Bir erkeğin bir kadına bağlanmaya başlasının en güçlü ipuçlarından biri mutluluğunuzun onu mutlu etmesidir.
Gülüş sihirlidir, sevdikçe güzelleşir.
Gülüşünüz onu mutlu ediyorsa, gülüşünüz onunda gülümsemesine neden oluyorsa bağlanmaya başladı demektir.
British Columbia Üniversitesi'nden yapılan bir araştırma, gülümseyen kadınların erkeklere daha çekici geldiğini gösterdi.
Çift birlikte ne kadar çok gülerse, aralarındaki kimya o kadar güçlü olur. İkiniz sürekli kıkırdama halindeyseniz, birlikte eğlendiğinizi gösterir, bu da kalıcı bir ilişkinin temelidir.
Bir Evrimsel Psikoloji araştırmasında üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir dizi araştırma, erkeklerin bir kadının ilgisini ölçmek için gülümsemesine baktıklarını buldu.
Yapmanız gereken:
Elbette daha çok ve daha güzel gülümsemek. Melankoli nadiren gereklidir, duygusallık güzeldir ancak büyük bir gülümsemeyle gelen coşku en güzeli olabilir. Bunun için birlikteyken daha çok gülümseyin. Bir de temiz ve beyaz dişleriniz olduğuna emin olun.
çünkü kızların çoğunun bunu istemelerindendir. bence gayet açık lan.
hem zaten ne isterlerse yapıyoz aq. dedeler ** ne güzel söylemiş. dünya kadar malın olacağına fındık kadar..
halbuki ne gerek var efendim. yardirin alabildigine.
erkek, sevdiğini saçına değen rüzgardan dahi kıskanıyorsa, kıskanır, sahiplenir. başka bir açıklaması ya da tartışılması gereken bir mevzubahis zannımca yok.
Bir çok erkekteki korumacı iç güdüden dolayı. Çok hoştur. Iyi ki vardır.
olm bir kızı seviyorsa sahiplenmeyecekte napacak..
-ben geniş adamım nejla.. ahmetle, harunla, hatta osmanla kahve içebilirsin
yerler böyle adamı, erkek dediğin sevdiceğini kıskanacak efenim..
genelleyememe sanrısı bazı erkekler de erkek sahiplenmek ister, satın almak ister. öfkelenince erkeğini dövüp, e-bayden satmak ister
Cunku kadinlar sahiplenilmek ister.
Üzerlerine hakimiyet kurmak isteyecek kadar zavallı ve iğrenç yaratıklar oldukları için.
Sahip kelimesi başlı başına aşağılayıcıdır. Hadi erkekler zeka gelişimini tamamlayamamış, ailesinin yarım yamalak terbiyesi ve eğitimi ile "sahip" olmak istiyor. Peki ya kızlar nasıl müsaade ediyor?
Köle olmak hoşunuza mı gidiyor? Yallah köle pazarına asdadjk.
Zor soru basit cevap (bkz: düdüklemek) için!
2 kız fazla geldiği için.
ilişkide sahiplenmek tek taraflı değildir. iki tarafta sevdiğini sahiplenir, herkesten sakınır. çünkü aşk böyle bir şeydir.
bir başkasını kızsız bırakmak için.
Gülgün Türkolu
#gulguntp
Diillik ve erillik eit iki prensiptir. Birlikteliklerinden anlay doar. Sembollerle anlatlrlar.
Bu sembolleri çözmek, kendi kitabmz okumak demektir.
Sahiplenici diil yanmz, bir an önce ait olduu yere dönme çabasndaki eril yanmz teslim alr. Erkeklerin akllarnn, salksz bir sklkta sekste olmasnn temelinde, tamamlanmak için ait olduklar yere geri dönü çabas; kadnlarn elerini, evlerini, çocuklarn salksz, giderek erkeksi bir biçimde sahiplenmelerinin ardnda ise tamamlanmak için bekleyileri vardr.
Böylece, tereddütsüz bir biçimde, kendi diil yönü ile tankl artan erkein giderek cinsellik cenderesinden kurtulacan; yine kendi diil yönü ile baran kadnn ise yakn ilikide bulunduu kiilere özgürlüklerini tanyacan söylemi oluyorum.
Aidiyetten söz edebilmek için, ait olunan yerin terk edilmi olmas veya ait olunmayan bölgeden ait olunan bölgeye geri dönülmü olmas gerekir. Taalluk eden: hareket, sperm.
Sahiplik ise birincil olarak arkada, dost, yar anlamlarna gelir; sahabe örneinde olduu gibi. kincil olarak malik olma anlamndadr: hareketsizlik, kapsayclk, yumurta. Yersiz böbürlenmelerin önüne geçmek için “Malikel Mülk” ismi hatrlanabilir, “Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi” mantra gibi tekrarlanabilir. Bu bilinçle, kadn sahiplenir diyorum, sahip olmak ister deil! Yaratan onunla rahim ismini paylamtr; merhamet etmektir sahiplenmek; boyun emektir. stemek ise bilinç içerir; bu nedenle sahip olmay istemek kültürel kaynakldr.
Diil yöne ulamak, ona temas etmek pek kolay deildir; peygamber devesi misali, çiftleme sonras kelleyi alr. Kellesi gidenler, böyle daha güzel olmulardr: anlayl, kapsayc, balayc, zarif. Az da olsa vardrlar. Bu böyle biline! Hatrlamyoruz ama fiziksel gerçeklik olarak, hepimiz, istisnasz olarak benzeri bir aamadan geçtik. Yumurta olan yanmz, döllenebilmek için sperm olan yanmzn kuyruunu girite kesti att.
Tarihsel olarak kadnn güç ve üretim araçlar açsndan düünüldüünde nasl da bilinçli olarak azmsandn hatrlatan Engels’ten balayarak, “Kadnlara kars saldrgan, küstah ve asaglayc erkekler aslnda bir iktidarszlk endisesi içindedirler” diyen feminist filozof Simone de Beauvoir’a kadar genileyen bir yelpaze içinde istediimiz pozisyonu alabiliriz. Psikoloji alannda ilerleyip erkein hadm edilme/kastrasyon korkusu/kompleksinin kadn dümanl olarak yanstlm olduundan da dem vurabiliriz. Böylesine “pozisyon almalar” sorunun dsal ve çözümsüz kalmasna neden olacaktr.
Bir seçenek olarak, Georges Bataille’n “Biri ötekinin içinde kaybolan kars cinslerden iki birey, birlikte ikisinden de degisik yeni bir birey olustururlar” diyerek fiziksel bedende baarlan olarak iaret ettii üremenin, ruhsal olarak da geçerli olup olmadnn peine düebiliriz. Ksaca ve çok yüzeysel bir ifade ile, bu seçenek; yol, hakikat aray, kendini tanma vb isimler alr.
Binaenaleyh bu aamada mitlere deinmeden geçemeyiz. nnana kültünde, Platon’un diyaloglarnda aktarlan mitlerdeki Androjenik yani çift cinsiyetli karakterlerden; Hesiod teogonisi ve kozmogonisinde, Partenogenez olarak sözü edilen aseksüel üreme yetisindeki yaratklardan (ki bu üreme tarz hâlen baz organizmalar için geçerlidir); Ovidius’un, “Metamorfozlar”ndaki Hermafrodit karakterlere kadar ite bu içsel aray anlatlmaktadr.
Hatta, dinler olarak anlatlann; hakikatine ermek; aslna dönmek anlamndaki tek bir ezoterik (batni) din olduundan da söz edilir.
Âdem’in kaburgasndan yaratlan Havva miti de böyledir. Havva, nefstir. Nefs diildir. Her erkekte nefs vardr. Havva, Âdem ile Cennet’i terk etmek zorundayd; çünkü zaten ondan ayr degildi. Âdem’in Havva’ya meyli olmasayd, böylece cennetten dümeselerdi Cennet’i de bilemezdik. Yedikleri, elma aacnn meyvesi deil, bilgi aacnn meyvesidir. Birliktelikleri, bilinenin, Bilen’in mükemmelligene ayna olmas açsndan, özünde kusursuz bir denge hâli yani itidâldir. Her birimiz hem Âdem hem de Havva’yz.
Tarihsel süreç içine, disil-eril dengesinin kurulamadg her eylem nedeni ile günâhkâr olduk, cezalandrldk ve bedel ödedik, aynen su anda da devam ettigi gibi. Bu hassas dengeyi kuramayan kisi, her zaman cenneti terk etmek zorundadr.
Cenneti, yalnzca bir kez degil, hergün defalarca terk ederiz. Yaratlsn cennet olan ksm, içi disil, ds eril olan idi. Zihnimizin ürünü olan her düsünce, eril; vicdanmzn ev sahiplii yapt her konuk, disildir. Arapça Zât’n disil bir sözcük olmas anlamldr. Bu nedenle, “Allah vicdan saraynda yaar” der smail Emre. Eylem eril olandr, her kadnda bu yetenek vardr. Bu anlatm, beden üzerinden olan bir anlatm degildir.
Ana Tanrça’nn mabedine, vicdan sarayna riyâ giremez. Özüne dönük olmayan, e deyile; nitelikten daha çok nicelie; ilkeden daha ziyade çkara yönelik eylemlerimizin hesabn yine kendimize vermek zorunda kalrz: bütünlügümüz parçalanr, huysuzlasrz.
Iç âlemimizde disil yanmza yaptgmz bu vefaszlk; kadna siddet gibi agr bedellerle topluma yansr; disil olan hep basklar, büyümesine izin vermezsek, disil yanmz çocuk kalr, istismara ugrar; tecavüzler artar. Bunu iitmemi salayarak beni uyandran Cânm Dostum Metin Bobarolu’na minnettarm; tanacak yük deil vesselam.
Diil yönü ile temas yetersiz olan erkeklerin öfkeli, saldrgan, çocuksu, cinsiyet ayrmc olmalar, arayc yani eril yönlerinin zayflndan kaynaklanr. Üzücü bir paradoks ama nasl da ibretlik! Korkak olur böyle erkekler; güçlü kadnlar sevmezler; olanak buldukça onlar basklamay, bulamadklarnda ise etiketlemeyi, kategorize etmeyi tercih ederler.
Bakmayn siz aksini söyleyene, sevimek erkek için çileli bir itir. Kadna sahip olan, kadn teslim alan erkek yoktur. Aksine; erkek spermleriyle, cinsel organyla kadna snandr; kadn onlar teslim alr ve neslin devam konusunda, emanete ihanet edilmediini döl alarak gösterir. Muktedir olmaya esir, biçare erkek kendinden geçmedii, kendisini tamamen kaybetmedii takdirde, canllk nasl devam etsin? Ne tezat! te, kendisinde olamad, o en hassas olduu yerde, kadn erkeini efkatle, tam bir kabulle alabilmeli. Muzaffer ordularn komutanlar gibi deil.
Muhazakâr/milliyetçi dünyanın görüşleri yankı yaratan aydınlarından Dücane Cündioğlu'nun Twitter'dan "Yasadır: Erkek sahip, kadın ait olmak ister" sözlerine Gazete Duvar yazarı Gülgün Türkoğlu isim vermeden "Kadın sahiplenir, erkek teslim olur"diyerek yanıt verdi.
Türkoğlu, "Bakmayın siz aksini söyleyene, sevişmek erkek için çileli bir iştir. Kadına sahip olan, kadını teslim alan erkek yoktur" ifadesini kullandı.
Duvar yazarının "Kadın sahiplenir, erkek teslim olur" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Bakmayın siz aksini söyleyene, sevişmek erkek için çileli bir iştir. Kadına sahip olan, kadını teslim alan erkek yoktur. Aksine; erkek spermleriyle, cinsel organıyla kadına sığınandır; kadın onları teslim alır ve neslin devamı konusunda, emanete ihanet edilmediğini döl alarak gösterir.
Dişillik ve erillik eşit iki prensiptir. Birlikteliklerinden anlayış doğar. Sembollerle anlatılırlar.
Bu sembolleri çözmek, kendi kitabımızı okumak demektir.
Sahiplenici dişil yanımız, bir an önce ait olduğu yere dönme çabasındaki eril yanımızı teslim alır. Erkeklerin akıllarının, sağlıksız bir sıklıkta sekste olmasının temelinde, tamamlanmak için ait oldukları yere geri dönüş çabası; kadınların eşlerini, evlerini, çocuklarını sağlıksız, giderek erkeksi bir biçimde sahiplenmelerinin ardında ise tamamlanmak için bekleyişleri vardır.
Böylece, tereddütsüz bir biçimde, kendi dişil yönü ile tanışıklığı artan erkeğin giderek cinsellik cenderesinden kurtulacağını; yine kendi dişil yönü ile barışan kadının ise yakın ilişkide bulunduğu kişilere özgürlüklerini tanıyacağını söylemiş oluyorum.
Aidiyetten söz edebilmek için, ait olunan yerin terk edilmiş olması veya ait olunmayan bölgeden ait olunan bölgeye geri dönülmüş olması gerekir. Taalluk eden: hareket, sperm.
Sahiplik ise birincil olarak arkadaş, dost, yar anlamlarına gelir; sahabe örneğinde olduğu gibi. İkincil olarak malik olma anlamındadır: hareketsizlik, kapsayıcılık, yumurta. Yersiz böbürlenmelerin önüne geçmek için “Malikel Mülk” ismi hatırlanabilir, “Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi” mantra gibi tekrarlanabilir. Bu bilinçle, kadın sahiplenir diyorum, sahip olmak ister değil! Yaratan onunla rahim ismini paylaşmıştır; merhamet etmektir sahiplenmek; boyun eğmektir. İstemek ise bilinç içerir; bu nedenle sahip olmayı istemek kültürel kaynaklıdır.
Dişil yöne ulaşmak, ona temas etmek pek kolay değildir; peygamber devesi misali, çiftleşme sonrası kelleyi alır. Kellesi gidenler, böyle daha güzel olmuşlardır: anlayışlı, kapsayıcı, bağışlayıcı, zarif. Az da olsa vardırlar. Bu böyle biline! Hatırlamıyoruz ama fiziksel gerçeklik olarak, hepimiz, istisnasız olarak benzeri bir aşamadan geçtik. Yumurta olan yanımız, döllenebilmek için sperm olan yanımızın kuyruğunu girişte kesti attı.
Tarihsel olarak kadının güç ve üretim araçları açısından düşünüldüğünde nasıl da bilinçli olarak azımsandığını hatırlatan Engels’ten başlayarak, “Kadınlara karşı saldırgan, küstah ve aşağılayıcı erkekler aslında bir iktidarsızlık endişesi içindedirler” diyen feminist filozof Simone de Beauvoir’a kadar genişleyen bir yelpaze içinde istediğimiz pozisyonu alabiliriz. Psikoloji alanında ilerleyip erkeğin hadım edilme/kastrasyon korkusu/kompleksinin kadın düşmanlığı olarak yansıtılmış olduğundan da dem vurabiliriz. Böylesine “pozisyon almalar” sorunun dışsal ve çözümsüz kalmasına neden olacaktır.
Bir seçenek olarak, Georges Bataille’ın “Biri ötekinin içinde kaybolan karşı cinslerden iki birey, birlikte ikisinden de değişik yeni bir birey oluştururlar” diyerek fiziksel bedende başarılan olarak işaret ettiği üremenin, ruhsal olarak da geçerli olup olmadığının peşine düşebiliriz. Kısaca ve çok yüzeysel bir ifade ile, bu seçenek; yol, hakikat arayışı, kendini tanıma vb isimler alır.
Binaenaleyh bu aşamada mitlere değinmeden geçemeyiz. İnnana kültünde, Platon’un diyaloglarında aktarılan mitlerdeki Androjenik yani çift cinsiyetli karakterlerden; Hesiod teogonisi ve kozmogonisinde, Partenogenez olarak sözü edilen aseksüel üreme yetisindeki yaratıklardan (ki bu üreme tarzı hâlen bazı organizmalar için geçerlidir); Ovidius’un, “Metamorfozlar”ındaki Hermafrodit karakterlere kadar işte bu içsel arayış anlatılmaktadır.
Hatta, dinler olarak anlatılanın; hakikatine ermek; aslına dönmek anlamındaki tek bir ezoterik (batıni) din olduğundan da söz edilir.
Âdem’in kaburgasından yaratılan Havva miti de böyledir. Havva, nefstir. Nefs dişildir. Her erkekte nefs vardır. Havva, Âdem ile Cennet’i terk etmek zorundaydı; çünkü zaten ondan ayrı değildi. Âdem’in Havva’ya meyli olmasaydı, böylece cennetten düşmeselerdi Cennet’i de bilemezdik. Yedikleri, elma ağacının meyvesi değil, bilgi ağacının meyvesidir. Birliktelikleri, bilinenin, Bilen’in mükemmelliğene ayna olması açısından, özünde kusursuz bir denge hâli yani itidâldir. Her birimiz hem Âdem hem de Havva’yız.
Tarihsel süreç içine, dişil-eril dengesinin kurulamadığı her eylem nedeni ile günâhkâr olduk, cezalandırıldık ve bedel ödedik, aynen şu anda da devam ettiği gibi. Bu hassas dengeyi kuramayan kişi, her zaman cenneti terk etmek zorundadır.
Cenneti, yalnızca bir kez değil, hergün defalarca terk ederiz. Yaratılışın cennet olan kısmı, içi dişil, dışı eril olan idi. Zihnimizin ürünü olan her düşünce, eril; vicdanımızın ev sahipliği yaptığı her konuk, dişildir. Arapça Zât’ın dişil bir sözcük olması anlamlıdır. Bu nedenle, “Allah vicdan sarayında yaşar” der İsmail Emre. Eylem eril olandır, her kadında bu yetenek vardır. Bu anlatım, beden üzerinden olan bir anlatım değildir.
Ana Tanrıça’nın mabedine, vicdan sarayına riyâ giremez. Özüne dönük olmayan, eş deyişle; nitelikten daha çok niceliğe; ilkeden daha ziyade çıkara yönelik eylemlerimizin hesabını yine kendimize vermek zorunda kalırız: bütünlüğümüz parçalanır, huysuzlaşırız.
İç âlemimizde dişil yanımıza yaptığımız bu vefasızlık; kadına şiddet gibi ağır bedellerle topluma yansır; dişil olanı hep baskılar, büyümesine izin vermezsek, dişil yanımız çocuk kalır, istismara uğrar; tecavüzler artar. Bunu işitmemi sağlayarak beni uyandıran Cânım Dostum Metin Bobaroğlu’na minnettarım; taşınacak yük değil vesselam.
Dişil yönü ile teması yetersiz olan erkeklerin öfkeli, saldırgan, çocuksu, cinsiyet ayrımcı olmaları, arayıcı yani eril yönlerinin zayıflığından kaynaklanır. Üzücü bir paradoks ama nasıl da ibretlik! Korkak olur böyle erkekler; güçlü kadınları sevmezler; olanak buldukça onları baskılamayı, bulamadıklarında ise etiketlemeyi, kategorize etmeyi tercih ederler.
Bakmayın siz aksini söyleyene, sevişmek erkek için çileli bir iştir. Kadına sahip olan, kadını teslim alan erkek yoktur. Aksine; erkek spermleriyle, cinsel organıyla kadına sığınandır; kadın onları teslim alır ve neslin devamı konusunda, emanete ihanet edilmediğini döl alarak gösterir. Muktedir olmaya esir, biçare erkek kendinden geçmediği, kendisini tamamen kaybetmediği takdirde, canlılık nasıl devam etsin? Ne tezat! İşte, kendisinde olamadığı, o en hassas olduğu yerde, kadın erkeğini şefkatle, tam bir kabulle alabilmeli. Muzaffer orduların komutanları gibi değil.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası