri ve edebiyatla uğraşıyor.

kaynağı değiştir]

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası