beykoz merkez mahallesi / Merkez, Beykoz - Vikipedi

Beykoz Merkez Mahallesi

beykoz merkez mahallesi

×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen funduszeue.info web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

funduszeue.infoşisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.

 

funduszeue.infoşisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

funduszeue.infoşisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (funduszeue.info_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,

5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için funduszeue.info adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

funduszeue.info Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

KÜLTÜREL SÜREKLiliK BAGLAMINDA iSTANBUL Ili BEYKOZ YERLEşMESinin MERKEZ MAHALLESi KAPSAMINDA INCELENMESi

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ


FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KÜLTÜREL SÜREKLİLİK BAĞLAMINDA İSTANBUL İLİ


BEYKOZ YERLEŞMESİNİN MERKEZ MAHALLESİ
KAPSAMINDA İNCELENMESİ

Ebru BİLECEN

YÜKSEK LİSANS TEZİ


Mimarlık Anabilim Dalı
Mimari Tasarım Programı

Danışman
Prof. Dr. Nazlı Ferah AKINCI

Ağustos,
T.C.
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KÜLTÜREL SÜREKLİLİK BAĞLAMINDA İSTANBUL İLİ BEYKOZ


YERLEŞMESİNİN MERKEZ MAHALLESİ KAPSAMINDA
İNCELENMESİ

Ebru BİLECEN tarafından hazırlanan tez çalışması tarihinde aşağıdaki


jüri tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim
Dalı Mimari Tasarım Programı YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Nazlı Ferah AKINCI


Yıldız Teknik Üniversitesi
Danışman

Jüri Üyeleri

Prof. Dr. Nazlı Ferah AKINCI, Danışman


Yıldız Teknik Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Münevver DAĞGÜLÜ, Üye


Yıldız Teknik Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Zemine Yeşim ALEMDAR, Üye


Nuh Naci Yazgan Üniversitesi
Danışmanım Prof. Dr. Nazlı Ferah AKINCI sorumluluğunda tarafımca hazırlanan
Kültürel Süreklilik Bağlamında İstanbul İli Beykoz Yerleşmesinin Merkez Mahallesi
Kapsamında İncelenmesi başlıklı çalışmada veri toplama ve veri kullanımında gerekli
yasal izinleri aldığımı, diğer kaynaklardan aldığım bilgileri ana metin ve referanslarda
eksiksiz gösterdiğimi, araştırma verilerine ve sonuçlarına ilişkin çarpıtma ve/veya
sahtecilik yapmadığımı, çalışmam süresince bilimsel araştırma ve etik ilkelerine uygun
davrandığımı beyan ederim. Beyanımın aksinin ispatı halinde her türlü yasal sonucu
kabul ederim.

Ebru BİLECEN

İmza
Mubi’ye
TEŞEKKÜR

Günümüzde, yaşanan her tür teknolojik, finansal, toplumsal gelişme ve buna dayalı
değişim, insan ve mekana etki etmektedir. Mekan öncelikle insanla tanımlanır.
Sonra insanı tanımlar. Bu mekan bireysel ölçekte ev, toplumsal yapıya geçişte ise
mahalledir. Aidiyet duygusu, mekanlarla birlikte duyularda, anılarda, ritüellerde ve
rutinin güvencesinde kendini gösterir.

Bu çalışmayı, babamın, çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği sokakları bana


anlatırken gözünde gördüğüm pırıltıdan ilham alarak yaptığımı belirtmek istiyorum.
Kendisinden dinlediğim her anıda, bir çocuğun gözünden sokak biçimlenişlerini,
bugün yerinde olmayan ahşap evleri tarif edişini, Beykoz Çayırı’na inen leyleklerin
hatırasını, gençlerin Boğaz’da yüzmesini, evlendiği Belediye Binası’nın bugün yerinde
olmayışını anlatırken, onun boşlukta çizdiği resmi sadece hayal edebiliyorum. Yarım
asır bile dolmadan yapılmış mekansal değişikliklerin, bireylerin hikayelerini resmettiği
sayfaların silinmesi kadar üzücü bir hal aldığını düşünmekteyim.

Bu çalışmamın her adımında yanımda olan eşim Murat Bilecen’e, daima eğitim
hayatımda yoluma ışık tutmuş olan ağabeyim Yalçın Solak’a, çok zor şartlar altında
bile eğitimimizi her zaman en ön sıraya koyan annem Hamdiye Solak ve babam Erdal
Solak’a, çalışmamın her anında motivasyonlarını eksik etmeyen arkadaşlarım, Ayşenur
Paker Binici, Süleyman Güneş ve Seren Sağdıç’a, bana sabır ve sevgiyle yol gösterici
olan danışmanım Prof. Dr. Nazlı Ferah Akıncı’ya teşekkür ederim.

Ebru BİLECEN

iv
İÇİNDEKİLER

KISALTMA LİSTESİ vii

ŞEKİL LİSTESİ viii

TABLO LİSTESİ xii

ÖZET xiii

ABSTRACT xv

1 Giriş 1
Literatür Özeti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1
Tezin Amacı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2
Hipotez . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2

2 Kent, Mahalle, Aile 3


Kent Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3
Mahalle Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5
Aile, Komşuluk ve Mahalle İlişkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8

3 İstanbul, Boğaziçi, Beykoz 10


Geçmişten Bugüne İstanbul’un Mahallelerle Gelişimi . . . . . . . . . . . 10
Tarih Öncesi Dönem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11
İlkçağ ve Bizans Dönemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13
Osmanlı Dönemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16
Cumhuriyet Dönemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 19
Boğaziçi Bölgesi’nin tarihsel gelişimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21
Beykoz İlçesi’nin Tarihsel Gelişimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 24
Korular ve Kasırlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26
Sanayi ve Üretim Tesisleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 28
Nüfus ve Gündelik Yaşam . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32
Beykoz İlçesi’nin Mahalleleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 42

4 Beykoz Merkez Mahallesi 45

v
Beykoz Merkez Mahallesi’nin Çevre Analizleri . . . . . . . . . . . . . . . 46
Mahallenin Sosyal ve Ekonomik Yapısı . . . . . . . . . . . . . . . 46
Mahallenin Demografik Yapısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 47
Mahallenin Topografik Yapısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 49
Beykoz Merkez Mahallesi Doku ve Kentsel Mekan Analizleri . . . . . . . 51
Beykoz Yerleşim Dokusunun Gelişimi . . . . . . . . . . . . . . . . 51
Cadde ve Sokak Dokusu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55
Kıyı Mekanı Kullanımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67
Meydan Kullanımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69
Beykoz Merkez Mahallesi Yapı Analizleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71
Kat Yükseklikleri Analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71
İşlev Analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73
Yapım Sistemleri Analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75

5 Sonuç ve Öneriler 77

A Dünden Bugüne Beykoz’un Fotoğraflarla Karşılaştırılması 79

Referanslar 90

Tezden Üretilmiş Yayınlar 95

vi
KISALTMA LİSTESİ

FSM Fatih Sultan Mehmet

İBB İstanbul Büyük Şehir Belediyesi

İETT İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri

M.Ö. Milattan Önce

M.S. Milattan Sonra

TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu

vii
ŞEKİL LİSTESİ

Şekil İstanbul ve Boğaziçi yerleşimleri yy. haritası ve yy. uydu
görünümü [31] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 10
Şekil İstanbul makroformunun tarihi gelişim süreci [32] . . . . . . . . . . . 11
Şekil İstanbul çevresinde bilinen tarih öncesi yerleşimler [35] . . . . . . . 12
Şekil Alt Paleolitik Çağ’a ait Yarımburgaz Mağarası ve 21 yy. yerleşimi
Güvercintepe Mahallesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12
Şekil Theodosius Devri’nden Osmanlı Devri’ne dek Konstantinopolis [44] 15
Şekil İstanbul’un camileri - ve Osmanlı Dönemi’nde külliye etrafında
kurulu mahalle yerleşimini gösteren rekonstrüksiyon [49][50] . . . . 16
Şekil yy. İstanbul haritası [52] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17
Şekil İstanbul’un yangınları haritası [53] . . . . . . . . . . . . . . . . . 18
Şekil Prost proje fotoğrafı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20
Şekil yy. Boğaziçi haritası [60] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21
Şekil yy. ın ikinci yarısında Boğaziçi köylerindeki etnik nüfus dağılımı
[40] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 22
Şekil Boğaziçi’nde yerleşimin zaman içinde gelişiminin şeması [64] . . . . 23
Şekil İstanbul’da Beykoz İlçesi ve Beykoz Merkez Mahallesi’nin sınırları ve
konumları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 24
Şekil Beykoz yerleşimi çekirdeği ve koru ve fabrikalarla ilişkisi . . . . . . . 25
Şekil Sedad Eldem’e ait Beykoz Çayırı ve Tokat Kasrı Bahçesi çizimi [67] . 26
Şekil Mecidiye Kasrı’nın kıyıdan görünümü ve müze giriş kısmı fotoğrafı . 27
Şekil Abraham Paşa Korusu - günümüz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 28
Şekil Beykoz Deri Fabrikası yılına ait görseller [74] . . . . . . . . . . 29
Şekil Beykoz Kağıt Fabrikası [76] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30
Şekil Çuha Fabrikası - restorasyon öncesi ve sonrası . . . . . . . . . . . . . . 31
Şekil Paşabahçe yerleşiminde bulunan Rakı Fabrikası ve Şişe ve Cam
Fabrikaları harita gösterimi [78] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32
Şekil Beykoz Kasabası’ndaki mahallelerin nüfus yoğunlukları [79] . . . . . 34
Şekil yılları arası Beykoz İlçesi’nde nüfus artış oranları [81] . . 35
Şekil İskele yanındaki gazino ve kıyı yapılaşması . . . . . . . . . . . . . . . . 35
Şekil İshakağa Çeşmesi ve meydan ilişkisi , , yılları . . 36

viii
Şekil Beykoz Cami ve Meryemzade Cami . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37
Şekil Ermeni Surp Nigoğayos Kilisesi ve Rum Ortodoks Avia Paraskevi Kilisesi 37
Şekil Beykoz Merkez Mahallesi uydu görünümü . . . . . . . . . . . . . . . . 45
Şekil Merkez Mahallesi yerleşim haritası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45
Şekil yılları arası Beykoz İlçesi ve Beykoz Merkez Mahallesi bir
önceki yıla göre nüfus artış oranı [81] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48
Şekil Beykoz İlçesi Mahalleleri Nüfus Yoğunluğu Haritası [93] . . . . . . . 49
Şekil Coğrafi kabartma haritası . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50
Şekil Boğaz’dan Beykoz fotoğrafı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50
Şekil Beykoz yerleşimi haritası ve haritası . . . . . . . . . . . . . 51
Şekil Beykoz yerleşimi ve uydu görüntüleri . . . . . . . . . . . . 52
Şekil Beykoz yerleşimi ve uydu görüntüleri . . . . . . . . . . . . 52
Şekil Beykoz yerleşimi ve uydu görüntüleri . . . . . . . . . . . . 53
Şekil Beykoz Yerleşimi ve uydu Görüntüleri . . . . . . . . . . . . 53
Şekil Merkez Mahallesi’nin dolu-boş haritası . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - tarihi mezarlık (AA Görünüşü) . . . . . . . . . . 57
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - sahil yolunun gerisinde kalan ticari işlevli yapılar
(AA Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - sahil yolunun gerisinde kalan ticari işlevli yapılar
(AA Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar ve yapı arası açıklıklar (AA
Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar (AA Görünüşü) . . . . . . . 58
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar (AA Görünüşü) . . . . . . . 58
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar ve Şahinkaya yokuşu (AA
Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - meydan görünüşü ve Beykoz Cami (AA
Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59
Şekil Kelle İbrahim Caddesi - ticari işlevli yapılar ve geride Abraham Paşa
Korusu (AA Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59
Şekil Kelle İbrahim Caddesi - gençlik ve spor merkezi inşaatı ve yalılar (BB
Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 60
Şekil Kelle İbrahim Caddesi - yalılar (BB Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . 60
Şekil Kelle İbrahim Caddesi - yalılar (BB Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . 60
Şekil Kelle İbrahim Caddesi - ticari işlevli yalılar (BB Görünüşü) . . . . . . 60
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - meydan görünüşü (BB Görünüşü) . . . . . . . . 61
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - meydan ve motor iskelesi (BB Görünüşü) . . . . 61
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - kafeler (BB Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . 61
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - vapur iskelesi (BB Görünüşü) . . . . . . . . . . . 62

ix
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - yalı (BB Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . 62
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - yalılar (BB Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . 62
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü) . . . . . . . . . . . 63
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü) . . . . . . . . . . . 63
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü) . . . . . . . . . . . 63
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü) . . . . . . . . . . . 63
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü) . . . . . . . . . . . 64
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - fidanlık (CC Görünüşü) . . . . . . . . . . . . 64
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - anaokulu binası - sosyal hizmetler binası
(DD Görünüşü) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 64
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - Ermeni Kilisesi (DD Görünüşü) . . . . . . . 65
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (DD Görünüşü) . . . . . . . . . . . 65
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (DD Görünüşü) . . . . . . . . . . . 65
Şekil Merdivenli sokak fotoğrafları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66
Şekil Merdivenli sokak fotoğrafları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66
Şekil Merdivenli sokak fotoğrafları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66
Şekil Çıkmaz sokak fotoğrafları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67
Şekil Merkez Mahallesi kıyı kullanımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67
Şekil Kıyıdan fotoğraf- Yalıköy yerleşimi sahilinden meydana doğru . . . . 68
Şekil Kıyıdan Fotoğraf- vapur iskelesi ve meydan . . . . . . . . . . . . . . . 68
Şekil Kıyıdan Fotoğraf - meydan ve koru arasındaki yalıların görünüşü . . 69
Şekil Meydan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69
Şekil Meydandan sahil yönüne bakış - (M1) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 70
Şekil Meydandan İshakağa Çeşmesi’ne bakış - (M2) . . . . . . . . . . . . . . 70
Şekil Meydandan Şahinkaya Yokuşu Caddesi ve Fevzi Paşa Caddesi
kesişiminde yer alan dükkan ve binaların görünüşü - (M3) . . . . . . 70
Şekil Kat yükseklikleri analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71
Şekil İşlev analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73
Şekil Yapım sistemleri analizi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75
Şekil A.1 Beykoz Kasrı ve Yalıköy - yılı ve yılı [96] . . . . . . . . . . 79
Şekil A.2 Beykoz ve Yalıköy yerleşimleri arasındaki sahil yolu - yılı ve
yılı [96] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 80
Şekil A.3 Yalıköy sahiline doğru Beykoz yalıları - yılları ve yılı 81
Şekil A.4 Beykoz’un kıyıdan görünümü - yılı ve yılı . . . . . . . . . . 82
Şekil A.5 Beykoz Kasrı Bahçesi’nden Yalıköy ve Beykoz yerleşimlerinin
görünümü - yılı ve yılı [97] . . . . . . . . . . . . . . . . . . 83
Şekil A.6 Hükümet Konağı inşa edilirken ve yılında yıkılmasından sonrası
- yılları ve yılı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84
Şekil A.7 Beykoz sahilinde tekne ve kayıklar - yılı ve yılı [98] . . . 85

x
Şekil A.8 Boğaziçi Gazinosu - yılı ve yılı . . . . . . . . . . . . . . . . 86
Şekil A.9 İshak Ağa Çeşmesi meydanında yıkılmadan önce var olan dükkanlar
- yılları ve yılı [99] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 87
Şekil A Şahinkaya Yokuşu ve Meryemzade Cami - yılları ve
yılı [] . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 88
Şekil A Beykoz sahili - yılı ve yılı [] . . . . . . . . . . . . . . . 89

xi
TABLO LİSTESİ

Tablo Nüfusa göre sosyal ve fiziksel donatı oran tablosu [22] . . . . . . . . 6
Tablo Hane ve zükür verilerine göre nüfusun karşılaştırılması [79] . . . . 33
Tablo yılları nüfus sayımlarına göre Beykoz nüfusu [80] . . . . 34
Tablo yılında meslek-dükkan sayısı ve işleten bilgisi [79] . . . . . . . 39
Tablo yılları arası Beykoz dalyanından İstanbul balık haline
satılan yıllık kilogram balık miktarı [88] . . . . . . . . . . . . . . . . . 41
Tablo Beykoz İlçesi ve Beykoz Merkez Mahallesi nüfusu [81] . 48

xii
ÖZET

Kültürel Süreklilik Bağlamında İstanbul İli Beykoz


Yerleşmesinin Merkez Mahallesi Kapsamında
İncelenmesi
Ebru BİLECEN

Mimarlık Anabilim Dalı


Yüksek Lisans Tezi

Danışman: Prof. Dr. Nazlı Ferah AKINCI

İstanbul kenti, yüzyıllar boyu birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, çok katmanlı bir
yapılaşmadır. Antik çağlardan beri, sahip olduğu sınırların ötesine kademeli olarak
gelişerek, bugün Çatalca’dan Kocaeli’ye uzanan bir yerleşime ulaşmıştır. İstanbul
kentinin büyümesinde; kentin coğrafi konumu, barındırdığı medeniyetlere ait zengin
kültürel mirasının oluşturduğu özgün kent kimliği, yapılan yatırımlarla sanayi ve
pazar alanında gelişmiş kentlerden biri olması ve sürekli aldığı göçler etkilidir. Kentin
büyüme hızı ve yönü, tarihi haritalar ve yakın dönem haritalar karşılaştırılarak
izlenebilmektedir. Tarihi haritalara bakıldığında edinilen ilk izlenim İstanbul Tarihi
Yarımada’daki yoğun yapılaşma dışında Boğaziçi kıyılarındaki koylarda kurulmuş
yerleşimlerdir. Kadıköy bölgesinde Kalkedon yerleşimi ve sonrasında Megaralılar
ile başlayan İstanbul kenti, stratejik konumundan dolayı devamlı yerleşimlerin odak
noktası olmuştur. Orta Çağ kentleri, savunma sistemi anlayışından dolayı sur içinde
yerleşmişlerdir. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de aynı anlayış süren kentte yer
yer köşkler, balıkçı köyleri gibi İstanbul Tarihi Yarımada dışında da yerleşimlerini
oluşturmuştur.

İstanbul kentinin Bizans döneminden bugüne önemli bir yerleşimi olan Beykoz semti
tezde konu alanı olarak seçilmiştir. Beykoz’un geçmişten bugüne değişen sosyal ve
fiziksel yapısı irdelenmiştir. Beykoz yerleşiminin merkezi olan Merkez Mahallesi tez
kapsamında detaylı irdelenmiştir. Alanda tespit ve belgeleme çalışmaları yapılmıştır.

Merkez Mahallesi, anıt eserleri ve somut olmayan kültürel mirasıyla ele alındığında

xiii
henüz bozulmamış yapısı ve sahip olduğu dokunun okunabilir olmasıyla geçmiş
ve günümüz arasındaki aktarıma uygun zemin sağlayabilmektedir. Günümüzde
3. Köprünün de yapılmasıyla Boğazın en uzak yeri Beykoz bir adım daha kente
yaklaştırılmıştır. FSM köprüsü ve bağlantı yollarının yapımı sonucunda gerçekleşen
kapalı site olgusunun 3. köprü ve ona bağlı olacak bağlantı yolları ile tekrarlanabilecek
olması fikri kamuoyuna da yansımıştır.

Orman arazilerinde yerleşime izin veren yasal ve yasa dışı yerleşimlerin Beykoz’un
ilçe bazında kimliğine büyük darbe vuracağı öngörülmektedir. Bu noktada Merkez
Mahallesinin toplum yapısı, alışkanlıkları ve sahip olduğu değerler yıpranarak
değişime uğrama olasılığı vardır.

Bu çalışma Beykoz Merkez Mahallesinin fiziksel dokusunun, toplum ve aile


yaklaşımına bağlı demografik yapısının ve kültürel aktarımlarının incelenmesini
içermektedir. yılı itibariyle incelenip döküm haline getirilerek, gelecek çalışmalar
için bir kaynak olması ve altlık oluşturmasını amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: İstanbul, beykoz, mahalle, kültür, kimlik

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ


FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

xiv
ABSTRACT

The Examination Of İstanbul Province Beykoz


Settlement In The Context Of Cultural Continuity
Within The Scope Of Merkez Mahallesi
Ebru BİLECEN

Department of Architecture
Master of Science Thesis

Advisor: Prof. Dr. Nazlı Ferah AKINCI

The city of Istanbul is a multi-layered structure that has hosted many civilizations
for centuries. Since ancient times, it has progressed gradually beyond its borders
and has reached a settlement extending from Çatalca to Kocaeli. In the growth of
the city of Istanbul; the geographical location of the city, the unique urban identity
created by the rich cultural heritage of the civilizations, the investments made in the
industry and the market area and the continuous migrations are effective. The growth
rate and direction of the city can be monitored by comparing historical maps and
recent maps. The first impression obtained from the historical maps is the settlements
established in the bays of the Bosphorus coasts except for the intensive construction
in the historical peninsula of Istanbul. The city of Istanbul, which started with the
Khalkedon settlement in the Kadıkoy region and the colonies from Megara, became
the focal point of the permanent settlements due to its strategic location. The medieval
cities settled inside the city walls due to their defence system. In the Byzantine and
Ottoman periods, the city, which has the same understanding of defence, formed
settlements outside Istanbul Historical Peninsula such as pavilions and fishing villages
only.

Beykoz district, which is an important settlement of Istanbul city since the Byzantine
period, has been selected as the subject area in the thesis. Beykoz’s changing social and
physical structure from past to present is examined. Merkez Mahallesi, which is the
center of the Beykoz settlement, has been examined in detail in the thesis. Detection

xv
and documentation work were carried out in the area.

When it is taken into consideration with its historical monuments and intangible
cultural heritage, Merkez Mahallesi can provide a suitable ground for the transfer
between past and present with its intact structure and the readability of its texture.
Nowadays with the construction of the third bridge named Yavuz Sultan Selim, Beykoz
which is the farthest part of the Bosphorus settlement, is one step closer to the city. The
increase of closed site phenomenon in Beykoz as the result of the construction of the
second bridge named Fatih Sultan Mehmet and its connection roads can be repeated
with the third bridge and its connection roads. The possibility of this situation is also
reflected in the public opinion.

It is foreseen that the legal and illegal settlements in the forest lands will have a great
impact on the identity of Beykoz. At this point, there is a possibility that the social
structure, habits, and values of the Merkez Mahallesi may change by wearing down.

This study includes the examination of the demographic structure and cultural
transmission of the physical texture of Beykoz Merkez Mahallesi, depending on the
social and family approach. It aims to be a resource for future works and to form a
base by examining and documenting it as of

Keywords: İstanbul, beykoz, neighborhood, culture, identity

YILDIZ TECHNICAL UNIVERSITY


GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

xvi
1
Giriş

Kentsel kimlik, doğal çevre ve toplum yapısına bağlı kültürel çevre bileşenlerine bağlı
olarak gelişir. Tarihsel birikimin doğal sonucu oluşan kültür, toplumun etkileşimiyle
değişen ve gelişen bir olgu olarak var olmaktadır. Buna bağlı olarak oluşan kültürel
mirası, toplumun mekan ile ilişkisiyle ortaya çıkan tüm maddi ve manevi unsurları
içine alır. Kent ve toplumun birbiri üzerindeki etkisinden doğan kültürel mirasın,
mahalle üzerinden incelenmesi, bireyin ilk sosyal mekan deneyimini yaşadığı mekana
daha yakından bakmayı gerektirir. Mahalle, kentsel ve sosyal bir strüktür olmasının
yanı sıra komşuluk, aidiyet, topluluk kavramları çerçevesinde yoğunlaşan bir olguya
sahiptir.

Aidiyet ve güvenlik kavramlarıyla biçimlenen mahalle mekanı, küreselleşmenin


ve bireyselleşmenin karşısında giderek önem kazanmıştır. Toplumsal belleğin
korunduğu ve sürdürülebilir olduğu mahalle olgusu özellikle kültürel ve sosyal bir
alan tanımlamaktadır. Mahallenin sahip olduğu kültürel mirasın incelenmesi ve
sürekliliğinin tarih boyunca hangi değişkenler doğrultusunda sekteye uğradığının
gözlemlenmesi, fiziksel ve sosyal doku değişiminin etkisinin araştırılması, kentsel ve
sosyal yapıya hizmet eder.

Literatür Özeti


Mahalle ve kent kavramlarının tanım ve açıklamalarında Ruşen Keleş’in Kent Bilim
Terimleri Sözlüğü ve Mumford’un Tarih Boyunca Kent, Köksal Alver’in Mahalle: Mekan
ve Hayatın Esrarlı Birlikteliği ve Mahalle: Mahallenin Toplumsal ve Mekansal Portresi
kitaplarından yararlanılmıştır.

Beykoz Merkez Mahallesi ve çevre mahallelere yönelik mimari ve kültürel doku


incelemesine ait tez ve makale gibi çalışmalar bulunmamaktadır. Şükriye Pınar
Yavuztürk’e ait Temettuat Defterlerine Göre Beykoz Kazası’nın Sosyo-Ekonomik
Durumu adlı Marmara Üniversitesi Türk Tarihi Anabilim Dalı’nda gerçekleştirilmiş
yüksek lisans tez çalışması, Merkez Mahallesi’nin o dönemki adıyla Beykoz

1
Kasabası’nın yy. ortasındaki sosyo-kültürel ve ekonomik durumunu günümüz
verileriyle karşılaştırmak açısından kaynak yaratmıştır.

Türkiye sınırlarında farklı dönemlere ait mahalle algısı ve yapılaşma üzerindeki


değişimler incelenmiştir. Arkitera Dergisi Arşivi ile Cumhuriyet Dönemi mahalle
yapılaşmalarının kaynak yönetimi, hedef kullanıcı kitlesi ve yarattığı yeni mahalle
imajını inceleme fırsatı yaratmıştır. Osmanlı Devleti mahalle kültürü ve yapısı Kate
Fleet ve Ebru Boyar’ın Osmanlı’nın Toplumsal Tarihi kitabı üzerinden incelenmiştir.
Robert Mantran ve Semavi Eyice’nin eserleri tarihi gelişim ve toplumsal düzen
konusunda fikir verici çalışmalar olmuştur.

Beykoz Merkez Mahallesi’ne ait bu çalışmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır.


Alan çalışmaları, yılı Nisan ve Mayıs ayları itibariyle yerinde tespit ve gözleme
dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Literatür taraması ile bölgeye has özellikler ve
tarihten beri varlığı bilinen olgular belgelenerek doku ve kültür unsurları yılı
itibariyle ortaya konulması amaçlanmıştır.

Tezin Amacı


Geçmişten günümüze uzanan Beykoz yerleşimi mahalleleri ile yaşamını
sürdürmektedir. Bu mahallelerden Beykoz Merkez Mahallesi, eski yerleşim çekirdeği
olmasıyla ve tarihi süreçte sosyokültürel ve fiziksel verilerine ulaşılabilir olması
açısından öne çıkmaktadır.

Bu çalışma Beykoz Merkez Mahallesi’nin fiziksel dokusunun, demografik yapısının ve


kültürel aktarımlarının incelenmesini amaçlamaktadır.

Hipotez
Beykoz Merkez Mahallesi, Osmanlı Dönemi’nde barındırdığı toplumun kültürel
mirasını hala taşımaktadır. Bu kültürel mirasın yapısal anlamda yok olması kavramsal
anlamda unutulması olasılığı mevcuttur. Mahalle, geçmişten günümüze sahip olduğu
mahalle kültürünü devam ettirmektedir. Bu kültür korunmalı ve geleceğe taşınmalıdır.
Politik ve ekonomik yapıdaki değişimler zaman içinde fiziksel ve sosyal çevrede
değişikliklere sebep olmuştur.

Beykoz Merkez Mahallesi’nin sahip olduğu değerler incelenmeli, korunması ve


güncelleştirilmesi için kentsel yapı üzerinde ve toplumsal çerçevede çalışmalar
yapılması sağlanmalıdır.

2
2
Kent, Mahalle, Aile

Kent ve insan sürekli değişim içerisindedir. Mahalle de bu değişimin bir parçasıdır.


Kent kurmak mahalle kurmayı gerektirir [1]. Mahalle kentteki köy bileşeni olup
dengeli bir kent oluşturulabilmesi için vazgeçilmezdir [2].

Bu bölümde kentin, mahalle, aile ve komşuluk birimleriyle birlikte ele alınması


için sosyolojik ve mimari tanımlara yer verilmiştir. Mahalleyi oluşturan olgular
ve komşuluk kavramının mahalle bazında oluşturduğu coğrafi olmayan sınırların
incelenmesi amaçlanmıştır.

Kent Kavramı


Kent olgusu tarihin farklı dönemlerinde değişik anlamlara gelebilen dinamik bir
kavramdır. Literatürde ve mevzuat düzenlemelerinde her ülke için geçerli olabilecek
kesin ve net bir kent kavramı tanımı yapılamamaktadır [3]. Tarihsel gelişim
sürecinde uygarlık kavramı, kent kavramsal içeriğindeki değişimlerde önemli bir etken
olmuştur [4]. Kent sözcüğünün uygarlıkla eş anlamlı kullanılmasıyla, uygarlık ve
kentleşmenin birlikte varolduğu genel kanısı ortaya çıkmaktadır. Latince kökenli
dillerde uygarlık anlamında gelen "civilization" kelimesi kent anlamındaki "civitas"
kelimesinden türemiştir. Arap kültüründe uygarlık anlamına gelen "medeniyet"
kelimesi aynı zamanda bir kent ismi de olan "medine" kelimesi kökünden türemiştir
[5][6].

Bumin kente cetvelle pergelle olduğu gibi şiir ve romandaki yeriyle yaklaşılabileceğini,
kentin ekonomiden sosyolojiye, "savaş sanatı" ndan mimariye pek çok disiplinin
ortak konusu olduğunu ifade etmiştir [7]. Kent tanımı farklı disiplinlere ait
faklı bakış açılarıyla değişebilmektedir. Sosyologlar, tarihçiler, şehir plancılar ve
mimarlar, antropologlar, edebiyatçılar gibi bir çok disiplinin kendi kavrayışıyla açıklığa
kavuşturduğu tanım mevcuttur. Nüfusun büyüklüğü ve yapısı, idari durumu, iş
bölümü ve örgütlenme biçimi, sektörel dağılımı ve üretim yapısı, fiziksel dokusu gibi
ölçütler üzerinden kente dair tanımlamalar yapılmaktadır.

3
Bir yerleşim yerinin kent niteliğinde olduğunun söylenebilmesi için taşıması gereken
bir takım özellikler vardır. Belirli bir nüfus yoğunluğu ve büyüklüğüne sahip olması,
sanayi üretimi ve hizmet sektöründe gelişmiş olması, fiziksel alt yapı sistemlerinin
gelişmiş olması, çekirdek aile yapılaşmasına yönelmiş olması, nüfusun örgütlenmiş ve
uzmanlaşmış düzeyde olması, yerel değerlerin yerini ulusal değerlere bırakmış olması,
ilişkilerin bireyselleşmiş olması, yüksek eğitim düzeyine sahip olması, sosyal normların
yerini resmi denetleme kurumlarının almış olması, statünün bireyin kendi çabasına
bağlı kazanılmış olması gibi özellikler kente özgü özelliklerdir [8].

Kentler sadece fiziksel mekanlar olarak algılanmamalıdırlar [9]. Kentin köy ile olan
farklılıkları açısından tanımlanması, köylü ve kentli toplulukların karşıtlığı üzerinden
değerlendirmeler yapılmasını sağlamıştır [10]. Durkheim köy topluluklarını basit
cemiyetler olarak adlandırmıştır. Bunlar kendine yeten, bir uzmanlığı bulunmayan
ve iş bölümü ihtiyacı duymayan kişiler olup, gelenek görenek ve inanç benzerlikleri
çevresinde bir arada yaşamaktadırlar. Kent toplulukları ise, karmaşık cemiyetlerdir
ve artan nüfusun getirisi olarak iş bölümünün ve uzmanlaşmanın kuvvetlendiği,
toplumsal düzenin esas alındığı topluluklardır [4]. Özgürlük kavramının genişlediği
kent; kan bağı, yaşa dayalı statü, cinsiyet ayrımcılığı, etnik ayrımlar gibi dar zihniyetli
durumları ortadan kaldıran, yeni bir sosyal oluşumun gerçekleştiği mekandır [11].
Kentle ilgili bir diğer tanım da, kentin bir arada yaşayan yoğun bir kalabalıkta birbirini
tanımayan ve karşılıklı ilişkiler kurmayan bireylerin oluşturduğu bir koloninin yer
aldığı alan şeklindedir [12].

İnsanlar ve kentlerle birlikte küçük ölçekli yerleşim birimleri olan mahalleler de


sürekli değişim içerisinde olmuştur. Kentlerin ekonomik sosyal ve siyasi yapılarında
yaşadıkları değişimler mahalle biriminde de gelişim ve değişimlere sebep olmuştur.

Batı topluluklarında sanayileşme sosyo-kültürel değişimle hız kazandırmıştır. Sanayi


devrimine kadar geçen süreçte kent ve mahalle ölçeğinde farklılaşmalar yaşanmıştır.
Bu farklılaşma, etnik ve sınıfsal olarak gözlemlenebilmektedir. Her grubun kendi
yaşam çevresinin seçiminde bu farklılaşmalar etki göstermiştir. Sanayi öncesi süreçte
merkez varlıklı sınıfın, kent sınırları ise fakir sınıfın yerleşim bölgesini oluşturmuştur
[6]. Merkezde yaşayan varlıklı sınıf, dükkanların bulunduğu alanda yaşayan, büyük
arazi sahipleri, dini alanda ve devlet yönetiminde çalışan önemli kişilerdir. Kent
sınırlarında yaşayanlar fakir alt tabakadır. Bunların mhalleleri birbirine yakın
konumda yer almaktadır. Bunun sebebi haberleşme ve ulaşım kolaylığının sağlanmak
istenmesidir [13].

Batı’da Sanayileşme Dönemi’ne girildiğinde mahalle oluşumları yerini, etnik ve sınıfsal


farklılıklardan çok ekonomik farklılıklara bırakmıştır. Endüstri kentine ait temel

4
öğeler, fabrikalar, demiryolları ve bakımsız konutlardır. Bunun sebebi fabrikaların
yakın çevresinde yerleşen işçilerin kötü ve eksik malzeme ile inşa ettikleri evler ve
işçi mahalleleri olmuştur [7].

Sanayi sonrası dönem, teknoloji ile birlikte kent yaşamında da hızlanmaları


beraberinde getirmiştir. Kentlerde sosyal ve fiziksel açılardan bozulmalar başlamıştır.
Kent merkezi, banliyölere yerleşenler tarafından terk edilerek, köhneleşmiştir. Bölge
ve mahalleler yoksul sınıf konutları ve depolar tarafından işgal edilmiştir. Kentlerdeki
popülasyonun artışı ve kentsel yayılım nedeniyle, orijinal Orta Çağ duvarları yıkılarak
yerine endüstriyel binalar veya depolar inşa edilmiştir. Kent merkezinde suç oranı
artmış, düzensizlik ve hijyen eksikliği problemleri yaşanmaya başlamıştır. Şehir
yakınlarındaki eskiden tarım ile uğraşan köyler, büyük şehirler ile birleşerek, onların
banliyöleri olmuşlardır [14].

Türkiye’de mahalle ve kent ilişkisi Batı toplumlarındaki gibi olmamıştır. Özellikle


Osmanlı’dan itibaren İslam kenti özelliklerini barındıran mahalle yapılaşmasına
sahip olduğu görülmektedir. İslam kentlerinde mahalleler din ve millet esasına
yönelik şekillenmektedirler [15]. Özellikle Osmanlı’da mahalleler statü ve sınıfsal
ayrımlarla biçimlenmemişlerdir. Mahallede yaşayanların ortak özelliği birbirini
tanıyan, birbirlerinin davranışlarından sorumlu olan kimseler olup aynı caminin
cemaati olmalarıdır [16]. Mahalle idari ve mali bir birim olarak vergilerin
toplanmasında da işlevsel özellik göstermiştir [17].

Cumhuriyet Dönemi boyunca doğu-batı, ulus-evren dindarlık-laiklik gibi karşıtlıklar


arasında yaşanan kimlik karmaşası kutuplaşmaların, kültürel üretimde yaşanan
tereddütlerin kaynağı olmuştur. Bu durum mimari üslupta da kendini göstermiştir
[18]. Şeriatın sona ermesiyle, mahallelerin dine bağlı yönetim esası sona ermiştir.
Geleneksel mahalle anlayışı, uygulanan yol ve meydan çalışmalarıyla yıkılmış. Çıkmaz
sokak ve iç içe yerleşim dokusu ve mahallelinin denetimini azaltmıştır. Dikey
yapılaşma ile apartmanlar inşa edilerek ve kapalı siteler oluşturularak mahallede
sosyal ilişkiler azalmış ve mahalle daha çok idari bir birime dönmüştür.

Mahalle Kavramı


Kent Bilim Terimleri Sözlüğü’nde mahalle "bir kentin, kasabanın, büyükçe bir köyün,
yönetim bakımından bölündüğü yapı bölgeciklerinden ve insan topluluklarından
oluşan en küçük parçalardan her biri." şeklinde tanımlanmaktadır [19]. Yalnızca
mekanın değil mekanda yaşayanların tanımı da aynı söcükle ifade edilmektedir.
Bu ifade insan-mekan etkileşiminin mahalle bazında ne derece yoğun olduğunu
göstermektedir. Coğrafi bir alandan çok daha fazlasını ifade eden mahalle, tek başına

5
mekan ya da insan değildir. İkisinin birlikte var ettiği bir oluşumdur. Mahalle bir
değerler, gelenekler, inançlar ve kültürler bütünüdür, ve kendine özgü gerçek bir
yaşam alanıdır [1].

Kentin en küçük yapısal birimi olan mahalle kentsel planlamada olduğu kadar
idari yapılanmada da önemli bir birimdir. Sayılı Belediye Kanunu’na göre:
Belediye sınırları içinde, ihtiyaç ve öncelikleri benzer özellikler gösteren ve sakinleri
arasında komşuluk ilişkisi bulunan idari birimdir [20]. Mahalle ölçeğinde yaşayan
kişilerin yakın çevresinde bulunması gereken sosyal donatılarının yeterli sayıda ve
doğru oranda olması nüfusa bağlı donatı oranlarının yapılarak uygulanması ile
sağlanabilmektedir. Kanunlara göre belediye sınırları içinde nüfusu ’ün altında
olmayan mahalle kurulamaz [21]. Bir mahallede bulunması gereken belli başlı sosyal
ve teknik donatılar, ilkokul, kreş, ticaret alanı, muhtarlık, ibadet yeri, sağlık merkezi,
gençlik merkezi, yeşil alan ve otopark ihtiyacını karşılaması gereken donatılardır
[22](Tablo ).

Tablo Nüfusa göre sosyal ve fiziksel donatı oran tablosu [22]

Nüfus 0 - - - +


Kreş +
1 m2 /kişi 1 m2 /kişi 1 m2 /kişi 1 m2 /kişi
Anaokulu
İlköğretim 4 m2 /kişi 4 m2 /kişi 4,5 m2 /kişi 4,5 m2 /kişi
Ortaöğretim 3 m2 /kişi 3 m2 /kişi 3 m2 /kişi 3 m2 /kişi
Aktif Yeşil
10 m2 /kişi 10 m2 /kişi 10 m2 /kişi 10 m2 /kişi
Alan
Sağlık Tesis
2 m2 /kişi 2 m2 /kişi 3 m2 /kişi 4 m2 /kişi
Alanları
Kültürel Tesis
0,5 m2 /kişi 1 m2 /kişi 2 m2 /kişi 2,5 m2 /kişi
Alanları
Sosyal Tesis
0,5 m2 /kişi 0,5 m2 /kişi 1 m2 /kişi 1,5 m2 /kişi
Alanları
Halk Eğitim
0,4 m2 /kişi 0,4 m2 /kişi 0,4 m2 /kişi 0,4 m2 /kişi
Merkezi
Dini Tesis
0,5 m2 /kişi 0,5 m2 /kişi 0,5 m2 /kişi 0,5 m2 /kişi
Alanları
İdari Tesis
3 m2 /kişi 3,5 m2 /kişi 4 m2 /kişi 5 m2 /kişi
Alanları
Teknik
1 m2 /kişi 2 m2 /kişi 3 m2 /kişi 4 m2 /kişi
Altyapı

Mahalle fiziksel sınırlarıyla idari bir birimdir. Fakat insan ve mekan temelli bir
yapılaşma olması sayesinde kimliğini içinde yaşayanların, kültürel değerleri ve sosyal
yaşayışlarıyla elde eder [1].

Bir sosyal sistem varlığını ancak ortak bir mekanın varlığı aracılığıyla

6
sürdürebilmektedir. Bu ortak mekan, mahallenin coğrafi varlığının önemini
güçlendirmektedir [23]. Mahalle kente dahil olma biçimi dolayısıyla kentli olma
bilincinin edinildiği ilk fiziksel mekandır. Osman Ergin, mahalleye özellikle sosyal
hayata atılmakta ilk adım olması sebebiyle büyük anlam yüklemiş ve "ferdiyetten
cemiyete geçişin ilk ve asıl basamağı" olarak tanımlamıştır [24]. Mahalle ötekiyle
kurulan ilişkide özenli ve özel davranış biçimi gerektiren bir bağın uzamıdır. Kişinin
evinden sokağa adım atması ile kişiyi isteğe bağlı olmayan bir kültürel eyleme zorunlu
kılar. İkamet sahibini kendinden önce de var olmuş komşuluk, bina cepheleri gibi bir
toplumsal işaretler ağına sokar [25].

Mahallenin düzeni ve işlevsel örgütlenmesinde temel alınan ilke ’ev ve okul’dur. Ev


ve okul birimleri arasındaki ihtiyaç dahilindeki tüm tesislerin yürüme mesafesinde
olması öncelik olarak alınmalıdır [2]. Mahallenin fiziksel sınırlarının içinde yer
alan düzenleme burada ikamet edenlerin toplumsal ilişkileri üzerinde de önemli
rol oynamaktadır. Konutların sıralandığı sokakların üzerinde sosyal ilişkilerin
kurulabileceği kamusal alan düzenlemeleri yapılmasına önemle yaklaşılmalıdır.
Bu alanlarda kurulan ilişkiler güven unsurunu arttıracak mahalleye aidiyet hissi
kuracaktır [23]. Sokaklar mahallenin yalnız ulaşım ağını oluşturmaz. Bunlar
dükkanların ve konutların gözetlediği, güvenli kamusal alanlardır [26]. Çocukların bu
alanlarda hem özgürce hem de bilinçsiz bir denetleme mekanizması önünde oynaması,
kişiliklerinin engellenmeden gelişmesine katkı yapar.

Mahallenin en önemli işlevlerinden biri bireyi topluma hazır hale getirmektir.


Toplumun belirlediği kuralların uygulanması süreci, çocukluk döneminde aileyle
başlar ve sosyal ilişkilerin kurulduğu ilk alanlar olarak mahallede devam eder [27].

Warren mahalleleri birbirinde ayırmaya yardımcı üç boyut ortaya koymuştur. Bunlar


etkileşim, kimlik ve ilişkilerdir. Daha sonra ise bu üç boyuta dayanan altı mahalle
modeli tanımlamıştır. Bunlar integral (integral), sınırlı (parochial), dağınık (diffuse),
atlama taşı (stepping-stone), geçiş (transitory) ve anomik mahallelerdir. İntegral
mahalleler; mahallede yaşayanların birbiri ile birebir ilişkiler kurduğu ve yüksek
katılım oranına sahip mahallelerdir. Kozmopolit ve yerel olarak nitelenen bu
mahalleler bağlayıcı ve bütünleştiricilerdir. Sınırlı mahalleler; bireylerin mahalle dışı
ile bağlantılarının zayıf olduğu fakat kendi içerisinde öz değerlerine sahip çıktıkları
mahallelerdir. Dağınık mahallelerde bireylerde sosyal katılıma rastlanmaz. Resmi
örgütlenmeler mahallelinin değerlerini yansıtmaz. Atlama taşı olarak betimlenen
mahallelerde ise kullanıcılar yerel gruplara değil mahalle dışı gruplara dahildir,
mahalleye bağlılık yoktur. Geçiş mahallelerinde etkileşim, katılım ve kimlik oluşumu
azdır. Anomik mahallelerde ise bireyler kendilerini kentle de mahalle ile de
özdeşleştirmez, hiç bir düzeyde katılım gerçekleştirmezler [28]. Bahsedilen mahalle

7
şekillerindeki çeşitlilik sosyal ve kültürel yapı bağlantılıdır. Mahallenin fiziksel yapısı
ve kendine özgü çevresel özelliklerine bağlı etkilerden bahsedilmemiştir.

Mahallenin kültürü, mahallelinin yaşam tarzı ile, mahallede gerçekleşen gündelik


hayatla oluşmaktadır. Mahallede ikamet edenlerin sahip olduğu örf, adet, töreler,
kültürün oluşmasında etken özellik gösterir, mahalleler içinde bulundukları kente ait
kültüre de açık bir tutum sergileyerek, farklı kültürleri bir araya getirebilmektedirler.
Mahallede kültürün oluşmasında yer alan somut mekanlar, sokak, meydan, park,
çeşme, cami, çarşı, dükkanlar gibi alanlardır. Bunun dışında kültürün oluşmasında
özellikle mahalleyle birlikte anılan kişiler, muhtar, bekçi, imam, deli, kabadayı önemli
yer tutar. Gündelik hayatta bahsedilen mekanlarda, bahsedilen kişi ve kişileri içererek
yer tutan dedikodu, muhabbet, mahalle baskısı, komşuluk, dayanışma gibi olaylar
kültürün oluşturur [15].

Aile, Komşuluk ve Mahalle İlişkisi


Komşuluk birimi dar alanda yer almakta olan ve bireylerin yüz yüze iletişim halinde
olduğu, kişisel ilişkilerin önemsendiği, ilkokul, bakkal, manav, park gibi temel kent
ihtiyaçlarının yürüme mesafesinde kolaylıkla giderilebildiği küçük yerleşim birimine
verilen ad olarak ifade edilebilir [19].

İnsan toplumsal bir varlıktır. Temel ihtiyaçlarının dışında iletişim kurmak gibi bireyi
sosyal hayatta aktif tutacak ihtiyaçları vardır. Mahalle birimi bu ihtiyacı komşuluk
birimi ile gidermektedir. Mahalleli olma ve bu durumu benimseme, komşuluk
kavramının düzgün işlediği, işbirliği ve yardımlaşmanın yer aldığı durumlarda daha
çok yaşanır. Bu katılımcı anlayış, mahalleli ruhunu oluşturuarak aidiyet hissinin
oluşmasına da katkıda bulunur [29].

