Bebeğin Rahme Tutunması Için Ne Yemeli

Bu yazımızda tüp bebek tutmama nedenleri, tutma olasılığı, tüp bebek tutma şansını artırma gibi konuları detaylarıyla anlatacağız. Öncelikle tüp bebekte tutmama nedenlerinde karşımıza çıkan hususlara bakalım.

TÜP BEBEK TUTMAMA NEDENLERİ

Tüp bebek tedavilerinde tutmama nedenlerini incelerken karşımıza çok fazla parametre çıkar. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Kadın Yaşı
• Kadının Yumurtalık rezervi
• Sperm Kalitesi
• Embriyo Kalitesi
• Uygun Rahim içi Ortam
• Hidrosalpenks varlığı
• Embriyo transferinin zorluğu

Kadın Yaşı

Tüp bebek tedavisi sonrasında elde edilecek başarı oranı çiftin bireysel özelliklerinden ve nakledilen embriyodan etkilenmektedir. Kadın yaşı gebelik oranları açısından en önemli belirleyicilerden biridir.  

Tedavi yapıldığında kadın yaşı ne kadar genç olursa, yumurtalık rezervi o derece korunaklı olmakta ve aynı zamanda üretilen yumurtanın ve dolayısı ile embriyonun sağlıklı olma ihtimali artmaktadır.

38 özellikle 40 yaştan sonra tüp bebek tutma ihtimali düşmeye başlamaktadır. Kadın yaşı arttıkça yükselen kromozomal anomali riskinden korunmak için özellikle kadın yaşı 40 yaş üstü olan çiftlerde tüp bebek tedavisine ilaveten preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) yı da bir seçenek olarak sunabilmekteyiz.

Kadının Yumurtalık Rezervi

Tüp bebek tedavisinde rezerv düşüklüğü de tutmama nedenleri arasında sayılabilir. Rezervi düşük olan olgularda, başarı getirecek embriyoyu seçme şansımız da sınırlı olmaktadır. Öte yandan, rezerv sadece yumurta sayısının bir belirtecidir. Yumurta kalitesini göstermez.

Bu nedenle rezervi düşük olan kadınlarda tüp bebek tedavisinde rezerv azlığı nispetinde tedavinin iptal edilme ihtimali artsa da embriyo transferine ulaşıldıktan sonra gebelik şansı benzer kalitede embriyo nakledilen rezervi normal ya da yüksek olan kadınlarla benzer olacaktır.

Sperm Kalitesi

Elbette ki sperm kalitesi de embriyo kalitesine etki eden faktörlerden biridir. Ancak özellikle ağır erkek infertilitesi olmayan olgularda mikroenjeksiyon yapacağımız sperme karar verirken yalnızca motilite ve morfolojisine bakarak karar verebilmekteyiz.

Sperm dna fragmantasyon oranına tedavi öncesinde bakmanın bir yararı yoktur. Bunun temel nedeni, sperm parametrelerinin farklı zamanlarda farklılık göstermesidir. Çünkü testislerde üretilen spermlerin olgunluk aşamalarını tamamlayarak ejekülasyon olarak dışarı çıkma süreçleri 72 günü bulmaktadır. Yani ejekülasyonda baktığımız sperm, aslında 72 gün önce testislerde üretilen spermdir.

Dünyanın her yerinde mikroenjeksiyonda kullanılacak olan sperme karar verirken yalnızca motilite ve morfoloji baz alınmaktadır. Dna bakılan spermde kullanılan kimyasallar embriyoya zarar verdiği için mikroenjeksiyon için sperm seçilirken bu teknik kullanılamamakta ve bu nedenle de sperm dna fragmantasyonuna bakmanın yararı bulunmamaktadır.

Embriyo Kalitesi

Embriyonun kalitesiz olması da tüp bebek tutmama nedenleri arasındadır. Transfer yapıldığı günkü embriyonun kalitesi, gebelik oranları açısından oldukça belirleyici olmaktadır. Embriyo transferi yumurta toplamadan 3 ya da 5 gün sonra yapılmaktadır.

3. Gün kaliteli olan embriyoların ancak %60’ı 5. Gün embriyosuna dönüşebildiği ve sadece %40’ı ise kaliteli 5. Gün embriyosu olabildiği için, embriyoların blastokist aşamasına kadar takip edilmesi, nakledilecek, rahime tutunma potansiyeli yüksek olan embriyonun daha yüksek başarıyla seçilmesini sağlamakta ve bu nedenle de gebelik oranları daha yüksek olmaktadır.

Embriyo kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden birinin de laboratuvar olduğunu unutmamak gerek. Embriyoloğun almış olduğu eğitim, tecrübe, ekipmanlara hakimiyeti, laboratuvarın teknolojik donanımı ve kalite standartları gibi etkenler de embriyo kalitesi üzerinde önemli rol oynamaktadır.

Uygun Rahim İçi Ortam

Her hastanın bireysel olarak tedaviye yanıtı farklı olduğu için bazı nadir olgularda indüksiyon süreci uzayabilmektedir. Bu sürecin uzaması rahim içi ortamın embriyoyu kabul etme şansını düşürebilmektedir.

Bunun yanı sıra rahimde yer işgal eden ve rahim iç duvarına baskı yapan myoma uteri ya da endometrial polip varlığında da gebelik oranları olumsuz etkilenebilmektedir.

Hidrosalpenks Varlığı

Tüplerle ilgili hidrosalpenks olarak isimlendirdiğimiz rahatsızlığın olması durumunda tüpün içinde biriken ve embriyo üzerine toksik etkisi olan sıvı rahim içine akabildiği için gebelik oranlarını belirgin olarak düşürücü etkide bulunmaktadır.

Embriyo transferinin zorluğu Elbette emeklerin finalize olduğu aşama olan embriyo transferinin hekim tarafından çok nazikçe ve usulüne uygun olarak yapılması da tüp bebeğin tutma olasılığı açısından çok önemlidir.

Tüp Bebek Tutma Şansını Artırmak İçin Ne Yapılabilir?

• Tüp bebek tedavisi sonrasında başarı şansının yüksek olması için, tedavi öncesinde çiftin detaylı olarak değerlendirilmesi ve çifte özel bireyselleştirilmiş tüp bebek tedavi şemasının belirlenmesi başarı oranını arttırmak açısından önemlidir.
• Aynı zamanda tüp bebekte başarı şansını azaltabilen olumsuz faktörlerden biri olan hidrosalpenks olmadığından emin olunması,
• Rahim içinde embriyo tutunma ihtimalini azaltabilecek myoma uteri ya da endometrial polip olmadığından emin olunması,
• Uygun yumurtalık uyarımın yapılması,
• Doğru zamanda çatlatıcı iğne verilmesi,
• Laboratuvar ortamında ısı, nem ve gaz oranlarının idael düzeyde olmasının sağlanması,
• En kaliteli malzemelerle işlem yapılması,
• En son aşamada ise embriyo transferinin nazikçe ve usulünce yapılması tutma olasılığını arttıracaktır.

TÜP BEBEK TUTMA BELİRTİLERİ VAR MIDIR?

Tüp bebek tedavisinde yumurta toplama gününden 14 gün sonra kanda gebelik testi yapılarak gebelik varlığı anlaşılabilir. Test gününe kadar, gebelik varlığını ya da yokluğunu gösterecek özel bir belirti yoktur.

Hafif miktarda kasık ve bel ağrısı, göğüslerde dolgunluk ve hafif miktarda karında şişlik her hasta da olabilir. Bu nedenle kanda gebelik testi yapılmadan gebelik varlığını anlamak mümkün değildir.

Ancak test gününe yakın vajinal kanama olması gebelik oluşmadığının bir göstergesi olabilir ve kanama varlığı hoşumuza gitmez. Ancak nadiren gebelik olsa dahi vajinal kanama olabildiği için, kesin sonucu öğrenmek için mutlaka söylenen günde kanda gebelik testi yapılmalıdır. İlk değerin 30 mıu/ml üstünde olması gebelik varlığının göstergesidir.

TÜP BEBEK TUTMASI İÇİN NE YEMELİ?

Tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttırmak açısından özel bir beslenme şeması yoktur. Hijyenik olan, mevsim ile uyumlu sebze ve meyvelerin yenmesine dikkat edilmesini öneririz.

Akdeniz mutfağı tarzında, sebze ve meyveden zengin gıdalarla ve zeytinyağlı yemeklerle beslenilmesi, uzun raf ömürlü katkı maddeli gıdalardan uzak durulması, çiğ et ile yapılmış gıdaların yenmemesi ve alkol ve sigara tüketilmemesi önemlidir.

TÜP BEBEK TUTMAYINCA NE OLUR?

• Tüp bebek tedavisi sonucunda gebelik elde edilemedi ise, detaylı bir değerlendirme yapılarak uygulanan yumurtalık uyarım protokolüne verilen yumurtalık yanıtı değerlendirilir. Yeni bir deneme öncesinde yapılması gerekli tetkik olup olmadığı saptanır ve ardından tekrar bir uygulama yapılması planlanır.
• Eğer çiftin dondurulmuş olan embriyosu varsa o embriyoların nakli için donma çözme uygulaması planlanır. Eğer kaliteli embriyolara rağmen gebelik olmadı ise çiftlere kromozom analizi yapılması planlanabilir.
• Daha nadiren eğer tüplerde hidrosalpenks (içi sıvı dolu tüp) şüphesi var ise HSG filmi çekilmesi de düşünülebilir.

Tüp Bebek Tutmayınca Ne Zaman Adet Olunur?

Tüp bebek tedavisi sonrasında gebelik testi gününe kadar herhangi kanama olması beklenmez. Gebelik varlığı da ancak kanda yapılan gebelik testi ile anlaşılabilir.

Bazı hastalarda gebelik gelişmedi ise vajinal kanama test gününe yakın günlerde başlayabilir. Ancak bazı hastalarda ise gebelik testi yapıldıktan sonra gebelik yok ise, kullanılan destek ilaçları kesildikten sonra birkaç gün içinde de başlayabilir.

Yukarıdaki soruların cevapları dışında tüp bebek öncesi ve sonrasına dair süreç ile ilgili merak ettikleriniz cevaplarını da aşağıdaki yazılarımızdan okuyabilirsiniz.

Tüp Bebek Öncesi
Tüp Bebek Sonrası

Anatolia Tüp Bebek Merkezi Olarak Tüm Süreçlerde Yanınızdayız!

Anatolia Tüp Bebek Laboratuvarı Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından denetlenmiş ve ISO 15189 akreditasyon belgesi ile kalitesi tescillenmiştir. Ayrıca Uluslararası Kalite Uzmanı UK Neqas'ın programını tamamlamış ve Türkiye'de güncel olarak uluslararası tüp bebek laboratuvarı standartlarına uygunluğunu tescilleyen Tüp Bebek Laboratuvarından biri olma özelliğine kavuşmuştur. Bireysel tedavi protokollerimiz hakkında bilgi almak yada bu ailenin bir parçası olmak için aşağıdaki whatsapp yada arama butonları ile bizimle hemen irtibata geçebilirsiniz 

Tüp Bebek Tedavisinde Bebeğin Tutunmasına Yardım Edecek Besinler!

Nasıl ki oyuncak bebeğin konuşması için pile, arabanın gitmesi için benzine, lambanın yanması için elektriğe ihtiyacı varsa; insanların da solunum, boşaltım, dolaşım, üreme, sindirim gibi yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için enerjiye ihtiyaçları vardır.

İnsanların enerji kaynağı ise besinlerdir. Bu nedenle yaşamak için beslenmeye ihtiyaç duyarız. Madem araba ve bebekten örnek verdik, öyle devam edelim…

Nasıl ki kalitesiz benzin aracınızın motorunun performansını olumsuz etkiler, kötü marka pille çalışan bebek kısa süre sonra bozuk bir sesle konuşmaya başlarsa; kalitesiz besinler de insanların metabolizmasının çalışmasını olumsuz etkiler.

Yapılan araştırmalar, beslenmenin doğrudan kısırlığı tedavi etmek ve hamile kalmaya etkisi olmasa da kaliteli sperm ve yumurta üretimine, hamile kalmak için sağlıklı bir ortam oluşturmaya, doğal yollarla ya da tüp bebek tedavisiyle oluşan gebelikte bebeğin rahme tutunmasına yardımcı olduğunu göstermiştir.

Yani anne adayının iyi bir beslenme şekline sahip olması doğuma kadar sağlıklı bir hamilelik geçirmesine yardımcı olur. Bu nedenle özellikle tüp bebekte embriyonun tutunması için neler yenmeli iyi bilmek ve ona göre beslenmek önemlidir.

Tüp bebek tedavisinde çoğul gebelikler makalemizi inceleyebilirsiniz.

https://www.bebek.com/tup-bebek-tedavisinde-cogul-gebelikler/

Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranını Artıran Besinler

Uygulanan tedavi sonucu embriyonun rahme yerleşmesine, yerleşen embriyonun doğuma kadar rahme tutunmasına yardımcı olan ve mutlaka tüketilmesi gereken en önemli besinler aşağıda verilmiştir.

Bol miktarda Su

İnsan vücudunun %70’i sudur. Su, vücuttaki kimyasal olayların gerçekleşmesi ve hücrelerin canlı kalabilmesi için gerekli olan bir bileşiktir.

Günde en az 2 litre ve oda sıcaklığında su tüketimi doğurganlığı ve bebeğin rahme tutunmasını desteklemektedir.

Doymamış Yağ Asitleri İçeren Besinler

Avokado, zeytinyağı, kabuklu yemişler, uskumru, orkinos, sardalye, somon gibi doymamış yağ asitleri içeren besinlerde omega-3 miktarı fazladır.

Omega-3, vücuttaki çoğu sistem gibi üreme sistemi sağlığına da iyi gelmektedir. Gebelik döneminde yeteri kadar omega-3 almamanız durumunda doktorunuz kapsül yağ ile takviye yapmanızı önerebilir.

Protein İçeren Besinler

Proteinler vücutta yapım ve onarım işlemlerinden sorumludur. Tüp bebek transferinden sonra neler yenmeli sorusuna cevap arıyorsanız balık, yumurta, az yağlı et, baklagiller, gibi proteinleri tüketerek üreme sisteminizin çalışmasını sağlayan hormonların üretilmesini sağlarken, yumurtalıklarda yumurta hücresinin olgunlaşmasına yardımcı olursunuz.

Karbonhidratlı Besinler

Karbonhidratlar vücudun enerji kaynağıdır. Tüp bebek tedavisinde bebeğin rahme tutunması için gerekli enerjinin karşılanması için yulaf, arpa, buğday gibi tahıllar; mercimek, nohut, muz, elma, pancar gibi faydalı karbonhidratları tüketmeniz gerekir.

Organik besinler

Hormonlu ve genetiği değiştirilmiş olan besinler, insan vücudundaki hormonların çalışmasını olumsuz etkiler. Bu sebeple tüp bebek tedavinizin başarılı sonuçlanması için katkı maddesi içermeyen organik besinler tüketmeniz gerekir.

Taze Sebze ve Meyveler

Üreme sisteminin sağlığı ve bebeğin doğuma kadar rahme tutunması için incir, dut, balkabağı, dereotu, çilek, yeşil yapraklı sebzeler, havuç gibi taze, organik sebze ve meyveler tüketmeye özen göstermelisiniz.

Çinko Bakımından Zengin Besinler

Çinko, vücutta üreme sistemi için çok önemli bir metaldir. Çinko içerikli besinler hem kadın hem de erkeklerde hormon seviyelerini düzenleyerek bebeğinizi rahme tutunmasına katkı sağlar.

Bu nedenle bol bol kepekli tahıllar, yağsız et, balık, fasulye, süt, kabak çekirdeği, ayçiçeği, ceviz, badem, yumurta gibi çinko bakımından zengin besinler tüketmelisiniz.

Tüp bebek tedavisinde beslenme konulu canlı yayınımızı inceleyebilirsiniz.

Tüp Bebek Tedavisi Sürecinde Uzak Durulacak Besinler

Nasıl bazı besinler embriyonun rahme tutunmasına yardımcı olabiliyorsa; bazı besinler de olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle gebelik süresince aşağıdaki besinlerden uzak durulması gerekmektedir.

Doymuş Yağ Oranı Yüksek Gıdalar

Tereyağ, kırmızı et, kuyruk yağı, sakatatlar (dil, böbrek, ciğer, beyin…), abur cuburlar (çikolata, gofret, bisküvi, cips…), salam, sucuk, sosis gibi besinler doymuş yağ asitleri içerir.

Bu besinler tüp bebek tedavisinin olumlu sonuçlanmasını engelleyen zararlı yiyecekler olduğundan uzak durulması gerekir.

Kahve

Kahvede bulunan kafein sadece tüp bebek sonucu hamile olan kadınlarda değil, doğal yollardan hamile kalan kadınlarda da bebeğin rahme tutunmasını olumsuz etkilemektedir!

Az Yağlı Süt ve Süt Ürünleri

Tedavinin tam yağlı süt ve süt ürünleri tüketen kadınlarda, az yağlı tüketenlere göre daha yüksek oranda olumlu sonuç verdiği görülmüştür.

Bu nedenle az yağlı süt ve yoğurt tüketiminden kaçınmanız gerekir.

Alkollü İçecekler

Alkollü içecekler çinko ve folik asit gibi gebelik için gerekli maddelerin vücuttan atılmasına sebep olduğundan hamilelik sürecinde tüketilmemesi gerekir.

Alkollü içecekler sperm ve yumurtayı da olumsuz etkilemektedir.

Şeker

Rafine şeker tüketimi kandaki insülin seviyesinde hızlı artış ve düşüşlere sebep olmaktadır. Bu hızlı değişim gebelik diyabetine sebep olarak tüp bebek tedavisinde bebeğin rahme tutunmasını olumsuz yönde etkilemektedir.

Çiğ Yumurta

Salmonella denen ve çiğ yumurtada bulunan bakteriler gıda zehirlenmesine yol açabilmektedir. Gıda zehirlenmesi anne rahmindeki bebeğin gelişimini ve anne adayının sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Cıva İçeren Deniz Ürünleri

Cıva, vücuda alındığı takdirde insan sağlığını olumsuz etkileyen bir metaldir. Doğum anomalisinden tutun da düşüğe kadar birçok sorunlara sebep olan cıva; istiridye, yengeç, karides, midye gibi deniz ürünlerinde çok miktarda bulunmaktadır.

Tüp Bebek Tedavisi Öncesinde Tedaviyi Desteklemek İçin Yapılması Gerekenler

İster tüp bebekle ister doğal yollarla bir bebek sahibi olmak istiyorsanız, üreme sisteminizi ve vücudunuzu gebeliğe hazırlamak için birtakım hazırlıklar yapmak olumlu sonuç alma olasılığınızı artıracaktır.

Sigara, kimyasal madde atıkları, hazır gıdalarda bulunan koruyucu maddeler, ilaçlar, sentetik hormonlardan kaynaklı vücutta biriken toksinleri uzaklaştırmak için detoks yapabilirsiniz.

Ancak detoks hamile kalmadan en az 3 ay öncesinden ve doktorun önereceği bir metotla yapılmalıdır.

Deneyimli ve alanında uzman bir terapist ya da uzmana doğurganlık masajı yaptırabilirsiniz. Bu masaj yumurtalık, rahim ve çevresindeki dokuları harekete geçirir, fallop tüplerini açar.

Ayrıca kan dolaşımını arttırarak hormon dengesini sağlar.

• Maca Bitkisi Kökü Tüketin!

Maca bitkisi endokrin sistemi besleyerek hormon dengesini desteklemeye yardımcı olan iyi bir besindir. Sağlıklı endokrin sistem demek sağlıklı yumurta hücresi, sağlıklı yumurta hücresi ise tüp bebek tedavisi için sağlıklı bir embriyo demektir.

• Arı Sütü ve Arı Propolis Tüketin!

Alerjik bir bünyeye sahip değilseniz, arı sütü ve propolis tüketmeniz yumurtalıklarınızın gelişimini olumlu etkilemektedir.

Meditasyonda uygulanan yöntemler stresi azaltır ve dolaşım sistemini uyarır. Sizi üzen, strese sokan ortam ve kişilerden uzak durun.

Bu kadar emek verip gebe kalmayı başardıktan sonra tüp bebekte embriyonun tutunması için neler yenmeli iyi bilip ona göre beslenmeniz gerekir. Unutmayın, artık en önemli sorumluluğunuz; rahminizdeki bebeği korumaktır.

Gebelik döneminde beslenme önerileri konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.

https://www.bebek.com/gebelik-doneminde-beslenme/

Tüp bebek tedavisi görmek isteyen çiftlerde kullanılan ilaçların kilo yapıp yapmadığını ve tüp bebek tedavisi sürecinde kilo alımıyla ilgili dikkat edilmesi gerekenleri tüm detaylarıyla sizler için araştırdık. Tüp bebek tedavisinde beslenmenin önemi nedir? Tüp bebek tedavisinde başarı şansı nasıl arttırılır? İşte tüp bebek tedavisi uygulamak isteyen çiftlerin beslenmesi ile ilgili bilmesi gerekenler...

Doğal yollarla çocuk sahibi olamayan çiftlerin son çare olarak denedikleri bir yöntem olan tüp bebek tedavisinde, olumlu sonuç elde edebilmek için bazı kriterlere dikkat etmek gerekiyor. İleri yaş faktörü, kısırlık, sperm sayısındaki azlık ve kalitesizlik, enfeksiyon, tıkanıklık ve obezite gibi faktörlerin olumsuz anlamda etkili olduğu tüp bebek tedavisi uygulamasında hayal kırıklığına uğramamak için aşırı derecede kilolu olmamak süreci kolaylaştıran en önemli hususların başında gelir. Aşırı kiloya sahip iken takviye amaçlı vücuda alınan ekstradan hormon ilaçları, yumurta üretiminin uyarılmasında güçlük gösterebilir. Dolayısıyla tıpkı normal yaşantı içerisinde olduğu gibi sorunsuz bir hamilelik için tüp bebek tedavisi içinde sağlıklı ve kaliteli beslenmeye dikkat edilmelidir. Başarılı tüp bebek tedavisi sürecinde vücut kitle endeksine uygun kiloda olmak, dengeli beslenmek, günlük en fazla 3 fincandan çok çay ya da kahve içmemek gibi basit önlemler hamilelik şansını olumlu yönde etkiliyor. Tüp bebek tedavisinde beslenme için dikkat edilmesi gereken önemli tavsiyeler...

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BESLENMENİN ÖNEMİ! TÜP BEBEKTE BEBEĞİN TUTMASI İÇİN NASIL BESLENİLMELİ?

Tüp bebek tedavisinde beslenme

TIKLA OKU: TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN SIRA SIRA AŞAMALARI!

Bu durum göz önünde bulundurulduğunda diyet yapmaya karar veren anne adayları büyük bir yanlış yapabilmektedir. Tedavi öncesinde kalori sınırlaması yapılmayan diyetleri uygulamamak ve aç kalmamaya özen göstermek gerekir. Bunun yerine her gün 3 öğün ve iki sağlıklı atıştırmalık yapılabilir.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTEYENLERE SARAÇOĞLU'NDAN KÜR TARİFİ!

(KEÇİBOYNUZU KÜRÜ) ERKEKLER İÇİN:

Yarım litre kadar kaynamış klorsuz suya 6-7 tane keçiboynuzunu minik minik kırarak atın. Üstü kapalı 3 dakika kaynattıktan sonra ocağın altını kapatıp 20 dakika dinlendirin. Daha sonra kaşıkla keçiboynuzunu çıkarıp soğumasını bekleyin. Yarısını sabah aç iken yarısını da uyumadan önce taze olarak tüketin. 1 haftada her gün ilk haftadan sonraki 3 ayda akşamları 1 bardak kadar tüketin. İlerleyen aylarda bazen uygulayın.

(HAVUÇ VE İNCİR KÜRÜ) KADINLAR İÇİN:

MALZEMELER

- 2 tane büyük boy havuç

- 20 tane kuru incir

- Yarım litre klorsuz su

HAZIRLANIŞI

Öncelikle klorsuz suyu tencerede kaynatarak 4-5 cm uzunluğunda bıraktığınız havuçları içine atın. Kapağı kapalı şekilde 20 dakika kaynattıktan sonra ayrı kapta kaynayan yarım litre suya bıçakla üzerine çizik atılmış 20 kuru inciri atın. Üzeri kapalı şekilde 15 dakika daha kaynatın.

Karışımdan kalan haşlama sularını çok fazla soğutmadan karıştırın. Her sabah kahvaltıdan 15 dakika önce tüketmek kaydıyla 20 gün uygulayın.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BEBEK ŞANSI NASIL ARTTIRILIR?

Tüp bebek tedavisi

Normal şartlar altında bebeği olmayan kimselerin son çare olarak denedikleri Tüp bebek tedavisi uygulamasında olumlu sonuçlar elde etmek için önemli birkaç noktaya dikkat ve özen göstermek gerekir. İşte uzmanlardan çocuk sahibi olma tüyoları...

- STRESTEN UZAK DURULMALI

Her şeyden önce tedaviye başlayacak olan kişinin kendisini psikolojik olarak iyi hissetmesi gerekir. Stres faktörünü ortadan kaldırmak için çeşitli etkinliklerde bulunmak, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve kısa süreli de olsa yürüyüşler yapmak tüp bebek tedavisi sürecini hızlandırır.

- NORMAL HAMİLELİK SÜRECİ OLDUĞUNUN FARKINA VARILMALI

Çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için tercih ettiği bu yönteminin doğal bir hamilelik süreci olduğunu kabullenmek gerekir. Çünkü tüp bebek tedavi yöntemi ile diğer yollarla hamile kalan kadınların çocuklarınkiyle aralarında herhangi bir fark olmaz.

- DİYETİSYEN DESTEĞİ ALINMALI

Uzman bir diyetisyen ile bir araya gelinip ayrıntılı bir şekilde beslenme listesi hazırlanabilir. Fast food ve abur cubur yerine daha taze ve doğal besinler tüketilmelidir.

- DOĞRU EGZERSİZLERİN ÖNEMİ

Bu süreçte, kortizol seviyelerinin düşmesini sağlayacak orta dereceli egzersizler uygulanabilir. Yoğunluğu fazla olan egzersizler stres yaptırabilir ve bu da tüp bebek tedavisinden önce önerilmez. Doktorunuz tedavi öncesinde kilo vermenizi önermişse bunu aç kalarak değil, sağlıklı besinlerden oluşan bir listeyi uygulamakla başarmalısınız.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BAŞARISIZ OLUNURSA NE YAPILMALI?

Tüp bebek tedavisi ilaçları

TIKLA OKU: ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İÇİN EN ETKİLİ DUA VE SURELER

Anne ve baba olabilmek için tüp bebek yöntemini deneyen çiftler,istedikleri sonucu alamadıklarında pes edip tedaviyi tamamen bırakabiliyor. Fakat tedavinin olumsuz sonuçlarında, buna neden olan faktörlerin tespit edilmesi ile ileri tetkik ve modern uygulamalar aracılığıyla çocuk sahibi olunabiliyor.

Yumurta verimini arttırıcı çalışmalar iyi geliyor

Hamileliğin başarısız olmasında en sık karşılaşılan problem, nedensiz bir şekilde embriyonun gelişmeme durumudur. Buna yönelik ilaç değiştirme veya destek tedaviler ile yumurta verimini arttırmaya yönelik çalışmalar daha iyi embriyonun oluşmasını sağlar.

Gelişen teknoloji ile yüksek deneyim her soruna çözüm sunuyor

Rahimde sıkıntısı olan kişilerin tüp bebek olumsuzluklarında birçok farklı yönteme başvurulabilmektedir. Bu yöntemler, rahim zarına biyopsi yapma ve rahim zarını uyarıcı moleküller ile yıkayarak tutunmayı arttırmak olabilir.

Embriyo ile ilgili etkenler düşünüldüğünde ise 5. gün embriyo transferi, embriyo kültürü ve embriyonun kalın yerlerinin inceltilmesi yapılabilir.

BU TAVSİYELERE DİKKAT!

Bu dönemin çok doğal olduğunu, sabırlı ve dikkatli olmak gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

Doktor seçerken gerekli araştırmayı yaptığınızdan emin olun.

Tedavinin başarısız sonuçlanmasın en büyük etkenlerinden biri de stres olduğu için her zaman olumlu olun.

Sağlıklı ve düzenli beslenmeye dikkat ederek, fiziksel aktiviteye ve verimli uykuya önem verin.

TÜP BEBEĞİN TUTMASI İÇİN DUA! HAMİLELİK İÇİN MERYEM SURESİ

TÜP BEBEK UYGULAMASINDA YAŞIN ÖNEMİ! ARAŞTIRMALARDA KANITLANDI...

Tüp bebek tedavisi

ABD’de yapılan detaylı bir araştırma sonucunda elde edilen bilgilere göre uzmanlar, tüp bebek tedavisi uygulanan 19 bin çifti ele aldı. Araştırma, 30 yaşından küçük kadınların, partnerlerinin yaşı büyüdükçe ebeveyn olma ihtimalinin düştüğünü gösterdi. 35 -40 yaş aralığındaki kadınların, partnerlerinin kendilerinden küçük olmasının hamilelik şansını olumlu etkilediği anlaşıldı.

Uzmanlar, erkeklerin olgun yaşlarda çocuk sahibi olmanın genetik bozukluklara da neden olabileceğini belirtti.

TÜP BAĞLATAN KADIN ANNE OLABİLİR Mİ?

Tüp bağlatma işlemini 35 yaşını dolduran ve artık çocuk sahibi olmak istemeyen kadınların başvurduğu bir çeşit korunma yöntemidir. Ayrıca çeşitli sağlık problemleri olan ve hamilelik durumunun risk doğuracağı kadınlarda da bu yöntem tavsiye edilebilir.

Kadınlar bu yöntemi uygulamadan önce, işlem sonrası hamile kalmanın zor olduğunu göz önünde bulundurarak karar vermeli.

DIŞ GEBELİK İHTİMALİ ARTAR

Tüp bağlatma işleminden sonra yenide anne olabilme ihtimali yaklaşık yüzde 50 ile yüzde 70’dir. Bu uygulamanın ardından dış gebeliğin görülme ihtimali normal popülasyona göre artar.

İLİŞKİLİ HABER

İLİŞKİLİ HABER

İLİŞKİLİ HABER

Tüp Bebek Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tüp bebek tedavisi kadın ve erkeğin üreme hücrelerinin vücut dışına alınıp laboratuarda döllenmesi ve bunun sonuncunda oluşan embriyolardan en sağlıklı 1-2 tanesinin kadının rahmine yerleştirilmesi işlemidir. Aşılama ve yumurtlama tedavilerinden daha ileri bir teknoloji kullanılarak uygulanan tüp bebek tedavisi başarı oranı en yüksek olan üremeye yardımcı tedavi tekniğidir. Ancak tüp bebek tedavisi ile sağlıklı bir gebelik ve canlı bir doğum elde edilebilmesi için tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. İlk olarak akıldan çıkarılmaması gereken konu ise tüp bebek tedavisinin bir ekip işi olduğu, anne ve baba adayları, tedaviyi uygulayacak olan uzmanlar ve tedavinin yapılacağı kurumun bu işlemde hayati önem taşıdığıdır.  Bu bağlamda anne ve baba adayları tüm süreç boyunca doktorun önerilerine harfiyen uymalı ve doktorun bilgisi dışında bir yaklaşımda bulunmamalıdır. Bu tutum ta ki bebeğin sağ salim doğumuna kadar devam ettirilmelidir. Zira tedavi esnasında gereken her şeyi zaten uzmanlar eksiksiz gerçekleştirmekte ve asıl önemli olan embriyo transferinden sonraki anne ve baba adaylarının tutumudur.

Tüp bebek tedavisi sonrasında anne ve baba adaylarına düşen görevler

1. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında kadının yarım saat ya da bir saat dinlenmesi yeterlidir. Bu sürecin ardından kadın evine dönebilir ve günlük basit yaşam aktivitelerini yapabilir. Ancak embriyo transferi sonrasındaki 3 gün boyunca kadının evinde kalması, mümkünse işe gitmemesi iyi olabilir. Zira iş yerinde ani bir hareket yapması, stresli bir ortamda bulunması ya da işe giderken trafikte her hangi bir olumsuzluk yaşaması gebelik açısından sorun teşkil edebilir. Fakat buradan kadının evde 3 gün boyunca yatması gerektiği gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır, sadece tedbir olsun diye kalabalık ortamlara girmemekte fayda vardır.
2. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında hapşırma, öksürme, merdiven inip çıkmanın bebeğin tutunmasını engelleyeceği düşünülür. Bu inanış kesinlikle yanlıştır. Zira embriyo anne adayının rahmine tutunduktan sonra bu tür rutin basit aktivitelerle bebeğin düşmesi, kaybedilmesi söz konusu bile değildir.
3. Embriyo transferinin yapıldığı gün içinde 1-2 saatten daha uzun araç yolculukları yapılmamasında fayda vardır. Ancak 2-3 gün sonrasında yapılacak yolculuklar gebeliği olumsuz etkilemez.
4. Tüp bebek tedavisinin başarılı olduğu, yani gebeliğin meydana geldiği embriyo transferinden 12 gün sonra yapılan kanda gebelik testi ile öğrenilmektedir. Yani transferden 12 gün sonrasında gebelik artık tamamen rahme tutunmuştur. Bu bakımdan gebelik testi pozitif çıkıncaya kadar spor, egzersiz yapılmamasında, zıplama, atlama gibi hareketlerden kaçınılmasında fayda vardır. Ancak bu 12 günün sonunda ağır ve yorucu aktiviteler hariç her türlü günlük yaşam aktiviteleri yapılabilir.
5. Embriyo transferinin ardından bazı kadınlarda 2-3 gün, bazılarında ise 8-10 gün geçtikten sonra göğüslerde şişkinlik, dolgunluk, kasıklarda adet dönemindekine benzeyen ağrılar, kahverengimsi lekelenmeler görülebilmektedir. Bu tür durumlar doğal yolla elde edilen gebeliklerde de görülebilen gebeliğin erken belirtileridir. Başka belirti ve şikayetler eşlik etmiyorsa kadının endişelenmesi, kaygılanması gereken bir sorun yoktur.
6. Embriyo transferinin yapıldığı gün duş alınmasında sakınca olduğuna dair bilimsel bir veri olmasa da, embriyonun yerleştirildiği gün duş alınması çok da tavsiye edilmez. Ancak 1 gün sonrasında duş alınmasının her hangi bir sakıncası yoktur.
7. Tüp bebek tedavisi görmeye karar veren çiftlerin tedavi öncesinde, tedavi görüldüğü esnada ve tedavi sonrasında asitli içecekler, siyah çay, bitki çayları ve kahve içmemeleri önerilmektedir. Bunların yerine her gün ortalama 10 bardak su, birer bardak ayran, süt, kefir, evde sıkılmış meyve suyu ve maden suyu önerilmektedir.
8. Bebek sahibi olma planları yapan kişilerin sigara ve alkolü tamamen yaşamlarından çıkarmaları gerekir. Bu bağlamda tüp bebek tedavisinin öncesinde ya da sonrasında sigara, alkol kullanımı söz konusu olmamalıdır.
9. Tüp bebek tedavisi uygulanan kişilerin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeleri çok önemlidir. Özellikle de embriyo transferinden, gebelik elde edildikten sonra anne adayı tüm besin gruplarından dengeli bir şekilde tüketmelidir. Ayrıca aşırı tuzlu, yağlı, kızartılmış hazır gıdalar bu dönemde anne adayına yasaktır.
10. Gebelikte ilaç kullanımı önemlidir. Tüp bebek tedavisi sonrasında ilaç kullanımı ise ekstra önem taşımaktadır. Bu bağlamda anne adayının doktorun önerdiği ilaçları aksatmadan kullanması, doktorun bilgisi ve izni olmadan basit ağrı kesicileri bile asla kullanmaması gerekir.