Abdulkadir Bedirli Obezite Cerrahisi
Obezite ameliyatlarında teknolojik olarak en ileri düzey robotik cerrahi
Obezite nedir?
Obezite kişinin sağlığını bozacak derecede aşırı kiloya sahip olmasıdır. Obezitenin derecesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kişinin boy ve kilosuna göre hesaplanan vücut kitle indeksi ile belirlenmektedir. Bu ölçüme göre vücut kitle indeksi 30 -39 arasında olanlar obez, 40’ın üzerinde olanlar ise morbid obez grubuna girmektedirler.
Morbid obez hastalarda şüphesiz en ideal tedavi yaklaşımı diyet ve egzersiz ile hastanın aşırı kilolarından kurtulmasıdır. Ancak obez bireylerin önemli bir kısmı, tüm konservatif yaklaşımlara rağmen hayatlarını aşırı kiloları ile sürdürmektedirler. Bu da kişilerin hayat kalitesinde azalmaya ve zamanla kişinin sağlığını bozacak tip 2 diyabet, hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, uyku apnesi, reflü hastalığı, dejeneratif eklem hastalıkları, polikistik over hastalığı gibi pek çok hastalığa neden olabilir.
Obezite ameliyatını kimler yaptırabilir?
Morbid obez hastalara uyguladığımız ameliyatlar obezite ameliyatları olarak adlandırılmaktadır. Obezite ameliyatları vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan, diyet ve egzersiz ile kilo verme başarısı gösteremeyen veya vücut kitle indeksi 35-40 arasında olup beraberinde obezitenin neden olabileceği yukarıdaki hastalıklardan bir veya birden fazlasına sahip olan hastalara uygulanabilir. Günümüzde en sık uygulanan obezite ameliyatları sleeve gastrektomi (tüp mide ameliyatı) ile gastrik by-pass ameliyatıdır. Sleeve gastrektomi sadece kısıtlama etkisine sahip iken gastrik by-pass ameliyatı ile hem kısıtlama hem de bağırsaklardan gıdaların belli bir düzeyde emiliminin azaltılması sağlanır.
Gelişen teknoloji ile birlikte obezite ameliyatlarında robotik cerrahi neler sağlıyor?
Robotik cerrahi, laparoskopik (kapalı) ameliyatların teknolojik olarak geldiği en ileri düzeydir. Robotik cerrahide kullanmakta olduğumuz robotik kollar, bilek kontrollü, ergonomik ve titremeyi ortadan kaldırmakta, cerraha hareket özgürlüğü sağlamaktadır. 3-boyutlu robotik kamerada derinlik hissi kaybını önler ve büyütme kapasitesi daha iyi olup, cerraha ellerinin hastanın vücudunun içerisinde duygusu uyandırır. Robotik cerrahi hastadan ayrı bir yerdeki konsolda cerrahın oturarak yaptığı bir ameliyattır. Robotik yöntemin yukarıda sayılan avantajlarına karşın bir dezavantajı maliyetinin laparoskopik cerrahiye göre daha yüksek olmasıdır.
Robotik mide küçültme ameliyatına hastalar nasıl hazırlanılıyor?
Hastaların ameliyat öncesi hazırlıklarının ardından diyetleri düzenlenir, kullandıkları ilaçlar ve ek hastalıklarına yönelik ilave tıbbi işlemler yerine getirilir. Hastalar ameliyattan bir gece önce hastaneye yatışları yapılarak hastalara bağırsak hazırlığı yapılır. Ameliyat öncesi pıhtı önleyici işlemler (kan sulandırıcı iğne, pnömotik çoraplar) uygulanır. Ameliyat genel anestezi altında uygulanır. Anestezi sonrası, kamera, robot kolları için trokarlar karın içerisine yerleştirilir, robotun kolları bu trokarlara bağlanır, ardından robot aletleri hastanın karın içerisine ilerletilerek docking dediğimiz işlem tamamlanır. Docking sonrası cerrah konsol dediğimiz üniteye geçer, oturarak başını konsola yaslayıp 3-boyutlu 8-10 kat büyütme kapasitesine sahip ekrana bakarak hastanın karın içerisindeki robotik aletleri kullanır. Ameliyat baştan sona robotik konsolda oturan cerrahın tam kontrolünde tamamlanır.
Robotik ameliyat sonrası hasta ne kadar sürede taburcu olabiliyor?
Robotik obezite ameliyatları ameliyat tipine göre değişmekle birlikte ortalama 1-2 saat sürmektedir. Hastalar ameliyat sonrası bir veya ikinci günde taburcu olabilmektedirler. Ameliyat sonrası hastaların belli bir süre mide koruyucu ve kan sulandırıcı ilaç kullanması için reçeteleri verilir. Diyetisyen ameliyat sonrası sıvı alımlarını ve beslenmelerini düzenler, 15 gün sonra diyet değişikliği için hastayı yeniden değerlendirir. Bizler hastanın ameliyat sonrası 1. ay, 3. ay, 6. ay ve 12. ay kan tahlillerini görürüz. Hastaların kaliteli kilo vermelerini sağlamak için, belirtilen zamanlarda vücut kompozisyonlarının analizleri yapılır ve gerekli durumlarda vitamin, mineral, protein komponentleri ile hastalar desteklenir.
Mide küçültme ameliyat sonrası kilo kaybı nasıl gerçekleşiyor?
Hastaların ameliyat sonrası en yoğun kilo verdikleri dönem ilk altı aydır. Bu dönemdeki diyete uyma ve beraberinde egzersiz, hastaların aşırı kilolarını büyük oranda verebilmeleri ile sonuçlanır. Kilo verme süreci iki yıla kadar devam edebilmekle beraber ilk altı aydaki hızdan daha düşük olur. Bu süreç, hastanın hem yeme alışkanlıklarını düzeltmesi hem de sağlıklı bir hayat için yaşam tarzını değiştirmesi için önemlidir. Hastalar kilo verme başarılarının yanı sıra obezitenin tetiklemiş olduğu tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi pek çok sağlık probleminden kurtulurlar. Hastalar daha rahat hareket etmekte, ameliyat öncesi mevcut olan eklem hastalıkları ortadan kalkabilmektedir. İnfertilite yani kısırlık obez bireylerin önemli bir sorunudur. Kilo verme başarısı ile bu hastaların hamile kalma olasılıkları daha artar. Ancak hamilelik için obezite ameliyatından sonra 2 yıl beklemek gerekmektedir.
Robotik cerrahi ile diğer yöntemler kıyaslandığında bu yöntemin avantaj ya da dezavantajları neler?
Obezite ameliyatları önemli organlarda anatomik ve fizyolojik değişiklikler ile sonuçlanan özellik arz eden ameliyatlardır. Ameliyatlar neticesinde kanama, kaçak, yara yeri enfeksiyonu, atelektazi, pulmoner emboli benzeri komplikasyonlar oluşabilmektedir. Ancak bu komplikasyon oranları %1’lerin altındadır. Burada birkaç unsurun altını çizmek gerekmektedir. Bunlardan ilki obezite ameliyatı planlanacak olan hastanın ameliyat öncesi hazırlığı ve ameliyat sonrası takibi son derece önemlidir. Diğer bir husus ameliyatı gerçekleştiren cerrahın bu alandaki tecrübesi ve ameliyatın yapıldığı hastanenin tıbbi donanım yeterliliğidir. Cerrahların obezite cerrahisi konusunda artan tecrübeleri ve buna ilave teknolojik ilerlemeler neticesinde bu ameliyatlar ülkemizde başarıyla uygulanmaktadır. Son zamanlardaki robotik teknolojideki ilerlemeler, obezite cerrahisinde robotik yöntemi laparoskopiye karşı önemli bir opsiyon konumuna taşımıştı
Sponsorlu içerik
10 Adımda Obeziteyi Yenin!
2. Türkiye’de Obezite
Gün geçtikçe ülkemizde de obezitenin görülme oranı artmakta. TÜİK (2010) Sağlık Araştırması verilerine göre 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite görülme sıklığı, erkeklerde %13.2, kadınlarda %21, genel toplamda %16.9 olarak tespit edilmiştir.
3. Obezitenin Nedenleri
Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli; aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, sosyo – kültürel etmenler, gelir durumu, hormonal ve metabolik etmenler, genetik etmenler, psikolojik problemler, sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama, sigara - alkol kullanma durumu, kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.), doğum sayısı ve doğumlar arası süre gibi etkenlerin obeziteye neden olduğunu belirtti.
4. Çalışma Koşullarının Obeziteye Etkisi
Stres, kaygı, yoğun çalışma temposu bireyi duygusal açlık güdüsüyle beraber yemek yemeye iten etmenlerin başında geliyor. Özellikle ofis çalışanları gün boyu hareketsiz kaldıklarından kilo almaya daha eğilimli oluyorlar.
5. Obezite ve Psikoloji
Psikiyatrik anlamda bir yeme bozukluğu olmayan obezite, bazı psikiyatrist ve psikologlar tarafından yeme bağımlılığı olarak kabul edilir. Tıpkı alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı gibi beynin güdülenme, ödül ve ket denetiminde görevli bölgelerdeki sorunlarla ilişkilendirilmektedir.
6. Obezitenin Yol Açtığı Sağlık Problemleri
Şeker hastalığı
Hipertansiyon
Uyku apnesi,
Karaciğer yağlanması
Astım
Solunum zorluğu
Dejeneratif eklem hastalıkları
Menstruasyon düzensizlikleri
Ruhsal sorunlar
7. Obezite Tedavi Yöntemleri
Obezitede çeşitli tedavi yöntemleri olduğunu belirten Bedirli, temel tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı;
• Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi
• Egzersiz tedavisi
• Davranış değişikliği tedavisi
• Farmakolojik tedavi
• Cerrahi tedavi
8. Obeziteye Cerrahi Çözüm
Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, obezite cerrahisini “Obezite cerrahisi kısaca sağlık problemleri oluşturacak ağırlıkta, diyet ve egzersiz gibi metotlarla çözülememiş aşırı kilo sorununun çözümü için sindirim sistemi üzerinde uygulanan bir grup cerrahi yöntemi içeren bir tedavi yöntemi” şeklinde tanımladı. Bugüne kadar robotik yöntemle 250 üzerinde ameliyat gerçekleştirdiğini söyleyen Bedirli, “Hepsinin sonucu, dönüşü ve devam süreci gayet başarılıydı.” dedi.
9. Obezite Cerrahisinde Güncel Yaklaşımlar
• Da Vinci Robot Destekli Obezite Ameliyatı
Günümüzün önemli bir Sağlık problemi olan obezite’nin cerrahi tedavisinde robotik cerrahi son yıllarda sıklıkla uygulanan bir işlemdir. 1997 yılında ilk kez Brüksel’de Dr. Cadiere ve arkadaşlarının uyguladıkları ilk safra kesesi ameliyatı sonrası, da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi cerrahi alanında bir çığır açmıştır.
• Gastrik Bypass Ameliyatı
Gastrik bypass cerrahisi kilolarını kontrol etmek için diet ve egzersiz dahil tüm konservatif yöntemleri ve önlemleri denemiş ancak başarısız olmuş morbid obez hastalar için uygun bir alternatiftir. Kilo sorununu çözmek için ameliyat olma kararı almak ne kadar önemli bir adımsa, ameliyat tipi ve uygulanacak teknik daha önemli bir karardır.
• Tüp Mide Ameliyatı
Tüp mide / mide küçültme ameliyatı zamanımızda ülkemizde en sık uygulanan obezite cerrahisi yöntemdir. Usta ellerde bir saatin altında tamamlanabilen bu ameliyat laparoskopik bir girişimdir. Dolayısıyla büyük bir karın kesisi yoktur ve ameliyat milimetrik deliklerden girilerek yapılmaktadır.
• Duodenal Switch Ameliyatı
Duodenal Switch prosedürü tüketilen yiyecek miktarını sınırlandırdığından kilo vermeyi kolaylaştırır.
Midenin boyutu ufaltılır ve böyle vücuda giren kalori miktarını da azaltır. Duodenal Switch ameliyatı ince bağırsaklarda etkili bir şekilde gıdaların emilimini azaltarak metabolizmayı doğrudan etkilediğinden daha fazla kilo kaybına yol açar.
10. Obezite Ameliyatlarının Sonrası
Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, ameliyat sonrası dönemi şu şekilde özetledi; “Obezite cerrahisi sonrası süreci “erken” ve “geç” dönem olmak üzere ikiye ayırarak incelemek yerinde olacaktır. Kilo kaybının sürmesi beklenen “erken dönem” kabaca ameliyat sonrası ilk 2 yılı içerir. Geç dönem ise kilo kaybının durmasından yani ilk 2 yıldan sonrasını tanımlamaktadır. Uygulanan cerrahi tekniklerle hastalar aşırı kilolarının %70 ve daha üzerini verebilmektedir. Ameliyatla böylesine büyük ve kalıcı bir kilo kaybı, çoğu hastanın daha önce cerrahi dışı tedavilerle yaşadığı deneyimlerden çok farklıdır. Ameliyat sonrası sağlıklı beslenme, vücudunuzu dinlemeyi öğrenme, seçimleriniz ve düzenli egzersiz için sorumluluk alma yaşam boyu sürecek bir taahhüttür.