Mahalle tanımı, mahallede ikamet edenlerin kendilerine bırakıldığında, bireylerin


günlük zaman geçirdikleri cami ve meydan gibi ortak kamusal alanlar, evin civar
bölgesi ve görüştükleri komşular olarak sınırlamışlardır [15].

Kentlerde mahremiyetin önemi söz konusudur, mahalle gibi küçük yerleşimlerde


bireylerin özel hayatı mahalleli tarafından bilinmektedir. Komşuluk buradaki sınırı
çeken bir denge unsuru oluşturur ve birbirinin mahremiyetini koruma güdüsüne sahip
bir olgu olarak karşımıza çıkar [26].

Kapitalist sisteme yönelik gelişmiş kentlere ait, katmanlara ayrılmış, ayrışmış,


birliği bozulmuş ve geleneksel kimlik taşımayan mahallelerde komşuluk gözardı
edilmektedir [29]. Geleneksel kent ve modern kente ait mahalle kavramları

8
farklılaşmalar göstermektedir. Geleneksel mahalleler cemaat ilişkilerinin sürdüğü,
mahallenin güvenliğinin, mahalleli tarafından sağlandığı, yardımlaşma ve
dayanışmanın devamlılığını koruduğu aktif mekanlardır. Modern mahalleler ise
küreselleşmenin etkisi ve değişen ekonomik ve sosyal yapılarla bağlantılı olarak
kurulan sosyal konutlar, toplu konutlar, apartmanlar, siteler gibi alternatif olarak
oluşmuşlardır. Modernleşmenin komşuluk ilişklileri ve sosyal ilişkiler üzerindeki
etkisinin konuta bağlı yansıması bu şekilde gözlenebilmektedir. Modernleşme sonrası
sosyal ilişkiler azalarak, toplum bireyselleşmeye ve yalnızlaşmaya başlamıştır [30].

9
3
İstanbul, Boğaziçi, Beykoz

Bu bölümde İstanbul Kenti ve Boğaziçi Bölgesi yerleşimlerinin, tarihi dönemler


boyunca oluşum ve gelişimleri mahalle olgusu ve buna hizmet eden sosyal yapılaşma
üzerinden ele alınacaktır. Boğaziçi Bölgesi’nde yer alan Boğaziçi yerleşimlerden biri
olan Beykoz İlçesi’nin tarihsel gelişimi kültürel değerleri, sosyal yaşantısı ve üretim
yapısı incelenecektir.

Geçmişten Bugüne İstanbul’un Mahallelerle Gelişimi


İstanbul kentinde tarih öncesi dönemden beri yaşayan toplulukların varlığı
bilinmektedir. Bu toplulukların yerleşim yerlerini belirli normlar üzerinden seçtikleri
söylenebilir. Ayrıca sonraki dönemlerde kente yerleşen kolonilerle başlayan
ve yaşanan, göç, savaş, teknolojik buluşlar, ekonomik faaliyetler, sınıfsal ve
yönetimsel ayrımlar, toplumsal gelişmeler, kültürel etkileşimlerle büyüyen kent ve
gelişen kentleşme olgusu ile kent çekirdeği olarak kabul edilen mekandan taşarak
yerleşilen yeni bölgeler fiziksel ve sosyal açıdan mahalle kavramı ile ilişkilendirilerek
incelenebilmektedir.

Şekil İstanbul ve Boğaziçi yerleşimleri yy. haritası ve yy. uydu görünümü
[31]

10
Şekil İstanbul makroformunun tarihi gelişim süreci [32]

Tarih Öncesi Dönem


İstanbul kentinin, Asya ve Avrupa karayolları ve Akdeniz-Karadeniz deniz yolları
arasındaki dar boğaz yolu üzerinde olması; coğrafyaları birbirine bağlayan bir
konumda yer alması kentin sahip olduğu kültür tarihine değer katmaktadır. Bu kültür
tarihini oluşturan ticaret, göç, istila, kültür alışverişi gibi etkileşimlerin günümüzde
çözümlenebilmesi için yapılan arkeolojik kazılar İstanbul kenti genelinde çok sınırlı
olmuştur. Bunun sebebi İstanbul’un doğal ve yapay yollarla dolarak kaybolan kıyı
girintileri, büyük depremler ve doğal afetlerle oluşan yıkıntılar, bu yıkıntıların üzerine
inşa edilen binalar, kontrol altına alınamadığı için şehrin kimi zaman yarısını yok eden
yangınlar, yy. ın ikinci yarısından itibaren gerçekleştirilen bir takım cadde açma
ve genişletme çalışmaları gibi müdahaleler olabilmektedir [33].

İstanbul’da tarih öncesi çağlara ait ilk yerleşim yeri Yarımburgaz Mağarasıdır.
Yarımburgaz Mağarası’ndaki yerleşimin Alt Paleolitik Çağ’dan Son Kalkolitik Çağ’a
süregeldiği tespit edilmiştir [34]. Araştırmalar sonucu ortaya çıkan Bizans Dönemi’ne
ait duvar kalıntıları ise mağaranın Bizans Dönemi’nde de kullanıldığına işaret
etmektedir. Mağaranın yakın çevresinde bulunan yüksek katlı blok apartmanlardan
oluşan kimliksiz bir mahalle dokusuyla ilişkisiz bir komşuluk içinde bulunduğu
söylenebilir (Şekil ).

11
Şekil İstanbul çevresinde bilinen tarih öncesi yerleşimler [35]

Şekil Alt Paleolitik Çağ’a ait Yarımburgaz Mağarası ve 21 yy. yerleşimi
Güvercintepe Mahallesi

İstanbul’da bulunan bir başka Paleolitik dönem yerleşimi Fikirtepe’dedir. "Fikirtepe


Kültür"ü olarak bilinen ve İstanbul’un en eski "Balıkçı ve Tarımcı/Hayvan üreticisi
köy" oluşumu olan yerleşme yeridir. Alt Paleolitik devire ait bir diğer yerleşim
ise İçerenköy’de bulunmuştur [36]. Yenikapı’da yapılan çalışmalarda ortaya çıkan
buluntular ise M.Ö. ’li yıllara ait yerleşimleri açığa çıkarmıştır. İstanbul
haritası üzerinde işaretlenen tarih öncesi yerleşimlere ait buluntular Anadolu ve
Asya yakasında, Karadeniz kıyı şeridinde, Büyük Çekmece Gölü’nün kuzeyinde,
İstanbul çevresindeki bölgelerde görülmektedir. Jeomorfolojik araştırmalara göre
İstanbul’un topografyasındaki değişimler su düzeylerindeki östatik hareketler ve

12
kıyı hareketleriyle doğrudan bağlantılıdır. Karadeniz ve Marmara Denizleri Buzul
Çağları’nda birer göl özelliği göstermiş Buzul Arası Dönemlerde yeniden denizlere
dönüşmüşlerdir [36]. İstanbul’da tarih öncesi dönemde yaşamış topluluklar, yerleşim
yerlerinin seçiminde, içme suyuna kolay erişim, yaban hayvanlarından korunma,
iklimle başa çıkabilme, uygun avlanma alanlarının varlığı gibi kriterlere öncelik
vermişlerdir.

Karadeniz ve Marmara Denizlerinin tatlı su gölü durumunda olması, Marmara ve


Karadeniz kıyılarında iskana ait buluntular ortaya çıkmasına, Boğaz çevresinde hiçbir
buluntuya rastlanmamış olması ise Boğaz’ın o dönemde henüz bir deniz bağlantısı
olmaması dolayısıyla yerleşim açısından tercih edilmemesiyle açıklanabilmektedir
[37].

İlkçağ ve Bizans Dönemi


M.Ö. yılları, Helenlerin Akdeniz ve Karadeniz’de kolonizasyon hareketlerinin
yaşandığı yıllar olarak bilinmektedir. Platon’un deyimiyle Helenler ‘tıpkı bir havuzun
kenarında yaşayan karıncalar ve kurbağalar gibi deniz kıyısında’ yerleşmişlerdir.
Akdeniz’den sonra Çanakkale Boğazı (Hellespontos) ve Marmara’da (Propontis)
koloniler kurmuşlardır [38]. Boğaz’daki ilk Megara yerleşimi (M.Ö. ) denizle
Kurbağalıdere arasında yer alan küçük bir plato üzerindeki Kalkedon’dur [35].
Megaralıar daha sonra Byzantion’a (M.Ö. ) yerleşmiş ve Bizans’ın temelleri
Megaralı Greklerin komutanı Byzas tarafından bugünkü Sarayburnu’nda atılmıştır
[39]. Sarayburnu’ndaki bu ilk koloni yerleşmesi, tesadüf değildir, özellikle o dönemin
şartlarıyla oldukça stratejik bir yapılanma söz konusudur.

Marmara’dan Karadeniz’e çıkışın denetlendiği ve rüzgarlardan etkilenmeyen güvenli


Haliç’in kontrol altında tutulduğu bir noktadır. Kentin şekillendiği bölgeden Boğaz’ı
geçerek Anadolu’ya yollar inşa ederek egemenlik sınırlarını genişletebilme etkisi
ve Boğaz’ın savunma noktaları oluşturmak için yetkin bir coğrafyaya sahip oluşu
da İstanbul’un Tarihi Yarımada’da sahip olduğu sınırlar içinde kurulmasına sebep
olmuş olgulardandır [40]. Boğaz su yolu, Haliç ve Marmara Denizi’ne açılan bölge
çevresinde oluşan bir üçgen içinde yerleşen bu topluluklar İstanbul kent çekirdeğini
oluşturmuştur. Megaralıların kenti Byzantion meydanları, sütunlu cadde ve yolları,
heykelleri, hamamları, tiyatroları ve hipodromuyla birlikte tipik bir antik kenttir.
Byzantion’un Akropolis’i bugünkü Topkapı Sarayı’nın yükseldiği yerdir [41]. Antik
Çağ’a ait kalıntıların neredeyse hiç olmamasına karşın, Topkapı Sarayı’na ait Hasbahçe
olan bugünkü Gülhane Parkı’nda bulundan Gotlar Sütunu Roma Dönemi’nin bir
hatırası olarak kalmıştır.

13
Roma İmparatorluğu’nun M.S. ’te Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak ikiye
ayrılması ile oluşan Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul "Byzantion"
olmuştur. Sarayburnu’ndan başlayarak kenti saran 27 kuleli surlarla çevrili kent
gelişerek, kara surları 4. ve 5. yüzyıllarda uzatılıp büyütülerek, 2. Theododius
zamanında (M.S. ) Edirnekapı’dan Ayvansaray’a ve oradan Haliç’e ulaşmıştır [42].
Kentin gelişmesi, dolayısıyla insan nüfusunun artması sonucu olarak 4. yy. da
artan su ihtiyacı için mevcut su yollarına kemer ve bentler eklemiştir. Fakat kentin
yaşadığı kuşatmalar, artan İslam akınları ve kuşatmalar sonucu su yollarına saldırılar
yapılmıştır. Özellikle M.S. yılında yapılan Avar akınları ile Valens Kemeri’nde
oluşan büyük tahribat M.S. yılına kadar onarılamadığı için kent su ihtiyacını
gidermek için kentin içinde açık ve kapalı sarnıçlar yapılmıştır [41].

Ticaret ve ekonominin yoğun olduğu bölge olması dolayısıyla yerleşim ve konut


dokusu yoğunluğunun da yüksek olduğu bölge Haliç ve çevresidir. Buna karşın,
yılından yılına kadar İstanbul kentinin güney sahili de en az haliç kadar işlek
olmuştur, bunun en önemli sebeplerinden biri imparator Julianus ve 1. Theodosios’un
Marmara’da iki büyük yapay liman yapmış olmalarıdır. Bu iki liman özellikle artan
kent nüfusunun beslenmesi için gıda yollarının arttırılması amaçlanarak yapılmıştır.
Nüfusun lineer artış göstermesiyle birlikte, besin, su ve hijyen yetersizliği sonucu
hastalıkların ortaya çıkması ve ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar neticesinde nüfusta
azalma olması gibi döngüler aralıklarla meydana gelmiştir. Bu tip hastalıkların nüfus
yoğunluğun yaşandığı yerlerde çok görülmesi zaman zaman o bölgelerden uzak durma
gereksinimini ortaya koymuş ve kentsel yerleşim odağını değiştirmek gibi etkiler
yaşanmasına vesile olmuştur. 8. ve yy. lar arasında güney sahillerdeki konut
artışı ve 4. ve 6. yüzyıllarda şehrin ana iktisadi merkezi olmuş olan Haliç çevresi
konut yerleşimi ile ilgili bilgi bulunamayışı 7. yy. da kenti vuran veba salgınıyla
açıklanmaktadır. Eski Theododios limanının yakınlarında soyluların konutlarının
olduğu bir çeşit site vardır. Bir takım başka ünlüler ve tüccarlar Sophia Limanı
yakınlarında yaşamışlardır. Julianus Limanı’nın Büyük Saraya yakınlığı da etkili
olmuştur. Limanın batısındaki sahil mahallesi yılı itibariyle "Kainopolis" Yeni Şehir
olarak bilinimektedir. 6. yy. da Akdeniz’i vuran veba ve Haliç’e atılan cesetlerden
yayılan kokunun itici etkisi ve yayılan hastalıktan korunmak için temiz ve havadar
Marmara kıyısındaki yerleşmelerin sebeplerinden biri olmuştur [43].

14
Şekil Theodosius Devri’nden Osmanlı Devri’ne dek Konstantinopolis [44]

Kentin mimari özellikleri, dini inanışlar doğrultusunda da oldukça değişim


göstermiştir. Bu değişimler Hristiyanlığın kabul edilmesinin ardından inşa edilen ve
devşirilen kiliseler dışında Hristiyanlık kültürü etkisiyle yaşanan sosyal ihtiyaçların
yön değiştirmesi üzerinden etkisini göstermiştir. Özellikle 4. ve 7. yüzyıllar arasında
Roma kültürü ve gelenekleri dolayısıyla dışa dönük bir yaşam biçimi benimseyen halk
7. yy. dan sonra sosyal hayattan etkili bir kopuş yaşayarak, tiyatro, atlı araba yarışları,
hamam gibi etkinliklerine Hristiyanlık dininin etkisiyle son vermiştir. Sosyal hayat
kilise ve çarşı pazarlara indirgenmiştir. Günlük hayatın bir parçası olan hamam ve
tiyatro yapılaşmaları kentsel ölçekte çevresinde meydanlarla ve ana yollarla birlikte
ele alınabilir. Varlıklı kimselerin yerleşim bölgelerini belirleyici birer unsur kabul
edilebilecek olan bu odak noktası niteliğindeki kentsel imgelerin önemini kaybetmesi
ve odağın kilise ve çarşı pazara kayması bölgesel yerleşmenin de yer değiştirebileceği
hakkında fikir vermektedir. Atıl durumda kalan hamam ve tiyatrolara getirilen işlevler
Zeuksippos Hamamı’nın 8. yy. dan sonra hapishaneye, Kynegion adlı tiyatronun ise
mahkumların idam edildiği bir alana dönüştürülmüş olması örneğindeki gibidir [41].

yy. ın başında gerçekleşen Haçlı Seferiyle, kent harap olmuş, Galata’nın
kontrolüne sahip Cenovalıların ticari üstünlüğü ellerinde tutmasıyla, ekonomik olarak
fakirleşmişlerdir [42]. Konstantinopolis Bizans İmparatorluğunun başkenti olarak
varlığını yy. a kadar sürdürmüştür. yılında Fatih Sultan Mehmet’in
İstanbul’un fethiyle birlikte kentin kimliği açısından yeni bir dönem başlamıştır.

15
Osmanlı Dönemi
Osmanlı’ların İstanbul’u ele geçirmesi ile birlikte yerleşme kalıpları Bizans’la hemen
hemen aynı kalmıştır. Sarayın yeri değişmiştir fakat şehrin merkezi yapısı
değişmemiştir [45]. Tarihi Yarımada’nın ucuna doğru ağırlık gösteren saray yerleşimi,
Osmanlı Hükümdarı Fatih Sultan Mehmet’in şehrin ortasına, Beyazıt Meydanı’na
bugün Eski Saray olarak bilinen bir saray yaptırmasıyla ağırlık merkezi şehrin ortasına
kaymıştır [46].

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden çok kısa bir zaman sonra () vezir
ve paşalarına İstanbul’da seçecekleri bir semtte külliye yaptırmalarını emretmiştir.
İstanbul’un mahallelerinin kuruluşu bu külliyeler etrafında olmuştur. Bu şekilde şehir
planlaması külliyeler çerçevesinde gelişmiştir [47]. Külliyeler, cami, medrese, türbe,
hamam, darüşşifa, imarethane, kütüphane, mektep gibi dini, sosyal, kültürel birimleri
içeren ve vakıf geliri ile işleyen yapı topluluklarıdır. Bu sistem, halkın ihtiyaçlarını
gidermek yönündeki gereksinimin devlet sorumluluğunda olmadığı anlayışını hakim
kılar. Kent meydanı kavramının külliyelerin büyük dış avlularıyla yaşatılması
Osmanlı’nın dine bağlı sosyal yapılaşmasına bir örnektir [48].

Şekil İstanbul’un camileri - ve Osmanlı Dönemi’nde külliye etrafında


kurulu mahalle yerleşimini gösteren rekonstrüksiyon [49][50]

Bayezid devrinde mahallenin oluşumları İstanbul’da , Eyüp’te 8, Kasımpaşa’da


2, Galata’da 61, Boğaziçi ve Üsküdar’da 10 tanedir. Fatih Sultan Mehmet’in
ölümünden 4 sene kadar öncesine dayanan bir belgedeki veriler İstanbul ve Galata’da
toplam ev sayısının , dükkan sayısının ise olduğunu göstermektedir. En
yoğun dükkan yerleşimi ticaret alanı olması sebebiyle Haliç sahilinden başlamakta,
en yoğun mahalleler ise Yeni Çarşı’nın kurulduğu Mercan semtinde, Küçükpazar
sırtlarında, Zeyrek, Saraçhane, Fatih ve Aksaray yönünde, Çarşamba yamaçlarında,
Atikali, Çapa, Kocamustafapaşa civarında kurulmuştur [47]. Fatih Sultan Mehmet
ayrıca halkın ihtiyaçları için 11’i Suriçi, 3’ü Galata’da olmak üzere 14 hamam
ve 54 un değirmeni yaptırmıştır. Hamam, toplumsal yaşamın her dönemde en
önemli eksenlerinden biri olmuştur ve temizlenmenin yanı sıra sosyal ihtiyacın da

16
giderildiği, gelin hamamı, kırk hamamı gibi geleneklere ev sahipliği de yapan, sohbet
ve paylaşımların yapıldığı çok etnisiteli ve dinli bir mekandır. Vakıf mülklerinin
vazgeçilmez bir parçası olan hamamın merkezi bir konumda olmasına özen gösterilir
ve yerleşimin önemli bir parçası olmaktadır [51].

Şekil yy. İstanbul haritası [52]

yy. sonlarına doğru İstanbul Kadılığı’nın kayıtlarına göre İstanbul’daki evlerin
sayısı ’tir. Bu evler kat yüksekliği olarak genellikle yönetimin kurallarına
uygun inşa edilmişse de (26 ayak yükseklik) planlama açısından özensiz olmuşlardır.
Müslümanların evleri çok gösterişli değil, daha çok yaşamaya elverişli ve ihtiyaca
yöneliktir. İçte kireç harcı, dışta ahşap kaplama ya da harçlı sıvalı harman tuğlasından
yapılmıştır. Müslümanlar evlerinin içinde süslemelere, hasır, halı, ayna, sedir gibi
mobilya ve ev eşyası açısından özenmiş fakat tablo ve resimlere inançlarının getirdiği
yasak gereği yer vermemişlerdir. Sürekli diken üstünden durmaya sebebiyet veren
yangın tehdidi de mobilya harcamasının önünü kesmiştir. Gayrimüslimler de ise
durum tam tersi olacak şekilde Avrupa usulü mobilyalar ve tablolara evlerinde
çoğunlukla yer vermişlerdir.

Bir bölgeye yerleşmiş etnik gruplar çeşitli sebeplerle yer değiştirmiş ve yeni yaşam
alanında da kendi kültürlerine ait düzen kurmuşlardır. Rum ve Ortodoks Helenler
Fener’e, yy. da çıkan bir yangın sonrası Museviler Tahtakale’den Balat’a
yerleşmişlerdir. Selanik’in Osmanlı hakimiyetinden çıkmasıyla Müslümanlarla birlikte

17
kaçan Museviler de Balat’a yerleşmişlerdir. Bu yerleşim grupları herhangi bir sınırlama
içinde olmadan kendi mekan kullanım özgürlükleri içinde, kendi geleneklerine uygun
yaşamışlardır [45].

İstanbul’un yy. da sahip olduğu mahalleler coğrafi özellikler ya da sakinlerinin


meslek grubu veya bölgenin sahip olduğu önemli yapıları dolayısıyla farklı isimlerle
anılabilmektedir. Galata kenti, Bizanslı Dionysios’a göre burada yetişen incir
ağaçlarının fazlalığı sebebiyle antik çağlarda Skykodes adını taşımıştır. Pera, ya da
Beyoğlu, Üsküdar kırlarını, Büyük Sarayı ve İstanbul kentini gören güzel konumlu bir
dış mahalledir. Tophane, top dökümü yapılan taş binanın bulunduğu dış mahalledir.
Burası topçuların mahallesidir. Kasımpaşa Mahallesi ise Galata’nın kuzeybatısındadır,
adını burada birkaç büyük hamam yaptıran bir paşadan almıştır. Üsküdar, Suriye,
Mezopotamya ve Asya’nın her yerinden gelen tüccarlara ev sahipliği yapmaktadır [39].
Haliç ve Boğaz, hem birleştirdiği hem de ayırdığı üç yerleşme olan İstanbul, Galata
ve Üsküdar farklı kimlikler taşıyan yerleşimlerdir. İstanbul yönetim, Galata ticaret,
Üsküdar ise bir uydu kent karakterine sahiptir.

Şekil İstanbul’un yangınları haritası [53]

İstanbul’da kentsel planlamaya ait kaygılar yılında Moltke Planı önerileriyle
kendini göstermiştir. Bu plan gerçekleştirilmese de İstanbul için mevcut durum
planı ortaya çıkmıştır. Osmanlı’da kentsel planlamaya, mahalle yerleşimlerine
yönelik çalışmaların külliyelerde olduğu gibi vakıf sistemi ile altından kalkınması
amaçlanmış fakat mümkün olmamıştır. Yenilenmeye ve imar edilmeye çalışılan

18
bölgeler için ’de gerçekleşen Hocapaşa Yangını ise bir başka kentsel planlama
yaklaşımını ortaya koymaktadır. Yangın sonrasında Eminönü’nden başlayarak
Kumkapı sahiline kadar batılı bir planlama yapılmıştır. Fırsatçı planlama olarak da
isimlendirilen bu yöntem, neredeyse her gün yangın çıkan şehirde, yangından yok
olan semtlerin yeniden planlanması üzerine kurulmuştur. Bazı durumlarda yangına
erken müdahale edilmeyip, planlanması istenen diğer bölgelere sıçrayarak yok etmesi
dahi beklenmiştir. Bu sistemden yola çıkılarak planlanan yerleşim yerleri birbirinden
kopuk, ilişkisiz ve çok parçalı olarak meydana gelmektedir.

İstanbul’un kentsel planlamasında başka yaklaşımlar yaşanması üzerinde deprem ve


yangın gibi doğal afetler kadar, savaşlar ve göçler de etkili olmuştur. yılı
Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Osmanlı toprağına yerleşmek üzere gelen göçmenler kente
yerleştirilmiştir. Göçmen mahalleleri adı verilen bu ızgara planlı mahalleler özellikle
sonrasında ortaya çıkmaya başlamıştır.

Tanzimat Dönemi’nde yaşanan ekonomik hareketlilik ve Şirket-i Hayriye’nin


kurulmasıyla deniz ulaşımının gelişimi sayfiye alanı olan Boğaziçi’ne yerleşimi
arttırmıştır. Özelikle Osmanlı Padişahlarının Boğaziçi’nde yaşamayı tercih ederek
Ihlamur ve Yıldız kasırları, Beylerbeyi ve Dolmabahçe Saraylarını yaptırması
Boğaziçi’nin yapısını değiştiren en önemli etkenlerden olmuştur. Sur dışında Boğaziçi
yerleşimleri yanı sıra Kadıköy taraflarında da yeni yerleşimlerin sayısı yükselmiştir.
yy. da Kızıltoprak’tan Bostancı’ya uzanan banliyo yapılaşması Osmanlı bürokrasisisin
kişisel girişimlerinden ortaya çıkmıştır. [54].

Cumhuriyet Dönemi


Türkiye Cumhuriyeti Dönemi İstanbul’unda yılında yapılan ilk nüfus sayımı
verilerine göre Türkiye toplam nüfusu yaklaşık 13,5 milyon olup, İstanbul ölçeğinde
incelendiğinde; Merkez, Adalar, Üsküdar, Beyoğlu, Bakırköy, Çatalca, Şile olarak
toplam kişidir [55].

Cumhuriyet Dönemi sınırları içerisinde özellikle yılları arasında nüfus


durgunluğu yaşanmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yaşayan yabancı
asıllı nüfus, savaşın etkilerinden kaçarak vatanına temelli geri dönüş yapmıştır.
Bunun yanı sıra Ermeni olayı ve Kurtuluş Savaşı sonrası alınan mübadele
kararı neticesinde yerleşik Rumlar hariç, Türkiye topraklarındaki Rum Ortodoksların
gönderilmesi nüfusun çeşitliliğin azalmasında büyük rol oynamıştır. Ayrıca savaşın
getirdiği geçim sıkıntısı sebebiyle işgal altında olan İstanbul’dan Anadolu topraklarına
yapılan göçler yaşanmıştır. Ankara’nın yılında başkent oluşu ile bürokrat ve
memur sınıfının Ankara’ya yerleşmesi gibi hareketler de etkili rol oynamıştır.

19
Cumhuriyet Dönemi’nin başlarında yaşanan nüfus durgunluğunun yanı sıra kentte
imar hareketleri de kesintiye uğramıştır. İstanbul’a yönelik imar çalışmaları yerine
halkın sosyal ve ekonomik olarak toparlanabilmesi ve yaşanan yeni döneme aidiyet
hissinin geliştirilebilmesi için Türkiye genelinde köy enstitüleri ve sanayi programı
oluşumlarına öncelik verilmiştir. [56].

Şekil Prost proje fotoğrafı


[57]

İstanbul üzerine kentsel çalışmalara yılında başlanmış, yılında davet
üzerine İstanbul’a gelen Henri Prost Belediye bünyesinde kurulan İmar Müdürlüğü
ile çalışmalara başlamıştır. Henri Prost’un hazırladığı planlar, camiler, medreseler,
hamamlar ve anıtları tarihi eser kabul eden fakat fiziksel konut dokusunda çok titiz
yaklaşmayan bir tutum sergiler. Mahalle ve konut dokusuyla ilgili önerisi, boş olan
arazilere yapılacak yeni semtler ve bu semtlerdeki konut sayısı kadar eski semtlerdeki
konutların yıkılmasıdır. Çeşitli uygulamaları yapılmış Prost planı İstanbul genelinde
tarihi miras üzerinde büyük tahribat yaratmış, koruma anlayışının henüz gelişmediği
ülkemizde, birçok eserin rölövesi dahi alınmadan yıkımı yapılmıştır. Fakat Prost
planının konut dokusu üzerinde ve sosyal hayata katılımda Cumhuriyet’le birlikte
büyük başka bir etkisi daha olmuştur. Türk toplumunun sekülerleşmesine yönelik
bir etkisi olmuştur. Prost planı Osmanlı kent dokusunu hiçe sayarken, mahalle
dokusundaki çıkmaz sokak ve içe dönük yaklaşıma bir darbe vurmuştur. Halkın kentle
daha yoğun bütünleşmesine olanak sağlamış, mahallenin karakteri de değişmiştir.
Mahallenin o dönemde yıkımı kadın-erkek statüsü açısından da etkileyici rol oynamış,
mekanın sosyal yapı üstündeki gücü hakkında fikir sahibi olmamızı sağlamıştır [58].

20
Boğaziçi Bölgesi’nin tarihsel gelişimi
Boğaziçi Bölgesi tarih boyunca stratejik konumu dolayısıyla birçok medeniyetin etkisi
altında kalmış olsa da güvenlik ve lojistik sebepler dolayısıyla konut yerleşimlerinin
odağı olmamıştır. Boğaz’da yerleşime ait kalıntı olmayışının bir diğer sebebi
yerleşimlerin azlığından başka Antik Yunanlılar, Roma İmparatorları, Latinler, Persler,
Avarlar, Slavlar, Bulgarlar, Araplar gibi pek çok milletin kuşatması altına giren İstanbul
kentinin uğradığı kuşatmalardan olumsuz sonuçlar alan birliklerin, Boğaz ve çevresini
yakıp yıkarak, geri çekilmiş olmalarıdır [59].

Şekil yy. Boğaziçi haritası [60]

21
Sayfiye olarak gelişmiş Boğaziçi yerleşimleri, işlev olarak ve kente olan mesafesi
dolayısıyla kentleşememişlerdir. Kıyılarda deniz araçlarının yaklaşmasına olanak
vermeyen bölgelere yerleşim çok olmamıştır. Boğaziçi’nde de kıyı boyunca lineer bir
yerleşim olmasının sebeplerinden biri budur [54]. Yerleşim yerleri geniş düzlüklerin
azlığı ve eğimli topografyanın da etkisi ile koy ve vadilere kurulmuştur. Kıyı kesimlerde
eğim yüzde 10’dan başlayarak yer yer yüzde 30’lara kadar varmaktadır. Anadolu
Yakasının Kuzey Bölgesinin sırtlarında ise yüzde 60’lara varan yamaçlar vardır [61].
Eski yerleşme çekirdekleri incelendiğinde tarihi merkez ve konut yerleşimi, kayık
ve teknelerin yanaştırılabildiği koylar üzerinde yer almış, kara ve denizden ulaşım
imkanları arttıkça gerçekleşen iç göçler sonucu konut alanları artarak bu gelişim
yapısında bozulmalar meydana gelmesine sebep olmuştur [62].

Bizans Dönemi’nde Boğaziçi’ne, önceden gemicilerin adaklarda bulunduğu bölgelere


kurulan kiliseler, korunaklı koylarda inşa edilmiş yazlık imparatorluk sarayları ve bazı
koylarda kurulu balıkçılık ve bahçecilikle geçinen köy yerleşimleri dışında bir yerleşim
olmamıştır [40]. Osmanlı Dönemi’nde ise Boğaziçi’ne yerleşmeler yy. da Anadolu
kentlerinden İstanbul Yarımadasına yapılan göçlerin etkisiyle dar gelirli halkın ve dış
ticaretle uğraşanların Eyüp ve Boğaziçi köylerine yerleştiği dönemlerde olmuştur [61].

Şekil yy. ın ikinci yarısında Boğaziçi köylerindeki etnik nüfus dağılımı [40]

22
Boğaziçi’nin kimliğini, Osmanlı’dan bu yana inşa edilen zarif yalıları, köy ve
kasabalarındaki mütevazı yaşamı ve ziyaret edilen mesire yerleri oluşturmuştur [63].
3. Selim’in batının teknikleri ile Türk geleneğini yansıtma çabası da Boğaziçi’ndeki
yalıların görünümleri üzerinde etkisini göstermiştir [61]. Bunun yanısıra Şirket-i
Hayriye’nin deniz seferlerine başlaması merkez alanları, ticaret bölgeleri ve konut
alanlarını birbirine bağlamıştır [63]. Boğaziçi’nde ikamet eden halkın etnik kökenleri,
Boğaz’ı gözetim altında tutan kalelerin etrafından kurulmuş olan, Rumeli Kavağı ve
Anadolu Kavağı, Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı, Beykoz ve Kanlıca hariç diğer
yerleşimlerde çoğunluklar Rum ve Yahudilerden oluşmaktadır (Şekil ). Bu
bölgelerde sosyal yaşantının getirdiği mekansal etkileşimler günümüzde çoğunlukla
ibadet yerleri kapsamında gözlemlenmektedir.

Şekil Boğaziçi’nde yerleşimin zaman içinde gelişiminin şeması [64]

Cumhuriyet Dönemi’nde, 2. Dünya Savaşı sonrasında Boğaziçi kıyılarında kurulan


sanayi tesisleri yoğunlukta olmuştur. Bu durum üretim tesisleri ve fabrikaların
kurulmasıyla Boğaziçi’nde göç olgusunda ciddi artışa sebep olmuş ve nüfusun
demografik yapısının değişimi üzerinde etkin rol oynamıştır. İç göçle gelen halkın

23
plansız yerleşmesi kentsel saçaklanmalara sebep olmuştur. Bu yaşanan kentsel gelişme
hızı, barınma ihtiyacına yönelik gecekondulaşma ile yatayda, sanayileşme etkileri
sonucu apartmanlaşma ile düşeyde artış göstermiştir.

Beykoz İlçesi’nin Tarihsel Gelişimi


Beykoz İlçesi’nin yerleşimi ile ilgili kesin tarihlere yer verilmese de kaynaklar Traklar’ın
hakimiyeti altında olan bölgenin kralları Amykos’un adını taşıdığını söylemektedir.
Beykoz’un Antik Çağ’da Gümüş Çanak anlamına gelen Phiale ve defne ağaçlarından
dolayı Daphneis olarak da anıldığıda eklenebilir [65]. Burada Bebrik Devleti’ni kuran
Traklar’dan sonra Beykoz Bitinyalı’ların egemenliğine geçmiştir. M.Ö. 65 yılında ise
Bitinya Roma egemenliğine geçmiştir. Sonraki dönemlerde Perslerin sonra Araplar’ın
hakimiyetinde kalmış ve yıl kadar bir süre zarfı için Bizans egemenliğinde
kalmıştır. Bu süre yılında son bulmuş ve bölge Osmanlı Devleti’nin eline
geçmiştir.

Şekil İstanbul’da Beykoz İlçesi ve Beykoz Merkez Mahallesi’nin sınırları ve


konumları

Bizans döneminde balıkçı ve odunculukla uğraşan köyler dışında yerleşimin


bulunmadığı bir Boğaz köyü olan Beykoz Osmanlı Dönemi kaynaklarında Beykoz
Kasabası olarak bilinmektedir. Osmanlı Döneminde ismi Beykoz Kasabası olan
bölgenin isminin kökeni sonundaki ekin "koz" ya da "kos" olduğu konusunda
netleştirilemediği için tartışmalıdır. İzmit Beyi Akçakoca kendi adıyla anılan Kocaeli’yi
fethettikten sonra karargahını Beykoz’da kurmuştur ve Farsça’da "kos" kelimesinin
köy anlamına gelmesinden yola çıkarak Beyköyü anlamına geldiği düşünülmektedir.
Bir diğer iddia ise bölgenin ceviz ağacıyla meşhur olduğu için ceviz anlamına
gelen "koz" kelimesiyle bir araya getirilerek oluştuğudur [66]. Evliya Çelebi halkın
odunculuk, bahçecilik ve balıkçılıkla geçindiğini yazmıştır. İnciciyan ve Evliya
Çelebi’nin belirttiğine göre de kasabada Türklerin yanı sıra Ermeniler de yaşamaktadır.

24
Beykoz Kasabası adıyla var olmuş yerleşim yeri günümüzde Beykoz Merkez
Mahallesi’nin sınırlarına sahiptir ve Beykoz İlçesi’nin kentsel çekirdeğini
oluşturmaktadır. Ulaşımın diğer Boğaziçi Köylerine olduğu gibi yoğun olarak
deniz yoluyla yapıldığı Beykoz Kasabasına Yılında Şirketi Hayriye Vapurları ile
ulaşım sağlanmıştır. Günümüzde Şehir Hatları Vapurları ulaşımı sağlamaktadır.

Şekil Beykoz yerleşimi çekirdeği ve koru ve fabrikalarla ilişkisi

25
Korular ve Kasırlar
Beykoz yeşil alanları ve mesire yerleriyle meşhurdur. Özellikle sık orman arazilerinin
yakınlarındaki bu bağ, bahçe ve koruluklar geçmişten günümüze piknikler ve
festivaller gibi nedenlerle halk tarafından ziyaret edilmiştir. Osmanlı Dönemi’nde bu
bölgelerde saray eşrafı tarafından yazlık saray ve kasırlar inşa edilmiştir.

Beykoz’un koru ve bahçelerinden bazıları Beykoz Abraham Paşa Korusu, Beykoz Kasrı
Korusu, Mihrabat Korusu, Hıdiv Kasrı Korusu olarak sayılabilmektedir. Günümüzde
üzerindeki yapılaşma dolayısıyla Osmanlı Dönemi’nin önemli ziyaret alanlarından biri
olan Tokat Bahçesi ise bugün mevcut değildir.

Şekil Sedad Eldem’e ait Beykoz Çayırı ve Tokat Kasrı Bahçesi çizimi [67]

Tokat Bahçesi, padişahların avlanmak için geldikleri Akbaba Köyü yakınlarındaki


bölgeye verilen isimdir. yy. da Fatih Sultan Mehmet burada avlanırken Tokat
Kalesi’nin ele geçirildiği haberi kendisine bu bölgede verilmiştir. Buraya etrafı çitlerle
çevrili bir bahçe ve içine bir kasır yapılması emrini vermiştir. Bu sebeple isminin
Tokat Kasrı ve Tokat Bahçesi olduğu söylenmektedir [68]. Tokat Kalesi’nin Osmanlı
hakimiyetine girmesi ise Sultan 1. Beyazıt () Dönemi’nde gerçekleştiği
için, buraya verilen ismin hayvan ağılı anlamına gelen tokat kelimesinden almış olma
ihtimali de bulunmaktadır [69]. Burada inşa edilmiş Tokat Kasrı’na ait herhangi bir
buluntu yer almamaktadır. Sedad Eldem’in çizimlerinde Tokat Kasrı ile Beykoz Kasrı
ve Korusu arasındaki ilişki görünmektedir. Bir vadi üzerine kurulmuş iki yapı, ağaçlar
ile çevrili bir yol ile birbirine bağlanmaktadır. Bu aksın bulunduğu bölge Beykoz
Çayırı’dır.

Beykoz Çayır’ı Osmanlı Dönemi’nde İstanbul halkının çadırlarla kamp kurduğu ve


konakladığı bir mesire alanıdır. Osmanlı Dönemi’nin önemli diğer mesire yerleri
olan Kağıthane, Göksu, Büyükdere, Sultaniye Çayırları’nda gerçekleşen lonca etkinliği
gelenekselleşmiştir. Bunlardan terlikçi esnafına ait eğlenceler de Beykoz Çayırı’nda
gerçekleştirilmiştir. yy. da terk edilen bu gelenek yaklaşık yıl sonra geri
getirilme çabasına girilmişse de başarılı olamamıştır. yy. da çayır bu defa
yatılı asker öğrencilerin Hıdırellez Eğlenceleri’ne ev sahipliği yapmıştır. Sahip olduğu
düz ve geniş alan Tanzimat Dönemi’nin batılı spor etkinlikleri için de uygun zemin

26
oluşturmuş ve spor etkinlikleri burada gerçekleştirilmiştir [70]. Günümüzde çayır
kendi içinde parçalara ayrılmış, bir bölümü Beykoz Spor Kulübü’ne ait spor sahası
olarak kullanılmakta, bir bölümü festivallere ayrılmış bir alan olarak durmaktadır.
Bir diğer bölümü ise Beykoz Kasrı ile olan fiziksel ilişkisini kesen bir pazar alanına
dönüştürülmüştür.

Şekil Mecidiye Kasrı’nın kıyıdan görünümü ve müze giriş kısmı fotoğrafı

Servi Burnu’nda bulunan Beykoz Mecidiye Kasrı çayırla görsel ilişki içersindedir.
Kasırdan bakıldığında Beykoz Çayırı’nda gerçekleşen müsabakalar izlenebilmektedir.
Ruslarla yapılan Hünkar İskelesi Antlaşması üzerine buraya Ruslar tarafından dikilen
Moskof Taşı’nın simgesel değerine karşı bir tutum sergilemek amacıyla kasır buraya
inşa edilmiştir. Boğaziçi’ne inşa edilen ilk kagir kasır olma özelliğini taşımaktadır.
yılında Mısır Hıdivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından Sultan Abdülmecit’e
hediye edilmek üzere inşaatına başlanmış fakat inşaatı sürerken ölümü sebebiyle
inşası oğlu Said Paşa tarafından yılında tamamlatılıp Sultan’a takdim edilmiştir.
Kasrın müdavimi en çok Sultan Abdülaziz olmuş. Napolyon’un İstanbul’u ikinci defa
ziyaretinde ikametgahı bu kasır olmuştur. İmparator Eugenie bu kasırda ağırlanmıştır.
İkinci Abdülhamid zamanında ziyaret edilmeyen kasır içindeki mobilyasıyla beraber
çürümeye yüz tutmuştur. Sonraki dönemde ise kasrın ihtiyaçları ve yenilenmesi
için gerekli masrafların karşılanmasının yükü kaldırılacak gibi olmaması dolayısıyla
Birinci Dünya Savaşı sırasında kasır darüleytam (yetimhane) olarak kullanılmıştır.
Sonrasında Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda bırakılan muhacirlerin iskan
edilmesi için bir süre kullanılan kasır, askeriyeye verilmiştir. yılları
arasında harabeye dönen bina yılında bakanlık emrine verilerek burada bir
prevantoryum (verem) müşahadesi açılmıştır [70]. Padişaha yazlık saray görevi
görmesi planlanarak inşa edilen bu bina geçirdiği her dönemde ihtiyaca yönelik
işlevler edinmiş olduğu görülmektedir.

27
Şekil Abraham Paşa Korusu - günümüz

Abraham Paşa Korusu ya da Abraham Paşa Çiftliği olarak anılan koru Beykoz ve
Paşabahçe sırtlarından başlayarak Karadeniz ve Riva’ya kadar bir alanı kapsamaktadır.
Bu koru Abraham Paşa’ya ait olup yılında arsanın deniz kıyısındaki bir bölümü
satın alınarak Hürriyet Bahçesi adıyla halkın kullanımına açılmıştır [71]. Korunun
içinde Abraham Paşa’nın yaptırmış olduğu ev yılında yanmış, sonraki yıllarda
yeniden inşa edilmiştir [72]. Belediye tarafından sosyal tesis olarak kullanılmaktadır.
Koru günümüzde halkın kullanımına açıktır. Beykoz’da yaşayan ailelerin tercih
ettikleri piknik ve çocuk oyun alanlarına sahip bölge, Beykoz Merkez Mahallesi’nin
fiziki sınırlarını oluşturmaktadır.

Beykoz’un bilinen değerlerinden biri de Beykoz Fidanlığı’ıdır. Beykoz ormanlık ve


koruluklarıyla bilinen bir bölge olduğu için bu bölgede konuya yönelik birimler
zaman zaman var olmuştur. Günümüzde eski Mustafabey Çiftliği ve Arpacı Çiftliğinin
bulunduğu bölgede binası bulunan Orman Ameliyat Mektebi yılında kurulmuş
fakat maddi yetersizlikler ve orman çetelerinin verdiği rahatsızlıklardan dolayı
yılında kapatılmıştır. Burası sonradan Ziraat Okulu halini getirilmiş ’ten itibaren
Beykoz Fidanlığı olarak işletilmeye devam etmiştir [73].

Sanayi ve Üretim Tesisleri


Boğaziçi ve Beykoz genelinde sanayileşme hareketleri Cumhuriyet Dönemi’nde
başlamıştır. Fakat Beykoz’un sanayi ve üretim geçmişi yy. a dayanmaktadır.
Cam, çömlek, deri işçiliği tesisleri ve dükkanları Beykoz’da çok eskiden beri
bulunmaktadır. Beykoz Kasrı ve Korusunun bulunduğu vadide aynı zamanda bölgesel
bir tesisleşme görülmektedir. Boğaz kıyısında kurulan tesisin lojistik ihtiyaçlarının
ve mal sevkiyatının Boğaz’dan kayık ve gemilerle karşılanabilir olması ve Tokat
Deresi’nden akan suyun sanayide kullanılması bu alanda bir çok sanayi tesisi
kurulmasına yol açmıştır.

Beykoz’un marka değerlerinden biri olarak kabul edilen Deri ve Kundura Fabrikası’nın
hikayesi yy. başına dayanmaktadır. Beykoz’da yılında bir deri imalathanesi

28
bulunan Hamza Efendi’den Padişah tarafından satın alınan debbağhane ordunun
çizme, koşum takımları gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere işletilmeye başlanmıştır.
İsmi önce Tabakhane-Klevehane-i Amire () ardından Beykoz Teçhizat-Askeriye
Fabrikası () onun da ardından Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası () olarak
değiştirilmiştir. yılında günlük üretim çift kunduradır. yılında
ise Beykoz’da ürün kalitesi Viyana Uluslararası Fuar’ında ödüle layık görülmesiyle
kendini dünya çapında kanıtlamıştır. yılında Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın
fabrikaya yeni makineler aldırmasıyla ve yapılan yatırımlarla üretim günde
çift kunduraya çıkmıştır. yılında günlük üretim günde çift kunduraya
çıkarılmış fakat Birinci Dünya Savaşı’nın etkisi özellikle sanayide kendini göstermeye
başlamış üretim hızı ve kalitesi bu noktadan sonra düşüş yaşamıştır. Birinci Dünya
Savaşı’nın sona ermesinden sonra yılında Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü’ne
bağlanarak Cumhuriyet Dönemi sanayileşme hareketine katılmıştır. yılında
Sanayi ve Maadin Bankası’na devredilen fabrika 6 ay süreyle Devlet Sanayi Ofisi
tarafından yönetilmiş ve son olarak Sümerbank Deri ve Kundura Sanayii Müessesesi
adını almıştır. yılında yapılan yatırımlarla yıllık üretim kapasitesi
çifte yükselen fabrikaya yılında yan tesisler eklenmiştir. yılında suni
deri üretimine geçilmiştir. yılında üretim kapasitesi yılda 2,5 milyon çifte
yükselmiştir. yılında yapılan işçi alımları son işçi alımı olmuş ve fabrika
yılında zarar etmiştir. yılında Boğaz’ı kirlettiği gerekçesiyle deri bölümü
kapatılmış, yılında Bakanlar Kurulu kararı neticesinde fabrikanın tümüyle
kapatılması kararı alınmıştır. yılında özelleştirilerek özel bir şirkete satılmıştır.

Şekil Beykoz Deri Fabrikası yılına ait görseller [74]

Beykoz’da üretim yapan bu tesis Beykoz’un gelişiminde rol sahibi olmuştur.


Fabrika’nın artan işgücü ihtiyacı ile göç alan bölgede yeni hizmet sektörleri
oluşmuş, okul ve sağlık kurumlarının bölgede artışına yol açmıştır. Deri Kundura
Fabrikası’nın işçilerine yönelik sinema, lokal gibi sosyal etkinliklerden Beykoz halkı
da yararlanmıştır.

Beykoz’da Deri Kundura Fabrikası ile aynı bölgede kurulan Kağıt Fabrikası da 3.
Selim Dönemi’nde kurulmuştur [75]. yılında kurulan fabrika yıllarında

29
ithal kağıt fiyatlarının düşüklüğü sebebiyle sebebiyle zarar ederek kapatılmıştır.
yılları arasında bir başka kağıt fabrikası binası daha kurulmuş fakat o
da kapanmıştır. Bu fabrika ise daha sonra elbise imalathanesine döndürülmüştür.
’de eski kağıthanenin bulunduğu bölge yakınlarında kurulan yabancı ortaklı
bir kağıt fabrikası ise sadece altı ay çalışmıştır. 19 yıl boş kalan fabrika
yılında tekrar faaliyete geçirilmeye çalışılmıştır. yılında Birinci Dünya Savaşı’nın
başlamasıyla Almanya’nın isteği üzerine savaş malzemesi olarak kullanılmak üzere
makineler eritilmiş ve tahrip edilmiştir. Fabrika daha sonraları depo olarak kullanılmış
ve Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasına dahil edilmiştir.

Kağıt Fabrikası hiç bir dönemde Beykoz’un üzerinde kültürel ya da ekonomik anlamda
etki edecek kadar süreklilik göstermemiştir. Savaş ve hükümet politikaları ya da piyasa
durumu gibi sebeplerle gerekli atılımı gösterememiştir.

Şekil Beykoz Kağıt Fabrikası [76]

yıllarında kurulup çok kısa sürede kapatıldığından bahsedilen Kağıt


Fabrikası Çuha Fabrikası olarak işletilmiştir. yıllarında Askeri Dikimevi’ne
çevrilmiştir [69]. Sonraki yıllarda ise kışla binası olarak kullanılmıştır. senesinde
geçirdiği restorasyon sonrasında yılında Bezmialem Vakıf Üniversitesi’ne
devredilmiştir [77]. Binanın akademik amaçlarla kullanılıyor olmasının bulunduğu
bölgeye katkıları olacağı söylenebilir. Araştırmacı ve öğrenci yoğunluğunun bölgede
artış göstermesi ile demografik ve sosyal yapı etkilenecektir.

30
Şekil Çuha Fabrikası - restorasyon öncesi ve sonrası

Beykoz’un marka değerlerinden biri olan Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası
yılında kurulmuş yılına kadar üretime devam etmiştir. Beykoz’la birlikte
anılan Beykoz İşi ve Çeşmibülbül bu fabrikada üretilmiştir, cam el sanatlarıdır. 3.
Selim’in yılında Venedik’te eğitim alması için gönderdiği Mevlevi Derviş Mehmet
Dede camcılık sanatını öğrenip Beykoz’da kurulmuş olan Cam Fabrikası’nda ustalık
yapmıştır. Çeşmibülbül tekniğini Mehmet Dede oluşturmuştur. Beykoz Paşabahçe Şişe
ve Cam Fabrikası Beykoz’da yaşayanların temel geçim kaynaklarından biri olmuştur.
Bir çok aile ferdi aynı fabrikada çalışmışlardır. Beykoz’un ’li yıllarda sahip olduğu
işçi nüfusunun çoğunluğunun Şişe ve Cam Fabrikası ile Deri ve Kundura Fabrikası
çalışanları ve aileleri olduğu söylenebilir.

Beykoz’da bir Şise ve Cam Fabrikası kurulmadan önce de burada varlığını sürdüren
kişi işçi kapasiteli başka bir cam fabrikası vardır. Saul Modiano adındaki bir
şahsa ait olan Fabrica Vetramini di S. Modiano yılından yılına kadar
faaliyetini sürdürmüştür. Aynı bölgede yılında üretime başlayan İspermeçet
Mumu Fabrikası da üretimini yılında sahiplerinin ölümü ile sonlandırmıştır. Bu
iki fabrikanın yerine daha sonra yılında İspirto ve Rakı Fabrikası kurulmuştur.
’li yıllarda özelleştirildikten sonra yıkılmıştır.

31
Şekil Paşabahçe yerleşiminde bulunan Rakı Fabrikası ve Şişe ve Cam Fabrikaları
harita gösterimi [78]

Beykoz’un sosyal, ekonomik ve demografik yapısı üzerinde fabrikaların etkisi


azımsanamayacak nitelikte olmuştur. Fabrikaların Beykoz’da ikamet eden
çalışanlarına ve Beykoz halkına sağladığı imkanlar yalnızca bölgenin kalkınmasından
daha fazlasına imkan sağlamıştır. Fabrika çalışanlarının çoğunun aynı bölgeden
olması komşuluk ilişkilerinin de kuvvetlenmesinde etkili olmuştur. Günümüzde
bölgeye yerleşen işçi ailelerinin çoğu yaşadıkları yerden ayrılmamışlardır.

Nüfus ve Gündelik Yaşam


Beykoz’ un yy. da Ermeni nüfusuna sahip bir kasaba olduğundan
bahsedilmektedir. Sonraki yüzyıllarda bu bilgi belgelere kesinleştirilebilmektedir.
Nüfusa ait bilgiler Osmanlı Dönemi’nde vergi gelirlerinin belirlenmesi ya da olası
asker sayısının saptanması için tutulan defterlerde kayıt altına alınmıştır. Bu durumda
kayıt altına alınan nüfus genellikle hane halkını değil, hane reisi ya da evdeki
erkek nüfusunu göstermektedir. yılında Beykoz Kasabası’nda Müslüman erkek
nüfus , Ermeni erkek nüfus , Rum erkek nüfus 48’dir. Bu sayılara bağlı
kalınarak (zükura göre) yapılan hesapla tahmini kişinin kasabada yaşadığı
söylenebilmektedir. Öte yandan aynı sayılar üzerinde yapılan başka bir yöntemle
(haneye göre) yapılan tahmine göre nüfus kişi olarak belirlenebilmektedir.
senesi Temettuat Defterlerinden alınan bilgiler doğrultusunda Beykoz Kasabası

32
yakınlarındaki köy ve diğer kasabaların tahmini nüfus verilerine dayanarak
Beykoz Kasabası’nda yerleşimin yoğunluğu gözlemlenebilmektedir (Tablo )[79].
Beykoz’un, Beykoz Kasabası ve Anadolu Hisarı yüksek yoğunluklu kentsel nitelikli
yerleşim yerleri olup ger kalan bölgeler genellikle kırsal yerleşimlerdir.

Tablo Hane ve zükür verilerine göre nüfusun karşılaştırılması [79]

Haneye Göre Zükura Göre


Senesi Hane Zükur
Tahmini Nüfus Tahmini Nüfus
Anadolu Feneri
Poyraz Limanı
Yalıköy 47 99
Beykoz Kasabası
İncirli 49 85
Anadolu Hisarı 80
Alibahadır 16 64 41 84
Akbaba
Dereseki
Ermeni Köyü (Alemdağı) 19 76 62
S.çiftliği 22 88 64
Çekme 22 88 54
Kurna
Göllü 17 68 36
Öğümçe 26 86
Bozhane
Kılıçlı
İshaklı
Hüseyinli 24 55
Sırapınar 21 81 50
Ayvalı 10 40 21 84
Ömerli 62
Koçullu
Esenceli
Muratlı
Kurtdoğmuş
Tepeviran
Revancık
Toplam

33
Şekil Beykoz Kasabası’ndaki mahallelerin nüfus yoğunlukları [79]

Beykoz’da nüfusun artışı, azalışı ve demografik yapısındaki farklılıklar dönemlere ve


olaylara bağlı olarak değişiklik göstermiştir. yy. sonlarında yaşanan Osmanlı - Rus
Savaşı () sonrası imzalanan Berlin Antlaşması’na dayanarak Balkanlarda
ikamet eden Müslüman nüfusu Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmıştır.
Bunların bir bölümü Anadolu topraklarına yerleştirilmiş bir kısmı da İstanbul’un
halihazırda kalabalık olan nüfusuna ekleme yapmamak amacıyla şehrin dışında iskan
edilmişlerdir. Gelenlerin hastalıktan kırılmamaları için havası ve suyu güzel bölgelere
yerleştirilmeleri gereği vurgulanmıştır. Beykoz’da yapılan arazi tespit çalışmaları ile
bazı çiftliklere hane civarı, yaklaşık muhacir yerleştirilebileceği sonucuna
varılmıştır. Bu durum üzerine bölgenin nüfusu Balkan Harbi sonrasında artış
göstermiştir [80].

Tablo yılları nüfus sayımlarına göre Beykoz nüfusu [80]

Müslüman Rum Toplam (Diğer


Nüfus Sayımı
Kadın Erkek Kadın Erkek unsurlarla birlikte
/

Beykoz’un nüfusundaki hareketlerde 2. Dünya Savaşı’nın da etkisi olmuştur.


yılında köy ve kent toplam nüfusu iken yılında ’in üzerine
çıkmıştır. Boğaziçi’ndeki kışlalara yerleştirilen askeri birlik ve personel bu nüfus
artışının sebeplerindendir. Savaşın bitmesinin ardından nüfus düşüş göstermiş ve
’in altına inmiştir.

Beykoz’un nüfusunun artışına sebep olan en büyük etmen ise Bölüm ’de
bahsi geçen fabrikaların Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan sanayi atılımlarına yönelik

34
yatırımlarla yaşanan üretim artışı ile ortaya çıkan iç göç olmuştur. İç göçün Beykoz
üzerinde yarattığı nüfus etkisi sayısal olarak yıllarındaki nüfus artış oranı
%24,68 iken, yıllarında bu oran %54,84 ’e çıkmıştır (Şekil ).

Şekil yılları arası Beykoz İlçesi’nde nüfus artış oranları [81]

Beykoz’un geçmişten günümüze fiziksel yapılaşması ise bahsedilen etnik yapılaşma,


göçler ve savaşlarla artan konut ihtiyacı çevresinde şekillenmiş ve kentsel ihtiyaçlarına
yönelik biçimde organik olarak şekillenmiştir. Tipik bir Boğaz Köyü yapılaşmasına
sahip olan Beykoz Kasabası iskele yakınlarındaki bir çeşme, hamam ve cami ile
çevresindeki dükkanlarla ve vadi boyunca devam eden konut alanlarıyla var olmuştur.

Şekil İskele yanındaki gazino ve kıyı yapılaşması

Merkezde bulunan İshak Ağa Çeşmesi sadece su temin edilen bir yapı değil sosyal
hayatın çok önemli bir parçasıdır. Evlerine su götüren halkın bir araya geldiği yerdir.
Çeşmenin suyu pek çok farklı amaç için kullanılmıştır. Bunlara esnafın malını serin

35
tutmak, Karadeniz’e çıkan gemilerin su ihtiyacını gidermek, yangına müdahale etmek
gibi örnekler verilebilir [82]. Kanuni Dönemi’nde Behruz Ağa tarafından hangi
tarihte yapıldığı bilinmeyen suyu kurumuş bir çeşmenin [83] 1. Mahmut Dönemi’nde
yenilenmesi ile yılında yapılmıştır [70]. İshak Ağa Çeşmesi’nin bir örneği daha
bulunmamaktadır. Sekiz mermer sütunla, sivri kemerlerin taşıdığı geniş saçaklı bir
çatı tarafından örtülmektedir. Çeşme yer seviyesinin altındadır, mermer basamaklarla
inilmektedir. 6 metreye, 8 metre ebatlarında, yüksekliği ise dört metre kadardır.
Tunçtan yapılmış 10 lüleden akan su günümüzde akmamaktadır [84]. Çeşme Osmanlı
Dönemi yıllarında yapı bloklarının arasında kalmaktadır, yılında geçirdiği bir
restorasyon sırasında çeşmenin önünde bulunan yapı grubu yıkılarak bir meydan
düzenlemesi oluşturulmuştur.

Şekil İshakağa Çeşmesi ve meydan ilişkisi , , yılları

Çeşmenin hemen yakınında bir de hamam yer almaktadır. Beykoz Hamamı adıyla
bilinen hamam çeşmeye vakfedilmesi için Behruz Ağa tarafından yaptırılmış Kanuni
Sultan Süleyman Dönemi’ne () ait bir hamamdır. Osmanlı Dönemi’nde
hamam sosyal bir yapı olup burası özellikle kadın dünyasını içine alan bir yapıdır.

36
Evlerinde hamam olanların bile sosyal ilişkilerini geliştirmek için uğradığı, sohbet
etmek dinlenmek ve o sırada yıkanmak için kullanılan bir yapı olmuştur [85].

Beykoz Cami de çeşme, hamam gibi merkezde bulunan kamusal yapılardan bir
diğeridir. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Bostancıbaşı Mustafa Ağa tarafından
yy. da inşa ettirilmiştir. Bir diğer cami Beykoz Kasabası’nda yaşayan
Müslümanların yaşadığı Şahinkaya Yokuşu üzerindeki Meryemzade Cami’dir. Beykoz
Kasabasında bulunan bu iki camiden başka iki de kilise bulunmaktadır. Bunlar Rum
Ortodoks Ayia Paraskevi Kilisesi ve Ermeni Surp Nigoğayos Kilisesi’dir. Ermeni Kilisesi
ilk defa yılında 1. Abdülhamid döneminde ahşap olarak inşa edilmiştir.
yılında kagir olarak yeniden inşası gerçekleşmiştir. Rum Kilisesi ise yılında inşa
edilmiştir [71]. Kiliselerin merkez ile doğrudan ilişkisi yoktur.

Şekil Beykoz Cami ve Meryemzade Cami

Şekil Ermeni Surp Nigoğayos Kilisesi ve Rum Ortodoks Avia Paraskevi Kilisesi

Beykoz Kasabası’nda yaşayan farklı etnik ve dini gruplara ait bireyler dini ibadet
yapıları çevresinde yerleşmişlerdir. Müslümanlar, cami çevresinde ve Şahinkaya
Yokuşu’nda; Ermeniler ve Rumlar kendi kiliselerinin çevresinde yaşamışlardır.
Osmanlı Dönemi mahallelerinde birbirlerini tanıyan ve kefil olan aileler bir araya
gelip bir dayanışma içinde, dini açıdan homojen bir tutum sergileyerek yaşamıştır. Bu

37
homojenlik konut gruplaşmalarında kendini gösterse de ortak kullanım mekanlarında
bir ayrışma yaşanmamaktadır. Beykoz Kasabası’nda ise bölgenin topografyasının da
el verdiği ölçüde yapılan konut yerleşimleri daha yakın ilişkiler kurmaktadır. Fiziksel
olarak dar bir bölgede toplanmış yerleşimde sadece toplu yaşam değil neredeyse
mahalle yapıları da iç içedir. Aralarında iki sokak olan cami ve Rum Kilisesi ile Rum
Kilisesi’nin çaprazındaki Ermeni Kilisesi, çevresindeki yerleşimlerle birlikte çok küçük
bir bölgede yer almaktadır. Bu durum konut alanlarında olduğu gibi çarşı, pazar,
hamam gibi ortak mekanlarda da iç içe yaşam sürdürmelerine sebep olmuştur.

Beykoz Kasabası Boğaz’ın güvenli koylarından birinde yer almaktadır. Ticaret ve


hizmet sektörüne ait yerleşimler genellikle iskele ve meydan çevresinde ve kıyı
boyunca paralel yerleşim göstermiştir. Kente uzak olması dolayısıyla kendi içinde
belli ihtiyaçlarını meslek grupları ve hizmet sektörü üzerinden sağlamıştır. Bakkal,
fırın, terzi, berber, kasap, sütçü, manav gibi günümüzde de ihtiyaç duyulan dükkanlar
dışında, kayıkçı, tütüncü, nalbant, demirci, semerci, arpacı gibi dönemin yaşantısına
ve ihtiyaçlarına uygun dükkanlar da bulunmaktadır.

38
Tablo yılında meslek-dükkan sayısı ve işleten bilgisi [79]

Müslüman/ Rum/
Hizmet Toplam Müslüman Ermeni Rum
Ermeni Ermeni
Kahvehane 5 5 - - - -
Meyhane 4 - 4 - - -
Berber 6 2 4 - - -
Bakkal 13 4 2 5 1 1
Attar 3 1 2 - - -
Paçacı 1 - - 1 - -
İksirci 1 - - - 1 -
Terzi 2 - - 1 1 -
Manav 3 1 2 - - -
Kasap 2 - - 2 - -
Kayıkçı 12 10 2 - - -
Tütüncü 10 3 7 - - -
Nalbant 5 3 2 - - -
Ekmek Fırın 1 - 1 - - -
Simitçi Fırın 2 1 - 1 - -
Çörekçi 1 1 - - - -
Helvacı 1 1 - - - -
Gözlemeci 1 1 - - - -
Yemenici 2 1 1 - - -
Abacı 1 - - 1 - -
Demirci 2 1 1 - - -
Kalaycı 1 1 - - - -
Bezirci 1 - - 1 - -
Semerci 1 - 1 - - -
Sütçü 1 - - 1 - -
Arpacı 1 1 - - - -
Yağhane 1 1 - - - -

İstanbul halkı yy. ın ortalarında kahve kültürüyle tanıştığından beri kahvehaneler,
çarşı, meydan gibi insan yoğunluğunun olduğu alanda kendini göstermiş ve Türk
Kültüründe geniş yer edinmiştir. Beykoz Kasabası’nda kahvehaneler genellikle hamam
ve çevresinde bulunmaktadır. Kasabada bulunan 5 kahvehanenin de sahibi ve
işletmecisi Müslümanlardır. Kahvehaneler özellikle gece ve gündüz sürekli açık
olmalarıyla bilinirler ve Müslüman erkeklerin sıklıkla vakitlerini geçirdiği mekanlardır.

Beykoz’da yaşayan gayrimüslimlerin eğlence ve sosyalleşme mekanları ise


meyhanelerdir ve işletme sahipleri genellikle Ermeni’lerdir. yılında Beykoz
Kasabası’nda 4 adet meyhane bulunmaktadır. 4’ü de Ermenilere aittir. Müslüman
kültüründe ve inanışında meyhanelerin yeri yoktur. Bu gibi mekanlarda görünmek
dahi imaj zedeler ve mahalle baskısı oluşturur. Bu sebeple Ermeni Mahallesindeki

39
bilinen meyhaneler yerine "koltuk altı" adı verilen ve kaçak olarak işletilen gizli
meyhanelere gitmektedirler. Bunların sayısı ise bilinmemektedir.

Berberler, Beykoz’da hamam ve mektep yakınlarında bulunmaktadırlar. 2 Müslüman 4


Ermeni asıllı Berber dükkanı vardır. Müslümanların dükkanında kahve ve çay, Ermeni
berberlerin dükkanında likör ve konyak ikram edilir. Kasabada sosyal yaşantı gündelik
ihtiyaçlar ve hizmet sektörü çevresinde gelişmektedir.

Osmanlı Dönemi’nde konutlarla çarşı alanları birbirinden ayrı yapılaşmaktadır.


Genellikle bakkallar mahallelerin içerilerine kadar girmektedir. Bunlar günlük
alışveriş ihtiyacını karşılanması görevini gören birimlerdir. Beykoz Kasabasında 4
Müslüman, 2 Ermeni, 5 Rum ve 1 Müslüman/Ermeni, 1 Rum/Ermeni işletmesi bakkal
dükkanı vardır. Ufak sağlık sorunlarının çözümü ise genelde attarlardır. Attarlık, ilaç
yapımı ve bunların saklanması üzerine bilgi isteyen bir meslektir. Beykoz Kasabası’nda
1 Müslüman ve 2 Ermeni attar dükkanı bulunur. Kırım Savaşı () esnasında
Fransız ve İngiliz askeri hekimler ve eczacıların etkisiyle yılında Osmanlı’da
Eczacılık Nizamnamesi çıkmıştır. Beykoz Kasabası’nda ilk defa yılında eczane
açılmıştır.

Bir sahil kasabası olan ve geçimini balıkçılık ve deniz taşımacılığı gibi uğraşlarla
kazanan Beykoz Kasabası’nda 12 adet kayıkçılık mesleği sahibi vardır. Üstelik
kayıkçılık mesleğini yapanlardan Beykoz dışından gelip dönemsel çalışanlar da
olmaktadır. Balıkçılık ise Beykozluların en önemli geçim kapılarından funduszeue.info
Rum Balıkçıları ve Dalyan’ı ile ünlüdür. Beykoz’da yaşayan Rum balıkçılar Boğaz’a
çıkıp avlandıkları için Beykoz’lu balıkçıların sattığı Kalkan çok revaçta olmuştur
[86]. Eremya Çelebi Beykoz kıyısındaki dalyanlardan ve yakalanan kılıçbalıklarından
bahsetmiştir. yılında Boğaz’da kurulan 53 dalyan, ’da 28’e, ’de 8’e
düşmüştür. Dalyan Balıkçılığı günümüzde İstanbul sınırları içerisinde dört bölgede
gerçekleştirilmektedir. Bunlardan biri hala Beykoz Dalyanı’dır [87]. Dalyancılığın
teknoloji ile ilişkisi iyi olmadığı gibi, yy. dan bu yana Dalyancılık mesleğinde
değişen tek şey ağlar olmuştur. Eskiden Rum Reisler Dalyan ağlarını pamuk ipliğinden
elde örmüşlerdir. Günümüzde ağlar naylondur ve üretim sırasında örülüp belli
yerlerden elde dikilmektedirler. Günümüzde Beykoz Dalyanı’nı kuran ve Dalyancı
Mustafa olarak bilinen Mustafa Kılınç ve ekibini Bartın’ın Çakraz İlçesi’nden gelen
balıkçılar oluşturmaktadır [87].

40
Tablo yılları arası Beykoz dalyanından İstanbul balık haline satılan
yıllık kilogram balık miktarı [88]

Yıl ve Balık Türü


Torik -
Karagöz 96 56 8 72
Palamut 96 -
Kofana 96 40 16
İstavrit 88 32 96 -
Çinekop
Lüfer 56
Kefal 16 48 8 8 8
Minekop 8 - - - 48
Sarı Kanat 9 48 - -
Marye 32 - 72 16 - 8
İzmarit - 8 - - - -
Orkinoz - - - -
Levrek - - 56 - - -

Beykoz’un kalkınmasında ve ünlenmesinde Rum’ların balıkçılıkta olduğu kadar


paçacılıkta başarılı olmalarının etkisi vardır. Beykoz Paçası yılına kadar
Rum aşçılar tarafından pişirilmiştir. Beykoz’a çorba içmek için gelinmesine sebep
olmuştur. Rumların yerleştiği yerlerde taverna ve meyhaneler de otomatik olarak
yer almıştır. Beykoz, İstinye, Sarıyer, Büyükdere yerleşimleri gemicilerin fırtınalı
günlerde sığınak ihtiyacını karşılarken bu alanlarda meyhanecilik mesleği de yer
edinmiştir [40]. Beykoz’da Rumların azalması ile paçacılık birkaç lokantada devam
etmiş, meyhanecilik ise bitmiştir [82].

Bütün bunların yanı sıra kasabada kalaycılık, sütçülük, arpacılık, bezircilik, tütüncülük
gibi birçok birbirini tamamlayan ve ihtiyaç gideren meslek grubu ve dükkanlar
bulunmaktadır. Kasabada yaşayanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak meslek
grupları, esnaf ve dükkanların Beykoz Kasabası’nda bulunduğu bu bilgiler ışığında
söylenebilmektedir.

Beykoz’un yeme içme kültürü üzerinde denizcilik ve temiz havada yetişen


hayvancılığın etkisi vardır. Bunun dışında sahip olduğu içme suları ile de dikkat
çekmiştir. Karakulak Suyu yy. da Karakulak Ahmet Ağa tarafından bir çeşmeye
toplanmıştır. Sultan 1. Mahmut ve Abdülmecid’e kadar bütün Osmanlı Padişahları
Karakulak suyu içmişlerdir. Su gümüş güğümlerde ağzı mühürlenerek Saray’a
götürülmüştür. Karakulak Suyu Mısır’a kadar ünü ulaşmış bir sudur [89]. Türkler
inançları gereği şarap içmediği için, suya ve suyun tadına özellikle önem vermişler ve
iyi su içebilmek uzun mesafeler kat etmişlerdir [69].

41
Beykoz İlçesi’nin Mahalleleri
Beykoz İlçesinin 45 mahallesi vardır. Bunlar nüfus yoğunluk sırasına göre; Kavacık,
Çubuklu, Yenimahalle, İncirköy, Tokatköy, Gümüşsuyu, Çiğdem, Soğuksu, Göztepe,
Ortaçeşme, Rüzgarlıbahçe, Acarlar, Çamlıbahçe, Merkez, Yalıköy, Çiftlik, Yavuzselim,
Çengeldere, Fatih, Kanlıca, Örnekköy, Paşabahçe, Baklacı, Elmalı, Göksu, Akbaba,
Anadoluhisarı, Riva, Anadolu kavağı, Görele,Cumhuriyet, Mahmutşevketpaşa,
Dereseki, İshaklı, Paşamandıra, Zerzevatçı, Poyrazköy, Alibahadır, Anadolufeneri,
Kaynarca, Kılıçlı, Öğümce, Bozhane, Polonezköy ve Göllü olarak sıralanmaktadır. Bu
mahallelerden 26 tanesi önceden köy statüsünden olup yılında yürürlüğe giren
Büyükşehir Yasası kapsamında mahalle statüsüne geçmiştir. Mevcut 19 mahalleden
özellikle Boğaz’a kıyısı olan bazıları ise kaynaklarda dönemin tarihi semtleri, mesire
alanları ve bazı önemli yapıların bulunduğu bölgeler olarak yer almaktadır.

Anadolukavağı Mahallesi tarihi bir yerleşim yeridir. Yoros kalesi burada


bulunmaktadır. Bölge Yoros iç kale, kale ve kent olmak üzere üç bölümden oluşur.
Kent surları denizlere kadar inmekte ve yer yer yıkılmış olduğu söylenmektedir.
Bölgede eskiden pek çok kavak ağacının bulunmasının yerin adının Kavak olmasını
sağlamıştır. Bu bölge denizcilerin uğrak bölgesi olup dükkanlar geceleri açık
tutulmaktadır [66]. Burada Karadeniz’den görülen en yüksek tepe bulunması
nedeniyle Fenikeliler tepeye Yuşa=Yesu=Kurtarıcı adı vermişlerdir. Anadolu
Kavağı’nda mabetler ve adak yerleri vardır. Semt ve yüzyılda sahip olduğu
öneme ve yüzyıllarda sahip olamamıştır.

Tokatköy Mahallesi eskiden padişahların av sahası olan ve Akbaba Köyüne ait bir arazi
olan bölgede kurulan ve etrafı çitlerle çevrilen bir köşkün bulunduğu alana Tokat Kasrı
ve Tokat Bahçesi adı verilmesi üzerine adını almış bölgedir. Günümüzde ne köşkten ne
de bahçeden bir eser kalmamış bölge düzensiz ve izinsiz konut yerleşimleri sebebiyle
tamamen kimliksiz bir yapılaşma örneği oluşturmuştur.

Ortaçeşme Mahallesi Beykoz Çayırı’nın ve Deri Kundura Fabrikası’nı bünyesinde


barındıran, tarihi yapılaşmanın yoğun olmadığı, İshak Ağa tarafından yaptırılan
çeşmeden dolayı adını kazanmış bir mahalledir. Beykoz Çayırı aynı zamanda Hünkar
Çayırı olarak da bilinmektedir. Çeşme çayır alanın kullanım yoğunluğunu kanıtlar
nitelikte kaldırımlı bir meydan ortasındadır. Cumhuriyet Döneminde bu çeşmenin
hemen yanında kurulu kahvehane/gazino büyük bir kalabalığa hizmet edecek masa
sandalye sayısına sahiptir.

Yalıköy Mahallesi, Mecidiye Kasrı (Beykoz Kasrı), Hünkar İskelesi, Askeri Kışla, Ahmet
Mithat Efendi Yalısı, İshak Ağa Terazi Çeşmesi’nin bulunduğu tarihi yerleşim yeridir.
Bu bölgenin konut yerleşimi gridal olup sokaklar denize doğru dik ve paralel yönleniş

42
göstermektedir. Denize dik sokaklar, coğrafyanın zorunlu kılmasıyla dik yokuşlar ve
merdivenlerden oluşmaktadır.

Merkez Mahallesi, Onçeşmeler (İshakağa Çeşmesi) Beykoz Cami, Rum Ortodoks


Kilisesi, Ermeni Kilisesi, Beykoz Korusu, Beykoz Hamamı, Beykoz Fidanlığı.
Boğaziçinin en büyük dalyanları olan Kılıç Dalyanı ve Büyük Dalyan buradadır. Beykoz
yazlıkların son durağı ve Ermenilerin eski bir semti olarak bilinir. İshak Ağa’nın
yaptırdığı Onçeşmeler için su yolunu Sultaniye’den açtırdığını söylemektedir.

Gümüşsuyu Mahallesi’nin adını burada akan berrak bir dereden aldığı söylenir.

İncirköy Mahallesi, incir ağaçlarıyla dolu bir bölgedir İncirliköy için Rumlar tarafından
kullanılan Sikea ismi incir anlamına gelmektedir. Bu mahalle sınırları içinde bulunan
Sultaniye semti, Osmanlı Dönemi’nde Padişahın hanımlarından Hançerli Sultan’dan
adını almıştır. 1. Ahmet Döneminden sonra bakımsızlaşan bölge 3. Selim’in burada
nişan talimleri yaptırmasıyla yeniden hareketlenmiştir [90].

Paşabahçe Mahallesi, yüzyılda Sadrazam Ahmet Paşa’nın buraya bir yalı inşa
ettirmesi üzerine Paşabahçe adıyla bilinen mahalledir. Eskiden İncirköy yerleşimine ait
olan Paşabahçe eski adıyla İncir Köyüdür. Osmanlılar zamanında emekli Kazasker ve
Reisülküttapların yerleştiği bir semt olarak bilinmektedir. Sadrazam Hezarpare Ahmet
Paşa’nın buraya saray yaptırmasıyla adı Paşabahçe olmuştur [90]. Sonradan buraya
cami, hamam ve çeşmeler semti geliştirmiş. Cumhuriyet Döneminde kurulan şişe ve
cam fabrikasıyla semtin ismi markalaşarak duyulmuştur.

Çubuklu Mahallesi, Çubuklu adını kireçli topraklardan yapılan çubuk lülelerinden


almıştır. Mesire ve av bölgesidir. Buranın kızılcıkları çok ünlüdür. Damat İbrahim
Paşa buraya Feyza Abbat Kasrı ve çeşmesini yaptırmıştır [90]. Burada Bizans Dönemi
yapısı Uykusuzlar Manastırının varlığından söz edilir [66]. Nevşehirli Damat İbrahim
Paşa tarafından burada yaptırılan Feyzabat Kasrı yıkılmıştır. Hıdiv Kasrı ise yerindedir
ve korusuyla birlikte kamuya açılmıştır.

Kanlıca Mahallesi tarihten bu yana büyük bir Türk köyü yerleşmesidir [68]. Dionyios’a
göre burada yapılan bir deniz savaşı sonrası ismi Kanlıca olmuştur [66]. Buraya
yerleşmesi için Anadolu’dan getirtilen halkın buraya kağnılar aracılığıyla gelmesi ya
da burada kağnı üretildiği için isminin Kanlıca olduğu gibi hikayeler anlatılmaktadır.
Kanlıca İskelesi çevresinde İskender Paşa Cami ve Türbesinin yanı sıra bir de
kütüphane bulunmaktadır.

Anadolu Hisarı Mahallesi, Yıldırım Beyazıt’ın İstanbul’u almak için buraya Güzelce
Hisar’ı yaptırması ve Türk Halkı buraya yerleştirmesiyle oluşmuştur. Fatih Sultan

43
Mehmet ’de hisara burç ekletmiştir. Bu bölgede Küçüksu ve Göksu adında iki
mesire yeri vardır. Küçüksu ve Göksu kasırları ise Patrona Halil isyanından sonra
yakılmıştır. Sultan Abdülmecit Mimar Balyan’a Küçüksu Kasrı’nı yeniden yaptırtmıştır
[90]. Anadoluhisarı Mahallesi’nde Boğaz’ın yy. tarihli en eski yalısı Amcazade
Hüseyin Paşa Yalısı (Köprülüler Yalısı) yer almaktadır.

Göksu Mahallesi aslında bir yerleşim yeri değil daha çok mesire yeri niteliğinde olup
Cumhuriyet Dönemi ve sonrasında yerleşmeler artış göstermiştir.

44
4
Beykoz Merkez Mahallesi

Beykoz Merkez Mahallesinin toplam alanı: metrekare, orman alanı:


metrekare, ormandan çıkarılmış alan: metrekare, özel orman
alanı: metrekare ve bina adedi ’dir [91].

Şekil Beykoz Merkez Mahallesi uydu görünümü

Şekil Merkez Mahallesi yerleşim haritası

45
Beykoz Merkez Mahallesi kuzeybatıda Yalıköy ve Ortaçeşme Mahalleleri ile
sınırlanmıştır. Yalıköy Mahallesi’nden Seyrek Selviler Sokak, Taşocağı Sokak,
Baharatçı Sokak ve Hünkar Tepe Caddesi ile, Ortaçeşme Mahallesi’nden Hünkar Tepe
Caddesi ve İETT Beykoz Şahinkaya Garajı’nın bulunduğu arazisinin bir bölümünden
geçen sınırlarla ayrılmaktadır. Kuzey’de sınırları Kaymakdonduran Mesire Alanı’na
kadar gider. Mesire alanının çevresinden dolaşan ve Yeni Riva Yolu’na bağlanan
Akbaba Köyü Yolu hizasında sınırlanmıştır.

Mahalle, bir tarafı Yeni Riva Yolu’na dayanan Orman Arazisini içerisine almaktadır.
Güneyde orman arazisinin sınırları doğrultusunda devam eder ve Beykoz Korusu’nu
sınır duvarları hizasında takip ederek, güneybatıda kıyı çizgisiyle sınırlanır.

Haritada konut alanları koyu gri ile gösterilmiştir. Yerleşimin yoğunluklu olarak
gerçekleştiği alanlar incelenebilmektedir. Mahalle sınırları içindeki orman arazisinde
yangına müdahale edebilmek için açılmış yollar dışında bir müdahale yoktur.
Mahallenin konut alanları Beykoz Korusu’na ait set duvarlarının sınırında bitmiştir.
Yalıköy Mahallesi yerleşimine yakın bölgelerde ızgara tipi sokaklar düzenli bir
yapılaşmayı getirmiştir. Mavi ile işaretlenen bölgeler kamu alanlarıdır.

Beykoz Merkez Mahallesi’nin Çevre Analizleri


Merkez Mahallesi’nin çevre analizleri esnasında bölgede saha çalışmaları yapılmış,
sosyoekonomik çevre ile ilgili gözlemsel veriler demografik çevre ile ilgili ilçe bazında
elde edilen verilere dayanılarak yorum yapılmıştır. Topografik verilere Büyükşehir
Belediyesi dijital haritalarından ulaşarak Merkez Mahallesi bütünlüğünde yorum
yapılmıştır.

Mahallenin Sosyal ve Ekonomik Yapısı


Beykoz Merkez Mahallesine ait eğitim durumu verileri elimizde olmamakla birlikte
Beykoz İlçe genelinin en çok mezun verdiği eğitim kurumu kişi ile lise ve dengi
meslek okullarıdır. ’ü ilkokul, ’si yüksekokul veya fakülte mezunudur.
Okuma yazma bilmeyenlerin sayısı , Doktora sahiplerinin sayısı ’dır.

Beykoz Merkez Mahallesinde ve Beykoz İlçesi genelinde iş gücü ve meslek oranlarına
ait veriler bulunmamaktadıfunduszeue.info mahalle Boğaziçi kıyılarındaki fabrikalarda
çalışmak için yılı sonrasında aldığı göçten sonra nüfus kitlesini fabrikaların
kapanmasına rağmen kaybetmemiştir. Özellikle Karadeniz şehirlerinden aldığı göç ve
Beykoz’un fiziksel özelliklerinin Karadeniz Bölgesiyle gösterdiği benzerlik bunda etkili
olmuştur. Aileler ve akrabaların bir arada yaşaması ve kültürel benzerlik göstermesi

46
gibi unsurlar Beykoz’un sosyal yapısını sabit tutmuştur. Aileler tarafından çevre
ilçelerdeki iş olanakları değerlendirilmiştir. Klasik aile yapısı normları devam etmiş,
kadın evde çocuklara bakan erkek evin maddi ihtiyaçlarını gideren karakterler olarak
yer almışlardır. Bu durumun yakın zamanda kadının iş gücüne katılmasıyla değişmeye
başlamış olduğu söylenebilir.

Denize paralel sahil yolu çevresinde ve kıyıya yakın kesimlerde daha yüksekte
kalan yamaç yerleşimlerine oranla daha heterojen bir sosyal yapının varlığında
bahsedilebilir. Bu bölümlerde varlığını gösteren ticaret ve hizmet sektörü ve
ulaşım yollarının ve aktarma duraklarının kıyıda bulunması alanı daha hareketli
tutmaktadır. Mahallenin kıyı kesimlerinde daha kentsel bir yaşam tarzı sergilenirken,
ulaşımın daha zor olduğu yamaçlarda daha kırsal bir anlayışın varlık sürdürdüğü
gözlemlenebilmektedir. Kırsal yaşam biçimi mahallelinin daha geleneksel giysileri
ve kümes hayvancılığının yapılıyor oluşu gibi faktörlerle de gözlemlenmektedir. Bu
durum kıyıdan uzaklaştıkça artış göstermektedir.

Kıyı kesimlerde sokakta yoğun ve aktif olarak görünen kadın bireylere rastlanırken,
mahallenin sırtlarında daha çok evde vakit geçiren ya da komşularıyla kapı
önlerinde zaman geçiren kadınlara rastlanmıştır. Kadının varlığının mahallede aktif
olarak hissedilmesinde artan ulaşım imkanı ve hayat kalitesini arttırmaya yönelik
beklentilerin doğurduğu ekonomik gerekçeler etkin olmuştur. Mahallenin özellikle
ulaşımın kolay olmadığı yamaç yerleşim bölgelerinde hala geleneksel aile yapısına
sahip olduğu gözlemlenmektedir.

Merkez Mahallesinin de içinde olduğu benzer 12 Beykoz İlçesi mahallesinin katıldığı


anketler sonucunda konut-işyeri ilişkileri ölçülmüştür. Katılımcıların %64 oranında
ilçe içinde çalıştığı ve iş yerine ortalama yarım saatte ulaşım sağlandığı ortaya
çıkmıştır. Toplu taşıma kullanımı yüksek oranda olup haftalık alışverişin %20 oranında
otomobille yapılmaktadır [92].

Mahallenin Demografik Yapısı


Beykoz Merkez Mahallesi’nde son 10 yıllık süreç içinde mahallenin nüfusunda
durgunluk olduğu ani artış ve düşüşler yaşanmadığı yorumu yapılabilir. yılında
yılına göre nüfus -%2,4 oranla azalma göstermiştir.

47
Şekil yılları arası Beykoz İlçesi ve Beykoz Merkez Mahallesi bir
önceki yıla göre nüfus artış oranı [81]

Merkez Mahallesinin yılı nüfusu ’dir. Beykoz İlçesi’nin ise nüfusu
’dür. yılında Beykoz Merkez Mahallesi’nin Beykoz İlçesi’nin nüfusuna
oranı %2,4 ’dür. Merkez Mahallesi Beykoz’daki ilçeler arasında nüfus yoğunluğu
olarak sıradadır [93].

Tablo Beykoz İlçesi ve Beykoz Merkez Mahallesi nüfusu [81]

Yıllar Beykoz İlçesi Beykoz Merkez Mahallesi













48
Şekil Beykoz İlçesi Mahalleleri Nüfus Yoğunluğu Haritası [93]

Beykoz İlçesi’nin en çok göç aldığı bölge Karadeniz Bölgesi’dir. Bu durum Merkez
Mahallesi için de aynı şekilde geçerlidir. Giresun, Ordu, Kastamonu, Rize ve Trabzon
illerinin Beykoz’daki oranı %35’tir. Beykoz’da İstanbul doğumlu kişilerin oranı %32’dir
[94].

Cumhuriyet Dönemi Sanayi kuruluşlarının Beykoz İlçesi kıyı kesimi ve dere kenarları
genelinde yoğunlaşması Merkez Mahallesi’ne önce deniz yoluyla Karadeniz’den,
ardından karayollarının yapılmasıyla yılı sonrası yaşanan büyük nüfus
patlamasına yol açmıştır. Boğaziçi’ne yönelik imar kanunlarındaki boşluklar ve
değişiklikler ve buna bağlı artış gösteren nüfus Merkez Mahallesi’nin günümüzdeki
yapısını ortaya koymaktadır.

Mahallenin Topografik Yapısı


Beykoz İlçesi genel anlamda engebeli bir bölgedir, bu özellikleri tüm mahallelerinde
belirli ölçeklerde gözlenebilir. Merkez Mahallesi de bu mahallelerden biridir.
Merkez Mahallesi’nde kıyı kesimler de dahi yüksek bir yapı ve engebeli görünüm
hakimdir [92]. Arazideki yükseltiler metre arasında tepeler ve bunların dik
yamaçlarından oluşur. Tarıma uygun düz ve eğimi az olan araziler ilçe genelinin
ancak %7,1’ine sahiptir. Beykoz Merkez mahallesi kıyı kesimde olmasından dolayı
metre ve metre yükseklik aralıklarındaki alanlarda yerleşmiştir [91].

49
Şekil Coğrafi kabartma haritası

Beykoz İlçesi’nin Kuzey kesimlerinde Batı Karadeniz iklimi hakimdir. Kışlar genellikle
ılımandır. Ortalama sıcaklık değerleri açısından Ağustos ve Temmuz en sıcak, Ocak ve
Şubat en düşük sıcaklıklı aylardır. Yağış açısından en çok Aralık ve Ocak, en az Temmuz
ve Ağustos aylarında yağış alır. Beykoz Merkez Mahallesi ilçenin kuzeyine yakın ve kıyı
kesiminde bulunması dolayısıyla aynı mevsim etkileri gözlemlenmektedir.

Şekil Boğaz’dan Beykoz fotoğrafı

Beykoz Merkez Mahallesi’nin fiziksel yapısı, yerleşim oluşumundaki bütün


dinamiklerin önüne geçmektedir. Vadi boyunca ilerleyen konut alanları, ancak
kıyıda olanak bulan ulaşım ağı ve yapılaşması Beykoz Kasabası olduğu günden bu
yana aynı düzende ilerlemiştir. Merkez Mahallesi ve Yalıköy Mahallesi çekirdek
yerleşimleri, Beykoz Kasabası ve Yalıköy olarak iki ayrı yerleşim bölgesi olmuştur. İki
bölge arasında kalan tepelerde konutlaşma başlangıcı yy. ortalarına yaklaşırken
kendini göstermiştir.

Eğimli olan yamaçlarda kurulan konut yerleşimlerinde manzaranın paylaşılabilir


olması gibi bir olumlu taraf söz konusudur. Beykoz Merkez Mahallesi yamaçlarının
Boğaz’a bakan tarafı kadar ormana yönelen kısımları da etkileyici bir manzaraya
sahiptir.

50
Beykoz Merkez Mahallesi Doku ve Kentsel Mekan Analizleri
Beykoz yerleşimi Boğaziçi’nde ulaşımın deniz yoluyla sağlanması ve Beykoz’un
Anadolu Yakası’nın uzak noktalarından birinde yer alması dolayısıyla çok rağbet gören
bir yer olmamıştır. Şekil ’de anlatıldığı gibi Boğaz köylerinin gelişim yerleşim
şemasında gösterilen koy yerleşimi zaman içerisinde sahil yolu ve vadi boyunca
uzanan yerleşimlerle başlayarak artış göstermiştir. Bu yerleşim dokusunun gelişimi
ve değişimi Bölüm ’te bahsedilen tarihsel olaylar ve bu süreçte gerçekleşen sosyal,
ekonomik, politik değişikliklere bağlı olarak gerçekleşmiştir.

Beykoz Yerleşim Dokusunun Gelişimi


Günümüz Beykoz Merkez Mahallesine ait yerleşim çekirdeği Osmanlı Dönemi’nde
ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında Beykoz Kasabası ve Yalıköy yerleşimlerinden
oluşmaktadır. Bu iki yerleşim birbiriyle bir sahil yolu vasıtasıyla birleşmektedir (Şekil
).

Şekil Beykoz yerleşimi haritası ve haritası

51
Şekil Beykoz yerleşimi ve uydu görüntüleri

Şekil Beykoz yerleşimi ve uydu görüntüleri

52
Şekil Beykoz yerleşimi ve uydu görüntüleri

Şekil Beykoz Yerleşimi ve uydu Görüntüleri

53
ve yıllarına ait uydu görüntülerinin bulunduğu görselde; yılında
Beykoz ve Yalıköy yerleşimleri çorak fakat kırsal alanlardır. yılında bölgede
yoğun bir konut yapılaşması olduğu görülmektedir. Sokak dokusu daha okunabilir bir
hal almıştır. Birbirinden ayrı olan Yalıköy ve Beykoz yerleşimleri aradaki sahil yolunda
gerçekleşen yapılaşmanın da etkisiyle iki yerleşim bir araya gelmeye başlamış gibidir.
Deri Kundura Fabrikası ve yakınlarda başka tesislerin bulunduğu dere ağzında büyük
sanayi yapıları görülmektedir. yılından yılına bu sanayi yapılarında da artış
görüldüğü, çevresinde muhtemelen işçilere yönelik konut yapılarının oluşmuş olduğu
izlenebilmektedir (Şekil ).

ve yıllarına ait uydu görüntülerinin bulunduğu görselde; yılında
özellikle bölgenin yamaçlarında ve tepelerinde yoğun yerleşim yaşanmıştır. Yerleşim
Beykoz Çayırı boyunca devam eden Ortaçeşme Mahallesi boyunca devam etmektedir.
yılına ait hava fotoğrafında konut bölgelerinde özellikle kapalı sitelerin varlığı
göze çarpmaktadır. İkinci dikkat çekici müdahale tarihi Beykoz Çayırı’na yapılmıştır.
Çayırın bir bölümüne beton dökülerek pazar alanına çevrilmiş, bir kısmı spor
faaliyetleri için yapılaşma göstermiştir. Çayrın bütünsel yapısı zarar görmüş, daha
önceki fotoğraflarda izlenebilen Hünkar Kasrı ile Tokat Bahçesi arasında yer alan ağaçlı
yol bölünmüştür (Şekil ).

ve yıllarına ait uydu görüntülerinin bulunduğu görselde; konut yerleşim
dokusu yoğunluğu hakkında büyük değişimlere rastlanmamaktadır. yılına ait
uydu görüntüsü, eskiden çiftlik ve fidanlıkların bulunduğu arazide yapılaşmanın
başladığı izlenebilmektedir (Şekil ).

ve yıllarına ait uydu görüntülerinin bulunduğu görselde; Her iki görüntü
de Beykoz’un sahip olduğu konut dokusunun son halini yansıtmaktadır. Daha önce
çiftlik ve fidanlık olan arazide yılında kayda değer nitelikte bir yapılaşmaya
rastlanmaktadır. Bu binalar Beykoz’da yeni inşa edilen Türk-Alman Üniversitesi
kampüsüne ait binalardır (Şekil ). yılında yaşanan büyük oranda artış
gösteren konutlaşma daha sonraki yıllarda aynı yoğunlukta seyretmemiştir. Konut
ve sokak dokusunda büyük değişikliklere rastlanmamktadır.

54
Cadde ve Sokak Dokusu
Beykoz Merkez Mahallesi yerleşiminde, karşımıza çıkan dört farklı sokak dokusundan
bahsedilebilir. Bunlar; denize paralel sahil yolu, denize dik ve bir merkeze yönelmiş
sokak, çıkmaz sokaklar ve merdivenli sokaklar olarak adlandırılabilirler.

Şekil Merkez Mahallesi’nin dolu-boş haritası

Fevzi Paşa Caddesi ve Kelle Paça Caddesi Merkez Mahallesi yerleşiminde yer alan
denize paralel sahil yoludur. Bölgenin topoğrafyasına göre şekillenen bu yol karasal
kullanım açısından bölgede Osmanlı Dönemi’nden beri belirli mesafeler kapsamında
yaya ulaşımı maksadıyla kullanıldığı söylenebilir. Yalıköy ve Beykoz yerleşimini
birleştiren yol sonraki yıllarda büyütülüp genişletilerek araç trafiğine uygun hale

55
getirilmiştir. Fevzi Paşa Caddesi sahil yolunun Beykoz meydanına kadar olan kısmına
verilen addır. Beykoz meydanından başlayıp Gümüşsuyu Mahallesi yönüne doğru
giden kısmı ise Kelle İbrahim Caddesi olarak adlandırılmıştır. Şekil ’de işaretlenen
AA ve BB görünüşleri, takip ettikleri çizgi boyunca, ok işaretinin gösterdiği yöne
bakarak sokak dokularını gözlemleyebilmemiz için klavuz olarak belirtilmişlerdir.

Mehmet Yavuz Caddesi ise eski ismi Kavakdere Caddesi olan ve Ermeni nüfusun
yoğunlukla yaşaması sebebiyle günümüzde hala Ermeni Mahallesi olarak anılan, araç
trafiğine açık bir caddedir. Bu cadde denize dik olarak yer almaktadır, topoğrafyaya
göre şekillenmiş ve vadi oluşumu boyunca yer alan yerleşimin ortasında geçen
cadde yolu ikiye bölen bir yapı adasını geçerek Beykoz meydanına ulaşmaktadır.
Şekil ’de CC ve DD görünüşleri, takip ettikleri çizgi boyunca, ok işaretinin
gösterdiği yöne bakarak sokak dokularını gözlemleyebilmemiz için klavuz olarak
belirtilmişlerdir.

Beykoz meydanı’na ait görsellere ait bakış açıları Şekil ’de M1, M2 ve M3
olarak isimlendirimiş olarak belirtilmişlerdir. Merkez Mahallesi sınırları içindeki çeşitli
çıkmaz sokak ve merdivenli sokaklar kendi başlığı altında değerlendirilmiştir.

Denize Paralel Sahil Yolu : Fevzi Paşa Caddesi ve Kelle İbrahim Caddesi

Fevzi Paşa Caddesi ve Kelle İbrahim Caddeleri aynı sahil yoluna ait bir cadde olup
yerleşimde iki ayrı kısma verilen adlardır. Beykoz Meydanı’ndan Yalıköy Mahallesi’ne
yönelen kısmın ismi Fevzi Paşa Caddesi, Gümüşsuyu Mahallesi’ne yönelen kısmın
ismi ise Kelle İbrahim Caddesidir. Cadde günümüzde yoğun bir yaya ve araç
trafiğine sahiptir. Sahil yolu boyunca uzanan yapılardan bazıları tarihi kimliğini
korumuş, bazıları ticari kaygılar güdülmesi sebebiyle tahribata uğramıştır. Bitişik
nizam yapılaşma zaman zaman kesintiye uğraşmıştır.

Bir zamanlar Yalıköy yerleşimi ile Beykoz yerleşimini birbirinden ayıran tarihi
mezarlığın arkasında Merkez Mahallesi’nin Yalıköy Mahallesi ile komşuluk eden
bölümü yer almaktadır. Ağaçların yükseldiği kısımda konut dokusu sahilden
görünmemektedir (Şekil ).

56
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - tarihi mezarlık (AA Görünüşü)

Tarihi mezarlığın Merkez Mahallesi yönünde sonlandığı kısımda sahil yolu


üzerindeki yapılaşma yoğunluk göstermektedir. Yoğun yapılaşma Beykoz meydanına
kadar devam etmektedir. Giriş katta ticari ve üst katta konut işlevli yapılar
çoğunlukla betonarme olup ahşap kagir ve yığma yapım sistemine sahip olanlar da
gözlemlenmektedir. Ahşap ve kagir yapılar üzerine aluminyum kaplamalar yapılmıştır.
Ticari yapılar yoğunluklu olarak, banka, iletişim bayisi, kuaför, gıda marketi ve mağaza
ve butiklerdir. Bunlar dışında diş kliniği, çiçekçi, eczane, kırtasiye, yapı market, bakkal
gibi birimler de bulunmaktadır.

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - sahil yolunun gerisinde kalan ticari işlevli yapılar (AA
Görünüşü)

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - sahil yolunun gerisinde kalan ticari işlevli yapılar (AA
Görünüşü)

Fevzi Paşa Caddesi üzerinde yer alan yapıların aralarında yer alan merdivenli ve
yokuşlu sokaklar yer almaktadır. Bu sokaklardan bazıları Şekil ’te görüldüğü gibi

57
taşıt trafiğine açık olup, mahallenin kıyıdan uzak yerleşimlerine ve sırtlara ulaşımı
sağlamaktadır. Bazı açıklıklar ise sokak niteliğinde olmayıp, yalnızca yaya kullanımına
açıktır. Bu açıklıklar, bir konut veya konut grubunun bahçe ya da giriş kapısına uzanan
açıklıklar olarak karşımıza çıkmaktadır (Şekil ).

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar ve yapı arası açıklıklar (AA
Görünüşü)

Caddeye cephesi olan yapılardan Şekil ’da görülmekte olan kütüphane yapısı
dışında tüm binaların giriş katları dükkan olarak kullanılmaktadır. Binaların kat
yüksekliği aynı olanlar arasında pencere doğrama kullanımlarından doğan cephe
benzerlikleri görülmektedir (Şekil ).

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar (AA Görünüşü)

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar (AA Görünüşü)

58
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - ticari işlevli yapılar ve Şahinkaya yokuşu (AA
Görünüşü)

Fevzi Paşa Caddesi’nden Şahinkaya Caddesi’ne doğru uzanan yapıların çoğu tarihi
değeri olan bakımsız ahşap yapılar olup, kompozit paneller ve tabelalarla kaplanarak
kullanılmaktadır. Yapıların çoğu ahşap ve yığma olduğu için, buradaki kat
yükseklikleri daha düşüktür ve yapıların arkasından yeşil bir görüntü sergileyen
Beykoz sırtları gözlemlenebilmektedir. Yapıların arkasında binalar arasındaki bir
açıklıktan girişine ulaşılan Tarihi Beykoz Hamamı yer almaktadır (Şekil ).

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - meydan görünüşü ve Beykoz Cami (AA Görünüşü)

Şekil Kelle İbrahim Caddesi - ticari işlevli yapılar ve geride Abraham Paşa
Korusu (AA Görünüşü)

Beykoz Merkez Mahallesi sahil yolunun kıyı ile ilişkisi bazı alanlarda yalılarla
bölünmektedir. Sahil yolu boyunca Kelle İbraihm Caddesi boyunca yalıların duvarları
ve kapıları ya da duvar etkisi yaratan cepheleri deniz ile görsel ilişkiyi engellemektedir
(Şekil )(Şekil )(Şekil ).

59
Şekil Kelle İbrahim Caddesi - gençlik ve spor merkezi inşaatı ve yalılar (BB
Görünüşü)

Şekil Kelle İbrahim Caddesi - yalılar (BB Görünüşü)

Şekil Kelle İbrahim Caddesi - yalılar (BB Görünüşü)

Şekil Kelle İbrahim Caddesi - ticari işlevli yalılar (BB Görünüşü)

Cadde üzerinde bulunduğu konum açısından değerli olan binaların çeşitli şirketler
tarafından satın alınarak ya da kiralanarak üzerinde kurumsal müdahalelerin yapıldığı
ve restore edilmiş binalarlarla görsel zıtlık yaşattığı durumlarla karşılaşılmaktadır
(Şekil ).

60
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - meydan görünüşü (BB Görünüşü)

Meydanın denizle görsel ilişkisi farklı işlevlere sahip küçük yapılarla kesintiye
uğramaktadır. Bu yapılar tek katlı ve az alan kaplayan yapılardır. Taksi durağı binası,
umumi tuvalet, beyaz masa bayi gibi işlevleri olan yapılar meydanın sahil kesiminde
yer almaktadır (Şekil ). Meydanın sahil kısmında oturma birimleri bulunmaktadır.
Toplu taşıma durağının da bulunduğu alan genel anlamda yolcuların beklerken
kullandığı ve vapur ve motor iskelesini kullanacak diğer yolcuların yürüyerek geçtiği
bir alan özelliği taşımaktadır.

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - meydan ve motor iskelesi (BB Görünüşü)

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - kafeler (BB Görünüşü)

61
Şekil Fevzi Paşa Caddesi - vapur iskelesi (BB Görünüşü)

Beykoz Vapur İskelesi binası yoldan geri çekilerek kalabalık yolcu nüfusunun kontrollü
bir biçimde dağılımını sağlayan küçük bir alan oluşturmaktadır. İskeleden sonra Fevzi
Paşa Caddesi boyunca devam eden binalar oldukça bakımsız ve sağlıksız durumdadır.
Binaların caddenin her iki tarafında da yoğun olduğu bu kısımda yaya kaldırımının
oldukça daraldığı gözlemlenmektedir (Şekil )(Şekil ).

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - yalı (BB Görünüşü)

Şekil Fevzi Paşa Caddesi - yalılar (BB Görünüşü)

Denize Dik ve Bir Merkeze Yönelmiş Sokak/Cadde: Mehmet Yavuz Cad-
desi
Mehmet Yavuz Caddesi eski ismiyle Kavakdere Caddesi üzerinde genel olarak
betonarme ve yüksek binalar yer almaktadır. Üç ve dört kata kadar çıkabilen binaların
önünde geniş kaldırımlar vardır. Binalar çoğunlukla yapışık nizamda olup ara ara tekil
konutlara ve ayrık apartman tipi yapılara rastlanmaktadır.

62
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü)

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü)

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü)

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü)

63
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (CC Görünüşü)

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - fidanlık (CC Görünüşü)

Mehmet Yavuz Caddesi’nde fidanlığın hemen karşısında itfaiye binası, askerlik şubesi,
anaokulu binası ve sosyal hizmetler binası yer almaktadır. Yolun üstünde kalan binalar
bahçe duvarıyla yoldan ayrılmaktadır. Aynı hizada devam eden ve yoldan yüksek bir
duvarla ayrılan Ermeni Kilisesi de bu cadde üzerinde yer almaktadır. Kilisenin çan
kulesi caddeden algılanabilmektedir. Bu caddenin bulunduğu bölgenin bir özelliği de
geçmişte içinde yaşayan ermeni nüfusuna binaen Ermeni mahallesi olarak bilinmesidir
(Şekil ).

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - anaokulu binası - sosyal hizmetler binası (DD
Görünüşü)

64
Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - Ermeni Kilisesi (DD Görünüşü)

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (DD Görünüşü)

Şekil Mehmet Yavuz Caddesi - konutlar (DD Görünüşü)

65
Çıkmaz Sokaklar ve Merdivenli Sokaklar
Beykoz Merkez Mahallesi bölgenin eğimli olması ve yerleşimin yoğun biçimde
yamaçlarda yer almasından dolayı çok sayıda yokuş vardır. Eğimin %50’nin üstüne
çıktığı yerler olan bölgede merdivenli sokaklar kaçınılmaz olmaktadır. Mahallede
çıkmaz sokakların varlığı ise eski geleneksel mahalle tipini anımsatmaktadır. Yarı
kamusal bir alan oluşturan çıkmaz sokaklar komşuluk gruplarının ortak mekan olarak
kullandığı alanlar oluşturmaktadır.

Şekil Merdivenli sokak fotoğrafları

Şekil Merdivenli sokak fotoğrafları

Şekil Merdivenli sokak fotoğrafları

66
Şekil Çıkmaz sokak fotoğrafları

Kıyı Mekanı Kullanımı


Kıyı mekanı insanın fiziksel çevresiyle kurduğu ulaşım, dinlenme, yerleşme, çalışma
gibi ilişkilerin tümünü barındıran bir çevre bütünüdür. Boğaziçi mekanının en önemli
özelliği su ile ilişkisinden doğan konut yapıları olan yalıların oluşmasını sağlamasıdır.

Şehir Hatları vapurunun yılında faaliyete girmesi sonrasında yapılan yazlık
yalıların kış mevsiminde de kullanılmasıyla Beykoz Merkez Mahallesi’ndeki nüfus
’lü yıllarda artış göstermekle beraber, kıyı biçimlenişlerinde gözle görülür
değişiklikler bu dönemde meydana gelmiştir.

Şekil Merkez Mahallesi kıyı kullanımı

67
Şekil Kıyıdan fotoğraf- Yalıköy yerleşimi sahilinden meydana doğru

Merkez Mahallesinin Yalıköy yerleşimi ile birleştiği alan kamusal kullanım alanı olarak
kullanılmaktadır. Geniş bir sahil yürüyüş yoluna sahip olan alanda oturma bankları
vardır. Bu alan daha önceleri Hükümet Konağı olarak kullanılan ve yılında yol
genişletme çalışmaları sırasında yıkılan binanın üzerine konumlanmaktadır. Binaya
ait kayıkhanler denizden bakıldığında gözlemlenebilmetekdir. Aynı zamanda küçük
sandal ve teknelerin yanaştığı bu alan Beykoz Meydanı’na gelmeden önce bir kaç
yalıyla kesintiye uğramaktadır (Şekil ).

Şekil Kıyıdan Fotoğraf- vapur iskelesi ve meydan

Beykoz Vapur İskelesi, Beykoz ve Yalıköy yerleşimlerinin ortasında konumlanmıştır.


Meydanda yer alan toplu taşıma ve ticari taşıma duraklarıyla aktarma yapmaya
müsait bir mesafede yer almaktadır. Beykoz Vapur İskelesi’nden, son durağı Eminönü,
Üsküdar ve Anadolu Kavağı olan vapurlar geçmektedir. Hemen yanında yer alan motor
iskelesinden kalkan motorlar Avrupa Yakası’nda Beykoz’un hemen karşısında yer alan
Yeniköy’e seferler yapmaktadır. Beykoz Meydanı sahili küçük teknelerin bulunduğu
bir koydur (Şekil ). Beykoz Meydanı’ndan Abraham Paşa Korusu’nun sahilde yer
alan başlangıcına kadar, sahil yolunun kıyı ile ilişkisi yalılar tarafından kesilmiştir.
Eskiden Abraham Paşa Korusu’nun bir uzantısı olan günümüzde park ve yeşil alan
olarak kullanılan bölgede balıkçı tekneleri ve başka büyük tekneler konaklamaktadır
(Şekil ).

68
Şekil Kıyıdan Fotoğraf - meydan ve koru arasındaki yalıların görünüşü

Meydan Kullanımı


Meydanlar çarşı pazar birimlerini, kamu yapılarını, kütüphane, sinema, tiyatro gibi
kültürel tesisleri, dinlenme yerleri, çocuk parkları, kafe gibi rekreaktif alanları, dini
yapıları ve konut alanlarını içeren ve bunlarla ilişkiler halinde olan bölgelerdir.
Toplumun yaşam biçimini sürdürdüğü ve kültürünü yaşattığı alanlar olan meydanların
sağladığı çeşitlilik kentsel mekanın canlılığını sağlayan önemli etkenlerdendir.

Şekil Meydan

69
Şekil Meydandan sahil yönüne bakış - (M1)

Beykoz Meydan’ı geçmişten günümüze değişiklikler yaşayarak gelmiştir. Çevresinde


yer alan dükkanlar ve deniz kıyısının oluşturduğu sınırlara sahiptir. Beykoz
Meydanı İshakağa Çeşmesi’ni, Beykoz Cami’ni, günümüzde yapılar ardında kalarak
görünmeyen Beykoz Hamamı’nı ve tarihi bir çınar ağacını içine alan bir alandır.

Meydan, alanı kara tarafı ve deniz tarafı olarak ikiye ayıran bir taşıt sahil yolu ve
taşıt trafiğine açık Şahinkaya Yokuşu tarafından bölünmektedir. Toplu taşıma ve ticari
taşıma durakları burada bulunmaktadır. Meydanda fotoğrafta görüldüğü gibi çeşitli
etkinliklere ait çadırlar kurulabilmektedir. İshakağa Çeşmesi önünde bir tarihi bir çınar
ağacı bulunmaktadır (Şekil ).

Şekil Meydandan İshakağa Çeşmesi’ne bakış - (M2)

Şekil Meydandan Şahinkaya Yokuşu Caddesi ve Fevzi Paşa Caddesi kesişiminde
yer alan dükkan ve binaların görünüşü - (M3)

70
Beykoz Merkez Mahallesi Yapı Analizleri
Bu bölümde Beykoz Merkez Mahallesi’ndeki binalar kat yükseklikleri, yapım sistemleri
ve işlevlerine göre analiz edilmiştir.

Kat Yükseklikleri Analizi

Şekil Kat yükseklikleri analizi

71
Merkez Mahallesi’ndeki binaların, kat yükseklikleri 1 ile 6 kat arasında değişim
göstermektedir. Kat yüksekliği 4’ten yüksek olan binaların bazıları kamu işlevli,
çoğuysa araç ulaşım aksı üzerindeki ticari faaliyet gösteren binalardır. Gri rengin
koyulaştığı alanlar geçmişten günümüze ticari ve konut aksının en yoğun olduğu
vadi biçimlenişini de göstermektedir. Bina yükseklikleri en çok bu akslarda anlaşılır
vaziyettedir. Yalıköy Mahallesi sınıra doğru olan yerleşimde binaların kat yükseklikleri
bulundukları kota göre değişiklik göstermektedir. Alt kottan bakıldığında 3 katlı bir
binaya üst kottan bakıldığında 1 katlı görmek arazinin eğiminin yarattığı algı açısından
etkileyicidir. Çoğu binanın manzarası arazinin bu özelliği yönünden bozulmamaktadır.

Boğaziçi yapılaşmasına dair kanunlar zaman zaman bozulmuş, bozulmamış olsa


dahi kaçak yapılaşmaya göz yumulduğu dönemler olmuştur. Bu sebeple özellikle
mahallenin sırtlarındaki yerleşmeler kısa sürede ve gizlice yapılmış 1 ve 2 katlı yığma
veya betonarme yapılardır. Günümüzde izinsiz yapılan bu yapılar için İmar Affı gibi
yasal seçenekler sunularak, bu tip yapılaşmanın önü bir bağlamda açılmaktadır.

Mahallede bulunan ahşap yapılar 1 ve 2 katlı olup, yenilenen ve ahşap kaplı betonarme
olarak inşa edilen yapılar da yükseklik yönünden dokuyu bozmamaktadır.

72
İşlev Analizi

Şekil İşlev analizi

Merkez Mahallesi kişi nüfusa sahiptir. Bu nüfusa ait konutlar sarı renkle
işaretlenmiş olup, kırmızı boyalı binalar tamamen ticarete ayrılmış, turuncu ile işaretli
olanlar alt katında dükkan ya da herhangi bir ticari işletme, üst katında ise konut olan
1’den fazla kat yüksekliğine sahip binaları temsil etmektedir. Mavi ile işaretli binalar

73
çoğunlukla eğitim işlevli ve fidanlık ya da sağlık ocağı gibi kamu binaları, yeşil ile
işaretli binalar dini yapılardır.

Merkez Mahallesi’nde kıyı şeridi, çevresi ve tarihi dokunun bulunduğu görece


az eğimli ve günümüzde çevre yoluna bağlanan Kavakdere (Mehmet Yavuz)
Caddesi üzerindeki yerleşim, kullanım sıklığı ve ulaşılabilirlik dolayısıyla ticaret
ve konut/ticaret işlevi gören binalar açısından çoğunluktadır. Kıyı şeridinin sahil
kısmında yer alan binalar genellikle yalı olup çoğunlukla konut ve ofis olarak ve
kullanılmaktadır.

Mahallenin kuzeydoğusunda yer alan yerleşke, Boğaziçi geri görünüm ve Etkilenme


Bölgesindedir. Kısmen hazine, kısmen orman statüsünde olan Beykoz Fidanlığı’nın
bir parçası olmasına rağmen, İBB Meclisinden geçerek yapılaşmaya açılmasıyla yakın
zamanda bir üniversite yerleşkesi kurulmuştur. Bu yerleşkeye yaya yoluyla ulaşmak
için uygun yol hizmeti sunulmamıştır. Çevre Yolu’ndan Kavacık çıkışına bağlanarak
gelen belediyeye ait otobüs hatları eklenerek ulaşım planlaması yapılmıştır. Şu
anki duruma bakılırsa Üniversite, mahalle ile fiziksel ya da sosyal temas halinde
bulunmamaktadır.

Konut alanları içinde özellikle mahallenin tepe bölgelerinde ve güneye bakı yapan
yamaçlarında kurulmuş konutlar sosyal donatı eksikliği yaşamaktadırlar. Saha
çalışmaları içinde gerçekleşen gözlemlerden biri de gündelik ihtiyacı giderecek
hizmetlerin (fırın, bakkal, eczane) bulunmamasıdır. Alışverişler toplu ve haftalık
olarak araçla gidilen mahalle dışında ya da mahalle merkezinde bulunan
süpermarketlerden yapılmaktadır. Toplu taşıma ulaşımı için belirlenen noktalar
otobüslerin geçebileceği noktalardadır. Sokakların çoğu büyük araç trafiğini
kaldırabilecek genişlikte değildir. Bazı konut alanlarında çıkmaz sokak olgusu sokağın
kamusal alan olgusunu kırmış ve alanı yarı özel kullanım alanı gibi tanımlanmasına
sebebiyet vermiştir. Hemen hemen her konutun kendine ait bir bahçesi vardır. Konut
alanlarına ulaşımda dikkat çeken bir başka durum da müstakil konut girişlerinin
saklı ve tanımsız oluşu, yolun dar ve yol bitiş çizgisinin belirsiz olduğu alanlara olası
durumlarda ambulans ve itfaiye araçlarının girmesinin oldukça zor olacağıdır.

74
Yapım Sistemleri Analizi

Şekil Yapım sistemleri analizi

Merkez Mahallesine ait tarihi doku çoğunlukla, eski Ermeni ve Rum yerleşim alanı
olan Mehmet Yavuz Caddesi çevresi, Müslüman yerleşimiyle bilinen Şahinkaya
Caddesi ve Yalıköy Mahallesi sınırlarına dayanan yamaçlarda gerçekleşen yapılaşmada
hissedilmektedir. Bu bölgelerde bulunan ahşap yapıların hepsi çok iyi kondisyonda

75
olmamakla birlikte, restorasyon geçiren ya da bir şekilde varlığını sürdüren yapılar
bölgenin kimliğini fiziksel olarak yansıtmaktadırlar.

Ahşap ve kagir sistemlerle yapılan binaların çoğu yıkılıp yeniden betonarme olarak
inşa edilmiş ahşap kaplanarak kullanılmaktadır. Özgün formu ve dokuyu yakalamayan
bu eylem sokak dokusunun bozulmaması için kullanılan bir yöntem olarak kabul
edilmektedir.

Mahallenin tepelerinde eskiden var olan yeşil doku yerini çoğunlukla betonarme ve
yığma sistemle inşa edilmiş konutlara bırakmıştır. Bu bölgelerde yapılan betonarme ve
yığma binalar çeşitli dönemlerde, özellikle ’lerde başlayan nüfus artışıyla izinsiz
yapılaşma sonucu inşa edilmiştir. Hepsi aynı mantıkla ve kimliksiz olarak inşa edilen
bu yapılar dışı sıvasız, bakımsız ve derme çatmadır. Bu mimari biçimlenme genellikle
sosyal yapıdan kaynaklı derme çatma yerleşim anlayışı ve ekonomik yetersizlikleri
ortaya koymaktadır.

76
5
Sonuç ve Öneriler

Beykoz Merkez Mahallesi Bölüm ’te bahsedildiği gibi tarihi mirası ve kültürel
özellikleri olan bir semttir. Bu kültürel özelliklerin bir kısmı korunurken bir kısmı
yy. da bazı değişiklikler göstermiştir. Beykoz’un tarihi mirasının ve kültürünün
korunarak geleceğe aktarılması gerekmektedir.

Beykoz Merkez Mahallesi yerleşimi yerinde tespit edilmiştir. Yerleşim yerinde yapılan
ilk gözlem, mahallenin geleneksel Osmanlı mahalle anlayışına benzer nitelikte sosyal
yapıya sahip olduğu olmuştur. Mahallede aileler yaşamakta ve bu aileler birbirlerini
tanımaktadırlar. Komşuluk ilişkileri ve mahalleli olma kavramları mahallede geçerlilik
göstermektedir. Mahallede sadece idari sınırlar değil, semt özelinde bir mahalleli
kavramı, aidiyet hissi ve sosyal dayanışma gerçekleşmektedir. Mahallenin fiziksel
yapısı mahalle özelliklerini taşır niteliktedir. Mahallenin genelinde az katlı konutlar
ve bahçeli evler yer almaktadır.

Beykoz Merkez Mahallesinin, konutları kıyıya yakın kısımlarda ve yamaçlarda yer


almaktadır. Kıyıya yakın yerleşimlerde kentsel bir yaşayış mevcutken, yamaçlarda yer
alan konut bölgelerinde kırsal yaşam tarzı ağır basmaktadır. Kıyı kesimlerinde ticaret
ve hizmet sektörünün yoğunlukta olması, heterojen bir sosyal yapı barındırması,
ulaşımın kolay olması gibi etmenlerin bu tip bir etki yarattığı söylenebilir. Kırsal
yaşam tarzı sürdüren kesimlerde daha yoğun sosyal ilişkiler gözlemlenmiştir. Toplu
taşıma ile ulaşımın kolay olmadığı bu bölgelerde mahallenin fiziksel yapısının ve
şartlarının bireyler üzerinde içe dönük ve yalnızca komşuları ile etkileşim içinde
olan bir yapı oluşmasına sebep olduğu düşünülmektedir. Mahalle sakinleri çarşı ve
alışveriş ihtiyaçlarını meydan ve çevresinden, sahil yolu üzerindeki dükkanlardan
edinmektedirler. Mahallenin meydana en uzak noktasından meydana yürümek
sağlıklı ve genç bir birey için ortalama dakika aralığında sürmektedir.
Mahallenin yamaç özellikli yerleşimlerinde günlük ihtiyaçların giderilmesi için eczane,
bakkal, market, fırın, kasap gibi dükkanların bulunmayışı bu bölgelerde oturan kişiler
için sorun teşkil ettiği gözlemlenmiştir. Bu bölgelerdeki hizmet sektörü ihtiyacının
giderilmesi ve meydan ve kıyı bölgelerine ulaşımı kolaylaştıracak çözümler üretilmesi

77
gerekmektedir.

Beykoz Merkez Mahallesi’nin sahip olduğu kültürel miras korunmalı ve gelecek


nesillere aktarılmalıdır. Bu mirasın aktarılması için bölgeye özgü festivaller
yapılmalıdır. Günümüzde her sene yapılan Beykoz Çayırı Festivali’nin bu konuyu
kapsaması üzerine çalışmalar yapılmalı, bölgenin tarihinin daha iyi tanıtılmasının
sağlanması amaçlanmalıdır.

Beykoz Merkez Mahallesi’nin tarihi dokusu, çarşı özellikleri gösteren kıyı şeridi
yerleşimi Fevzi Çakmak Caddesi ve Kelle İbrahim Caddeleri ile denize dik ve
meydana yönelmiş sokak dokusu olan Mehmet Yavuz Caddesi’dir. Meydan ve çevresi
ile birlikte bahsedilen bu caddeler üzerinde yer alan metruk ve kötü durumdaki
binalar rehabilite edilmelidir. Dükkanlar ve iş yerlerinin bulundukları binaların
restorasyonunu yaptırmak yerine bina cephelerine kompozit panel uygulamaları
binaların kimliksizleşmesine sebep olmaktadır. Dükkan ve işletmelerin sokak
cephelerini oluşturan ve bir bütün olarak algılanan ana cadde ve meydan tipi
açıklıkların sınırlayıcısı olan cephelerin görsel bütünlüğü sağlanmalı ve kimlikli olması
sağlanmalıdır.

Balıkçı kasabası özellikleri taşıyan bir semt olmasına yönelik meydan ve kıyı
kullanımı ile ilgili yenilemeler yapılmalıdır. Deniz ulaşımı arttırılmalıdır. Merkez
Mahallesi meydanında yer alan umumi tuvalet, ve beyaz masa şubesi gibi birimler
daha uygun bir noktaya taşınmalıdır. Bölgenin cazibe noktası olan meydanın
sahil kesiminin geçmişten günümüze taşınmış nostaljik bütünlüğü yakalanmalıdır.
İshakağa Çeşmesi’nin önünde oluşan tanımsız alan düzenlenmeli, yeni fonksiyonlar
eklenmelidir.

Beykoz’un üretim yapısı üzerinde durulmalı, ayakkabı, deri, cam, çömlek atölyeleri
kurularak, bölge hem turistik hem de ekonomik olarak canlandırılmalıdır. Bir takım
meslek ve zanaat gruplarının bölgede yer edinmesinin önü açılarak ayakkabı üretim
atölyeleri, cam atölyeleri gibi dükkanların kurulması sağlanarak bölgenin üretim
kimliğinin devamı amaçlanmalıdır. Yerel işletmelerin reklam ve yatırım harcamaları
için danışmanlık hizmetleri verilmelidir. Yurtdışında uygulanan ve dükkanların
batmasını, yok olmasını ya da çokuluslu tekel firmalara devredilmesini önlemek
amacıyla hükümet desteği göstermesi şeklinde çözümler üretilmektedir [95]. Daha
çok gelişmiş kentlerde uygulanan bu tip yatırımlar mahalle ölçeğinde, meydan ve ana
cadddeler çerçevesinde gerçekleştirilebilir.

78
A
Dünden Bugüne Beykoz’un Fotoğraflarla
Karşılaştırılması

Şekil A.1 Beykoz Kasrı ve Yalıköy - yılı ve yılı [96]

79
Şekil A.2 Beykoz ve Yalıköy yerleşimleri arasındaki sahil yolu - yılı ve yılı
[96]

80
Şekil A.3 Yalıköy sahiline doğru Beykoz yalıları - yılları ve yılı

81
Şekil A.4 Beykoz’un kıyıdan görünümü - yılı ve yılı

82
Şekil A.5 Beykoz Kasrı Bahçesi’nden Yalıköy ve Beykoz yerleşimlerinin görünümü -
yılı ve yılı [97]

83
Şekil A.6 Hükümet Konağı inşa edilirken ve yılında yıkılmasından sonrası -
yılları ve yılı

84
Şekil A.7 Beykoz sahilinde tekne ve kayıklar - yılı ve yılı [98]

85
Şekil A.8 Boğaziçi Gazinosu - yılı ve yılı

86
Şekil A.9 İshak Ağa Çeşmesi meydanında yıkılmadan önce var olan dükkanlar -
yılları ve yılı [99]

87
Şekil A Şahinkaya Yokuşu ve Meryemzade Cami - yılları ve yılı
[]

88
Şekil A Beykoz sahili - yılı ve yılı []

89
Referanslar

[1] K. Alver, “Mahalle : Mekan ve hayatın esrarlı birlikteliği,” İdealkent Kent


Araştırmaları Dergisi, 2
[2] L. Mumford, Tarih Boyunca Kent : Kökenleri, Geçirdiği Dönüşümler ve Geleceği,
trans. by T. T. Gürol Koca. İstanbul: Ayrıntı Yayınları,
[3] Z. T. Karaman, Kent Yönetimi ve Politikası. İzmir: Anadolu Matbaacılık,
[4] H. Ertürk, Kent Ekonomisi. Bursa: Ekin Kitabevi,
[5] M. Erten, Nasıl Bir Yerel Yönetim. İstanbul: Anahtar Kitaplar,
[6] R. Keleş, Kentleşme Politikası. Ankara: İmge Kitabevi,
[7] K. Bumin, Demokrasi Arayışında Kent. İstanbul: İz Yayıncılık,
[8] R. Erkan, Kentleşme ve Sosyal Değişme. Ankara: Bilimadamı Yayınları,
[9] L. Wirth, “Bir yaşam biçimi olarak kentleşme,” trans. by A. Alkan, B. Duru,
Ed.,
[10] İ. Tekeli, Türkiye’de Kentleşme Yazıları. Ankara: Turhan Kitabevi,
[11] M. Bookchin, Kentsiz Kentleşme : Yurttaşlığın Yükselişi ve Çöküşü, trans. by B.
Özyalçın. İstanbul: Ayrıntı Yayınları,
[12] M. Weber, Şehir : Modern Kentin Oluşumu, trans. by M. Ceylan. İstanbul: Bakış
Kitaplığı Yayınları,
[13] R. A. Aslanoğlu, Kent, Kimlik ve Küreselleşme. Bursa: Ezgi Kitabevi,
[14] M. U. in Brno. (). Origin and evolution of cities, [Online]. Available: https:
//funduszeue.info
[15] K. Alver, Mahalle : Mahallenin Toplumsal ve Mekansal Portresi. Ankara: Hece
Yayınları,
[16] Ö. Ergenç, Osmanlı Şehrindeki Mahallenin İşlev ve Nitelikleri Üzerine, H. W. L.
Halil İnalcık Nejat Göyünç, Ed. İstanbul: Enderun Kitabevi,
[17] M. Bayartan, “Osmanlı şehrinde bir ı̇dari birim : Mahalle,” Coğrafya Dergisi,
13
[18] A. Balamir, “Mimarlık ve kimlik terimleri-ı : Türkiye’de modern yapı
kültürünün bir profili,” Mimarlık Dergisi,
[19] R. Keleş, Kent Bilim Terimleri Sözlüğü. Ankara: İmge Kitabevi,
[20] Türkiye Büyük Millet Meclisi, “ sayılı belediye kanunu,” Ankara,
[21] On üç ı̇lde büyükşehir belediyesi ve yirmi altı ı̇lçe kurulması ile bazı kanun ve
kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun, Ankara,

90
[22] Kentsel sosyal ve teknik altyapı, Ankara,
[23] C. Alexander, A Pattern Language : Towns, Building, Construction. New York:
Oxford University Press,
[24] O. Ergin, Türkiye’de Şehirciliğin Tarihi İnkişafı. İstanbul: Cumhuriyet Gazete ve
Matbaası,
[25] L. P. M. Michel De Certeau, Gündelik Hayatın Keşfi-II, trans. by Ç. Eroğlu. Dost
Kitabevi,
[26] J. Jacobs, Büyük Amerikan Şehirlerinin Ölümü ve Yaşamı, trans. by B. Doğan.
İstanbul: Metis Yayınları,
[27] Ö. N. Baday, Modern kent mekanlarında mahallenin konumu, Konya,
[28] D. I. Warren, “The functional diversity of urban neighborhoods,” Urban Affairs
Quarterly, vol. 13, 2
[29] C. Geray, “Habitat ıı. yaklaşırken: Kent yönetimi ı̇çin yeni yaklaşımlar ve
komşuluk (mahalle) biriminin önemi,” Çağdaş Yerel Yönetimler, vol. 4, 6
[30] D. A. Altun, “Kapalı konut siteleri ve "mahalle" kavramı,” İdealkent Kent Araştır-
maları Dergisi, 2
[31] A. Y. Kubilay, “ yy. boğaziçi haritası,” in İstanbul Haritaları
İstanbul: Denizler Kitabevi,
[32] Arkitera. (). İstanbul’un dünü ve bugünü, [Online]. Available: http :
//funduszeue.info
[33] S. Eyice, Tarih Boyunca İstanbul. İstanbul: Etkileşim Yayınları,
[34] M. Özdoğan, “İstanbul’un tarih öncesi,” Aktüel Arkeoloji, 37
[35] D. Kuban, İstanbul - Bir Kent Tarihi. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür
Yayınları,
[36] U. Esin, “İstanbul’un en eski kültür yerleri ve kültürleri,” in Semavi Eyice Ar-
mağanı İstanbul Yazıları. İstanbul: Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu,
[37] M. Özdoğan, “Tarih öncesi dönemde ı̇stanbul,” in Semavi Eyice Armağanı İs-
tanbul Yazıları. İstanbul: Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu,
[38] M. Aslan, “Byzantion, bir kuruluş söylencesi, efsanelerden tarihsel
dönemlere,” Aktüel Arkeoloji, 37
[39] C. C. de Carbognano, YY. ın Sonunda İstanbul, trans. by E. Özbayoğlu.
İstanbul: Eren Yayıncılık,
[40] R. Mantran, YY.ın İkinci Yarısında İstanbul, trans. by E. Ö. Mehmet Ali
Kılıçbay. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, , vol. 1.
[41] N. Necipoğlu, Ropörtaj Yapılan, Bizansı̇stanbul’u, N. Başgelen, Ropörtaj Yapan,
İstanbul,
[42] E. Tümertekin, Ropörtaj Yapılan, Bizans ı̇stanbul’u, N. Başgelen, Ropörtaj
Yapan, İstanbul,
[43] P. Magdalino, “Konstanstinopolis’te deniz kıyısındaki mahalleler : Vı-xvıı
yüzyılllarda ticari ve meskun ı̇şlevleri,” in Konstantinopolis: Şehrin Dokusu,
trans. by H. Yalın. İstanbul: Alfa,

91
[44] A. Y. Kubilay, “Baedeker haritası,” in İstanbul Haritaları İstanbul:
Denizler Kitabevi,
[45] İ. Ortaylı, Ropörtaj Yapılan, Osmanlı ı̇stanbul’u, Ö. Küçükerman, Ropörtaj
Yapan, İstanbul,
[46] A. Kuran, Ropörtaj Yapılan, Osmanlı ı̇stanbul’u, Ö. Küçükerman, Ropörtaj
Yapan, İstanbul,
[47] H. B. Kunter, “Fatih devri sonlarında ı̇stanbul mahalleleri, şehrin ı̇skanı ve
nüfusu (ekrem hakkı ayverdi’nin eseri üzerinedir),” Vakıflar Dergisi, 4
[48] D. Kuban, Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları. İstanbul: YEM Yayınları,

[49] A. Y. Kubilay, “ ı̇stanbul camileri haritası,” in İstanbul Haritaları
İstanbul: Denizler Kitabevi,
[50] İslam Ansiklopedisi. (). Filibe, [Online]. Available: http : / / www .
funduszeue.info
[51] E. Boyar and K. Fleet, Osmanlı İstanbul’unun Toplumsal Tarihi, 2nd ed., trans.
by S. Çağlayan. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
[52] A. Y. Kubilay, “ bellin haritası,” in İstanbul Haritaları İstanbul:
Denizler Kitabevi,
[53] ——, “ yangınları haritası,” in İstanbul Haritaları İstanbul:
Denizler Kitabevi,
[54] D. Kuban, Türkiye’de Kentsel Koruma / Kent Tarihleri ve Koruma Yöntemleri.
İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
[55] Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, “28 teşrinievvel umumi nüfus
tahriri,” Ankara,
[56] Z. Toprak, Ropörtaj Yapılan, Cumhuriyet ı̇stanbul’u, M. Tunçay, Ropörtaj
Yapan, İstanbul,
[57] Arkitera. (). Prost ve ı̇stanbul dönüşümleri, [Online]. Available: http:
//funduszeue.info
[58] B. İ. Elvan Altan Ergut, “İstanbul’u (yeniden) ı̇nşa etmek: prost planı,”
in Cumhuriyet’in Mekanları Zamanları. Ankara: Dipnot Yayınları,
[59] P. D. Tchihatchef, İstanbul ve Boğaziçi, trans. by A. Berktay. İstanbul: Tarih Vakfı
Yurt Yayınları,
[60] A. Y. Kubilay, “Jefferys haritası,” in İstanbul Haritaları İstanbul:
Denizler Kitabevi,
[61] M. Çubuk, “Boğaziçi,” in Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. , vol. 2.
[62] İstanbul Boğazı ve Çevre Sorunları, İstanbul,
[63] F. Şensoy, “Şirket-i hayriye: Osmanlı boğaziçi taşımacılık şirketi,” Muhasebe ve
Finans Tarihi Araştırma Dergisi,
[64] G. D. Sarı, Boğaziçi köylerinden anadoluhisarı’nda yerleşim dokusu üzerine bir
ı̇nceleme, İstanbul,
[65] J. Deleon, Boğaziçi Gezi Rehberi, 8th ed. İstanbul: Remzi Kitabevi,

92
[66] G. V. İnciciyan, Boğaziçi Sayfiyeleri, O. Duru, Ed. İstanbul: Eren Yayıncılık,

[67] S. Eldem, Türk Bahçeleri. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi,
[68] E. Ç. Kömürciyan, İstanbul Tarihi / Asırda İstanbul, K. Pamukciyan, Ed.,
trans. by H. D. Andreasyan. İstanbul: Eren Yayıncılık,
[69] S. Genim, Konstantiniyye’den İstanbul’a. İstanbul: İstanbul Araştırmaları
Enstitüsü,
[70] İ. H. Konyalı, “Beykoz ı̇shak ağa çeşmei kebiri,” in İstanbul Ansiklopedisi.
İstanbul, , vol. 5.
[71] A. Bilir, Çeşmi Bülbüle Gizlenmiş Abıhayat : Beykoz. İstanbul: Kitabevi Yayınları,

[72] S. E. Tonguç and P. Yale, Boğaz Hakkında Her Şey. İstanbul: Boyut Yayıncılık,

[73] Anonim, “Beykoz çayırı,” in Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. İstanbul:
Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Yayını,
[74] (). yılında beykoz kundura, [Online]. Available: https : / /
funduszeue.info
[75] R. Önsoy, Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayii ve Sanayileşme Politikası, trans.
by E. Ö. Mehmet Ali Kılıçbay. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,

[76] (). Beykoz Kağıt Fabrikası Kartpostal, [Online]. Available: https : / /
funduszeue.info
[77] B. Belediyesi. (). Tarihi beykoz kışlası tıbbın hizmetinde, [Online].
Available: funduszeue.info
[78] Ç. Aysu, “Paşabahçe,” in Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. İstanbul:
Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Yayını,
[79] Ş. P. Yavuztürk, Temettuat defterlerine göre beykoz kazası’nın sosyo-ekonomik
durumu, İstanbul,
[80] A. Pul, “ osmanlı-rus savaşı sonrası beykoz’da muhacirler için ı̇skan
yeri çalışmaları,” Tarih Okulu Dergisi, 15
[81] Türkiye İstatisik Kurumu. (), [Online]. Available: funduszeue.info
tr.
[82] M. A. Yeşilbaş, Bir Beykozlu’nun Anıları. İstanbul: Beykoz Belediyesi Kültür
Yayınları,
[83] Su Vakfı. (). İshakağa çeşmesi, [Online]. Available: http : / / www .
funduszeue.info
[84] B. B. C. Demet Binan Tülay Çobancaoğlu, “Bir yapı çözümlemesi "beykoz ı̇shak
ağa çeşmesi",” Tasarım Kuram, 4
[85] “İstanbul hamam gelenekleri,” in Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. Tarih
Vakfı Yayınları, , vol. 3.
[86] H. R. A. Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi. İstanbul, , vol. 5.

93
[87] M. Şimşek. (). Boğaziçi’nin son dalyancısı beykozlu mustafa konuştu,
[Online]. Available: funduszeue.info
[88] T. Bök, Beykoz dalyanı’nın ı̇şleyişi ve avcılığı üzerine araştırmalar, İstanbul,

[89] Beykoz Belediyesi Resmi Web Sitesi. (). İstanbul’un su kültürü, karakulak
suyu, [Online]. Available: funduszeue.info
[90] K. K. Uykucu, Cumhuriyetin Yılında İlçeleriyle Birlikte İstanbul. İstanbul:
Kahraman Yayınları, , vol. 1, Kültür Serisi.
[91] G. Pirgaip, Peyzajın tarihsel gelişiminin beykoz ı̇lçesi örneğinde ı̇rdelenmesi,
İstanbul,
[92] D. Özügül and T. İnal-Çekiç, “Kentsel saçaklanmayı yerel kentsel hizmetlere
erişim perspektifinden okumak; beykoz üzerine bir çözümleme,” Mimarist, 54

[93] Atlasbig. (). İstanbul’un ı̇lçeleri, [Online]. Available: http : / / www .
funduszeue.info
[94] H. G. Totu, Koruma planlarına ı̇lişkin uygulama sorunlarının ı̇rdelenmesi:
Beykoz boğaziçi bölgesi, İstanbul,
[95] C. News. (). Barcelona to protect historical shops ın order to save
the city’s ıdentity, [Online]. Available: funduszeue.info
[96] E. E. de Caranza, Beykoz kasrı ve yalıköy fotoğrafı, İstanbul,
[97] G. Berggren, Beykoz kasrı bahçesi’nden fotoğraf, İstanbul,
[98] S. ve Joaillier, Beykoz fotoğrafı, İstanbul,
[99] P. Sebah, Beykoz fotoğrafı, İstanbul,
[] V. Kargopoulo, Beykoz şahinkaya sokağı fotoğrafı, İstanbul,
[] M. Meys, Beykoz fotoğrafı, İstanbul,

94
Tezden Üretilmiş Yayınlar

İletişim Bilgileri: [email protected]

Konferans Bildirisi
1. "Kültürel Süreklilik Bağlamında İstanbul-Beykoz; Merkez Mahallesinin
İncelenmesi", 4. Uluslararası Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Kongresi,
s, Nisan , İstanbul-Türkiye

95

Footer menu

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası