ahmet yenilmez muhsin yazıcıoğlu / Yazıcıoğlu'nun ölümünde 'Barnabas incili' şüphesi

Ahmet Yenilmez Muhsin Yazıcıoğlu

ahmet yenilmez muhsin yazıcıoğlu

Bir dönem Türkiye'nin gündemine oturmuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı bağlantısı

Barnabas İncili, yaklaşık olarak 16. yüzyılın son çeyreğinde Müslüman bakış açısıyla yazılmış bir psödoapokrif incil olarak bilinir. Bir dönem Türkiye, bu incilin gerçek nüshasının yerini bildikleri ve gördükleri için öldürüldüğü iddia edilen isimlerle çalkalanmıştı. O isimler arasında en dikkat çekenleri ise 80'li yıllara damga vuran Abdullah Çatlı ve vefatıyla büyük bir kitleyi yasa boğan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu olmuştu.

Bir dönem Türkiye en çok bu konuyu konuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği

SUSURLUK'TA KAYBOLAN ÇANTA

Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı arasındaki ilişki, Susurluk Kazası'ndan sonra ayyuka çıktı. 3 Kasım 1996 yılında meydana gelen Susurluk Kazası'nda hayatını kaybedenlerden biri de Abdullah Çatlı'ydı. Nitekim kazadan sonra Çatlı'nın çantası kaybolmuştu. İddialara göre söz konusu çantanın içerisinde herkesin aradığı Barnabas İncili vardı. Öyle ki Çatlı'nın kazadan kısa bir süre önce Muhsin Yazıcıoğlu'nu aradığı, önemli bir konuda görüşmek istediği bile iddia edildi.

Bir dönem Türkiye en çok bu konuyu konuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği

ANKARA ADLİYESİ'NDE BULUNAN İNCİL

2012 yılında geldiğimizde ise Türkiye, Ankara'dan gelen bir habere kilitlendi. O habere göre Ankara Adliyesi'nin deposunda 12 yıldır herkesten habersiz duran bir İncil bulundu. Nitekim, 1996 yılı ve 2000 yılı arasındaki süre zarfının çok kısa olması da bu iddiaları güçlendirmişti. El yazması İncil'in, 2000 yılında KKTC'den gelen bir kişinin bavulunda bulunduğu ve 12 yıl Ankara Adliyesi deposunda kaldığı öne sürüldü.

Bir dönem Türkiye en çok bu konuyu konuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği

KUTLU ADALI CİNAYETİ

Ankara Adliyesi'nde bulunan İncil ve Kutlu Adalı cinayeti arasında da bağlantılı olduğu iddiası çok geçmeden gündeme oturdu. Meclis Susurluk Komisyonu üyesi ve eski bakan Fikri Sağlar, ''1996 yılı Mart ayında, St. Barnabas Manastırı İkon ve Arkeoloji Müzesi soyuldu, Barnabas İncil'i de çalındı'' iddiasını ortaya attı. Sağlar, Susurluk olayı ile bu soygun arasındaki bağlantıyla ilgili ise, ''Soygunu araştıran Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı, olay gecesi manastıra gelen araç plakalarından, derin çete bağlantılarına ulaştı. Sonra tehdit edilip, Uzi marka bir silahla öldürüldü. Biz Susurluk Komisyonunda, Adalı'nın öldürüldüğü 7 Temmuz 1996 günü, Abdullah Çatlı'nın da Kıbrıs'ta olduğunu ve Mehmet Özbay kimliğiyle adaya girdiğini belirledik. Kutlu Adalı'nın eşiyle de görüştüm, TBMM'ye önergeler verdim" dedi.

Bir dönem Türkiye en çok bu konuyu konuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği

MUHSİN YAZICIOĞLU VE BARNABAS İLİŞKİSİ

Barnabas İncili olayında ismi geçenlerden biri de Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'ydu. Oyuncu ve yönetmen Ahmet Yenilmez, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatından 15 gün önce kendisine cep telefonundan Barnabas incilinin fotoğraflarını gösterdiğini belirterek, "(Bunu gören herkes ölmüş, biliyor musun?) dedi. Bir arkadaş da 'başkanım siz gördünüz mü?' dedi. 'Görüyoruz işte' dedikten 15 gün sonra öldü" ifadesini kullandı.

Bir dönem Türkiye en çok bu konuyu konuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği

HALUK KIRCI YILLAR SONRA AÇIKLADI

Muhsin Yazıoğlu'yla ilgili efsaneler henüz gerçekliğe kavuşmadı ancak Abdullah Çatlı ve Barnabas İncili hakkındaki hikaye, geçtiğimiz aylarda Haluk Kırcı tarafından sona erdirildi. Çatlı'nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı, Susurluk Olayı'ndan sonra Çatlı'nın cenazesini gören ilk kişi olduğunu ve "Kayıp Çanta" hikayesini kendisini kurtarmak adına ürettiğini söyledi.

Bir dönem Türkiye en çok bu konuyu konuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı gerçeği

BARNABAS İNCİLİ NEDİR?

İsa'nın öğrencilerinden olan Barnabas tarafından yazılan İncil, İsa'nın ilahlığını kabul etmediği için Roma Katolik Kilisesince yasaklanmıştı. İncil, M.S. 325'e kadar İskenderiye kilisesinde saklandı. Yasaklanınca, kopyaları yazıldı. Hem aslı, hem de el yazması kopyaları yıllarca elden ele dolaştı. Asıl adı Joseph olan ve Kıbrıs Salamis'te doğan Barnabas, ölümünden sonra adına yaptırılan Magosa'daki St. Barnabas Manastırına gömülmüştür.

Son Dakika›Politika›Bir dönem Türkiye'nin gündemine oturmuştu! İşte Susurluk, Barnabas İncili ve Abdullah Çatlı bağlantısı - Son Dakika

Reis’in dava arkadaşı Ahmet Yenilmez, Avaztürk’e konuştu

Hakk’a yürüyeli 7 yıl oldu…

UNUTULMADI!

25 Mart 2009 tarihinde mahalli seçim çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş’ta gerçekleştirdiği miting sonrası Sivas’a dönerken bindiği helikopterin şüpheli bir şekilde düşmesi sonucunda şehit olmuştu Muhsin Yazıcıoğlu…

BBP eski Genel Başkanı olan Muhsin Yazıcıoğlu, adam gibi bir adamdı. Herkesin onunla ilgili söyleyeceği çok şey var. Milli ve her zaman ülke menfaatlerinin yanında yer alan bir siyasetçi olmasının yanında insandı. En çok vefasını, alçak gönüllülüğünü ve hangi konumda olursa olsun hiç değişmeyen tavrını çok sevdim.  Her onu hatırladığımda burnumun direğini sızlatacak kadar insan olan Muhsin Yazıcıoğlu’nu bugün Yapımcı, yönetmen ve oyuncu Ahmet Yenilmez ile konuştuk.

Yenilmez’in de dediği gibi en ümitsiz olunan anlarda tebessüm etmesi bile insana bir rahatlama veren Muhsin Yazıcıoğlu anlayacağız bir başka adamdı!

Yapımcı, yönetmen ve oyuncu Ahmet Yenilmez

YERİ DOLDURULAMADI!

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun bugün ölüm yıldönümü… Onunla ilgili söyleyecekleriniz ne olur?

İnsanlar vardır, elbette ki kişilerin hayatına etki eder, ilişkide olduğu tanıştığı, beraber olduğu insanlar tanınmaz… İnsanlar vardır yaşarken, hayatı boyunca çırpınır, bağırır çağırır, dolaşır hiç oturmaz. Fark edilir ama kahir ekseriyetinin sağduyusu ile hareket eder ama an gelir O insan için hak vaki olduğunda boşluğu öyle bir hissedilir ki, doldurulamaz. Merhum Muhsin Başkan için yaşadığımız hali en güzel ifade edecek olan budur. Yani evet hepimiz fark ediyorduk tanışık olsun olmasın onun efendiliğini, insani yönünü, imanını, şuurunu, vefasını… En öncelikli olan da vefasıydı. Kaybettiğimizde öyle anladık ki hakikaten yeri doldurulamaz bir insan. O ifadenin Muhsin Başkan için tam oturduğunu anlıyorum. Evet ben şahıs olarak da, ülke olarak da, Türk Dünyası ve İslam Alemi olarak da yerinin doldurulamadığı görüyorum. Hassas bir süreç geçiriyoruz. Mesela düşünüyorum; Muhsin Yazıcıoğlu şu 7 yılda hayatta olsaydı ülkemizin yaşadığı birçok şey acaba böyle mi olurdu? Bayır Bucak böyle mi olurdu? Hatta terör örgütünün yaptığı bu vahşet böyle mi olurdu? Başka bir bakış açısı mı açardı? Toplum olarak da birey olarak da sıkıntılı anlar çok yaşadık, ne konuşabildik ne bir şey yapabildik, işte o anları rahatlatma ismiydi Muhsin Yazıcıoğlu…  En ümitsiz olunan anlarda tebessüm ederek bir şey derdi, rahatlardınız.

“YA ÇOCUK BİZİM SEVDALARIMIZ HİÇ OLMADI MI?”

-Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili TRT’de yayınlanacak olan bir belgesel yaptınız. Belgesel ile ilgili yapmış olduğunuz bir açıklamada ise “Sağ tarafta ise sanatsal noktadaki insan azlığından dolayı bir anlatım eksikliği vuku buldu” cümleniz dikkatimi çekti. Bunları kendisiyle de konuştuğunuzu da belirtmişsiniz. Ve bugün dediğim gibi Yazıcıoğlu’nun belgeselini siz yaptınız. Belgesel bitip oturup izlediğinizde ne htiniz?

Cezaevinden çıktığında onu ilk ben anons etmiştim. Yine MÇP’ye katılım töreninde ben anons etmiştim, partiden ayrıldığında ve parti kurduğunda ben anons etmiştim. Yine TRT’nin mikrofonlarına son yolculuğunda da yine ben anons ettim onu ve ben anlattım cenazeyi… Yolculuklarımızda hep konuşurduk… “Ya çocuk derdi, bir dizi yapılıyor, bir şey yapılıyor, bizi hep eli tespihli, kötü sakallı, mesnetsiz insanlar olarak tanıtıyorlar. Bu benim zoruma gidiyor. Biz hiç mi aşık olmadık, biz hiç sevmedik mi, bizim sevdalarımız olmadı mı?” Ve ben İzmir’den İstanbul’a geldiğimde Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Ona bir rica da bulunmuştu. Deli Yürek dizisinde oynuyorum diye anlatmadığı insan bırakmamıştı. Gecenin 1’inde 2.sinde Şırnak’tan falan arardı beni. O çok giderdi orada çocuklarla atari oynardı. Bak Deli Yürek’den Sabri’nin benim arkadaşım olduğuna inanmıyorlar, konuş bunlarla derdi. Ekmek Teknesi’nden sonra da “bu iş oldu artık çocuk, biz de sanat aleminde varız” dedi. Belgesel bittiğinde arkadaşlar ile izlediğimizde benim odamda sağ yanımda onun fotoğrafı vardır. İnşallah anlatmışızdır.

MECLİSİN AVLUSUNDAN TEKBİRLER İLE UĞURLANDI

-Maalesef halen rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili karanlık noktalar var. Bu noktadaki değerlendirmeniz nedir?

Ben belgeselde de bu konuya girmedim. Devletimizin boynuna borç olduğuna inanıyorum. Devleti idare edenlerinde onu en az benim kadar sevdiklerine inanıyorum. Buna birebir de şahidim. Çok hassas ve bulanık bir dönem geçti. Evimizde en mahremimizi açtığımız bir kesim çoluğumuzun çocuğumuzun mahremini bir yerlere servis etmişler. Ben bulanık bir dönem yaşamamızla birlikte devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar çok kısa bir zaman içerisinde bu hususta da önemli bir gelişme yapacaklarına inanıyorum. Bu hususta beklentilerim, gördüklerim ve htiklerim var. Bu işi sadece şununla anlıyorum. Muhsin Yazıcıoğlu ilk aday olduğunda inançlarımızı meclise taşıyacak diye alkış yapmıştık, meclisin avlusundan tekbirler ile uğurlandı. Aldığı oyun 3 katı insan vardı. Allah kime nasip eder böyle bir cenaze törenini… O nedenle benim hiçbir ağabeyim döşekte ölmedi. Devletime ve adaletime güveniyorum. Ama Allah’ın adaleti var ona şeksiz şüphesiz güveniyorum. Allah’ın adaleti hiçbir şeyi gizli bırakmaz. 

Yazıcıoğlu'nun ölümünde 'Barnabas incili' şüphesi

KONYA - Abdullah Doğan 

Oyuncu ve yönetmen Ahmet Yenilmez, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatından 15 gün önce kendisine cep telefonundan Barnabas incilinin fotoğraflarını gösterdiğini belirterek, "(Bunu gören herkes ölmüş, biliyor musun?) dedi. Bir arkadaş da 'başkanım siz gördünüz mü?' dedi. 'Görüyoruz işte' dedikten 15 gün sonra öldü." ifadesini kullandı. Yenilmez, senaryosunu yazdığı ve yönettiği "Sevdam Gözlerinde Kaldı" filmine ilişkin, AA muhabirine açıklamada bulundu.

Filmin yakın tarihin gizli kalmış hikaye ve mekanlarına ışık tutacağını ifade eden Yenilmez, gözlerini 1980'lerde bir patlamada kaybeden "Mahir" ile "Zafer" isimli karakterlerin, gerçekleri bulma yolunda, 3 sır ölümü araştırdıklarını anlattı.

Yenilmez, Türkiye'nin yakın tarihine damga vurmuş bazı gerçeklerin, filmle gün yüzüne çıkacağının altını çizerek, Abdullah Çatlı, Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun aynı sebepten cinayete kurban gittiğini savundu.

FETÖ'nün hedefindeki kişinin Coşan olduğunu vurgulayan Yenilmez, Coşan'ın FETÖ'nün gerçek yüzünü bildiğini ifade etti.

"Yazıcıoğlu; 'bunu gören herkes ölmüş, biliyor musun?"

Yenilmez, Yazıcıoğlu ile vefatından kısa süre önce bir araya geldiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Gecenin 03.30'unda beni aradı ve evinin oradaki pastanede buluştuk. Dört kişi daha vardı bu konuşmada. Benden bir film istedi. Önüme Aydoğan Vatandaş'ın (FETÖ davaları kapsamında arananlardan) kitabını attı, 'bunu senaryolaştırıyorsun' dedi. Cep telefonunu aldı ve bir şey gösterdi, 'bunu gören herkes ölmüş, biliyor musun' dedi. Bir arkadaş da 'başkanım siz gördünüz mü' dedi. 'Görüyoruz işte' dedikten 15 gün sonra öldü. Aydoğan Vatandaş, Facebook üzerinden bana mesaj attı, 'değerli büyüğümüz bu olayın üzerine gidilmesini istemiyor' dedi. Kazadan sonra, 17-25 Aralık'tan biraz önce oldu. Filimde de izleyici bunları sorguluyor. Aydoğan Vatandaş, beni silmiş. Bunu tahmin ettiğim için çevremdeki insanlara bu bilgileri emanet etmiştim. Facebook hesabım silinmiş ve engellenmiş. Ama Allah'ın da bir hesabı var. Bir kardeşimiz silinenleri geri yükledi ve 'değerli büyüğümüz bu olayın üzerine gidilmesini istemiyor' mesajını savcıya teslim ettik." 

"Hukuka saygımdan dolayı filmden 4 tane sahneyi çıkardım"

Yenilmez, amacının sinema ile seyircinin aklındaki soruları artırmak ve merak uyandırmak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Abdullah Çatlı, Barnabas incilini bulmak isteyenlerdendi. Kazadan 20 dakika önce Yazıcıoğlu'nu arıyor. 'Acil görüşmem lazım' diyor. Kazada da çantası kayboluyor. Esad Coşan, Abdullah Çatlı ve Muhsin Yazıcıoğlu cinayeti, Yazıcıoğlu'nun helikopterinden cihazları söken insanların Cumhurbaşkanımıza yönelik suikast timinin içinde yer alması. Birileri bu halkanın kopmasını istiyor. Buradan ilan ediyorum, birileri bu cinayetlerin açığa kavuşmasını istemiyor. Ne acı ki bunu istemeyenler de yabancılar değil. Gerçekten bu yapı öyle bir işlemiş ki kendimizden şüphe eder hale gelmişiz. Savcıya gittim, belgeleri verdim. Sırf hukuka saygımdan dolayı filmden 4 tane sahneyi çıkardım. Ama o Başkanla (Yazıcıoğlu) olan görüşmede olup da bunu inkar edenler var."

"İkincisini belgeleriyle çekeceğim"

"Barnabas incili, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'i ismen müjdeleyen bir incildir." diyen Yenilmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, kurban hadisesini ve Hz. İsmail'i zikreden bir incildir. Parayı kontrol eden Vatikan, bu incilin ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü bu incil ortaya çıkarsa samimi İsevilerle Müslümanların ittifakı söz konusudur. FETÖ elebaşı Vatikan'da bu adamın elini öpmüştür. FETÖ, orada kaybolan incili bulmakla görevlendirilmiştir. Bu incili ya Coşan ya Çatlı ya da Yazıcıoğlu bulurdu. Bunun ortaya çıkması istenmiyor. Gözümle gördüm. Cep telefonunun kayıp hafıza kartının içinde... Bulmuş ve çekmiş. Büyük ihtimalle ya devlete verdi ya da devletin elindekini buldu. Bu ülkede paşalar, başbakanlar öldürüldü, Kozmik Oda'ya girilmedi. Ama Çukurambar'da patlamamış bir silahtan Kozmik Oda'ya girildi. Bunu filmde alenen söylemedim. Çünkü ikincisini çekeceğim. Belgeleriyle çekeceğim."

Filmin öyküsü

Yapımını Yenilmez Sanat Merkezi'nin üstlendiği ve 2 Aralık'ta gösterime giren filmde; Burak Alp Yenilmez, Hümeyra Çetin, Naşit Özcan, Hasan Kaçan, Mehmet Ali Tuncer, Nejat Yıldız ve Abdullah Çatlı'nın kızı Gökçen Çatlı rol aldı.

Günümüzde yaşanan bir sevdayla, 36 yıl önce yarım kalmış bir sevdayı buluşturan filmin konusu kısaca şöyle:

"Mahir, 1970'li yılların sonunda İstanbul Üniversitesinde öğrencidir. Aynı zamanda ülkücü harekete yakın durmaktadır. Belgin ise Mahir ile aynı bölümde eğitim görmektedir. Ülkücü hareketin içindeki 'herkes birbirinin ya bacısı ya ağabeyi ya da kardeşidir' hukukuna rağmen, gönüllerine söz dinletemezler ve Sirkeci'de Can pastanesinde buluşurlar. Fakat dönemin kanlı eylemleri arasında sevdaları uzun soluklu olamaz. Üzerine bir de 1980 darbesi gelince tüm bağları kopar. Hayatta kalmak için Şeyh Edebali türbesine sığınan Mahir'in günlerini, yüreği Cemre adındaki bir kızla yanıp tutuşan Zafer dolduracaktır. Mahir'in yolu bir kez daha İstanbul'a düşer."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası