fatiha suresi nasıl kolay ezberlenir / Fetih Suresi Nasıl Ezberlenir? Kolay Ezberleme Teknikleri

Fatiha Suresi Nasıl Kolay Ezberlenir

fatiha suresi nasıl kolay ezberlenir

Fatiha Suresi Okunuşu - Fatiha Suresi T&#;rk&#;e Anlamı, Fazileti ve Faydaları (Diyanet Meali & Tefsiri)

Haberin Devamı

Fatiha Suresi Şifa İçin Okunur mu?

Alimlerin aktardıklarına göre Kur'an’da şifa için sürekli okunması gereken sureler Fatiha ve Ayetel Kürsi'dir. Fatiha, hastaların şifa bulmasına hikmet olur. Kişinin daha kolay iyileşmesine sebep olur. Şifa için okunması önemlidir.

Fatiha Suresi Uzun Bağışlama Duası

Fatiha Suresi okunduktan sonra bazı bağışlanma duaları okunabilir. Ancak Fatiha Suresinin başlı başına bir dua olduğu unutulmamalıdır.

'Ey yerleri ve gökleri yaratan Allah'ım. Sen ki tüm kainatın yaratıcısısın. Allah'ım, bize verdiğin her nimet için sana şükürler olsun. Verdiğin dertler için sana çok şükür ey Allah'ım. Senden geldik sana döneceğiz. Bizi affet, bizi bağışla ey Allah'ım. Sen isminle, gücünle, her şeyi bilen ve işitensin. Kimsenin gücünün yetmediği şeylere gücü yetersin. Ol dersin olur. Bizi günahkarlardan eyleme Allah'ım. Bizi Hazreti Peygamberin ümmeti olmaya layık imkan eyle ey Allah'ım. Amin.'

Fatiha Suresi Üzerinde Taşımak

Fatiha Suresi üzerinde taşımak isteyen kişiler, bunun durumu hakkında bilgi almak isteyebilirler. Alimler, Fatihayı taşımanın faziletinin büyük olduğunu hikmet ederler. Kişinin bu ağırlığı taşıması halinde, taşıdığı Fatiha Suresi kendisine kalkan olur. Hastalıklardan uzak kalmasına imkan tanır. Onun zor durumlardan kurtulmasına imkan verir. Allah'ın sözü olduğu unutulmamalı, buna göre davranılmalıdır.

Fatiha Suresi Ne Zaman Okunmalı?

Fatiha Suresi sabah kalkarken, gece uyurken her vakit okunabilir. Mezarların önünden geçildiğinde rahmet amacı niyetiyle okunabilir. Ayrıca namaz içerisinde Fatiha okunur. Bunun dışında Fatiha Suresi şu vakit okunmalı, hayrı daha fazla demek mümkün değildir.

Namaz harici okunduğunda en az 11 kez okunmasının daha hayırlı olacağı ifade edilir. Fatiha Suresi her dakika, saat ve zaman diliminde mümkün olduğunca okunmalı ve okunması tavsiye edilmelidir.

Fatiha Suresi Tefsiri (Diyanet)

“Eûzü” veya “istiâze” diye bilinen bu cümle, bu şekliyle bir âyet olmadığı için mushafa yazılmamıştır. “Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (Nahl 16/98) şeklinde buyurulduğu için Kur’an okumaya başlayanlar, besmeleden önce “eûzü” ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmektedirler. Asıl adı İblîs olan şeytan, Allah’ın “Âdem’e secde et!” emrine uymadığı, kendisinin daha üstün olduğunu ileri sürerek emre karşı geldiği için meleklerin vatanından (melekût âlemi) kovulup sürgün edilmiş; o da imtihan dünyasında Allah’ın kullarını, O’nun yolundan ve rızâsından ayırmak için uğraşmayı kendine vazife edinmiştir (A‘râf 7/).

Şeytan, kendine uyan diğer cinleri ve insanları da kullanarak vazifesini yapmaya çalışmaktadır (En‘âm 6/). Ancak Allah’a iman eden, O’na dayanan ve güvenen müminlere şeytanın zarar veremeyeceği ve onlara hükmünün geçmeyeceği ilgili âyetlerde açıklanmıştır (Nahl 16/). 

Yukarıda meâli zikredilen âyet (16/98) sebebiyle Kur’an okumaya başlayanlar “eûzü” çekerler. Ancak bunun hükmü konusunda farklı görüş ve yorumlar vardır. Bazı müctehidlere göre emir kipi kullanıldığı için eûzü çekmek farzdır. Müctehidlerin çoğunluğuna göre ise bu bir tavsiye emridir, eûzü çekmek farz değil menduptur, teşvik edilmiştir ve güzel bulunmuş bir davranıştır.

Şeytanın insandan en uzakta olması gereken zaman olan Kur’an okuma halinde bile –okumaya başlarken– eûzü çekmek tavsiye edildiğine göre diğer işlere başlarken bunu yapmanın daha da gerekli olacağı anlaşılmaktadır. Kötülüğe karşı bile iyilik yaparak insanlardan gelecek belâyı defetmek, eûzü çekerek de şeytandan gelecek olan vesvese ve kışkırtmayı kendilerinden uzaklaştırmak Kur’an’ın, müminlere tavsiyeleri arasında yer almıştır (bk. Mü’minûn 23/).

Eûzü, bir yandan böyle maddî ve mânevî şerleri, kötülükleri defetmeye ilâç olurken diğer yandan kulun imtihan şuurunu tazelemekte, insanın ulvî yönü ile süflî yönü arasında ömür boyu sürüp giden ve onu geliştirmeyi, olgunlaştırmayı sağlayan mücadelede uyanık ve tedbirli olmayı telkin etmektedir. 1. Sûrelerin başında bulunan besmele cümlelerinin, Kur’ân-ı Kerîm’in mushaflarda ilk defa toplanmasından itibaren yazılageldiği, aynı dönemde Kur’an’a dahil olmayan hiçbir şeyin mushafa yazılmadığı dikkate alınırsa –aksine görüşler bulunmasına rağmen– her sûrenin başındaki besmeleyi, sûrenin âyet sayılarına dahil olmayan ayrı bir âyet olarak kabul etmek gerekmektedir. Hanefî fıkıhçılarının görüşleri de böyledir (Cessâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, I, 12)

İmam Şâfiî Fâtiha sûresinin başındaki besmeleyi bu sûreden bir âyet olarak kabul etmiştir. Diğer sûrelerin başlarındaki besmeleler konusunda kendisinden iki farklı görüş nakledilmiş, her sûreye dahil bir âyet sayılması görüşü –ona ait olması yönünden– daha sahih bir rivayet olarak kaydedilmiştir. Ebû Hanîfe’ye göre besmeleler sûrelerin başında ayrı âyetler olduğu için namazda yalnızca Fâtiha’dan önce sessiz olarak okunur, Fâtiha’yı takip eden ve zamm-ı sûre denilen sûre ve âyetlerden önce ise besmele okunmaz.

