Çay Taksi Yarımca

İş yerine gelen hemen herkesi tanıdığını söyleyen, Çöven, “Her gelenle mutlaka bir çay içip dost oluyoruz” dedi.

Gazetemiz tarafından düzenlenen Doruktakiler değerlendirmelerinde ‘Yılın Esnafı’ seçilen Çövenoğulları Pastanesi’nin sahibi Mehmet Çöven, yaptıkları çalışmalar ve esnaflık hakkında çok özel değerlendirmelerde bulundu. Çekirdekten yetişen ve esnaflık kültürünü ileriki yıllara aktarmak isteyen Çöven, çok özel bir yapısı ile dikkat çekiyor.

ÇOK SEVİLİYOR

Ürettikleri kaliteli ürünlerin yanı sıra aynı zamanda esnaf da yetiştiren ve ilçenin birçok bölgesinde iş yerinden yetişen kişilerin hizmete açtığı mekanlarla gurur duyan Mehmet Çöven, bölgedeki esnafları tarafından da çok seviliyor. Çövenoğulları Pastanesi’nin çok tutulmasının bir önemli sebebi de ailenin birbirlerine olan bağı…

Çövenoğulları Pastanesi, Yarımca bölgesinde çok tutulan bir mekân. Bunu ne sağladı?

Bizler üç kardeş olarak yola çıktık. Benim dışımda Ramazan Çöven ve diğer Mehmet Çöven var. Birlikteliğimiz ve aile bağımız ile farklı bir ortamımız var. Esnaflığa önem veriyoruz. İnsani ilişkilerin ötesinde halkımızın memnuniyetini ilke edindik. Fakat olaya sadece alışveriş gözü ile bakmıyoruz.

Bunun dışında nasıl bir iletişiminiz var?

İş yerimize gelen insanlarımız sadece poğaça, börek, pasta, tatlı almak için gelmiyor. Burada çayımız var, yanında da muhabbet… Sözümüz sohbetimiz oldukça dostluklarımız da gelişir. Bir bardak çay bazen büyük bir şey olarak sonuç ortaya çıkarabilir. Esnafsanız dost olacaksınız, muhabbetli olacaksınız. Müşterinizi tanıyacaksınız.

Müşterileri tanımak derken, her gün yüzlerce müşteri ile alışveriş yapıyorsunuz. Hepsini tanımak zor olmuyor mu?

Bunu keyif duyarak yaparsanız zor olmaz. Biz burada müşterilerimizi adı ile, samimi bir şekilde karşılıyoruz. İşin özünde muhabbet var. Kimi gelir siyaset anlatır, kimisi sevincini, kimisi de üzüntüsünü paylaşır. Eğer bu paylaşımı sağlayacak iletişimi kurmuşsanız bana göre esnaf olmuşsunuz demektir. Tabi sadece bu Ahilik için yeterli olmaz. Ahilik çok büyük ve detaylı bir kavram. Sahip çıkılması gereken bir değer.

Sizin ve ailenizle ilgili olarak dikkat çeken bir nokta var. Sizin ve birlikte çalıştığınız kardeşinizin de adı Mehmet. İlginç bir durum…

Bunu duyan herkes şaşırıyor tabi. İlginç geliyor kimilerin. Fakat biz Gaziantepliler olarak milli ve manevi değerlerine düşkün olan insanlarız. Mutlaka her kentin kendine has değerleri, insani özellikleri vardır. Bizde de bu yönümüz çok güçlenmiş. Ayrıca Gaziantep’te Mehmet ismine özel yaklaşılır. Mehmetçik kavramı en büyük değerlerdendir.

İşin özünde benim babamın adı da Mehmet. Kendisi hala Antep’te. Bizi bir rüzgar Kocaeli’ne savurdu.

İş yeriniz artık marka olmuş bir yer. Bu başarınızın sırrı nedir?

Çövenoğulları Pastanesi, bir değer haline geldiyse bu zorlu bir sürecin ardından oldu. Kardeşler olarak gece gündüz demeden çalıştık. Hala da çalışıyoruz. Bizzat işimizin başındayız. Bunun semeresini aldık. İnsanımız bizi tanıdı, sevdi. Hepimiz Körfez’de yaşıyoruz. Doyduğumuz bu topraklara değer katmak istiyoruz. Bunu yaparken de kültürümüzden asla uzaklaşmamak gerektiğinin de bilincindeyiz.

Çünkü biz hepimiz bir olduğumuz zaman güçlüyüz. Körfez Yarımca bölgesi Erzurumluların yoğun olduğu bir yer. Bizler Antepliyiz. Ağrılısı, Vanlısı, Muşlusu, her yöreden insanlar yaşıyor burada. İlçemiz küçük bir Türkiye’dir aslında. Aile olarak bu bütünlüğün sadece bir parçasıyız. Körfez’imizi seviyoruz.

Şubeleşme gibi çalışmalarınız da var mı?

Mimar Sinan Mahallesi’ndeki merkezimizin dışında Hacı Osman Mahallesi’nde de bir şubemiz var. Farklı bir proje de geliştirilebilir. Bunlar uzun vadede düşünülecek hadiseler. Buralarda da yaz ve kış dönemlerine özgü ürünlerimizi halkımızın beğenisine sunuyoruz. Üretimi yapılan ürünler tamamen insan sağılığına olumsuz bir etki bırakmayacak şekilde, tamamen hijyenik koşullarda hazırlanıyor.

Ustalarımızı da bizzat kendimiz yetiştirdik. Yani işine ve çıkardıklarına güveniyoruz. Zaten bu güven olmasaydı Çövenoğulları Pastanesi bu hale gelemezdi. Kâr etmek elbette istenen bir sonuç. Ancak bizim için ilk planda değil. Başta söylediğim gibi, insanları müşteri gibi değil, misafir gibi görüyor ve öyle davranıyoruz.

Son olarak paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?

Az önce söylediğim gibi. Hepimiz Körfez ilçede yaşıyoruz. Bu kentin değer katacak her çalışmanın içinde oluruz. Antepli, Erzurumlu, Ağrılı olmamız bir ayrıcalık ya da bizi özelleştirecek bir durum değildir. Bu ilçede yaşıyorsak, Körfez için çalışmalıyız. Tüm unsurlarımızla aynı masada buluşabilmeli, muhabbet edebilmeli, çay içebilmeliyiz. Bu yüzden herkesi mutlaka mekânımıza çay içmeye, dostluklarımızı pekiştirmeye bekliyorum. Röportaj: Mehmet ÖZMEN