Besmele dilimize genellikle “Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla” şeklinde çevrilmektedir. Bu cümlede zikredilmeyen fakat her besmele okuyanın başlayacağı işe göre niyetinde bulunan “ okuyorum, başlıyorum, yapıyorum, yiyorum” gibi bir yüklem vardır. “Allah’ın adıyla yemek, okumak” ifadesinden Türkçe’de “yenen ve okunanın Allah’ın adıyla birlikte yenildiği veya okunduğu” anlaşılır. Bu mâna kastedilmediğine göre maksadı doğru anlatabilmek için besmeleyi “Rahmân ve rahîm olan Allah adına, adını anarak, Allah’tan yardım dileyerek ” şekillerinde çevirmek de uygun olur.

Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır. Burada tevhid cümlesinin mânası da üstü kapalı olarak mevcuttur. Zira nasıl ki tevhid cümlesinde “lâ ilâhe” denilerek önce bütün sahte tanrılar zihinlerden siliniyor, sonra da “illallah” ifadesiyle hakiki, tek, eşi ve benzeri bulunmayan Tanrı (Allah) kalbe ve zihne yerleştiriliyorsa, eûzü besmele çekildiğinde de önce kulluk ilişkisine engel olan kirli çevre temizleniyor, sonra da bu ilişkinin en uygun anahtarı kullanılmış, doğru kapılar açılmış, sağlıklı bağ kurulmuş oluyor.

Allah yerine “tanrı”, rahmân yerine “esirgeyen”, rahîm yerine de “bağışlayan” kelimelerinin kullanılması bu isimlerin anlamlarını tam olarak karşılamaz. Çünkü Allah ismi, bu isme hakkıyla lâyık olan “tek, eşsiz, benzersiz, bütün kemal sıfatlarına sahip ve eksikliklerden uzak, varlığı zaruri (olmazsa olmaz), yokluğu düşünülemez” olan yüce zâta mahsustur, bu sıfatları taşımayan hiçbir varlığa Allah denemez. Halbuki insanların uydurdukları, kendilerine göre bazı nitelikler yükledikleri mâbudlara tanrı denebilir. Başka bir deyişle tanrı kelimesi Allah için de kullanılabilir, halbuki Allah ismi O’ndan başka hiçbir varlık için kullanılamaz ve Arap dilinde de kullanılmamıştır.

Kur’an dilinde rahmân sıfat-ismi de Allah’a mahsustur, başka hiçbir varlık için kullanılmamıştır. Rahmân “en uzak geçmişe doğru bütün yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lutuf, ihsan, rahmet bahşeden” demektir. Rahmân, rahmetiyle muamele ederken buna mazhar olan varlığın hak etmesine, lâyık olmasına bakmaz, bu sıfatın tecellisi yağmur gibi her şeyin üzerine yağar, güneş gibi her şeyi ısıtır ve aydınlatır. Rahîm “çok merhametli, rahmeti bol” demek olup bu sıfatla kullar da nitelenebilir. Allah’ın rahîm sıfat-ismi O’nun, daha ziyade kullarının gelecekte elde etmek üzere hak ettikleri, lâyık oldukları sınırsız rahmetini, lutuf ve merhametini ifade etmektedir. “Esirgemek” ve “bağışlamak” bu sonsuz, engin ve etkisi çeşitli rahmetin ancak bir parçası, etkilerinin yalnızca bir çeşididir.

Dilimizde övme ve teşekkür etme, Arapça’da medih ve şükür kelimelerinin hamd kelimesine yakın mânaları bulunmakla birlikte bunlar arasında birtakım ince farklar da vardır. Methetme (övme) bir iyilik ve güzellik karşısında yapılır; bu iyilik ve güzelliğin sahibi, kendisinin bunda iradesi ve etkisi olsun olmasın methedilebilir. Kişi kendi iradesinin eseri olmayan güzelliği sebebiyle övüldüğü gibi cömertlik ve cesaret gibi erdemlerinden dolayı da övülür. Halbuki hamd ancak irade ve istekle hâsıl olan iyilik ve güzellik karşısında yapılır.

Şükür ve teşekkür “isteyerek yapılmış (ihtiyarî) bir iyilik ve ihsana karşı dille veya başka şekillerde uygun mukabelede bulunmak”tır. Bu, hem Allah’tan hem de insanlardan gelen iyilikler karşılığında yerine getirilmesi beklenen ahlâkî bir ödevdir. Hamdetmek de dil ile yapılır; “hamdolsun, elhamdülillâh” denir, ancak bunun sebebi yalnızca nimet ve ihsan değil, irade ve ihtiyara dayalı bütün güzellik ve iyiliklerdir. Bu mânada hamd yalnızca Allah’a mahsustur. Çünkü başkalarına ait olan iyilik ve güzellikler, gerçek ve kâmil mânasıyla onların isteklerine bağlı değildir. İnsanların kendi isteklerine bağlı iyilik ve güzelliklerde Allah’ın da iradesi vardır. Onların irade ve isteklerine bağlı olmayan iyilik, güzellik ve hizmetler ise doğrudan yaratıcının, fıtrat ve özellikleri takdir edip yaratarak insanlara bahşeden kudretin eseridir. Dolayısıyla bu mânada hamdin tamamı Allah’a mahsustur, O’na aittir.

Âlem maddî ve mânevî, görülen ve görülemeyen, dünyada ve âhirette Allah Teâlâ’nın yarattığı her şeydir. Görülen, hissedilen, insan bilgisinin ulaşabildiği maddî varlıklara “mülk ve şehâdet âlemi”, madde ötesi varlıklara da “gayb ve melekût âlemi” denilir. Gayb ve melekût âleminin tek sahibi Allah’tır. Mülk ve şehâdet âleminin ise gerçek sahibi Allah olmakla beraber görünürde ve mecazen başka sahipleri de olabilir.

Vahiy yoluyla gelen bilgilere göre şehâdet ve mülk âlemi, gayb ve melekût âlemine nisbetle denizden bir damla, sahradan bir kum tanesi kadardır. Günümüze kadar insan bilgisinin ulaşabildiği uzay akıllara hayret verecek büyüklüktedir. Fakat bu büyüklük gayb âleminin yanında bir kum tanesi kadar kaldığına göre gayb âleminin azametini akıl terazisi çekemez. Konuya bu açıdan bakıldığında evrenin büyüklüğüne ve ondaki düzenin inceliklerine dair ulaşılan her yeni bilgi, Allah’ın insana bahşettiği aklın nerelere kadar ulaşabileceğini ortaya koymasının yanında, erişeceği sırların enginliğini tasavvur edebilmesi için bir ölçü de oluşturmaktadır. Şu halde gayb âleminin bu büyüklüğü iman ve irfanla kavranmakta, oradan da bütün âlemlerin rabbi (sahibi, mâliki, takdir edip yaratanı, koruyanı, geliştireni) olan Allah’ın azamet ve büyüklüğü karşısında kula yakışan hayret haline ulaşılmakta; bu azamet karşısında kul secdeye kapanınca onun hayret hali, “huzur, güven, sevgi, yakınlık ve tatmin”e dönüşmektedir.

Rab kelimesi tek başına söylendiği zaman bundan yalnızca “Allah” kastedilir, O’nun güzel isimlerinden biridir, “sahiplik ve terbiye edicilik” özelliğini ifade eder. Bu kelime “rabbü’d-dâr” (ev sahibi) gibi tamlama şeklinde başkaları için de kullanılır.

Rahmân ve rahîm.

“Ödül ve ceza (din) gününün hâkimi” diye çevirdiğimiz tamlamada geçen mâlik “malın, mülkün sahibi” demektir. Kıraat âlimlerince “hükümdar, iktidar sahibi” anlamında “melik” şeklinde de okunmuştur. İnsanlar için kullanıldığında mâlik ile melik arasında güç, yetki ve tasarruf hakkı bakımlarından önemli farklar vardır. 

Mal ve mülkün sahibi (mâlik) kişinin başkalarına hükmü geçmez, başkalarına hükmü geçen hükümdar (melik) ise her malın ve mülkün sahibi değildir. Allah Teâlâ hakkında mâlik ve melik sıfatları kullanıldığı zaman mâna çerçevesinde bir eksiklik olamaz; çünkü O hem âlemlerin sahibidir hem de herkese ve her şeye hükmü geçer; O’nun iktidarı üstünde bir iktidar tasavvur bile edilemez. Melik O’nun zâtına, mâlik ise fiiline ait sıfatlardır.

 “Ödül ve ceza (din) günü”nün âhiretteki hesaba çekme ve hüküm verme günü olduğu, bunu açıklayan başka âyetlerden anlaşılmaktadır (meselâ bk. İnfitâr 82/).

Allah Teâlâ bütün zamanlarda ve zaman kavramına bağlı olmaksızın mutlak hâkim, sahip, melik ve mâliktir. Ancak Allah Teâlâ dünya hayatında, imtihan için kullarına da sahiplik ve iktidar vermiş; imanı olduğu halde gaflet içinde bulunan kimseler –zaman zaman da olsa– Allah’ın sahipliği ve iktidarının bilincinde olmaya özen göstermemişler; imanı olmayanlar ise bunun şuurundan tamamen yoksun kalıp inkâr etmişlerdir. 

Âhiret âleminde kulun, bu görünürdeki ve geçici iktidarı da ortadan kalkacağı için Allah’ın melik ve mâlik sıfatı bütün azametiyle ortaya çıkacak, belli olacaktır. Bunun için âhirette O, gerçekte ve görünürde “melik ve mâlik”tir.

Besmeleden buraya kadar kendisi ve sıfatları, kulları ve kâinat ile kesintisiz ilişkisi, dünya hayatının sonu ve hesap günü hakkında önemli açıklamalar yapan Allah Teâlâ, bunları iman içinde dinleyip anlayan ve şuuruna yerleştiren kullarında hâsıl olacak duygu ve düşünceye, davranış biçimine tercüman olarak “Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz” buyuruyor. Şu halde yukarıda sıralanan eşsiz ve benzersiz sıfatlar Allah’a mahsus olduğuna göre ibadetin ve yardım dilemenin O’na özgü kılınması da –kul açısından– tabii hale gelmektedir.

İbadet “kulluk ve tapınma” olarak anlaşılmıştır. Bu kavramın içinde kâmil mânada “sevgi, korku ve boyun eğme” vardır; bu üç tavır ve duygunun birlikteliği ibadetin temelini oluşturur. İnsanların yaratılış gayesi ibadettir; ancak onlar buna mecbur tutulmamışlardır; yani terim anlamıyla ibadet, iradeye bağlı olmayan hareketler ve oluşlar gibi hâsıl olmamakta; ilâhî emri kul, –dünya hayatında bir imtihan olarak– serbest iradesiyle yerine getirmekte veya ihmal etmektedir. 

Dünyanın bütün nimetleri ve imkânları insanın, insanca (yalnız Allah’a kulluk ederek) yaşaması için verilmiş araçlardır. Bunları amaçlarına uygun olarak kullanmayanlar nimetin kıymetini bilmemiş ve israfa sapmış olurlar. İnsanın sınırlı gücü ve iradesi her zaman maddî ve mânevî ihtiyaçlarını karşılamaya ve kendisinden beklenenleri yerine getirmesine yeterli olmamaktadır. Bu sebeple insanlar hem diğer insanlardan hem de insan üstü güçlerden yardım istemeye ve almaya kendilerini mecbur hissetmişlerdir. Fakat onların bu iki kaynaktan yardım istemek ve almak için tuttukları yollar, benimsedikleri sistem ve usuller, ilâhî irşada kulak asmadıkları zamanlarda şirke ve bedbahtlığa düşmelerine sebep olmuş; dolayısıyla birçok bâtıl din, işe yaramaz sistem ortaya çıkmıştır.

Bu âyet, ibadet ederken ve yardım isterken yöneleceğimiz doğru adresi bize göstermekte ve tevhidi (bir Allah’a ibadeti, sığınmayı ve yönelmeyi) getirmektedir.

Âyette “ederim, dilerim” yerine “ederiz, dileriz” şeklinin seçilmiş olması tevhid ehli müminlerin bir bütün teşkil ettiklerini, bu sebeple “Sen ben değil, biz varız” ilkesi doğrultusunda hareket etmelerini, ferttoplum arasındaki dengeyi korumalarını işaretlemektedir. Burada “biz”i oluşturan bağ imandır, bir Allah’a kulluktur; “Allah’ın kulları! Kardeş olun” (Buhârî, “Nikâh”, 45; Müslim, “Birr”, 23, ) meâlindeki hadis de bu mânaya açıklık getirmektedir.

Müminler kardeşçe yardımlaşırlar, fakat kimin elinden gelirse gelsin gerçekte her nimetin Allah’tan geldiğini, O dilemedikçe kimsenin bir şey veremeyeceğini bilirler.

İnsanlar maddî ve mânevî hayatlarını düzenlerken doğrunun yanında yanlış da yapmışlar; hatalı, çıkmaz, saptırıcı yollara da yönelmişlerdir. Sapmanın ve yanılmanın baş sebebi insanın kendini yeterli sanması, bilgi ve güç almak için Allah’a yönelmeyi reddetmesidir. 

“Gerçek şu ki insan, kendini kendine yeterli görerek ille de azgınlaşmaktadır! Oysa (kuldaki) her şey yalnız rabbine aittir (O’na dönecektir)” (Alak 96/). “Bize doğru yolu göster” duası aynı zamanda rabbin, kullarına bir irşad ve uyarısıdır; eğer insan kendine yeterli olsaydı, doğru yolu görmesi ve bulması için bir başkasına ihtiyacı olmazdı. Yaratıcı bu tâlimatı verdiğine göre kula düşen, ilâhî irşada kulak vermek, insanî bilgi ve kabiliyetlerini bu irşad doğrultusunda kullanarak her adımını doğru atması için O’nun tarafından sağlanan imkânları gerektiği gibi kullanmaktır. “Doğru yol” (sırât-ı müstakîm) İslâm’dır. Allah’ın peygamberleri ile kullarına gönderdiği dinlerin genel adı da İslâm’dır. Yaratan ile yaratılan, Allah ile kul, akıl ile vahiy, hürriyet ile cebir, haksızlık ile adalet, iyi ile kötü ancak İslâm’da yerli yerine konmuş, doğru ilişkiler ve dengeler kurulmuş, kurulma yolları gösterilmiştir. Hadiste yer alan bir örnekle açıklanacak olursa dosdoğru bir yol, yolun iki tarafında iki duvar, duvarlarda açılmış perdeli kapılar ve yolun başında da bir çağırıcı var ve o, “Ey insanlar! Hepiniz doğru yola giriniz, dağılıp parçalanmayınız!” diye sesleniyor. Birisi perdeli kapılardan birine girmek istediğinde yukarıdan bir başka çağırıcı sesleniyor: “Sakın o perdeyi kaldırma! Kaldırırsan girer gidersin!” (Müsned, IV, ; Şevkânî, I, 20). Bu örnekteki yol İslâm’dır, duvarlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, kapılar haramlardır, yolun başındaki çağırıcı Allah’ın kitabıdır, yukarıdaki çağırıcı ve uyarıcı, her müminin kalbindeki ilâhî öğütçüdür. Böylece İslâm’da vahiy, vicdan ve akıl birlikte işletilerek doğru yol bulunmaktadır.

Ne irfandır veren ahlâka yükseklik ne vicdandır,

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

Burada tarihe bir atıf yapılarak yolun doğrusu ve eğrisi hakkında bir başka ölçüt ve delil daha verilmektedir. İslâm yalnızca Allah kitabında böyle buyurduğu için doğru yol değildir, aynı zamanda tarih boyunca ilâhî irşadı reddedenlerin tecrübeleri de doğru yolun İslâm olduğunu göstermektedir. Bu sebeple doğru yolu arayanlar ve üzerinde bulundukları yolun sağlamasını yapmak isteyenler, dönüp tarihe bakmak, gerçek mutluluğu bulanlarla sapanlar ve Allah’ın gazabına uğrayanların yol ve yöntemlerini incelemek durumundadırlar. Tarihte hem örnekler hem de ibretler vardır. Örnekler, peygamberlerin izlerinden giden fert ve ümmetlerde, ibretler ise onlara cephe alan ve Cenâb-ı Hakk’a meydan okuyanlarda görülmektedir. Bazı rivayetlerde sapanların “hıristiyanlar”, ilâhî gazaba uğrayanların da “yahudiler” olarak açıklanması (meselâ bk. Müsned, IV, ; Tirmizî, “Tefsîr”, 2), yalnızca zaman ve mekân itibariyle yakın birer örnek olmalarından dolayıdır. 

Müslim’in rivayet ettiği bir kutsî hadiste (bk. “Salât”, 38) Allah Teâlâ’nın, “Namazı (Fâtiha’yı) kulumla kendi aramda yarı yarıya paylaştım ve kulum dilediğini alacaktır” buyurduğu ifade edildikten sonra şöyle devam edilmiştir: Kul (namazda Fâtiha’yı okurken) “Hamd âlemlerin rabbi Allah’a mahsustur” deyince Allah, “Kulum bana hamdetti” buyurur.  Kul “rahmân ve rahîm” deyince Allah, “Kulum beni övdü” der. “Ceza gününün tek sahibi” deyince “Kulum benim yüceliğimi dile getirdi” der. “Ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz” deyince “Bu, kulumla benim aramda ortak olan kısımdır ve istediği kulumun olacaktır” buyurur. Kul “Bizi dosdoğru yola ilet; nimetine erdirdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların yoluna da, doğrudan sapmışların yoluna da değil!” deyince Allah, “İşte bu, yalnızca kuluma aittir ve kuluma istediği verilecektir” buyurur.  

“Duamızı kabul buyur, böyle olsun, bizi eli boş çevirme” mânasına gelen “âmin” sözü, dilleri ne olursa olsun bütün müslümanların, hatta semavî din mensuplarının ortak ifadeleri haline gelmiştir. Bu cümle Fâtiha sûresine dahil olmadığı gibi âyet de değildir. Birçok hadiste Resûlullah’ın Fâtiha’dan sonra “âmin” dediği ve böyle denilmesini öğütlediği ifade edilmiştir (meselâ bk. Müslim, “Salât”, ). Namazda veya namaz dışında Fâtiha’yı okuyan veya dinleyen kimse, sûrenin sonunda “âmin” deyince aynı zamanda meleklerin de “âmin” dedikleri, hem şehâdet hem de gayb âlemlerinde aynı anda dile getirilen bu duanın Allah tarafından kabul buyurulacağı hadislerde açıklanmıştır (bk. Buhârî, “Ezân”, ; Müslim, “Salât”, ). Yine sahih hadisler, Fâtiha sesli okunduğunda “âmin” duasının da sesli yapılacağı bilgisini getirdiği için fıkıh mezheplerinin çoğu bunu benimsemişlerdir (Şevkânî, Neylü’l-evtâr, II, ). Hanefîler’e göre bu cümle namazda daima sessiz söylenir.

Kaynak linkler:

Diyanet 1

Diyanet 2

Ezberlemek İsteyenler için Namaz Sureleri

İhlas Suresi

Felak ve Nas Suresi

İnşirah Suresi

Yasin Suresi

Vakıa Suresi

Ayetel Kürsi

Kadir Suresi

Fil Suresi

Kafirun Suresi

Mülk Suresi

Namaz Sureleri ve Namaz Duaları&#nın Türkçe ve Arapça yazılışı, okunuşu ve anlamı

Namazda okuncak dualar ve sureleri bu sayfada bulabilirsiniz.

Ayet-el Kûrsi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِاللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاو ;َاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ﴿٢٥٥

Okunuşu: Allâhu lâ ilâhe illâ huve’l-hayyu’l-kayyûm. Lâ te’huzuhû sinetun ve lâ nevm. Lehû mâ fi’s-semâvâti ve mâ fi’l-ardı men zellezî yeşfe’u ‘ındehû illâ bi iznih. Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ‘ılmihî illâ bimâ şâe vesi’a kursiyyuhu’s-semâvâti ve’larda ve lâ yeûduhû hıfzuhumâ ve huve’l-‘aliyyu’l-‘azîm.

Anlamı: O&#ndan başka ilah olmayan Allah, hay ve kayyumdur (ezel ve ebedidir). O&#nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olan şeyler O&#nundur. İzni olmaksızın O&#nun yanında şefaat eden yoktur. Halkın önünde ve arkasında olanı (istikbal ve maziyi) bilir. İnsanlar O&#nun ilminden, O&#nun isteğinden başkasını ihata edemezler. Kürsisi semaları ve yeri içine alır. Onların hıfzı O&#nu (Cenab-ı Ecelli Ala&#yı) yormaz. O, pek yüksek ve büyüktür.

Fatiha Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ﴿٢﴾اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ﴿٣﴾مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ﴿٤﴾اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ﴿٥﴾اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ﴿٧

Okunuşu: 1- “Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 2- Elhamdulillâhi Rabbi’l-âlemîn. 3- Er-Rahmâni’r-Rahîm. 4- Mâliki yevmi’d-dîn. 5- İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în. 6- İhdine’s-sırâta’l-mustakîm. 7- Sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim. Ğayri’l-meğdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.”

Anlamı: 1- “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 2- Hamd; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. 3- (O Allah) Rahmân ve Rahîm’dir. 4- Din (ödül ve ceza) gününün sahibidir. 5- (Ey Allah’ım) Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz. 6- Bizi dosdoğru yola ilet. 7- Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.”

Fil Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْف۪يلِۜ﴿١﴾اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ ف۪ي تَضْل۪يلٍۙ﴿٢﴾وَاَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْراً اَبَاب۪يلَۙ﴿٣﴾تَرْم۪يهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجّ۪يلٍۖۙ﴿٤﴾فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ﴿٥

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Elemtera keyfe fe’ale Rabbuke bi-ashâbi’l-fîl. 2- Elem yec’al keydehum fî tadlîl. 3- Ve ersele ’aleyhim tayran ebâbîl. 4- Termîhim bi-hicâratin min siccîl. 5- Fece’alehum ke’asfin me’kûl.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? 2- Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? 3- Onların üstüne ebabil kuşları gönderdi. 4- O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. 5- Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.

Kureyş Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لِا۪يلَافِ قُرَيْشٍۙ﴿١﴾ا۪يلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَٓاءِ وَالصَّيْفِۚ﴿٢﴾فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا الْبَيْتِۙ﴿٣﴾اَلَّذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ﴿٤

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- Li îlâfi kurayş. 2- Îlâfihim rihlete’ş-şitâi ve’s-sayf. 3- Felya’budû Rabbe hâze’l-beyt. 4- Ellezî et’amehum min cû’in ve âmenehum min havf.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Kureyş’in emniyetini sağladığı, 2- Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe ulaştırıp başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için onlar, 3- Bu evin (mabed’in, Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsinler. 4- Ki O (Allah) kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve her çeşit korkudan güvenliğe kavuşturandır.

Mâun Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ﴿١﴾فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ﴿٢﴾وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ﴿٣﴾فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ﴿٤﴾اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ﴿٥﴾اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ﴿٦﴾وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ﴿٧

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Eraeytellezî yukezzibu bi’d-dîn. 2- Fezâlike’l-lezî yedu’ul-yetîm. 3- Ve lâ yehuddu alâ ta’âmi’l-miskîn. 4- Feveylun lil-musallîn. 5- Ellezînehum an salâtihim sâhûn. 6- Ellezînehum yurâûn. 7- Ve yemne’ûne’l-mâ’ûn.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Din gününü (İslam’ı, ahirette ceza ve mükâfatı) yalanlayanı gördün mü? 2- İşte o, yetimi itip kakar. 3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmez (önayak olmaz). 4- Şu namaz kılanların vay haline! 5- Onlar namazlarından gafildirler (önem vermezler). 6- Onlar gösteriş (için ibadet) yaparlar. 7- Ve onlar en küçük bir yardımı (zekâtı) da engellerler.

Kevser Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ﴿١﴾فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ﴿٢﴾اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ﴿٣

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “İnnâ a’taynâ ke’l-kevser. 2- Fesalli li-Rabbike ve’nhar. 3- İnne şâni’eke huve’l-ebter

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. 2- Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. 3- Asıl sonu kesik olan, senin düşmanın (sana buğzeden)dir

Kâfirûn Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْـكَافِرُونَۙ﴿١﴾لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ﴿٢﴾وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ﴿٣﴾وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ﴿٤﴾وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ﴿٥﴾لَـكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ﴿٦

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul yâ eyyuhe’l-kâfirûn. 2- Lâ a’budu mâ ta’budûn. 3- Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud. 4- Velâ ene âbidun mâ abettum. 5- Velâ entum âbidûne mâ a’bud. 6- Lekum dînukum veliye dîn.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: Ey kâfirler. 2- Ben sizin taptıklarınıza tapmam. 3- Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz. 4- Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. 5- Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz. 6- Sizin dininiz size, benim dinim bana.

Nasr Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اِذَا جَٓاءَ نَصْرُ اللّٰهِ وَالْفَتْحُۙ﴿١﴾وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجاًۙ﴿٢﴾فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَوَّاباً﴿٣

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “İzâ câe nasrullâhi ve’l-fethu. 2- Ve raeyte’n-nâse yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ. 3- Fe sebbih bi-hamdi Rabbike vestağfirhu innehû kâne tevvâbâ.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman, 2- Ve insanların, Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğün zaman, 3- Hemen Rabbini överek tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.

Tebbet Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ ﴿١﴾ مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ﴿٢﴾سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ﴿٣﴾وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ﴿٤﴾ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ﴿٥

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. 2- Mâ ağnâ ‘anhu mâluhû ve mâ keseb. 3- Seyaslâ nâran zâte leheb. 4- Vemraetuhû hammâlete’l-hatab. 5- Fî cîdihâ hablun min mesed.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Ebu Leheb’in elleri kurusun, (yok olsun) zaten yok oldu ya. 2- Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı. (kurtarmadı) 3- (O) alevli bir ateşe girecektir. 4- Karısı da, odun hamalı (ve), 5- Boynunda bükülmüş bir ip olarak (ateşe girecektir.)

İhlas Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ﴿١﴾اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ﴿٢﴾لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ﴿٣﴾وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ﴿٤

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul huvallâhu ehad. 2- Allâhu’s-samed. 3- Lem yelid ve lem yûled. 4- Ve lem yekun lehû kufuven ahad.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: O Allah birdir. 2- Allah samed (her şey O’na muhtaç, O kimseye muhtaç değil)’dir. 3- O doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. 4- Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.

Felak Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ﴿١﴾مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ﴿٢﴾وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ﴿٣﴾وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ﴿٤﴾وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ﴿٥

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul e’ûzu bi-Rabbi’l-felak. 2- Min şerri mâ halak. 3- Ve min şerri ğâsikın izâ vekab. 4- Ve min şerri’n-neffâsâti fi’l-ukad. 5- Ve min şerri hâsidin izâ hased.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım, 2- Yarattığı şeylerin şerrinden, 3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, 5- Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım).

Nas Sûresi Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ﴿١﴾مَلِكِ النَّاسِۙ﴿٢﴾اِلٰهِ النَّاسِۙ﴿٣﴾مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ﴿٤﴾اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ﴿٥﴾مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ﴿٦

Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul e’ûzu bi-Rabbi’n-nâs. 2- Meliki’n-nâs. 3- İlâhi’n-nâs. 4- Min şerri’l-vesvâsi’l-hânnâs. 5- Ellezî yuvesvisu fî sudûri’n-nâs. 6- Mine’l-cinneti ve’n-nâs.

Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: İnsanların Rabbine sığınırım. 2- İnsanların malikine, 3- İnsanların (gerçek) ilahına; 4- İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. 5- O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünce, şüphe) vesvese verir. 6- Gerek cin, gerekse insanlardan (olan vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım.)

"Namaz Sureleri" Tanımı Hakkında

Namaz sûreleri tanımı ile kastedilen Kur&#anı Kerim&#deki son 10 suredir. Bu sureler kısa ve ezberlemesi kolay olduğu için namazda okunmaktadır. Yoksa "Namaz Sureleri" ifadesi ilmi bir tanımlama değildir. Bunun dışında Kur&#anı Kerim&#den istenilen her sure, her ayet namaz kılarken okunabilir, zammı sure olarak kıraat edilebilir.

Namaz Surelerinin okunuş sırası

Kuranı-ı Kerim’de Fatiha suresinden Nas suresine doğru bir sıralama var. Namazda bu sıralamaya uyulması gerekli. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için namaz surelerinin okunuş sırası konulu sayfamıza bakılabilir.

Namaz Sureleri, namazda sık okunan 10 kısa sure

Namaz Sureleri Sesli ve Görüntülü

  1. Fatiha Sûresi
  2. Fil Suresi
  3. Kureyş Suresi
  4. Maun Suresi
  5. Kevser Suresi
  6. Kafirun Suresi
  7. Nasr Suresi
  8. Tebbet Suresi
  9. İhlas Sûresi
  10. Felak Suresi
  11. Nas Suresi
  12. Felak - Nas (Muavvizeteyn) Sureleri

  13. Yasin Suresi
  14. Ayet-el Kürsi
  15. Amenerrasulü
  16. Asr Suresi

Namaz Duaları

Sübhaneke Duası Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ ﴿﴾ وَتَبَارَكَ اسْمُكَ ﴿﴾ وَتَعَالَى جَدُّكَ ﴿﴾ وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ

Okunuşu: Subhânekellâhumme ve bi hamdik ve tebârakesmuk ve teâlâ cedduk (ve celle senâuk*) ve lâ ilâhe ğayruk.
* (vecelle senâuk kısmı sadece cenaze namazında okunur.)

Anlamı: Allah&#ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur.

Ettehiyyâtu Duası Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ ﴿﴾السَّلامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ ﴿﴾ السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ ﴿﴾ أَشْهَدُ أَنْ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ ﴿﴾ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ

Okunuşu: Ettehiyyâtu lillâhi vessalevâtu vettayibât. Esselâmu aleyke eyyuhen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakâtuhu. Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedu en lâ ilâhe illallâh ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve Rasuluh.

Anlamı: Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah&#a dır. Ey Peygamber! Allah&#ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah&#ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah&#tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O&#nun kulu ve elçisidir.

Allâhumme Salli Duası Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ﴿﴾ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيم ﴿﴾ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ

Okunuşu: Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd.

Anlamı: Allah&#ım! Muhammed&#e ve Muhammed&#in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim&#e ve İbrahim&#in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.

Allâhumme Barik Duası Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

اللَّهُمَّ بَارِكَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ﴿﴾ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيم ﴿﴾ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ

Okunuşu: Allâhumme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd

Anlamı: Allah&#ım! Muhammed&#e ve Muhammed&#in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim&#e ve İbrahim&#in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.

Rabbenâ âtina Duası Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Okunuşu: Rabbenâ âtina fid&#dunyâ haseneten ve fil&#âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr.

Anlamı: Allah&#ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.

Rabbenâğfirlî Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ

Okunuşu: Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mu&#minine yevme yekûmu&#l hisâb.

Anlamı: Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü&#minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.

Rabbenâ âtina ve Rabbenâğfirlî Duaları Okunuşu ve Anlamı

Kunut Duaları Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ ﴿﴾ وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ ﴿﴾ وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ ﴿﴾ وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ

Okunuşu: Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu&#minu bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk

Anlamı: Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.

اَللَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ ﴿﴾ وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ ﴿﴾ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَك ﴿﴾ اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ

Okunuşu: Allâhumme iyyâke na&#budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes&#a ve nahfidu nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhık

Anlamı: Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.

Kunut Duaları 1 ve 2 Okunuşu

Namaz duaları Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı

Fatiha suresi kısa yoldan ezberleme

Fatiha suresi kısa yoldan ezberleme

Misafir
Fatiha suresi kısa yoldan ezberleme önerilerine ihtiyacım var bir türlü bulamadım lütfen şımdı yani(gönderdiğimzaman) teşekürler türkiye eskişehir 😀 :)(


Cevap: fatiha suresi kısa yoldan ezberleme

Muhammed
Kolay Dua Ezberleme Yöntemleri

Kur&#;an-ı Kerim&#;i, bazı sûre ve ayetleri, hatta duaları kolayca ezberlemek ve ezberlediğimizde de daha kalıcı olması için öneriler:
1. Yüce Rabb&#;imizin sözlerini ezberlediğinizi düşünerek kalbî samimiyetinizi muhafaza edin.
2. Ezbere başlamadan önce abdest alın ve "Ya Rabbî! Bana ezberlemeyi ve öğrenmeyi kolaylaştır&#; deyip samimi kalple dua edin.
3. Mümkün olduğu kadar zihninizin saf ve duru olduğu anlarda ezber yapın.
Bir de zihninizi boş ve lüzumsuz şeylerden arındırdıktan sonra ezbere başlayın.
Dolu kap boşalmadan içine bir şey yerleştiremezsiniz.
Zihnin saf ve duruluğu için günahlardan da uzak durulmaya çalışılmalıdır.
4. Ezberlerinizi genellikle sabahın erken vakitlerinde saf ve duru zihinle yapmaya çalışın. Eğer akşam uyumadan önce çalışıp ön hazırlık yaparsanız siz uykuda iken hafızanıza kaydedildiğini fark edersiniz.
5. Şunu da unutmayın ki siz Kur&#;an-ı Kerim&#;in başına oturduğunuzda, şeytan bütün gücüyle size vesvese verecek ve ne kadar işiniz, probleminiz varsa aklınıza getirecek, sizi Kur&#;an&#;dan alıkoymaya çalışacaktır. Bu bir oyundur, sakın tuzağa düşmeyin!
6. Kararlılık gösterin. Sizdeki bu kararlılığı görünce şeytan perişan olur.
7. Rabb&#;imizin bir hadis-i kudside;
"Kur&#;an&#;la meşgul olup da dua etmeye, bir şeyler istemeye fırsat dahi bulamayanlara, dua edip isteklerde bulunanlardan daha çok vereceğini&#; bildirdiğini unutmayınız.
8. Ezberlediğiniz bölümlerin yazı hattı hep aynı olsun. Çünkü gözlerinizle fotoğrafını çekmektesiniz. Hafızanıza aynı hatla kaydettiğinizde hatırlamanız daha da kolay olur.
9. Ezber yaptığınız mekan sade ve sessiz olsun. Sade bir mekanda gözlerinizi ve zihninizi meşgul edecek şeyler olmaz ve daha çabuk ezberinize yoğunlaşırsınız. Mümkünse ezberlerinizi hep aynı yerde yapın.
Ezber yaparken mutlaka hafif sesli okuyun.
Sesli çalıştığınızda kulaklarınızdan da yardım alırsınız ve daha çabuk ezberlersiniz.
Harflerin mahreçlerini ve telaffuzlarını okuyuşunuzun düzgün olmasına dikkat edin. Çünkü yanlış ezberlediğinizde düzeltmek çok zor olur.
Bunun için de hocanız ile çalışın.
Hoca imkanınız yoksa ehil hocaların kaset ve CD&#;lerinden faydalanın.
Bir sayfayı veya sûreyi ezberlemeye başlamadan önce mahreç, telaffuz ve tecvidine dikkat ederek en az on defa yüzünden okuyun. Dinleme imkanınız varsa üç dört defa dinleyin.
Ezberleyeceğiniz bölümün mealini okuyun.
Ayetleri yüzüne okurken mümkünse sesinizi güzelleştirmeye çalışın.
Birinci ayeti ezberledikten sonra ezberinizden en az üç defa tekrar edin.
İkinci ayeti ezberleyin ve onu da üç defa tekrar edin. Sonra da her iki ayeti üç defa tekrar edin.
En sonunda da sayfayı ya da sureyi ezberden en az on defa tekrar ederek iyice pekiştirin. Bu pekiştirmeyi sakın ihmal etmeyin. "Demir tavında dövülür&#; atasözünü hatırlayın.
Ezberlediğiniz yerleri namazlarınızda okuyun.
Kendinizi toparlayıp ezbere yoğunlaşamıyorsanız iki rekat "hacet namazı&#; kılıp dua ediniz ve istiğfar okuyun.
Artık ezberlediniz&#; Sıra, ayetlerdeki kurtuluş mesajlarına kulak vermeye, üzerinde düşünmeye ve hayatınıza taşımaya gelmiştir
EZBER YAPMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE
Ezber yapmaya başlamadan önce;
Rahman suresinin ilk 5 ayetini,
Kıyamet suresinin ilk sayfasının son dört ayetini ve
Buruc suresinin son iki ayetini okuduktan sonra
Allah(celle celalüh)&#;a hamd,
Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)&#;a salavat getirirseniz kolay ezber yaparsınız
Son olarak da yatmadan önce Bakara suresinin ve ayetlerini okumak da fayda sağlıyor&#;
Unutkanlıktan kurtulmak ve zekanın açılması için bu dua okunur.
(Bismillahirrahmanirrahim),
Ferdün, Hayyün, Kayyumun, Hakemun, Adlün, Kuddüsün.
İyyake na&#;büdü ve iyyakenesta&#;in.
İnna fetehna leke fethen mubina) Dokuz defa okunacak.
(Ya kebirü entellezi la tehdil ukulü livasfi azameti.) Bin defa okunacak.
Sonra evvela: (Subhane rabbiyel a&#;la.) denecek.
Sonra, (Sübhane minennaril eflaki, biezkaril emlaki kema tüskinül arza biezkârizzâkirîne, kale li ezkâri himiletin lil mahmuline, ve meskenetin lil miskinine, ve muherriketin lil mutehharrikine, sübhane men hüve külle yevmin hüve fi şe&#;nin.) okunacak.
Bundan sonra ihtiyaç neyse o söylenecek ve şunlar okunacak.:
Ya ğıyasel müsteğisine vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim
çııÖÖçşıÜü
Kur&#;an-ı Kerim&#;i, bazı sûre ve ayetleri, hatta duaları kolayca ezberlemek ve ezberlediğimizde de daha kalıcı olması için öneriler:
1. Yüce Rabb&#;imizin sözlerini ezberlediğinizi düşünerek kalbî samimiyetinizi muhafaza edin.
2. Ezbere başlamadan önce abdest alın ve "Ya Rabbî! Bana ezberlemeyi ve öğrenmeyi kolaylaştır&#; deyip samimi kalple dua edin.
3. Mümkün olduğu kadar zihninizin saf ve duru olduğu anlarda ezber yapın.
Bir de zihninizi boş ve lüzumsuz şeylerden arındırdıktan sonra ezbere başlayın.
Dolu kap boşalmadan içine bir şey yerleştiremezsiniz.
Zihnin saf ve duruluğu için günahlardan da uzak durulmaya çalışılmalıdır.
4. Ezberlerinizi genellikle sabahın erken vakitlerinde saf ve duru zihinle yapmaya çalışın. Eğer akşam uyumadan önce çalışıp ön hazırlık yaparsanız siz uykuda iken hafızanıza kaydedildiğini fark edersiniz.
5. Şunu da unutmayın ki siz Kur&#;an-ı Kerim&#;in başına oturduğunuzda, şeytan bütün gücüyle size vesvese verecek ve ne kadar işiniz, probleminiz varsa aklınıza getirecek, sizi Kur&#;an&#;dan alıkoymaya çalışacaktır. Bu bir oyundur, sakın tuzağa düşmeyin!
6. Kararlılık gösterin. Sizdeki bu kararlılığı görünce şeytan perişan olur.
7. Rabb&#;imizin bir hadis-i kudside;
"Kur&#;an&#;la meşgul olup da dua etmeye, bir şeyler istemeye fırsat dahi bulamayanlara, dua edip isteklerde bulunanlardan daha çok vereceğini&#; bildirdiğini unutmayınız.
8. Ezberlediğiniz bölümlerin yazı hattı hep aynı olsun. Çünkü gözlerinizle fotoğrafını çekmektesiniz. Hafızanıza aynı hatla kaydettiğinizde hatırlamanız daha da kolay olur.
9. Ezber yaptığınız mekan sade ve sessiz olsun. Sade bir mekanda gözlerinizi ve zihninizi meşgul edecek şeyler olmaz ve daha çabuk ezberinize yoğunlaşırsınız. Mümkünse ezberlerinizi hep aynı yerde yapın.
Ezber yaparken mutlaka hafif sesli okuyun.
Sesli çalıştığınızda kulaklarınızdan da yardım alırsınız ve daha çabuk ezberlersiniz.
Harflerin mahreçlerini ve telaffuzlarını okuyuşunuzun düzgün olmasına dikkat edin. Çünkü yanlış ezberlediğinizde düzeltmek çok zor olur.
Bunun için de hocanız ile çalışın.
Hoca imkanınız yoksa ehil hocaların kaset ve CD&#;lerinden faydalanın.
Bir sayfayı veya sûreyi ezberlemeye başlamadan önce mahreç, telaffuz ve tecvidine dikkat ederek en az on defa yüzünden okuyun. Dinleme imkanınız varsa üç dört defa dinleyin.
Ezberleyeceğiniz bölümün mealini okuyun.
Ayetleri yüzüne okurken mümkünse sesinizi güzelleştirmeye çalışın.
Birinci ayeti ezberledikten sonra ezberinizden en az üç defa tekrar edin.
İkinci ayeti ezberleyin ve onu da üç defa tekrar edin. Sonra da her iki ayeti üç defa tekrar edin.
En sonunda da sayfayı ya da sureyi ezberden en az on defa tekrar ederek iyice pekiştirin. Bu pekiştirmeyi sakın ihmal etmeyin. "Demir tavında dövülür&#; atasözünü hatırlayın.
Ezberlediğiniz yerleri namazlarınızda okuyun.
Kendinizi toparlayıp ezbere yoğunlaşamıyorsanız iki rekat "hacet namazı&#; kılıp dua ediniz ve istiğfar okuyun.
Artık ezberlediniz&#; Sıra, ayetlerdeki kurtuluş mesajlarına kulak vermeye, üzerinde düşünmeye ve hayatınıza taşımaya gelmiştir
EZBER YAPMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE
Ezber yapmaya başlamadan önce;
Rahman suresinin ilk 5 ayetini,
Kıyamet suresinin ilk sayfasının son dört ayetini ve
Buruc suresinin son iki ayetini okuduktan sonra
Allah(celle celalüh)&#;a hamd,
Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)&#;a salavat getirirseniz kolay ezber yaparsınız
Son olarak da yatmadan önce Bakara suresinin ve ayetlerini okumak da fayda sağlıyor&#;
Unutkanlıktan kurtulmak ve zekanın açılması için bu dua okunur.
(Bismillahirrahmanirrahim),
Ferdün, Hayyün, Kayyumun, Hakemun, Adlün, Kuddüsün.
İyyake na&#;büdü ve iyyakenesta&#;in.
İnna fetehna leke fethen mubina) Dokuz defa okunacak.
(Ya kebirü entellezi la tehdil ukulü livasfi azameti.) Bin defa okunacak.
Sonra evvela: (Subhane rabbiyel a&#;la.) denecek.
Sonra, (Sübhane minennaril eflaki, biezkaril emlaki kema tüskinül arza biezkârizzâkirîne, kale li ezkâri himiletin lil mahmuline, ve meskenetin lil miskinine, ve muherriketin lil mutehharrikine, sübhane men hüve külle yevmin hüve fi şe&#;nin.) okunacak.
Bundan sonra ihtiyaç neyse o söylenecek ve şunlar okunacak.:
Ya ğıyasel müsteğisine vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ..


Cevap: fatiha suresi kısa yoldan ezberleme

Desert Rose
Ezber yaparken aklını dünyevi işlerden uzak tutmak
Ayet,ayet ezberlemek birde sabah seher vaktine
yakın zamanlarını tercih etmek gerekir çünkü
insan zihninin algılama ve depolama yönünden
en verimli olduğu zaman dilimidir
konu hakkındaki yazıyı okumanız tavsiye edilir
Allah (c.c) cümlemize zihin açıklığı versin
Hayırlarla.

&#;&#;&#;&#;&#;&#;

Hz İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:

"Hz Ali İbnu Ebî Tâlib (radıyallâhu anh) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)&#;a gelerek: "Annem ve bâbam sana kurban olsun, şu Kur&#;an göğsümde durmayıp gidiyor Kendimi onu ezberleyecek güçte göremiyorum" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ona şu cevabı verdi: "Ey Ebûl-Hüseyin! (Bu meselede) Allah&#;ın sana faydalı kılacağı, öğrettiğin takdirde öğrenen kimsenin de istifade edeceği, öğrendiklerini de göğsünde sabit kılacak kelimeleri öğreteyim mi?"

Hz Ali (radıyallâhu anh): "Evet, ey Allah&#;n Rasûlü, öğret bana!" dedi Bunun üzerine Hz Peygamber şu tavsiyede bulundu:

"Allahım, bana günahları, beni hayatta baki kıldığın müddetçe ebediyen terkettirerek merhamet eyle Bana faydası olmayan şeylere teşebbüsüm sebebiyle bana acı Seni benden râzı kılacak şeylere hüsn-i nazar etmemi bana nasîb et Ey semâvât ve arzın yaratıcısı olan celâl, ikram ve dil uzatılamayan izzetin sâhibi olan Allahım Ey Allah! ey Rahman! celâlin hakkı için, yüzün nuru hakkı için kitabını bana öğrettiğin gibi hıfzına da kalbimi icbâr et Seni benden razı kılacak şekilde okumamı nasîb et Ey semâvât ve arzın yaratıcısı, celâlin ve yüzün nuru hakkı için kitabınla gözlerimi nurlandırmanı, onunla dilimi açmanı, onunla kalbimi yarmanı, göğsümü ferahlatmanı, bedenimi yıkamanı istiyorum Çünkü, hakkı bulmakta bana ancak sen yardım edersin, onu bana ancak sen nasib edersin Herşeye ulaşmada güç ve kuvvet ancak büyük ve yüce olan Allah&#;tandır"

Ey Ebû&#;l-Hasan, bu söylediğimi üç veya yedi cuma yapacaksın Allah&#;ın izniyle duana icâbet edilecektirBeni hak üzere gönderen Zât-ı Zülcelâl&#;e yemin olsun bu duayı yapan hiçbir mü&#;min icâbetten mahrum kalmadı"

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhüma) der ki: "Allah&#;a yemin olsun, Ali (radıyallâhu anh) beş veya yedi cuma geçti ki Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)&#;a aynı önceki mecliste tekrar gelerek:

"Ey Allah&#;ın Resûlü! dedi, geçmişte dört beş âyet ancak öğrenebiliyordum Kendi kendime okuyunca onlar da (aklımda durmayıp) gidiyorlardı Bugün ise, artık 40 kadar âyet öğrenebiliyorum ve onları kendi kendime okuyunca Kitabullah sanki gözümün önünde duruyor gibi oluyor Eskiden hadisi dinliyordum da arkadan bir tekrar etmek istediğimde aklımdan çıkıp gidiyordu Bugün hadis dinleyip sonra onu bir başkasına istediğimde ondan tek bir harfi kaçırmadan anlatabiliyorum

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu söz üzerine HzAli (radıyallâhu anh)&#;ye: "Ey Ebû&#;l-Hasan! Kâbenin Rabbine yemin olsun sen mü&#; minsin!" dedi"
[Tirmizî, Daavât , ()]
arşivden&#;


Cevap: fatiha suresi kısa yoldan ezberleme

Kayıtsız Üye
kısa yoldan her saat 1 cümle ezberleyin sonunda birleştirin 😀


Kayıtsız Üye
güzel bir kısa yoldan ezberleme saol


Kayıtsız Üye
Aynen öyle ben 2 dk de ezbere yarın yapılacak olan yazılımın güzel geçeceğini umuyorum yazılısı olan herkese gönülden başarılar


fatiha suresi nasıl ezberlenir, fatiha suresi ezberleme, fatiha suresi kolay nasıl ezberlenir

Bu kategoride yer alan Kuranda İnsanın Evrenle İlişkisi İle İlgili Söz Ve Ayetler başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

Fatiha Suresi Okunuşu Ve Türkçe Anlamı

Fatiha Suresi, Kuran-ı Kerim’in ilk suresi olduğu için İslam dini açısından büyük öneme sahiptir. Fatiha aynı zamanda da başlangıç anlamına gelmektedir. Müslümanlar tarafından belki de en çok okunan surelerin en başında yer alır. 5 vakit namaz kılan kişiler her rekatta Fatiha Suresi de okur. Bu suresinin okunuşunu ve Türkçe olarak mealini aşağıda bulabilirsiniz.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:

FATİHA SURESİ OKUNUŞU

Bismillahirrahmanirrahim

Elhamdulillâhi rabbil'alemin

Errahmânir'rahim?

Mâliki yevmiddin?

İyyâke na'budu?

Ve iyyâke neste'în?

İhdinessirâtal mustakîm?

Sirâtallezine en'amte aleyhim

Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn?

FATİHA SURESİ TÜRKÇE MEALİ;

Bismillahirrahmânirrahîm Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

SON DAKİKA

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası